İş dünyası yabancı işçi için harekete geçti! Nitelikli personel sorunu büyüyor
Türkiye'de hemen hemen her sektörde kalifiye eleman açığı kritik boyutlara ulaştı. Eleman eksikliği nedeniyle bazı sektörlerde üretim bile etkilenirken, iş dünyası çareyi yabancı işçide aramaya başladı. Firmalardan kimisi de nitelikli personel çekebilmek için lojman yapmaya başladı.
- Ekonomi
- Giriş Tarihi: 05.11.2024 | 07:32
- Güncelleme Tarihi: 05.11.2024 | 07:36
Türkiye'de son dönemde baş gösteren nitelikli personel problemi, hemen hemen her sektörün en büyük sorunu haline geldi. Sanayiden inşaata, turizmden tarıma varana kadar yaklaşık 1 milyon nitelikli personel açığı olduğu tahmin ediliyor. Bazı sektörlerde yetkililer yüksek maaşlara rağmen nitelikli personel bulamamaktan şikayet ediyor. Personel sorununu yurt dışından işçi ithalatıyla çözmek isteyen sektör yetkilileri İçişleri ve Çalışma Bakanlığı ile görüşürken; personele lojman ve konut gibi formüllerin de üzerinde çalışıyor.
MAAŞLAR KATLANDI
Üretim başta olmak üzere birçok sektörde maaşlar adeta katlandı. Örneğin, kepçe operatörünün maaşı 120 bin TL'yi aşarken, kalıp-demir-alçı ustasının ise aylığı 80 bin liraya kadar çıktı. Tekstil sektöründe bir ütücü asgari ücretin yaklaşık 2-3 katı maaş alıyor. Ağır sanayide çalışan bir ustanın maaşı ise 80 bin TL'ye dayanmış durumda. Mevsimlik işçi sorununun her geçen gün arttığı tarım sektöründe günlük yevmiyeler 2-3 bin TL'yi bulurken özellikle hayvancılık sektöründe çoban maaşları 40 ila 60 bin TL arasında değişiyor.
Sabah Gazetesi'nden Betül Alakent'in haberine göre yeme-içme sektöründe nitelikli bir aşçının maaşı 50 bin TL'den başlarken turizmde bir oda görevlisi en düşük 25 bin TL alıyor. Üretim sektöründe daha yüksek maaşlar olmasına rağmen gençlerin sanayi ya da inşaatta çalışmak istemediğini anlatan sektör oyuncuları, "Bu artık bir sosyal statü haline geldi. Sanayide ya da tarlada çalışmak ayıp gibi görülüyor. Burada çalışmak yerine asgari ücretle kasiyerlik ya da AVM'de tezgahtarlığa daha sıcak bakıyorlar. Orada da uzun soluklu çalışmıyorlar. Gençler uzmanlaşmak yerine masa başı iş istiyor. Bu ciddi bir sosyolojik sorun" diyor.
ÇOBAN İÇİN KÖYE EV
Sorunun çözümü için hemen her sektörde özel formüller geliştirilmeye başlandı. Örneğin, hayvancılık sektöründe Afgan ve Suriyeli çoban bulan besiciler, bunların barınması için de köylerde ev yapıyor. Yine tarımda sulamacı ya da traktör sürücüleri için de evler inşa ediyor ya da köy evi kiralıyorlar. Sanayi sektörü de özellikle yurtdışından gelenler için fabrikaya yakın alanlarda lojman yapmaya başladı. Turizmde de oteller lojman inşaatlarını artırdı.
ÇALIŞANLAR İÇİN LOJMAN KURDULAR
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, çoğu sektörde başkanların 'farklı ülkelerden işgücünü ithal etmeye başlayalım' önerisi sunduğunu söyledi. Gültepe, "Üretim tarafında çalışmak istemeyenlerin çoğu hizmet sektörüne geçti, ortaya konmuş olan EYT'den dolayı ayrılıp çalışmak istemeyen ve onların yerine gelemeyen eksik iş gücümüz var. İşgücü ithalatını şu an hayata geçiren sektörlerimiz de var, bunu öneren iş insanlarımız da var" dedi. Bu sorunun çözümü için ilgili bakanlıklarla ortak bir akıl yürütülmesi gerektiğini anlatan Gültepe, "Başkanlardan biri eleman bulamadığı için Özbekistan'dan 10-15 tane elemanı getirip, fabrikanın imkânlarını sunarak ve lojman vererek istihdam sağlamaya başladı. Üretimi durduramayız. İşsizlik dışında Türkiye'de iş beğenmeme problemi var, gençler zor işleri değil, masa başı işleri tercih ediyor" ifadelerini kullandı.
ÇOBANLARIN ÇOĞUNLUĞU YABANCI
Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Eyyüpoğlu, tarım sektöründe yabancı işçi oranının yüzde 20'ye çıktığını söyledi. Eyyüpoğlu, "Tarım sektöründe en düşük maaş 20 bin TL'den başlıyor. 40-50 bin TL'ye kadar çıkıyor. Kimi maaşlı çalıştırırken kimi de ürünün yüzde 10 ya da 20'sini işçiye ver-i yor. Şu an Suriyeli ve Afganlar çobanlık yapıyor. Sektörde yabancı oranı yüzde 80. Onlar giderse hayvancılık bitme noktasına gelir. Çiftçi ya da besici başka yerden sulamacı ya da traktör süren şoför buluyor. Bunlar için de çobanlar için de köylerde evler yapılıyor" dedi.
TURİZMDE EN AZ 100 BİN PERSONEL AÇIĞI VAR
Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Müberra Eresin, sektörün en büyük sorununun nitelikli personel olduğunu söyledi. Eresin, şunları anlattı: "Sektörümüzde istihdam sayısı 1 milyon 700 bini geçti. Turizmde ziyaretçi hedefimiz bu yıl 61 milyon. Yakın vadede 100 milyona çıkması hedefleniyor. Bu hedeflere ulaşırken personel sayısının da artırılması ihtiyacı oluşacak, sektörün yabancı çalışana gereksinimi olacak. Ancak yurt dışından personel getirmeye çalışan üyelerimiz çalışma izinleri almakta zorlanıyor. Şu anda sektörümüzde 22 bin civarında yabancı çalışan var. İhtiyaç duyulan sayı ise 100 bin civarında. Yunanistan, İspanya yabancı çalışan konusunda bazı muafiyetler hayata geçirildi. Öte yandan yabancı öğrencilere part-time çalışma izni verilebilir."
İŞÇİ MALİYETİ MALZEMEYİ GEÇTİ
Konutder Başkanı Ramadan Kumova, sektörde malzeme fiyat artışından çok çalışan ücret artışı yaşandığını belirterek, "İnşaat malzeme maliyeti 2023 Ocak-2024 Ağustos arasında yüzde 77, işçilik maliyeti yüzde 114 artış gösterdi. Malzemedeki artışın 1.48 katı. Bugün baktığınızda kule vinç operatörünün maaşı ortalama 120 bin TL, kalıp demir ve alçı ustasında mesai har-i cinde 80 bin TL" dedi. Nitelikli personel açığının yurtdışından karşılanması gerektiğini anlatan Kumova, şöyle konuştu: "Yurtdışında yabancı çalışana karşı özellikle inşaat sektöründe bir tolerans var. İnsan kaynağımızdaki açığı bu yolla giderebiliriz."
SOSYOLOJİK VAKA HALİNİ ALDI
Eleman.net CEO'su Levent Dicle, "Gençlerin mavi yakalı işlerde çalışmak istememelerinin temel nedeni, bu işlerin genellikle fiziksel güç ve yoğun efor gerektirmesi. Özellikle inşaat işçisi veya marangozluk gibi ağır fiziksel çaba ve yoğun mesai gerektiren mesleklerde gençler arasında çalışmaya olan ilgi oldukça düşük. Bu alanlarda daha yüksek maaşlar olmasına rağmen gençler çalışmak istemiyor. Bize gelen ön veriler ışığında gençler sanayi ya da inşaat sektörünü hem sosyal hayat hem de sosyal statü açısından negatif görüyorlar. Yani bu durum bir nevi sosyolojik vaka halini aldı" dedi.