Bakan Mehmet Muş arz güvenliğinin altını çizdi: Ciddi bir sorun aşılmış olacak
Turkuvaz Medya'nın yayın organı Sabah Gazetesi tarafından gerçekleştirilen, Türkiye İhracat Seferberliği Zirvesi'nin ikincisi Konya’da T.C. Ticaret Bakanı Mehmet Muş’un katılımı ile düzenlendi.
Ticaret Bakanı Mehmet Muş, Türkiye, Rusya, Ukrayna ve Birleşmiş Milletler (BM) arasında 22 Temmuz tarihinde imza atılan tahıl koridoru anlaşmasına dair, "Burada 25 milyon ton civarında bir tahılın olduğu ve yeni mahsulün geleceği dikkate alındığında, özellikle arz güvenliği konusunda ciddi bir sorun aşılmış olacak" açıklamasında bulundu.
Bakan Muş, Konya Ticaret Borsası Elektronik Satış Salonu'ndaki Gong Töreni'ne katıldı, ardından kentteki bir otelde düzenlenen "Türkiye İhracat Seferberliği" programına iştirak etti. Bakan Muş katıldığı özel oturumda, Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü, Köşe Yazarı Dilek Güngör ve Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi, Köşe Yazarı Okan Müderrisoğlu'nun sorularını yanıtladı.
"TÜRKİYE DÜNYANIN EN BÜYÜK UN İHRACATÇISI"
Burada yaptığı konuşmada tahıl koridoru anlaşmasına değinen Muş, Türkiye'nin girişimleriyle BM gözetiminde ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliği sayesinde bu sorunun çözüme ulaştığını söyledi. Bakan Muş, "Burada 25 milyon ton civarında bir tahılın olduğu ve yeni mahsulün geleceği dikkate alındığında, özellikle arz güvenliği konusunda ciddi bir sorun aşılmış olacak. Türkiye'nin tahıl ambarı olan Konya'dayız. Türkiye buğday ithal ediyor ama Türkiye ithal ettiği buğdayı işliyor ve Türkiye dünyanın en büyük un ihracatçısı. En önemli makarna üreticisi. Bunu aslında bir ham madde olarak kullanıyor." ifadelerini kullandı.
Muş, Türkiye'nin tükettiği kadar üretimi olduğunu, bazı eksikliklerin ise giderilmeye çalışıldığını belirtti. Türkiye'nin kendi arz güvenliğinde çok büyük bir sıkıntısının olmadığını vurgulayan Muş, şöyle devam etti:
"İhracatımızla alakalı bu koridorun açılmasıyla beraber ihtiyaç duyulan ham madde gelecek. Türkiye, işleyeceği bu ham maddeyle beraber bu dünyadaki oluşabilecek olan arz sıkıntısını bir anlamda da ihracatçı ülke olarak gideren ülkelerin başında gelecek. İkinci konu, bizim buradaki ticari gemilerimiz şu an peyderpey oradan çıkmaya başladılar. Aynı şekilde farklı ülkelerin de gemileri var. Onlar da bu koordinasyon merkezinden ayrılıyorlar. Bizim de bakanlık olarak görevlendirdiğimiz personelimiz orada."
Bakan Muş, koordinasyon merkezinin, bütün dünyadan gelecek gemilerin koordinasyonunu sağladığını dile getirdi.
"YAVAŞ YAVAŞ PİYASA FİYATLARINDA BİR RAHATLAMA SÖZ KONUSU"
Tahıl koridoru açılmadan önce çeşitli ülkelerin ticaret bakanlarıyla görüşmeler yaptıklarını söyleyen Muş, şunları kaydetti:
"Bir ülkenin ticaret bakanı beni çok etkilemişti. 5 defa bu koridorun açılıp açılmayacağını sordu. Çünkü ihtiyacı var. İthal etmek durumunda. Dolayısıyla bugün belki çok farkına varamıyoruz ama bir problem çıktığı zaman, bir felaket çıktığı zaman daha gözle görülür oluyor. Koridorun çok önemli olduğunu düşünüyoruz ve uluslararası gıda fiyatlarını da aşağı yönlü etkileyeceği beklentisi içindeyiz. Çünkü bu koridorun imzalanması bile yukarı doğru gidişi kesti ve şimdi yavaş yavaş piyasa fiyatlarında bir rahatlamanın söz konusu olduğunu göreceğiz."
Bakan Muş, kentteki bir otelde düzenlenen Türkiye İhracat Seferberliği programında, 2022 yılıyla alakalı orta vadeli programdaki hedeflerinin 250 milyar dolardan daha aşağıda bir rakam olduğunu, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın 2021 sonu ihracat rakamlarının değerlendirmesinde yeni hedefi, orta vadeli programın dışına çıkararak 250 milyar dolar olarak belirlediğini söyledi.
Şu ana kadar, ihracatın yakalamış olduğu performansla 250 milyar doları yakalama konusunda bir tereddüt yaşamadıklarını ifade eden Muş, "Hala bu tereddüdü yaşamıyoruz. Hatta üzerine çıkabileceğimizle alakalı bazı analizler ve beklentiler, tahminler de yapıyorum. Fakat son dönemlerde özellikle uluslararası piyasalarda, özellikle Türkiye'nin ihracat yaptığı önemli pazarlarındaki ekonomilerde bazı yavaşlamalar görüyoruz. Amerika üst üste iki çeyrektir küçülüyor. Bu, teknik olarak bir resesyona girme anlamına geliyor." şeklinde konuştu.
Muş, IMF'nin dünya büyüme tahminlerini ve dünya ticaret büyüme tahminlerini aşağı yönlü revize ettiğini, bunun Türkiye'yi ihracatta zorladığını belirtti.
"TÜRKİYE KAPASİTE ARTIRIMINA GİDİYOR"
Türkiye'nin ihracatının yüzde 55'inin Avrupa Birliği ve Avrupa Birliği üyesi olmayan Avrupa ülkelerine olduğunu aktaran Muş, şöyle devam etti:
"Dolayısıyla oradaki bir yavaşlama bizi doğrudan etkileyebiliyor. O açıdan biz 250 milyar dolarlık hedefimizi koruyoruz. Üzerine çıkmayla alakalı beklentilerimiz konusunda şu an bekleme içerisindeyiz. Üzerine çıkabiliriz. Dolayısıyla bu hedefi şu an koruyup yakalayacağımıza inanıyoruz. İthalat rakamlarına baktığımız zaman yatırım mallarındaki artışı görüyoruz. Türkiye kapasite artırımına gidiyor. Bir noktadan sonra bu üretime dönecek. Üretime döndükten sonra ihracata dönecek. Tabii bunlar biraz zaman alıyor. Şimdi bugün yaptığımız yatırımlar veya başlattığımız yatırımlar bir sene sonra ihracat rakamlarına yansıyor. Şu an inanılmaz bir yatırım iştahı var."
Muş, Türkiye'nin son on yılına bakıldığında, ortalama enerji ithalatının 35-40 milyar dolar civarında olduğunu anlattı.
Bu rakamın geçen yıl 51 milyar dolar olduğuna işaret eden Muş, "Biz ne zaman ihracat rakamlarını açıklasak, hemen karşısında, 'İthalat rakamlarını niye söylemiyorsunuz?' diye bazıları bizi eleştiriyor. Ortalaması 35-40 milyar dolar olan enerji ithalatı, geçen sene 51 milyar dolar. Bu sene 100 milyar dolara çıkıyor. Enerji fiyatlarını gelenekselin üç katı, yani 35 milyar dolar olarak hesaplarsanız üç katını, geçen seneye göre iki katına çıkması bizde cari açıkta bir sorun oluşturdu." diye konuştu.
Bakan Muş, Çin'in son 40 yılın en düşük büyüme rakamlarıyla karşı karşıya bulunduğuna, dolayısıyla ülkelerin küçüldüğü bir ortamda, Türkiye'nin yüzde 5 büyüme hedefini koruması, bu büyümenin yanında da ihracat hedeflerini korumasının önemli olduğuna dikkati çekti.
"İHRACATTAKİ BÜYÜMEMİZDEN TAVİZ VERMEMEYE ÇALIŞIYORUZ"
Fiyat artışları ve enflasyon oranlarının vatandaşların şikayetine sebep olabildiğini dile getiren Muş, "Bunu anlıyorum ama herkesin uğraştığı bir konu. Biz bir taraftan bu enflasyonla uğraşırken, bir taraftan da büyüme ve ihracattaki büyümemizden de taviz vermemeye çalışıyoruz. İş dünyasıyla iştigal edenler, cirolarını, kapasite kullanım oranlarını mukayese edilmeyecek şekilde işlerini büyütmüşler, kapasite artışına gitmişler. Gelecekle alakalı da artış yönünde bir beklenti söz konusu." değerlendirmesini yaptı.
Muş, Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ABD Başkanı'yla yaptığı bir zirvede, 100 milyar dolarlık ticaret hedefi konulduğunu, en önemli ikinci ihracat pazarının ABD olduğunu söyledi.
"BİZ ARTIK ORADA EYALET BAZLI BİR ÇALIŞMA YAPMAK İSTİYORUZ"
ABD ile karşılıklı ticaretin gelişmesinin söz konusu olduğunu aktaran Muş, "ABD, muhtemelen çok uzun sürmeden birinci sıraya gelecek. Aynı şekilde oradan ithalatımız da arttı. Biz artık orada eyalet bazlı bir çalışma yapmak istiyoruz. Ticaret alım heyetlerimizi buradan oralara göndereceğiz." diye konuştu.
Muş, Türkiye'nin otomobili TOGG'un test üretimlerinin de devam ettiğini, standartlarının ve kalitesinin dört dörtlük olduğunu dile getirdi.
Türkiye'nin kalite standartlarının belli bir noktanın üzerinde olduğunu vurgulayan Muş, şunları kaydetti:
"Şu anda sertifikalarını almaya başladılar. Şubata kadar bitirecekler. Normalde fabrika üretim yapabiliyor ama sertifikalardan dolayı mart ayı bekleniyor. Dolayısıyla fabrikanın dünya standartlarında üretim yapabilecek bir kapasitesi var. İhtiyaç duyulan bir çok şeyi o civardan, yan sanayisinden, oradaki altyapıdan ve diğer üreticilerden sağlayabiliyor. Modellere göre çok hızlı zamanda üretim bandını hızlı şekilde değiştirme kabiliyeti var. Buna göre dizayn edilmiş. Aynı zamanda batarya fabrikası da kuruldu. Türkiye, bu kalite standardıyla dünyaya daha kaliteli ürün ihracatı yapabiliyor. İhracat potansiyeli var. İnsanlarımız merakla bekliyor. Çok modern bir tesis yapılmış. Modern üretim bantları ve yüzde 90 otomasyon var. İnsan gerçekten hayran kalıyor."
Muş, İstanbul Havalimanı'nın, ticaretin Türkiye'ye kaymasında bir faktör olduğunu, ulaşım imkanları ve aynı anda 2-3 uçağın da kalkabildiği büyük bir vizyon olduğunu sözlerine ekledi.
"AMERİKA EN BÜYÜK İHRACAT PAZARIMIZ OLACAK. TOPLAMDA 250 MİLYAR DOLAR HEDEFİ YAKALARIZ"
Turkuvaz Medya Grubu'nun yazılı basındaki amiral gemisi Sabah Gazetesi tarafından düzenlenen, Türkiye İhracat Seferberliği Zirvesi 3 Ağustos 2022, Çarşamba günü Konya'da T.C. Ticaret Bakanı Mehmet Muş'un katılımıyla gerçekleşti. T.C. Ticaret Bakanı Mehmet Muş, "Son görüşmeler, çıkarılan ve çıkarılacak yasalarla beraber Amerika, Almanya'dan sonra ikinci büyük pazar haline geldi. Şimdi ise hedefimiz özellikle Latin Amerika ile yapılacak diplomatik görüşmeler doğrultusunda Amerika'nın ihracatta birinci pazar haline gelmesi" diye konuştu.
Bakan Mehmet Muş, katıldığı özel oturumda, Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü ve Köşe Yazarı Dilek Güngör ve Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi ve Köşe Yazarı Okan Müderrisoğlu'nun sorularını yanıtladı. Son dönem gündemde olan "Tahıl Koridoru" ile ilgili gelişmeler sorusuna cevap veren Bakan Muş, şunları söyledi:
"Türkiye açısından 'Tahıl Koridoru' diye adlandırılan protokol, gıda krizi ve güvenliği için çok önemli bir mesafe kaydedilmesini sağlıyor. BM'nin açıkladığı ve özellikle Ukrayna'da yaşanan krizden sonra, 'Tahıl Koridoru'nun önemli diplomatik bir açılım olduğunu dünya ülkeleri kabul etmiş oldu. Tahıl koridoru ile 25 bin ton tahıl yeni mahsul gelecek ve ciddi bir sorun aşılacak. Türkiye'nin tahıl ambarı olarak öne çıkan Konya da bu alanda önemli bir ticari şehir. Lisanslı depo alanlarıyla, tahıl ithalatı yapıyor ve işliyor. Ayrıca en büyük un ve makarna ihracatçısı. Bazı alanlarda eksiklikler olmasına rağmen Türkiye'de gıda arz ve güvenliğinde sıkıntı yok. 'Tahıl Koridoru' protokolü ile ihtiyaç duyulan hammadde gelecek ve işlenecek. Böylece Türkiye ihracatçı ülkelerin başını çekecek. Ticari gemilerimiz yola çıkıyor. Bakanlık olarak ithalatçılarımızın taleplerini takip ediyoruz. Özellikle gıdada tüm dünyada ihtiyaç çok yüksek ve ithal etmek zorunda olunan hammaddelerin ulaşımı ile ilgili bir problem çıkmadan gıdaya ulaşım krizi engellenmiş olacak. 'Tahıl Koridoru' protokolü uluslararası gıda fiyatlarını aşağı yönlü etkileyecek. Bu anlaşmayla, Türkiye açısından dünyanın ihtiyaç duyduğu hammadde tedarikine sahip olduk."
Bakan Muş, 2022 genelinde dış ticaret rakamları hedefleriyle ilgili soruya ise şöyle yanıt verdi:
"2022 orta vadeli hedef rakamı 250 milyar dolardı. 2021 sonunda ihracat rakamımız 225 milyar dolar oldu. Bu veriler doğrultusunda 250 milyar dolarlık yıl sonu hedefimizi yakalama konusunda tereddüt yaşamıyoruz. Son dönemde özellikle uluslararası piyasalarda bazı yavaşlamalar yani resesyon söz konusu. Biz buna rağmen hedeflerimizi yakalayıp hatta üstüne bile çıkacak bir gelişim göstermişiz. Dünyaya baktığımızda ise 2 çeyrektir Amerika küçülüyor. IMF, dünya büyüme tahminlerini aşağı yönlü revize etti. Türkiye'nin ihracat yaptığı ülkelerin yüzde 55'ini AB ve Avrupa ülkeleri oluşturuyor. Bu bölgedeki yavaşlamalar da bizim ihracatımızı etkiliyor. Biz buna rağmen 250 milyar dolar hedefini koruyoruz. Yatırımdaki artış kapasite artırımına dönecek ve Türkiye için bunların hepsi üretim ve ihracata dönerek rakamlara yansıyacak. Türkiye ihracatında yatırım iştahı büyük. Yatırımcılarımız, özellikle sanayi bölgelerinde geçmiş seneye göre iki katı daha fazla talepte ve sırada bekliyor. Yatırımcılarımızın kendi iç onayları ve kriterlerle ilgili protokollerini çözmeye yönelik çalışmalarını sürdürürken biz de Bakanlık olarak yatırımlar için gerekli alt yapı çalışmalarına hızla devam ediyoruz. Türkiye bir ivme yakaladı, heyecanımız ve motivasyonumuz yüksek. Türkiye birkaç sene de farklı bir noktada olacak."
Türkiye'nin tüketim maddeleri toplam ithalatının yüzde 7 civarlarında olduğunu ifade eden Bakan Muş, "Özellikle teknoloji ve enerji ithalatı yüksek. Bu da dünyadaki oynak fiyatlara bağlı olarak Türkiye'nin ithalat kalemine olumsuz yansıyor. Enerji ve teknoloji hammadde ithalat rakamları 35-40 milyar dolarken, birden 100 milyar dolara çıkıyor ve cari açık görünüyor. Enerji rakamlarının son 6 aylık dönemde 3 katına fırlaması, geçen sene 2 katına çıkması çok büyük bir sorun oluşturdu. Türkiye hizmet ihracatı ile değerlendirildiğinde cari fazla verirken, bütün bu rakamlarla cari açık verir oldu. Buna rağmen son 7 aylık rakamlara baktığımızda hedeflerimizden hiç uzaklaşmadığımızı görüyoruz. Dolar bazında her yıl yüzde 10 artış görüyoruz. Buna rağmen yüzde 5 büyüme hedefini koruyoruz. Yaşanan çok yüksek enerji fiyatlarına rağmen 250-300 milyon dolar sübvansiyonlarla vatandaşı rahatlatmaya yönelik politikalar uyguladık" diye konuştu.
Son dönemde gündemde olan 'Hizmet İhracatı' rakamları ile ilgili de bilgi veren Bakan Muş, hizmet ihracatında özellikle müteahhitlik, müşavirlik, nakliye, taşıma, eğitim, sağlık gibi sektörlerde yüksek bir ivme yakalandığına dikkat çekti. Bakan Muş, Birleşik Arap Emirlikleri ile yapılan anlaşmaların ihracat rakamlarına kısa zamanda yansıyacağının bilgisini verdi. Turizmcilerin ihracatçı sayılması ile ilgili gelişmeleri de değerlendiren Ticaret Bakanı Mehmet Muş, "Krediye erişim ile ilgili verilen teşviklerden sonra, İhracatçılar Birliği'nde sekreterlik kurulması ve kriterlerin yerine getirilmesi halinde turizm hizmetlerinin dış ticaret rakamlarına olumlu yansımasını daha net göreceğiz" dedi.
Dünyada yaşanan resesyondan Türkiye nasıl etkileniyor ve Ticaret Bakanlığı bu gelişmelerde neler yapıyor sorusuna Bakan Muş şu cevabı verdi:
"Döviz paritelerindeki değişimler Türkiye ticaret rakamlarında ciddi sorunlar oluşturuyor. Türkiye daha önce de belirttiğimiz gibi yüzde 55 AB ve Avrupa ülkelerine ihracat yapıyor, yani pariteden dolayı yüzde 20 kayıp oluşuyor. Yani 250 milyar dolarlık hedefimizde pariteden dolayı 7-8 milyar dolar kayıp oluşuyor. Buna rağmen bu açığı yine de kapatıyoruz."
'GÜÇLÜ TÜRKİYE İÇİN ÇALIŞMAYA DEVAM EDECEĞİZ'
Konya Valisi Vahdettin Özkan da İhracat Seferberliği Zirvesi'nin açılışında yaptığı konuşmasında, Konya'nın ihracatın tüm katmanlarında lokomotif olma hedefiyle hareket ettiğini söyledi. Özkan, Konya'nın alt yapıya verdiği önem ve nitelikli insan kaynağı ile yatırımcıların gözdesi haline geldiğini ifade ederek, önümüzdeki yıllarda ihracatta önemli rol oynayacağını söyledi.
Konya Milletvekili ve Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Leyla Usta Şahin de Zirve'nin açılışında yaptığı konuşmasında Türkiye'nin son 20 yılda yaptığı atılımlara dikkat çekti. Söz konusu atılımlar ile Türkiye'nin kendine yetmeyen bir ülkeden dünyanın sayılı ülkelerinden biri haline geldiğini anlatan Leyla Usta Şahin, "Güçlü Türkiye için bu çalışmalara devam edeceğiz" diye konuştu.
İhracat Seferberliği Zirvesi'nin açılışında konuşan Ak Parti Konya Milletvekili ve Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Ziya Altunyaldız, sanayi üretiminde büyümeye dikkat çekti. 2002 yılından bu yana sanayi üretiminin 36 milyar dolardan 250 milyar dolara ulaştığını ifade eden Altunyaldız, "Rakamlar da gösteriyor ki altı kat artan bir ihracat artışından bahsediyoruz. İhracat, üretimle başlayan ve küresel pazarlara uzanan bir süreçtir. Türkiye üretimi de ihracatı da Ar-Ge'yi de dünyanın dört bir yanına taşıyan, bölgenin lider ülkesi konumundadır" dedi.
'KONYA SANAYİDE BÜYÜK BİR İVME YAKALADI'
Türkiye'nin, son 20 yılda sanayi ve ihracat rakamlarında önemli atımlımlar gerçekleştirdiğine dikkat çeken Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay ise, bölgede lider, dünyada ise söz sahibi ülkeler arasında yer aldığımızı hatırlattı. Altay, "Bu atılımlar sayesinde Konya'da 2002'den bu yana sanayide büyük ivme yakaladı. Türkiye'nin tahıl ambarı olan Konya, aynı zamanda sanayi şehrine dönüştü. Ulusal ve uluslararası bazda önemli bir yatırım merkezine dönüşen Konya, istihdam, otomotiv, gıda, tarım, plastik, kauçuk alanlarında Anadolu'nun kalbi denebilecek bir noktaya ulaştı" diye konuştu.
'HEDEFİMİZ ŞEHİRLERİMİZİN POTANSİYELİNİ KEŞFETMEK'
Konya'da gerçekleştirilen Türkiye İhracat Seferberliği Zirvesi'nin açılışında konuşan Sabah ve Daily Sabah Reklam Genel Müdürü ve Yazılı Medya İcra Kurulu Üyesi Ceyda Uzman Türkiye'nin büyük şehirlerinin potansiyelini keşfetmeyi, işletmelere cesaret vermeyi, onları bilgilendirmeyi ve ihtiyaçları olan yolları göstermeyi hedefleyerek yola çıktıkları 'Türkiye İhracat Seferberliği' projesinin ikinci ayağını Bursa'dan sonra Konya'da gerçekleştirmekten duydukları memnuniyeti dile getirdi. Türkiye'nin İhracat Seferberliği projesini önümüzdeki dönemde Kayseri, Gaziantep ve Trabzon'da gerçekleştirmeyi planladıklarını ifade eden Uzman, "İhracatı ve ticaretin geleceğini tartışacağımız bu buluşmamızda, devletimizin çeşitli kademelerinden ve özel sektörümüzün önde gelen temsilcilerinden oluşan konuşmacılarımız, sizlerle ihracat sektörünün tüm boyutlarını, ülkemizin vizyonunu, Konya ilimizin potansiyelini, dünyanın bu konuda nereye gittiğini ve özel sektör stratejilerini aktaracaklar" diye konuştu.
GÜÇLÜ SPONSOR DESTEĞİ
Konya'da gerçekleştirilen Türkiye İhracat Seferberliği Zirvesi'nin ana sponsorluğunu Halkbank, Kalyon Enerji, Konya Büyükşehir Belediyesi, Koza Altın İşletmeleri, Türk Telekom üstlendi. Bera, KargomSende, Mekpan Panel ve Torku ise Zirve'nin destek sponsorları arasında yer aldı.