Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'dan vergi paketi ile ilgili flaş açıklama
Tatil sonrası Meclis'e gelmesi beklenen vergi paketi çalışmaları ile ilgili Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz bir açıklamada bulundu. Yılmaz, çalışmaların tamamlanarak resmi bir teklif niteliği kazanmadan önce yapılan tüm yorumların spekülasyondan öteye geçemeyeceğine dikkat çekti.
- Ekonomi
- ahaber.com.tr Haber Merkezi
- Giriş Tarihi: 22.06.2024 | 14:35
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, bayramdan sonra Meclis'e gelmesi beklenen vergi paketi çalışmalarına ilişkin, "Çalışmalar tamamlanıp resmi bir teklif niteliği kazanmadan yapılacak yorumlar, spekülasyondan öteye geçmeyecektir. Bu çerçevede, kaynağı şeffaf olmayan haberlere ve yetkili kişi ve kurumlar dışında yapılan paylaşımlara itibar edilmemelidir" dedi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, güncel ekonomik konular ile Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın kayıt dışılıkla mücadele faaliyetlerini yasal düzenlemelerle güçlendirmek için hazırladığı vergi paketine yönelik oluşan spekülasyonlara ilişkin sosyal medya hesabından açıklama yaptı. Yılmaz, geçen yıl Orta Vadeli Program'ın (OVP) hazırlık sürecinde; çalışan ve işveren temsilcileri ile yapılan istişareler sonucunda vergi adaletini güçlendirmek için doğrudan vergi paylarının artırılması konusunda uzlaşma sağlandığını hatırlatarak, "2023 Eylül ayında ilan ettiğimiz OVP'de bu politikayı resmi dokümanımıza dahil ettik ve kamuoyu ile paylaştık. Bir süredir hazırlıkları yapılan, etki analizleri tamamlandıktan sonra Meclisimizin takdirine sunulacak olan vergi düzenleme taslakları, esas itibarıyla bu politikayı yansıtmaktadır. Teknik çalışmalarda doğal olarak çeşitli alternatifler değerlendirilmektedir. Çalışmalar tamamlanıp resmi bir teklif niteliği kazanmadan yapılacak yorumlar, spekülasyondan öteye geçmeyecektir. Bu çerçevede, kaynağı şeffaf olmayan haberlere ve yetkili kişi ve kurumlar dışında yapılan paylaşımlara itibar edilmemelidir. Etki değerlendirmede temel çerçevemiz; vergide adaleti artırırken enflasyonist yan etki oluşturmamak, gelir dağılımını gözetmek, yatırım, istihdam, üretim ve ihracatı korumaktır. Harcama ve gelir tedbirleriyle mali dengelerde sağlanacak iyileşme, haziran ayı ile başlayacak dezenflasyon dönemini destekleyecek, yıllık bazda trilyon Türk Lirası düzeyinde seyreden deprem harcamaları başta olmak üzere, kamu harcamalarını sağlıklı kaynaklarla finanse etme imkanı sunacaktır. Böylece, kamunun borçlanma ihtiyacı ve faiz giderleri de azaltılmış olacaktır" ifadelerini kullandı.
'DÖVİZ İHTİYACIMIZ AZALIYOR'
Yılmaz, bütçe açığının milli gelire oranının 2023 yılı için yüzde 10 olarak tahmin edildiğini ancak alınan tedbirlerle bu rakamın yüzde 5,2'ye düştüğünü kaydederek, "Geçici nitelikte olan deprem harcamaları hariç bütçe açığı oranı ise yüzde 1,6 olarak gerçekleşmişti. 2024 yılı başında milli gelire oranla yüzde 6,4 olarak öngördüğümüz bütçe açığının, yıl sonunda geçen yılki orana yakın düzeylerde gerçekleşmesini bekliyoruz. 2025 yılında ise deprem harcamalarının azaldığı döneme girilecek, bütçe açığımız çok daha düşük seviyelere gerileyecektir. Bir yandan bütçe açığını azaltırken, diğer yandan dış dengemizi iyileştiriyoruz. 12 aylık mal ihracatımız 260 milyar doları aşarken, yıl sonunda 60 milyar dolara ulaşmasını hedeflediğimiz turizm geliri başta olmak üzere hizmet ihracatımız artmaya devam ediyor. Geçen yıl milli gelire oranla yüzde 4 olan cari açık için 2024 beklentimiz yüzde 2- 2,5 seviyelerinde. Dış finansa erişim imkanı ve döviz kurunda istikrar artarken, döviz ihtiyacımız azalıyor. Nisan ayında yüzde 8,5'a inen işsizlik oranımız, Aralık 2012 sonrası en düşük seviyede. 2024 ilk çeyrekte yüzde 5,7 olan büyümede, programımız ile uyumlu olarak tüketimin katkısı azalırken, dış talebin pozitif katkı verdiği daha dengeli bir yapı oluşmaktadır" dedi.
"ENFLASYONDA BELİRGİN BİR DÜŞÜŞ GÖRECEĞİZ"
OVP'nin eylül ayında güncellendiğini hatırlatan Yılmaz, ekonomide uygulanacak temel politika ve yaklaşımın korunacağını vurgulayarak, "Rakamsal değerler ve tahminler ise dünyada ve ülkemizde yaşanan gelişmeler ışığında yeniden şekillendirilecektir. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da teknik çalışmaların yanı sıra, katılımcı bir anlayışla ilgili tüm tarafların görüş ve önerileri değerlendirilecektir. Büyüme, ihracat ve istihdam artışı sürdürülürken, bütçe açığının ve cari açığın düştüğü, rezervlerin ve risk göstergelerinin iyileştiği sağlam bir zeminde, haziran ayından başlamak üzere aylık ve yıllık enflasyon oranlarında belirgin düşüş göreceğiz. Temmuz-Eylül döneminde baz etkisinin de katkısıyla enflasyon oranında düşüşün hızlanmasını ve yıl sonunda oranın Merkez Bankası tahminlerine yaklaşmasını bekliyoruz. 2025 yılında yüzde 20'nin altında, 2026'da ise tek haneli enflasyon için kararlı ve koordineli bir şekilde programımızı hayata geçirmeye devam edeceğiz. Para politikalarının yanı sıra, maliye politikaları ve yapısal reformlarla hedeflerimize ulaşacağız" değerlendirmesinde bulundu.
"EKONOMİYİ GÜÇLENDİREREK KALICI REFAHI ARTIRACAĞIZ"
Yılmaz, OVP'de yer alan 81 reform tedbiri ile ilgili gelişmeleri yakından takip ettiklerini belirterek, "Söz konusu düzenlemelerin 20 tanesi ilk çeyrek itibarıyla tamamlanmıştır. Enflasyon oranını düşürdüğümüz ortamda, istikrar içinde ve kapsayıcı büyüme yaklaşımı ile temel amacımız; yeşil ve dijital dönüşümü esas alan kalkınma stratejisi ile yatırımları desteklemek, verimliliği artıran yapısal reformları sürdürmek, teknolojik atılımlar ile rekabet gücümüzü yükselterek ihracatımızı geliştirmek, oluşacak kalıcı refah artışını ise geniş sosyal kesimlere yansıtmaktır. Ülkemiz için altın değerinde olan seçimsiz 4 yıllık süre, siyasi ve sosyal sahiplenme ile birleştiğinde, tarihi bir fırsat penceresi oluşturmaktadır. Tüm çabamız, Sayın Cumhurbaşkanımızın tecrübeli ve dirayetli liderliğinde, siyasi istikrar ve güven ortamında, AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak, Türkiye Yüzyılı'nda ülkemiz ve milletimiz için daha müreffeh ve güçlü yarınlar inşa etmektir" dedi.