Son dakika: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'den Doğu Akdeniz açıklaması! Karadeniz gazı ne zaman geliyor?
Son dakika haberi... Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, "Akdeniz'de 45-60 günlük süremiz var. Bu sürede sondajımızı tamamlayacağız. Keşif bulursak milletimizle müjdeyi paylaşacağız" dedi. Bakan Dönmez, "Karadeniz gazı ne zaman geliyor?" sorusuna da yanıt verdi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Dönmez, Abdülhamid Han sondaj gemisine gerçekleştirilen canlı bağlantıda çalışmalarla ilgili bilgi aldı.
Abdülhamid Han sondaj gemisinin Karadeniz'de 45-60 gün çalışma süresinin olacağını dile getiren Dönmez, "Bu sürede sondajımızı tamamlayacağız. Keşif bulursak milletimizle müjdeyi paylaşacağız." diye konuştu.
MİLLETİMİZE MÜJDEYİ VERECEĞİZ
Dönmez, Türkiye'nin enerji filosunda Abdülhamid Han ile birlikte 4 sondaj gemisi olduğuna dikkati çekerek, "Diğer sondaj gemilerimizle benzer birçok özelliği olmakla birlikte Abdülhamid Han ilk defa bizim kullandığımız bir gemi olacak. Dünyada alanında 5 tane var. 12 bin 200 metreye kadar sondaj yapabiliyor." ifadelerini kullandı.
Abdülhamid Han gemisinin Gazipaşa'ya 55 kilometre mesafede bulunan Yörükler-1 kuyusuna gönderildiğini belirten Dönmez, "45-60 günlük süre var. Bu sürede sondajımızı tamamlayacağız. Keşif bulursak milletimizle müjdeyi paylaşacağız." dedi.
Bakan Dönmez, Akdeniz'de şimdiye kadar 8 sondajın tamamlandığını, bunların 5'inin Türkiye'nin kendi yetki alanında olduğunu söyledi.
Her sondajın keşifle sonuçlanmasa da jeolojik formasyon konusunda ciddi bilgiler verdiğini vurgulayan Dönmez, "Sahayı tanımak son derece önemli. Akdeniz'i de Karadeniz kadar tanır hale geldik. Takvim sıkışıklığı nedeniyle 2 yıl kadar ara vermiştik. Şimdi tekrar Akdeniz'e döndük." diye konuştu.
AKKKUYU'DA SON DURUM
Dönmez, Akkuyu Nükleer Güç Santrali'nin (NGS) Türkiye'nin mega projelerinden biri olduğunu belirterek, Türkiye'nin, 60-70 yıllık hayalini gerçekleştirmek üzere olduğunu dile getirdi.
Son bir ayda Akkuyu NGS inşaat alanında yaşanan bir ihtilaf olduğunu söyleyen Dönmez, şöyle devam etti:
"Konu bize intikal edince süratle problemleri çözmek için girişimlerde bulunduk. Bu tip çok büyük projelerde sahada sıkıntılar olabilir, idari ve mali anlamda. Maalesef bu sorunlar aşılamadı. Girişimlerimizi hala devam ettiriyoruz. En son Soçi'deki Cumhurbaşkanı'mız ile Rusya Devlet Başkanı Putin arasındaki görüşmede de gündeme geldi. Proje takviminde bir aksamaya müsaade edemeyiz. Abdülhamid Han sondaj gemisinin uğurlanmasının ardından Cumhurbaşkanı'mız ile Akkuyu'ya geçtik. Sahada bir brifing aldı. Cumhurbaşkanı'mız gerekli notları aldı, ikazları yaptı. Beklentimiz bu problemin süratle giderilmesidir."
KARADENİZ GAZI NE ZAMAN GELİYOR?
Dönmez, Karadeniz'de keşfedilen doğal gazla ilgili çalışmaların sürdüğünü ve 2023'te tamamlanacak şekilde ilerleme kaydedildiğini bildirdi.
İlk fazda 10 kuyunun açılacağını belirten Dönmez, karada da yapılması gereken işler olduğunu ifade etti.
Bakan Dönmez, derin deniz operasyonları açısından dünyada bu çapta bir projenin şu an ilerlemediğine dikkati çekerek şunları kaydetti:
"Kuyu tamamlama işlerimiz devam ediyor. Kuyu üstü işleri de var. Deniz tabanında da yaptığımız işler var. Adeta Karadeniz'in 2 bin 200 metre altında bir enerji üssü kuruyoruz. Bir uçtan bir uca 12 kilometre diğerinden 8 kilometre bir koridorda yerin altında devasa yapıları gemilerden indiriyoruz. Sualtı robotlarıyla kuyuların başına monte ediyoruz. Hummalı bir çalışma var. 120 kilometre derin deniz boru döşeme işlemi tamamladı. 50 kilometrelik kısım kaldı. 2023'ün ilk çeyreğinde mart ayı içinde inşallah, bu gazı karada yakmış olacağız."
Dönmez, küresel anlamda emtia ve enerji fiyatlarının arttığına dikkati çekerek, gelişmiş ülkeler dahil birçok ülkede öncelikli sorunun hayat pahalılığı olduğunu ifade etti.
Bu kapsamda, elektrik ve doğal gaz ödemelerinde vatandaşa desteğin süreceğini vurgulayan Dönmez, "Geçen yıl 100 milyar lira elektrik ve gazda sübvansiyon yaptık. Bu yıl artarak devam ediyor. Önümüzdeki dönemde rakamlar daha net ortaya çıkacak ancak destek miktarı bu yılın ilk yarısında geçtiğimiz yılın 2 katından fazla seyrediyor." diye konuştu.
ELEKTRİKTE KURULU GÜÇ 101 BİN MEGAVATA ULAŞTI
Türkiye'nin elektrikte kurulu gücünün 101 bin megavata ulaştığını kaydeden Dönmez, bunun yüzde 54'ünü yenilenebilir kaynakların oluşturduğu bilgisini paylaştı.
Dönmez, Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları Güneş Enerjisi Santralleri-5'in (YEKA GES-5) 1-2 ay içinde düzenlenerek 1200 megavatlık kapasitenin yarışmaya sunulacağını bildirdi.
YEKA ihalelerinin devam edeceğini aktaran Dönmez, piyasanın bu konuda istekli olduğunu, yerli ve yabancı yatırımcıların ilgisinin yüksek olduğunu söyledi.
Dönmez, enerji tasarrufuyla ilgili atılan adımlara ilişkin, "Geçen sene enerji ithalatına 50,7 milyar dolar harcadık. Bu sene fiyatların arttığını görüyoruz ve 100 milyar dolara gidiyor. Kontrollü ve basit tedbirlerle yüzde 10 enerji tasarrufu sağlayabiliriz. Bu da 10 milyar dolar cebimizde kalacak demektir." değerlendirmesinde bulundu.
Konutlarda Isı Yalıtım Kredi Paketi hakkında da değerlendirmede bulunan Dönmez, vatandaşlara 50 bin liraya kadar, 60 ay vade ve 0,99 oranıyla bu kredinin sunulduğunu bildirdi.
Bakan Dönmez, küresel enerji krizinin özellikle Avrupa'da kendini hissettirdiğini belirterek, Rusya'ya uygulanan yeni yaptırımlar kapsamında enerji ürünlerinin ithalatının azaltılmasının gündeme geldiğini söyledi.
Alternatif enerji kaynakları bulmanın zorluğuna dikkati çeken Dönmez, şöyle devam etti:
"Doğal gaz, ağırlıklı olarak boru hatlarıyla geliyor. Ülkemizdeki tüketimin bir kısmını yüzde 75-80 boru hatlarından getirdiğimiz gazla karşılıyoruz. Avrupa'da da durum bundan farklı değil. En büyük tedarikçinizle sorun çıktığında alternatif için bir anda boru yapma imkanınız yok. Bu borular yüzlerce kilometre borular. Kısa vadeli çözüm spot piyasalarda temin edilen sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG). Mobilizasyonu boru hattına göre daha esnek. Dünyada bir üretim-tüketim dengesi var. Şimdi Avrupa verimlilik tedbirleriyle vatandaşını biraz motive etmek, bilinçlendirmek suretiyle yüzde 15 tasarrufa gitmeye çalışıyor. Ne derece başarılı olacak hep birlikte göreceğiz."
Dönmez, "Türkiye olarak yaptırımlarla ilgili olarak alınan kararları uygulamayacağımızı işin başından beri söylemiştik. Rusya, Azerbaycan ve İran ile devam eden kontratlarımız var. Onlarla da sürekli temas halindeyiz. Hatta gerekirse bir miktar artış da yapılabilir şekilde. LNG kontratlarımız var. Geçtiğimiz yıl yaklaşık 59-60 milyar metreküp doğal gaz tüketimi gerçekleştirdik. Muhtemelen bu sene de benzer oranlarda olacak." ifadelerini kullandı.
DOĞAL GAZDA HERHANGİ BİR SIKINTI YAŞANMAYACAĞINI RAHATLIKLA SÖYLEYEBİLİRİM
Doğal gazda talep tarafında mevsimsel etkilerin de rol oynadığını belirten Dönmez, "BOTAŞ'ın elinde ciddi veri var. Buna göre tedarik planlaması yapıyoruz. Tedarikçiler sevkiyat planına uyduğu takdirde doğal gazda herhangi bir sıkıntı yaşanmayacağını rahatlıkla söyleyebilirim." dedi.
Dönmez, Türkiye'nin doğal gaz depolama kapasitesinin mevcut durumda yeterli olduğunu ancak artırılması gerektiğini dile getirerek, "Ülke büyüyor, büyüdükçe gelişiyor. Doğal gaz ihtiyacı artıyor. Şu an iki depomuz var. Biri Tuz Gölü'nde ve 1,2 milyar metreküplük doğal gaz depolama kapasitesine sahip. Diğeri de Silivri'de, 3,2 milyar metreküpten, 4,6 milyar metreküpe çıkartıyoruz. Şu anda çalışmalar devam ediyor. İnşallah bu yıl sonuna kadar da projemizi tamamlamış olacağız. O depo zaten aktif çalışan depomuzun kapasitesi artırılmış hali." diye konuştu.
Kış mevsimine doğal gaz depolama tesislerinde 6 milyar metreküplük hacimle girileceğini bildiren Dönmez, "Geçen seneye göre depo hacmimizi artırarak giriyoruz, daha rahat bir durumdayız. Bugün itibarıyla Silivri'deki depolama tesisinin doluluk oranı yüzde 87, Tuz Gölü'ndeki tesisimiz tam dolu." ifadelerini kullandı.
LNG fiyatlarının yaz döneminde boru gazına göre daha düşük olduğunu dile getiren Dönmez, "Bunu depolarsanız hem maliyetlerinizi optimize etmiş olursunuz hem de kışın pik saatlerde desteklemiş olursunuz. Arz güvenliği açısından şu anda dört terminalimizde çalışıyoruz. Beşincisinin de Saros'taki inşaatı devam ediyor. Bir iki ay içinde biter. Bir FSRU gemisine ihtiyaç olacak. Arkadaşlar görüşmeleri yapıyorlar. Kiralama suretiyle olabilir." dedi.
Dönmez, Rusya ile karşılıklı ticaretin geliştirilmesi kapsamında milli paralarla ticaret konusuna değinirken de şunları kaydetti:
"Ruble ilk etapta olacak. Oran konusunda henüz bir rakam telaffuz etmek istemiyoruz. Ağırlıklı olarak doğal gaz ticareti olmakla birlikte Rusya'da hem satış yönünde ihracatımız hem ithalatımız var. Bu konu liderler arasında da teyit edildi. Transferlerde Türk lirasını da konuşuyoruz. Bunlar önümüzdeki günlerde netleşecek konular. İki lider de prensipte milli paralarla ticaret konusunda mutabık kaldı."
ELEKTRİKLİ ARAÇLARA İLİŞKİN ÇALIŞMALAR DEVAM EDİYOR
Bakan Dönmez, bu yılın sonunda veya yeni yılın başında ilk yerli elektrikli otomobilin Türkiye'nin yollarında görüleceğini söyledi.
Elektrik şarj istasyonlarının kurulumuna ilişkin lisanslama çalışması yapıldığını anımsatan Dönmez, "Şu an itibarıyla aslında Türkiye'de az da sayılmayacak şekilde bir şarj noktamız da var. 3 bin 888 adet soketimiz var. Yani bu soket dediğimiz tabii belki bir istasyonda 5-10 tane de olabilir. Aynı anda şarj edilebilecek araç sayısından bahsediyoruz." diye konuştu.
Dönmez, elektrikli araçların tüm dünyada daha fazla görülmeye başlanacağını, bu nedenle gerekli çalışmaların planlı şekilde piyasa aktörleriyle devam ettirildiğini söyledi.
Dönmez, borda Türkiye'nin üretim kapasitesinin yıllık 2,6-2,7 milyon ton olduğunu, bunun 2,5 milyon tonunun ihraç edildiğini söyledi.
Türkiye'nin bu alanda dünyada pazar payında ilk sırada olduğuna dikkati çeken Dönmez, "Dünyada tüketilen borun yüzde 62'sini biz üretip satıyoruz. Rezervin de yüzde 72'si bizde. Belki 500 yıl tüm dünyaya yetecek rezervimiz var." diye konuştu.
Dönmez, dünyada yaklaşık 5 milyon tonluk bor tüketimi olduğuna dikkati çekerek, "Son derece kritik bir alan. Geçtiğimiz yıl 1 milyar doların üzerinde bir ihracatımız oldu. Bu sene de 1 milyar doların üzerinde bir ihracat gelirimiz olacak." dedi.
Bor elementinin kullanım alanının artırılmasının önemine değinen Dönmez, şunları kaydetti:
"Ar-Ge çalışmalarıyla bu ürünün kullanılabilirliğini artırmak istiyoruz. Mesela borda katma değerli uç ürünler üretme hedefimiz var. Bunun da ilk uygulamasını bu yıl hayata geçireceğiz. İki yıl önce temelini atmıştık. Bor Karbür Tesisi'ni bu yıl içerisinde üretime alacağız. Maden yüzde 100 zaten bizim. Burada teknolojiyi transfer ettik, Türkiye'de üretilecek. Hem iç piyasadaki talebi karşılayabileceğiz hem de yurt dışına bu ürünleri satabilir hale geleceğiz. Son ekonomi modelimizde Sayın Cumhurbaşkanımızın sıkça ifade ettiği, yatırım, istihdam, üretim, ihracat dörtlüsünü tamamlayan en güzel örneklerden birisi olacak. Yatırım yapıyoruz, istihdam olacak, üretimi yapacağız ve ihracata dönük çalışacağız. Bu yıl içerisinde hayata geçirmiş olacağız."
NADİR ELEMENT REZERVİNDE ÇİN'DEN SONRA EN BÜYÜK REZERV TÜRKİYE'DE
Dönmez, nadir element rezervinde Çin'den sonra en büyük rezervin Türkiye'de bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"Dünyada adı konmamış bir mücadele 'savaş' varsa bu da nadir elementlerle ilgili yaşanıyor. Çünkü paranız da olsa alamayacağınız nadirlikte elementler mevcut. Altına erişebiliyorsunuz, evet pahalı ancak erişim var. Dünyada daha az bulunan, altından daha değerli elementler var. Son keşfimizle birlikte, Çin'den sonra tek sahada ikinci büyük nadir element rezervi keşfettik. Neredeyse 700 milyon tonluk bir cevherden bahsediyoruz. Bunun hepsi net üretim değil. Cevheri alıyoruz işliyoruz. Bundan 570 bin ton civarında cevheri işleyeceğiz, belirli kalemlerde ve miktarlarda bazı ürünleri elde edeceğiz."
Bu kapsamda laboratuvar çalışmalarının Türkiye'de gerçekleştirildiğine işaret eden Dönmez, "Bu yıl içinde pilot tesisimizi tamamlayacağız. Bunun da hazırlığını şu an yapıyoruz. Lityumda da benzer uygulamamız vardı. Eskişehir Beylikova'da nadir elementlerden biri olan lityumu üretiyoruz. e-mobiliteden bahsediyorsak, bunun içinde lityum, küçük hacimlerde yüksek miktarda elektriği depolamada kullanılan bir element. Başka elementler de var ancak lityum bir çok açıdan avantajlı. Lityumda da bir hamlemiz var. Pilot üretime geçmiştik, seri üretimde de yıllık 600 ton kapasiteye ulaşacağız. İlk etapta ithalatın yarısını yerlileştirmiş olacağız." ifadelerini kullandı.