Berat Albayrak'ın adımları öncü oldu! Milli Enerji Politikası meyvelerini veriyor | Enerjide dönüşümün miladı: 2016
Türkiye enerjide tam bağımsızlık vizyonu doğrultusunda hamlelerine emin adımlarla devam ediyor. Karadeniz'de bulunan doğalgaz, Akdeniz'de yapılan arama çalışmaları, Gabar'da bulunan yüksek kaliteli petrol, doğalgaz depolama tesisleri, yenilenebilir enerjiye yapılan yatırımlar ve nükleer enerji hamlesi bu vizyonun öne çıkan maddeleri oldu. Berat Albayrak'ın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olduğu dönemde başlatılan Milli Enerji Politikası meyvelerini verdi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, 21 yılda enerjide yaşanan dönüşümü anlatırken, “Milli Enerji ve Maden Politikası’nın yazıldığı 2016 ve sonrası ikincil enerji dönüşümü dönemidir” dedi.
"Enerjide Tam Bağımsızlık" parolasıyla 21 yıl önce yakılan bağımsızlık ateşi, Berat Albayrak'ın Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olarak ilk görev yılı olan 2016'da başlattığı dönüşüm hamlesiyle daha da alevlendi.
Albayrak'ın Milli Enerji ve Maden Politikası'nı hazırlayarak ikincil enerji dönüşümünü başlattığını söyleyen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, iklim değişikliği ile mücadele kapsamında yenilenebilir enerji atağının, denizlerde hidrokarbon aramacılığı yapan sondaj gemilerinin filoya kazandırılmasının bu dönemde gerçekleştiğini ifade etti.
Bakan Bayraktar, FETÖ'cü hainlerin kumpası sonucu 24 Kasım 2015'te Rusya'yla yaşanan uçak krizi sonrası yavaşlayan Akkuyu NGS çalışmalarının da 2016 yılında hızlandırıldığını ifade etti.
Kasım 2015'te Enerji Bakanı olarak göreve başlayan Berat Albayrak'ın görevinin ilk yılında hazırladığı ve Türkiye'nin önümüzdeki on yıllar boyunca tam bağımsız enerji mücadelesi yolunda uygulayacağı rehber niteliğindeki Milli Enerji ve Maden Politikası, Türkiye'nin gücüne güç katmaya devam ediyor.
ENEJİDE İKİNCİL DÖNÜŞÜM 2016'DA BAŞLADI
Bakanlığının 2024 bütçesi üzerinde TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Enerji Bakanı Alparslan Bayraktar, enerjide yaşanan büyük dönüşüm sürecini anlattı.
Türkiye'nin 2002 yılından bu yana enerjide dışa bağımlılığını azaltma ve kesintisiz enerji arzı sağlamayı hedefleyen politikaları öncelediğini belirten Bayraktar, AK Parti iktidarında enerji politikalarının iki odak noktası olduğuna dikkati çekerek "Birincisi, enerji arz güvenliğinin kesintisiz ve kalıcı sağlanması hedefi. İkincisi, Türkiye'nin dışa bağımlılığını azaltma hedefi" dedi.
Geçtiğimiz 21 yılda enerjide çok büyük bir dönüşüm süreci yaşattıklarını aktaran Bayraktar, bu dönüşüm sürecinin 2002-2016 yıllarına birincil enerji dönüşüm dönemi, Milli Enerji ve Maden Politikası'nın yazıldığı 2016 ve sonrasına ise ikincil enerji dönüşümü dönemi dediklerini aktardı.
YENİLENEBİLİR ENERJİ ATAĞI BAŞLADI
Bayraktar, 2016'dan sonra iklim değişikliğiyle mücadelenin de hız kazandığını ve 2021'de Paris İklim Anlaşması'nın onaylandığını anımsattı.
Türkiye'nin 2053'te karbon nötr ekonomi olma sözüyle enerji politikalarını sürdürdüğünü belirten Bayraktar, "Önümüzdeki 30 yılda bu hedefe ulaşmak için Milli Enerji Ve Maden Politikasını Türkiye'nin yüzyıl hedefi doğrultusunda geliştirmeye gayret ediyoruz" değerlendirmesini yaptı.
Bayraktar, Türkiye'nin 12 bin megavat rüzgar ve 10 bin megavat güneş kurulu gücüne sahip olduğunu, 2035'e kadar 60 bin megavatlık kurulu güce daha ihtiyacı olduğunu dile getirdi.
AKKUYU'YU FETÖ'CÜ HAİNLER BİLE DURDURAMADI
FETÖ'cü hainlerin kumpası sonucu 24 Kasım 2015'te Rusya'yla yaşanan uçak krizi sonrası yavaşlayan Akkuyu NGS çalışmalarının da 2016 yılında hızlandırıldığını ifade eden Bayraktar, "Bizim uzun dönemli projeksiyonlarımızda 20 bin megavatın üzerinde nükleer güce ihtiyacımız olduğu görünüyor. Mutlaka Sinop'taki santral ile Trakya'daki santrale ve bunlara ilaveten son dönemde dünyada gelişen küçük modüler reaktörlerle alakalı 5 bin megavatlık bir güce ihtiyacımız var" dedi.
Akkuyu Nükleer Santrali'nde yapılan anlaşma kapsamında yüzde 100 alım garantisi olmadığını işaret eden Bayraktar, santralin 2028'de tam kapasite üretime başladığında 15 yıl boyunca üretilen elektriğin kilovatsaat başına 12,35 dolar/cent alım garantisi olduğunu aktardı. Bayraktar, "Paranın zaman değeri var. Enflasyon karşısında erimesi söz konusu. 2042'de yüzde 2'lik iskonto ile bu rakam 6,73 dolar/cent gelir. Akkuyu'da nükleerden alacağımız elektriğe ödeyeceğimiz bedel 6,73 dolar/cent olacak 2043 yılında" ifadelerini kullandı.
DOĞALGAZ VE PETROL ARAMACILIĞINDA ÇAĞ ATLANDI
Bayraktar, 2016'dan sonra doğal gaz ve petrol aramacılığında farklı bir faza geçtiklerini belirterek, strateji kapsamında, ülkenin denizlerinde kendi sondaj gemileriyle aramaları yapmasının öncelikli konu olduğunu aktardı. "O dönemde sayın Cumhurbaşkanımız çok ciddi bir siyasi irade ortaya koydu. O dönemdeki Enerji Bakanımız Berat Bey'di, ben de Müsteşar Yardımcısıydım" diyen Bayraktar, o dönemde 800 milyon dolar maliyeti olan Türkiye'nin ilk sondaj gemisi Fatih'i yalnızca 154 milyon dolara Türkiye'ye kazandırdıklarını anlattı.
Ardından Kanuni, Yavuz ve Abdülhamid Han gemilerinin filoya kazandırıldığını anlatan Bayraktar, "Gemileri kazandırdık ve kendi imkânlarımızla denizlerimizde aramacılığa başladık, bunların neticelerini de görmeye başladık" dedi.
Bilindiği gibi Fatih Gemisi Karadeniz'de 710 milyar metreküplük doğalgaz keşfine imza atarak, Türkiye'nin enerji bağımsızlığı yolunda önemli bir kilometre taşı oldu. Karada da petrol aramacılığının hız kazandığını söyleyen Bayraktar, "Gabar keşfi bu stratejinin önemli neticelerinden bir tanesi. Artık Şırnak bir enerji üssü haline dönüşüyor. Şırnak'ta şimdi kendi petrolümüz 2024 sonunda 100 bin varile çıkacak" bilgisini verdi.
KALICI YAZ SAATİ UYGULAMASINDAN 15.5 MİLYAR TL TASARRUF
Bakan Bayraktar, yine Ekim 2016'da geçilen kalıcı yaz saati uygulaması ile enerjiden büyük bir tasarruf elde edildiğini "Uygulama ile ekim 2023'e kadar 10 milyar kilovatsaatlik bir enerji tasarrufu sağlandı. Bunun parasal karşılığı bugün itibarıyla 15,5 milyar TL" diye konuştu.