Türkmenistan gazı Türkiye üzerinden Avrupa'ya uzanacak! Uzman isimlerden dikkat çeken yorumlar: Tarihi bir olay
Rusya-Ukrayna savaşı sonrası enerji kriziyle sarsılan Avrupa'nın enerji güvenliği açısından Türkmenistan gazının, Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı (TANAP) üzerinden Türkiye ve Avrupa'ya taşınmasını "tarihi bir olay" şeklinde nitelendiren uzmanlar, kıta ülkelerinin enerji darboğazını aşmak ve kaynak çeşitlendirmesini sağlayabilmek için bu girişimi desteklemesi gerektiği değerlendirmesinde bulundu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev dün Türkmenistan Devlet Başkanı Serdar Berdimuhammedov'un ev sahipliğinde Türkmenistan'ın Avaza bölgesinde düzenlenen "Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan Devlet Başkanları 1. Zirvesi'nde" bir araya gelmiş ve Türkmenistan gazının Türkiye ve Avrupa'ya ulaştırılması için üç ülke arasında "Enerji Alanında İşbirliğinin Geliştirilmesine Dair Mutabakat Zaptı" imzalanmıştı.
Oxford Enerji Çalışmaları Enstitüsü Araştırma Görevlisi Gulmira Rzayeva, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkmenistan'ın büyük bir doğal gaz rezervine sahip olduğunu ve her yıl Rusya ve Çin'e milyarlarca metreküp gaz ihraç ettiğini söyledi.
Rzayeva, Türkmen gazının önce Azerbaycan'a oradan da TANAP üzerinden Türkiye ve Avrupa'ya sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) olarak taşınmasının maliyet açısından uygun olmadığını ancak boru hattı inşa edilerek bu sevkiyatın yapılmasının daha uygun olduğunu dile getirdi.
Bu girişim kapsamında Türkmenistan'ın kara ve Hazar Denizi'ndeki tesislerinde gaz üretim alanlarına ilave yatırım yapılması gerekebileceğine dikkati çeken Rzayeva, Türkmenistan'ın daha önce de doğal gaz satışı konusunda istekli olduğunu ancak Rusya'nın baskısı nedeniyle bu konuda adım atamadığını ifade etti.
Rzayeva, Türkiye'nin siyasi ve askeri bakımdan Türkmenistan'ı koruma konusunda kararlı olduğuna işaret ederek, "O yüzden bugün bu tarihi fikir hayata geçirildi. Ben bunu tarihi bir olay olarak adlandırıyorum." diye konuştu.
Türkmenistan gazının Türkmenistan, Azerbaycan ve Türkiye'den oluşan bir konsorsiyumla ilk başta 10 milyar metreküp gibi bir hacimle taşınabileceğini kaydeden Rzayeva, Türkmenistan gazının Türkiye için diğer gaz tedarik ülkelerinden maliyet göz önüne alındığında daha uygun olabileceğini dile getirdi.
Rzayeva, Türkmen gazının uygun bir fiyattan temin edilmesi durumunda Türkiye'nin gaz aldığı diğer ülkelere karşı elinin güçleneceğini belirterek, "Bu da Türkiye'yi ne yapar? Bölgenin hatta dünyanın endüstri bakımından en zengin ülkelerinden yapar. Türkiye zaten bugün çok üretiyor, ihraç ediyor ama bunun için gaz lazım. Eğer Türkiye'nin gazı olursa Almanya'nın yerini alabilir. Gelecekte bu kaynaktan daha çok gaz tedarik edilebilir, 30 milyar metreküp kadar, ki Türkmenistan'ın böyle bir potansiyeli var. Bu, tabii Türkiye'nin vasıtasıyla Avrupa'ya ihraç edilebilir. " diye konuştu.
Türkiye'nin, Avrupa'da derinliği en fazla olan Hollanda merkezli sanal doğal gaz ticaret noktası TTF gibi gaz fiyatlarının belirlendiği ve büyük gaz firmalarının yatırım yaptığı bir merkeze dönüşmesinin uzun vadede mümkün olabileceğini kaydeden Rzayeva, "Türkiye, Rusya'nın gazını, Türkmen gazını alarak ve LNG temin ederek bunları Avrupa'ya ihraç ederse, bu Türkiye'yi büyük bir gaz ihracatçısına çevirebilir, belki de en az Rusya kadar önemli bir gaz ihracatçısına dönüştürebilir." ifadelerini kullandı.
"AVRUPA'NIN BU GİRİŞİMİ DESTEKLEMESİ GEREKİR"
Akdeniz Ülkeleri Enerji Şirketleri Birliği Petrol ve Gaz Direktörü Sohbet Karbuz da Türkmen gazına ilişkin yapılan zirveyi "güzel bir gelişme" olarak nitelendirerek, Türkmenistan'dan ve Türkmenistan ile Azerbaycan'ın Dostluk Sahası'ndan sevk edilecek gazın miktarının netleşmesi gerektiğini söyledi.
Bundan sonraki adımlarda ise gaz sevkiyatının yapılabilmesi için gerekli teknik ve alt yapı yatırımlarının yapılması gerektiği ve bunun da belirli bir zaman ve maliyet anlamına geldiğini kaydeden Karbuz, Türkmenistan gazının bir boru hattıyla Avrupa'ya ulaştırılabilmesine ilişkin "Avrupa'daki enerji krizinin çözümüne kesinlikle faydası olabilir. Avrupa'nın bunu desteklemesi gerekir. Çünkü Avrupa için Güney Gaz Koridoru öncelikli bir projedir." ifadelerini kullandı.
Karbuz, Azerbaycan ve Türkiye üzerinden alınacak doğal gazın Avrupa için ABD'den LNG almaktan veya spot LNG piyasasına güvenmekten çok daha mantıklı olduğunu vurgulayarak, "Bu, Avrupa için çok daha güvenlidir. Avrupa için çok daha emin ve güvenli bir çözümdür. Miktar olarak büyük olmasa dahi şu anki konjonktürde Avrupa için her milyar metreküpün önemi var." dedi.
Güneydoğu Avrupa ülkelerinin güvenilir bir ülke ve koridora ihtiyaç duyduğunu ve bu girişimin söz konusu ülkelere bir merhem olabileceğini dile getiren Karbuz, Avrupa'nın temel probleminin, kıta içerisinde Rusya'ya en çok bağımlı olan ülkelere yeni gaz tedarik kolları oluşturmak olduğunu ifade etti.
Karbuz, bu ülkelerin tedarik problemlerine dikkati çekerek, "Bunların hepsinin LNG'ye erişimi yok. Özellikle Balkanlar, Romanya, Bulgaristan olsun, Ukrayna olsun. Bu girişim, bunlar için çok daha önemlidir." diye konuştu.
TÜRKMENİSTAN, RUSYA VE ÇİN'E 2021'DE 40 MİLYAR METREKÜPTEN FAZLA GAZ İHRAÇ ETTİ
Türk Devletleri Teşkilatı'nın gözlemci üyesi statüsünde bulunan Türkmenistan, dünyanın önemli gaz tedarikçileri arasında yer alıyor. Türkmenistan'ın yaklaşık 13,6 trilyon metreküplük ispatlanmış gaz rezervi bulunuyor.
Türkmenistan, 2021'de 79,3 milyar metreküp gaz üretirken, bu gazın 36,7 milyar metreküpünü kendi kullandı. Ülke, Çin'e 31,5 milyar metreküp, Rusya'ya ise 10,5 milyar metreküp gaz ihracat etti. Ülke ayrıca İran'a da gaz ihraç ediyor.
TÜRKİYE, TÜRKMEN GAZI İÇİN İŞBİRLİĞİNE HAZIR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkmenistan'daki zirvede gaz konusundaki işbirliğiyle ilgili "Türkmen doğal gazının da Batı pazarlarına aynı şekilde nakline yönelik çalışmalara artık başlamamız gerekiyor. Hazar'daki dostluk sahasında da Türkmen ve Azerbaycanlı kardeşlerimizle işbirliğine hazırız." açıklamasında bulunmuştu.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da Türkmenistan doğal gazının üç ülkenin yararına olacak şekilde ortak adımlar atmaya hazır olduklarını belirterek bu konuda bir çalışma grubu oluşturma kararı aldıklarını söylemişti.