Ege turizmine CHP engeli! Bakan Ersoy açıkladı: Soyer resmen sabote etti
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Ege’de 3 ay olan turizmi 12 aya yayacak dev projeyi CHP’nin sabote ettiğini açıkladı. Ersoy, "kokuşmuş yapı" olarak nitelendirdiği TÜRSAB'daki yöneticilerin, orayı siyasi basamak olarak kullandığını ileri sürerken "Siyasi engellemeler olmasaydı, bölgeyi uçuracak proje 2025’te hayata geçecekti." dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Ege Turizm Merkezi Projesi'nin dönemin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer tarafından sabote edildiğini söyledi. Ersoy, "kokuşmuş yapı" olarak nitelendirdiği TÜRSAB'daki yöneticilerin, orayı siyasi basamak olarak kullandığını ileri sürdü.
Sabah Gazetesi'nden Okan Müderrisoğlu ile konuşan Bakan Ersoy, ekonomik programın turizme etkisinden turizm geliri hedeflerine, yerel yönetimlere düşen görevlerden cemevlerine sağlanan desteklere kadar kapsamlı açıklamalarda bulundu.
Ersoy, şu mesajları verdi:
CHP'NİN ENGEL SİYASETİ:
Bugün Çeşme'de sorun ne biliyor musunuz? Tek tip turizme ve Türk pazarına endeksli olması. Okullar kapanınca 15 Haziran'da sezon başlıyor, Ağustos'un son haftası herkes çekiliyor. Göreve geldiğimde ilk getirdiğim proje Ege Turizm Merkezleri idi. Çeşme ve Didim Etabı vardı. "Lütfen siyasileştirmeyin" dedim. Projeler siyasileştiriliyor. Peki, ne oluyor? Mahkemeler açılıyor. Bir sürü propaganda yapılıyor. Bilirkişi olumsuz rapor yazıyor. O proje belediyeye de yöre halkına da yük getirmiyordu. Arazinin 98'i kamunundu. Kapalı kapılar arkasında farklı konuşuldu, dışarı çıkınca siyasallaştırıldı. O zamanın İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı (Tunç Soyer) resmen sabote etti. Ama destek olsalardı o proje şimdi hayata geçmişti.
TURİZMCİ DİŞİNİ SIKMALI:
Hükümetin enflasyonla mücadele ve stabilizasyon çalışması çok önemli. Turizmci arkadaşlarıma "dişimizi sıkmalıyız ve dengelenmenin sağlanması lazım" diyorum. Bunun bir yükü var. Biz turizmciler olarak üstümüze düşen sabrı göstereceğiz. Ondan sonra daha güzel olacak.
TÜRKİYE... FIRSAT-RİSK:
Ülke olarak lokasyonumuz hem iyi hem de kötü. Güzellik olarak harika ama krizlere de açık. Kuzeyinde ve güneyinde savaş var. Olası bütün krizlere karşı sektörü bağışık hale getiriyoruz. Bu nasıl oluyor? Destinasyon çeşitliliği ile. En büyük silahımız THY. Bayrağımızın uçtuğu her nokta bizim için hedef destinasyon. THY, 330 noktaya direkt uçuş yapıyor. 330 noktadan da turist getireceğiz.
200 ÜLKEDE TANITIM:
Turizm Geliştirme Ajansı'nı kurduk. Şu anda dünyada en yoğun tanıtım yapan ülke Türkiye. 200 ülkede tanıtıma başladık. Turizm sezonunu 12 aya ve 81 vilayete yayıyoruz.
KİŞİ BAŞI TURİZM GELİRİ:
Konaklama dışı harcaması fazla olan turistlere konsantre oluyoruz. Kişi başı gecelik geliri arttıracağız, nitekim öyle oldu. 2017 sonunda gecelik yabancı turist harcaması 78 dolar. Bu yılki ilk 6 aylık veri 109 dolar. 78 dolardan 109 dolara gelmiş.
NEDEN HER ŞEY DAHİL:
İstanbul'da, Bodrum'da her şey dahil yapılmıyor. Niye? Otel dışındaki sosyal imkânlar çeşitli. Ama Antalya'da durum değişiyor. Önemli olan sunduğunuz ürün. Şimdi Side'ye gidin, inanamayacaksınız. Gece müzeciliği yapılıyor. Aydınlatmalar tamamlandı.İnsanlar otellerinden çıkıp gece 01.00'e kadar antik şehirde dolaşmak istiyor.
BELEDİYELERE ÇAĞRI:
Yerel yönetimlerin taşın altına elini koymasını gerekiyor. Büyükşehirlere ve diğer belediyelere yazdık. "Turizm master planlarınızı acilen oluşturun. Biz destek veririz" diyoruz.
GASTRO TURİZM:
"Gastro City" olmak için sadece bir ürünün lezzeti yetmiyor. Mekânın, etkinliklerin ona uygun, erişimin kolay olması lazım. O zaman Michelin, sizi tanıtım rehberine dahil ediyor. Kültür Yolu Festivallerimiz de şartları taşıyan mekanlara yönlendirme yapıyor. Bunlar tıklım tıklım şu an. Bundan sonra gastronomi ürünlerini, mekânlarla birlikte tanıtacağız. En az bir yıl, gastronomi ürünlerini menüsüne koyan restoranları öncelikli tutuyoruz. "Bizi neden seçmediniz?" diye soranlar oluyor. Tatlı bir rekabet başladı. Bu yolla, gastronomi ürünlerimizi gelecek nesillere aktarmış oluyoruz.
KÜLT ÜR YOLU:
Siyaset üstü anlayışla sahiplenilmesini hedeflediğimiz bir proje. Siyasi kısıtlamamız yok. Belediyelere, "Katılmak istiyorsanız siz de etkinlik yapın. Sizi de festival tanıtım broşürünün içine dahil edelim" diyoruz. 16 şehre çıktık. Bakanlığımızda, Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinlikler Genel Müdürlüğü kurduk. Seneye dört farklı bölgeden 1 il daha kapsama girecek. Sonra 25'e, 30'a çıkacağız.
ESNAF MEMNUN:
Kültür Yolu Festivalleri ile turizmde sezonu uzatıyoruz. Tarihlerini de şehrin ölü dönemlerine denk getiriyoruz. Etkinlik boyunca sektörde konaklama yerleri doluyor. Esnafla konuşuyoruz, 9 günde 2-3 aylık ciro yapıyorlar. 'Seneye de gelin' diyorlar. Festivallerle Türkiye'nin iyi bir marka yüzü oluştu.
TÜRSAB'A SERT ELEŞTİRİ:
Zorunluluğunu kaldırın TÜRSAB'ta bir tane üye bulamazsınız. Ama öteki gönüllü STK'lara bakın. Her geçen gün üye sayısı artıyor. Onlar gönüllülük esaslı. Doğru şeyleri yapıyorlar. Şahsi çıkarlarını değil, kurum çıkarlarını ön planda tutuyorlar. Maalesef orada (TÜRSAB) kokuşmuş bir yapı var.
TRANSİT YOLCU TURİST Mİ:
Dünyada en güvenli yolcu sayısı Türkiye'de açıklanıyor. Neden? Çünkü direkt sınır kapısından pasaport okutularak elde edilen veriler paylaşılıyor. Günübirlik yolcu sayısı da net görülebiliyor. Bu seneki hedefimiz 60 milyon ziyaretçi, 60 milyar dolar gelir. Bu yıl transit yolcu tahmini 20 milyon. Eklense turist sayısı 80 milyon olur. Hiçbir yerde transit yolcu tanımlamaya girmez.
KAÇIŞ YOK:
Yurtdışından getirttiğimiz eserleri "Kaçış Yok" temasıyla sergiliyoruz. Bunu özellikle yapıyoruz. Alıcıyı yıldırdığınız zaman defineciyi de yıldırmış oluyorsunuz. 2002 yılından bugüne 12 bin 254 eser, son 6 yıllık dönemde ise 7 bin 839 eser ülkemize döndürüldü.
12 AY KAZI:
Arkeolojik olarak büyük potansiyele sahibiz. Yeni sistem kurduk, 12 aylık kazı programlarına başladık. Bununla kalmadık. Diyelim ki 500 dönüm bir kazı alanı var. "Hocam, bir dönümde kalma, aynı anda 15 noktada kazı yap. Ben sana ekip de ekipman da veriyorum" diyorum. Örneğin Efes, 163 yıldır kazılıyor. Hala yüzde 25'i kazılmış.Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Ege Turizm Merkezi Projesi'nin dönemin İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer tarafından sabote edildiğini söyledi. Ersoy, "kokuşmuş yapı" olarak nitelendirdiği TÜRSAB'daki yöneticilerin, orayı siyasi basamak olarak kullandığını ileri sürdü. GastroAntep Kültür Yolu Festivali kapsamında sohbet ettiğimiz Ersoy, ekonomik programın turizme etkisinden turizm geliri hedeflerine, yerel yönetimlere düşen görevlerden cemevlerine sağlanan desteklere kadar kapsamlı açıklamalarda bulundu. Ersoy, şu mesajları verdi: