FED faiz kararını açıkladı! İşte piyasalardan ilk tepki! FED'in faiz kararı ne anlama geliyor? Altın dolar euro brent petrol...
ABD Merkez Bankası (FED) merakla beklenen faiz kararını açıkladı. FED 75 baz puanlık faiz artırımına gitti. Böylece, politika faizi yüzde 3-3,25 aralığına yükseldi. Karar öncesi dolar 20 yıl aradan sonra tekrar 111 seviyesinin üzerini görmüştü. İşte FED'in faiz kararı... Ekonomist Prof. Dr. Murat Ferman A Haber ekranlarında FED kararını yorumladı. Diğer yandan Fed Başkanı Jerome Powell faiz artışının önümüzdeki aylarda sürmesi ihtimali üzerine değerlendirmelerde bulundu. FED'in faiz kararı ne anlama geliyor? FED'in faiz kararının altın ve dolara etkisi ne olacak?
ABD Merkez Bankası (Fed), politika faizini üçüncü ayda da 75 baz puan artırarak yüzde 3,00-3,25 aralığına yükseltti. Fed'den yapılan açıklamada, faiz oranının artırılması kararının oy birliğiyle alındığı belirtildi.
Federal Açık Piyasa Komitesinin (FOMC), maksimum istihdam ve uzun vadede yüzde 2 enflasyon elde etmeyi amaçladığı vurgulanan açıklamada, bu hedeflerin desteklenmesi için federal fon oranının yüzde 3,00-3,25 aralığına yükseltilmesine karar verildiği bildirildi.
ÜÇÜNCÜ AYDA DA 75 BAZ PUAN
Piyasaların genel beklentisi Fed'in politika faizini 2 ayın ardından üçüncü ayda da 75 baz puan artırması yönündeydi. Piyasalarda Fed'in politika faizini 1980'lerden beri ilk kez 100 baz puan artış beklentisi ise yüzde 20'de kalmıştı.
Fed'in açıklamasında, gelecek ayki toplantılarda faiz artışlarının devam etmesinin uygun olacağı yönündeki yönlendirmenin yeniden kullanılması dikkati çekti.
Fed'in ekonomik verilere yönelik projeksiyonlarında ise banka yetkililerinin 2022 sonu için ortalama faiz beklentisi yüzde 4,4 olarak kaydedilirken, 2023 sonu için ise yüzde 4,6 olarak ifade edildi.
NE OLMUŞTU?
Fed, Kovid-19 salgınının ardından hızlı ekonomik toparlanmayla gelen yüksek enflasyon baskısıyla 2021'in son çeyreğinde para politikası tonunu değiştirmeye başlamıştı.
Banka, mart ayında varlık alım operasyonunu tamamlayarak faiz artışlarına başlamıştı.
Fed, mart ayı toplantısında, 25 baz puan artışla 2018'den bu yana ilk kez faiz artırımına gitme kararı alırken, mayıs toplantısında 50 baz puan ile 2000 yılından bu yana en hızlı faiz artışını gerçekleştirmişti.
Haziran toplantısında 75 baz puanla 1994'ten bu yana en güçlü faiz artırımına giden Fed, temmuz toplantısında da faiz oranını aynı oranda artırmıştı.
Rusya-Ukrayna savaşı ve Çin'de Kovid-19 salgınına karşı alınan karantina önlemlerinin tedarik zincirindeki sıkıntıları artırmasıyla yükseliş eğilimini sürdüren enflasyon, Fed'in üzerindeki baskıyı daha da yoğunlaştırmıştı.
ABD'de enflasyon, haziranda yıllık yüzde 9,1 ile Kasım 1981'den bu yana en yüksek seviyeye ulaşmasının ardından temmuzda yüzde 8,5'e ve ağustosta yüzde 8,3'e gerilemesine rağmen beklentilerin üzerinde bir seyir izlemişti.
BÜYÜME BEKLENTİSİ AŞAĞI YÖNLÜ
ABD Merkez Bankası (Fed), bu yıla ilişkin enflasyon tahminini yükseltirken büyüme beklentilerinde aşağı yönlü sert bir revizyona gitti.
İki gün süren Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) Toplantısı'nın ardından Fed'den yapılan açıklamada, son göstergelerin genel ekonomik faaliyetlerin ılımlı bir büyümeye işaret ettiği belirtildi.
Açıklamada, istihdam kazanımlarının son aylarda güçlü olduğu ve işsizlik oranının düşük kalmaya devam ettiği aktarıldı.
Enflasyonun salgın, yükselen enerji fiyatları ve daha geniş fiyat baskılarıyla ilgili arz ve talep dengesizliklerini yansıtarak yüksek kalmaya devam ettiğine dikkat çekilen açıklamada, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısının muazzam insani ve ekonomik zorluklara neden olduğu kaydedildi.
Açıklamada, savaş ve buna bağlı olayların enflasyon üzerinde yukarı yönlü ek bir baskı oluşturduğuna ve küresel ekonomik faaliyet üzerinde baskı yarattığına dikkat çekildi.
75 BAZ PUAN ARTIŞ
Fed'in açıklamasında komitenin enflasyon risklerine karşı oldukça "dikkatli" olduğunun altı yeniden çizildi.
Açıklamada, 75 baz puanlık faiz artışının yanı sıra Komitenin mayıs ayında duyurduğu bilanço küçültme planı doğrultusunda elindeki Hazine tahvilleri ve ipoteğe dayalı menkul kıymetleri azaltmaya devam edeceği aktarıldı.
Komitenin, enflasyonu yüzde 2 hedefine düşürmeye çok kararlı olduğu belirtilen açıklamada, para politikasının uygun duruşu değerlendirilirken, ekonomik görünüme ilişkin gelen bilgilerin etkilerinin izlenmeye devam edileceği yinelendi.
Açıklamada, Komitenin hedeflere ulaşmasını engelleyebilecek risklerin ortaya çıkması durumunda, para politikasının duruşunun uygun şekilde ayarlamaya hazır olacağı kaydedildi.
ENFLASYON TAHMİNİ YÜKSELDİ, BÜYÜME BEKLENTİLERİ SERT DÜŞTÜ
Ekonomiye ilişkin tahminlerini de açıklayan Fed, bu yıla ilişkin enflasyon tahminini yükseltirken, büyüme beklentilerini düşürdü.
Fed'in tahminlerine göre, bu yıla ilişkin enflasyon (PCE enflasyonu) tahmini yüzde 5,2'den yüzde 5,4'e yükseltildi. Enflasyon tahminleri 2023 için yüzde 2,6'dan yüzde 3,1'e çıkartılırken ve 2024 için yüzde 2,3'ten yüzde 2,2'ye çekildi.
Fed'in takip ettiği enflasyon göstergesi olan PCE enflasyonu beklentisi 2022 için yüzde 5,2'den yüzde 5,4, 2023 için de yüzde 2,6'dan yüzde 2,8'e ve 2024 için de yüzde 2,2'den yüzde 2,3'e çıkarıldı.
Değişken enerji ve gıda fiyatlarını içermeyen çekirdek enflasyona ilişkin tahminler de bu yıl için yüzde 4,3'den yüzde 4,5'e ve 2023 için yüzde 2,7'den yüzde 3,1'e çıkarılırken 2024 için yüzde 2,3 olarak sabit bırakıldı.
ABD ekonomisinin bu yıla ilişkin büyüme tahmini ise sert bir revizyona gidilerek yüzde 1,7'den yüzde 0,2'ye düşürüldü. Ülke ekonomisinin 2023'e ilişkin büyüme tahmini de yüzde 1,7'den yüzde 1,2'ye ve 2024 yılı beklentisi yüzde 1,9'dan yüzde 1,7'ye indirildi. ABD ekonomisi için uzun vadeli büyüme beklentisi ise yüzde 1,8 olarak korundu.
İŞSİZLİK ORANI ARTIYOR
İşsizlik oranına ilişkin tahminler de bu yıl için yüzde 3,7'den yüzde 3,8'e, 2023 için yüzde 3,9'dan yüzde 4,4'e ve 2024 için yüzde 4,1'den yüzde 4,4'e yükseltildi.
Fonlama oranına ilişkin medyan beklenti 2022 için yüzde 3,4'den yüzde 4,4'e, 2023 için yüzde 3,8'den yüzde 4,6'ya ve 2024 için yüzde 3,4'den yüzde 3,9'a yükseltildi. Uzun dönem ortalama faiz beklentisi ise yüzde 2,5 olarak sabit bırakıldı.
Kovid-19 krizinde toparlanan ABD ekonomisi, geçen yıl yüzde 5,7 ile 1984'ten bu yana en güçlü büyümeyi göstermişti.
Öte yandan, dünyanın dört bir yanındaki merkez bankaları enflasyonla mücadele için harekete geçerken, İngiltere Merkez Bankası'nın da perşembe günü faiz oranlarını tekrar yükseltmesi bekleniyor.
Para politikası yapıcıları, çok zayıf bir tepkinin enflasyonun yüksek kalmasına yol açabileceği, enflasyona karşı çok sert bir duruşun ise bir resesyonu tetikleyebileceği ikilemiyle karşı karşıya bulunuyor.
"KASIM AYINDA DA FAİZ ARTABİLİR"
Ekonomist Prof. Dr. Murat Ferman, karara ilişkin A Haber'de şu değerlendirmeleri yaptı:
"FED, uzunca bir süredir kendisine yönelen eleştirilerin önünü kesmekte kararlı. Finans dünyasının önemli isimleri, FED'i direksiyon başında uyumakla itham etmişti. FED Başkanı, ufukta bir enflasyon tehlikesi olmadığını iddia etmişti. 8'lerin üzerine çıkan yüzde 9'ları çıkan enflasyon görüldüğünde hemen çark ettiler. Kasım ve aralık aylarında, artış bekleniyor. Ekim ayı pas geçiliyor. Kasım ayında en az 50 baz puanlık bir artış yapılması yönünde. Seneyi 5 civarında bir faizle bırakmak istiyorlar.
RESASYON TEHLİKESİ
FED'in bu hareketi, enflasyonla mücadele ederken resesyonla karşı karşıya kalabilir."
POWELL'DAN İLK SÖZLER: ENFLASYONU ÇÖZECEĞİZ
Fed Başkanı Jerome Powell, faiz kararının ardından kameralar karşısına geçti. Powell dünyanın merakla beklediği konuşmasında "Fiyat istikrarı temel sorumluluğumuz." ve "Enflasyonu çözeceğiz." açıklamalarından bulundu.
İşte Powell'ın açıklamalarından öne çıkanlar:
Para politikasını duruşumuzu fiyat istikrarını sağlama amacımıza doğru yönlendiriyoruz.
Büyümedeki yavaşlamaya rağmen iş piyasası güçlü kalmaya devam etti.
Faiz artırımlarına devam etmek gerekli olacak. Enflasyonu yüzde 2 hedefine getirmek için araçlara sahibiz. Para politikası duruşumuzu fiyat istikrarını sağlama amacımıza doğru yönlendiriyoruz.
Faiz artışı gelecek verilere bağlı. Belli bir noktada faiz artışlarının hızı yavaşlayacak.
Kısıtlayıcı para politikası sürecek. Hedeflerimize ulaşabilmek için her şeyi yapacağız.
DOLAR ENDEKSİ 20 YILIN ZİRVESİNDE
Dolar endeksi, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) bu akşam açıklayacağı faiz kararı öncesinde 20 yıl aradan sonra tekrar 111 seviyesinin üzerini gördü.
Analistler, para piyasalarındaki fiyatlamalarda ABD Merkez Bankası'nın (Fed) bu akşam yüzde 84 ihtimalle 75 baz puan faiz artırmasının beklendiğini dile getirerek kasım toplantısı için ise tahminlerin 50 baz puanda yoğunlaştığını dile getirdi.
DOLAR'A PUTİN ETKİSİ
Öte yandan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna'nın Donbas, Zaporijya ve Herson bölgelerinin bağımsızlık kararlarını desteklediklerini belirterek, askeri kısmi seferberlik ilan etti.
Putin'in açıklamalarının risk algısını artırması ile küresel ölçekte dolar talebi arttı.
Buna bağlı olarak 111,056 ile Haziran 2002'den beri gördüğü en yüksek seviyesine çıkan dolar endeksi, 18: 55 itibarıyla 111'in altında dengelendi.
Şu dakikalarda dolar/TL önceki kapanışa göre yüzde 0,1 artışla 18,3290, avro/TL yüzde 0,8 azalışla 18,1160, sterlin/TL yüzde 0,5 düşüşle 20,7700'den satılıyor.
GÖZLER MERKEZ BANKASI'NDA
Analistler, yarın yurt içinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) Para Politikası Kurulu toplantısında açıklayacağı faiz kararı, yurt dışında ise İngiltere Merkez Bankası (BoE) ve Japonya Merkez Bankası (BoJ) faiz kararının piyasaların odak noktasında olacağını belirtti.
FED FAİZLERİ ARTIRIRSA DOLAR VE ALTIN NE OLUR?
ABD Merkez Bankası Jerome Powell geçtiğimiz aylarda yaptığı açıklamada enflasyonu kontrol altın almak için faizleri artırmaktan çekinmeyeceklerini ifade etmişti. Nitekim Temmuz ayında gerçekleşen toplantının ardından FED politika faizini 75 baz puan artırdığını açıkladı. Böylece faizler 2,25-2,550 aralığına yükseldi.
Piyalarda asFED'in faizleri yeniden yükselteceği yönünde bir beklenti yer alırken vatandaşlar bu durumda dolar ve altının durumunun ne olacağı yükseleceği mi yoksa düşeceğimi yönünde araştırmalarına devam ediyor.
Uzmanlar ise ABD Merkez Bankası FED'in faizleri artırması durumunda Amerikan Doları'na yönelik yatırım talebinin artmaya meyilli olduğunu kaydediyor.
Doların daha fazla faiz getirisi sunması nedeniyle uluslararası yatırımcıların da ellerindeki yabancı döviz varlıklarını dolara çevirmeye başlayabilecekleri de belirtiliyor.
Böyle bir gelişmenin sonucunda ise dolar diğer ülke para birimlerinin karşısında değer kazanırken, özellikle gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinin değer kaybedebileceği düşünülüyor.
FED'in faiz artırımına karşı altın piyasasının tepkisi de en çok merak edilen konular arasında. Ancak altın için önemli olan FED'in faizleri ne kadar artıracağı. Faizlerin 50 baz artırılması halinde altın piyasasının zaten bu gelişmeye göre önceden pozisyon aldığı için altın fiyatlarında radikal değişiklikler beklenmiyor.