Dağdan toplayıp ilmek ilmek işliyor! Turistler almak için kapısında sıra oluyor: Babasından öğrendiği zanaatla…
Antalya’nın Manavgat ilçesindeki doğal güzelliklerle çevrili Adam Kayalar, yalnızca görsel bir şölen sunmakla kalmıyor; aynı zamanda yerel zanaatkarların hikayelerine de ev sahipliği yapıyor. Bu hikayenin merkezinde, 59 yaşındaki İhsan Çelik bulunuyor. Ormandan topladığı odun parçalarını ustalıkla tahta kaşığa dönüştüren Çelik, ata yadigarı mesleğini yaşatmaya kararlı.
Selge Antik Kenti'nin sınırları içerisinde yer alan Altınkaya Mahallesi'nde doğan İhsan Çelik, tahta kaşık yapımını Kore gazisi babası Osman Çelik'ten öğrendi. Yaklaşık 30 yıl boyunca orman yangınlarıyla mücadele eden bir görevli olarak çalışan Çelik, emekliliği sonrası köyüne dönerek bu geleneksel zanaatı sürdürmeye karar verdi. "Adam Kayalar" olarak bilinen ve 65 milyon yıllık konglomera kayalarından oluşan bölgede küçük bir stant açarak hem geçimini sağlıyor hem de kültürel mirasını yaşatıyor.
Her Gün Doğadan İlham Alıyor
İhsan Çelik, her gün dağlardan topladığı odun parçalarını standına getirerek büyük bir titizlikle işliyor. Çelik, ilerlemiş yaşına rağmen bu sürecin her aşamasında sabır ve özveriyle çalışıyor. Zanaatını yaparken bir yandan türkü söyleyerek hem ruhunu besliyor hem de ziyaretçilere keyifli anlar yaşatıyor. Günde ortalama iki el yapımı kaşık üreten Çelik, bu eserleri turistlere satarak geçim sağlıyor.
Tutku Haline Gelen Bir Hobi
Çelik, AA muhabirine verdiği röportajda, Kore gazisi babasını tahta kaşık yaparken izleyerek büyüdüğünü ifade etti. Emekli olduktan sonra zamanını değerlendirmek amacıyla bu işe yöneldiğini belirten Çelik, "Adam Kayalar'ın önünde çok güzel bir manzarada tahta kaşıkları üretiyorum. Bu hobi benim için tutkuya dönüştü. Çok zahmetli bir iş ama seviyorum. Hem kültürümüzü turistlere tanıtıyorum hem de ata mesleğini sürdürmenin mutluluğunu yaşıyorum." dedi.
Doğaya Duyduğu Saygı
Orman yangınlarıyla mücadele yıllarını geride bırakan Çelik, doğayla olan bağını koparmadı. "Helikopterde de görev yaptım. Orman köyünde yaşadığım için ormanlara çocukluğumuzdan itibaren sahip çıkıyorduk. Yıllarca orman yangınlarını söndürmek için çaba sarf ettim. Emekli olmama rağmen yine ormanlara göz kulak oluyorum." diyerek doğaya olan saygısını dile getirdi. Bulunduğu bölgenin hakim bir mevkide olmasının avantajıyla, en küçük bir dumanı bile anında bildirerek çevresindeki ormanları koruma çabasını sürdürüyor.