Fahiş fiyat argümanı çöktü! Sıra zam üstüne zam yapan fırsatçılarda
Küresel durgunluk endişeleri emtiaları da aşağı çekti. Son bir ayda metaller ve doğalgaz başta olmak üzere sert düşüşler var. Tarım ürünleri savaş öncesi seviyeye döndü. Fiyatlarda yaşanan düşüşe dikkat çeken Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, "Merak ediyorum, şimdi, inşaatçılarımız evleri ucuzlatacak mı, çikolatacımız fiyatını indirecek mi, fırıncımız ekmeği kaç TL’ye çekecek? Yoksa, ‘emtia bahane, zam şahane’ durumu devam mı edecek!" ifadelerini kullandı.
Pandemi sürecinden çıkışta izlenen genişleyici para politikaları ile tarihi rekor kıran emtia fiyatları, küresel enflasyon kaygılarının ardından başlayan resesyon endişeleri ile adeta sarsıldı. 28 yılın en sert faiz artırımını gerçekleştiren ABD Merkez Bankası'nın (fed) enflasyonu indirmek için takındığı 'şahin' tutumu sürdüreceğine ilişkin mesajlar, tarım ürünleri ile değerli metallerde fiyatların çakılmasına neden oldu.
Özelikle tarım ürünlerinde Rusya-Ukrayna savaşı öncesi fiyatlara gelinirken, Türkiye'de da konut fiyatlarının hızlı artışında etkili olan demir cevherinde gözlenen sert geri çekilmenin iç piyasaya da yansıması kaçınılmaz olarak görülüyor.
DEMİRDE SERT DÜŞÜŞ
Kablolardan sanayi ürünlerine kadar her alanda kullanılan bakırdaki düşüş son bir ayda yüzde 12 olarak gerçekleşti. Zirveden bu yana kayıp ise yüzde 25 oldu. En sert düşüş ise pamukta yaşanıyor. Savaş nedeniyle rekorlar kıran doğalgaz fiyatlarında da bir ayda yüzde 20 gibi yüksek oranda bir düşüş var. Demir cevheri fiyatlarında da son 1 ayda yaşanan düşüşün yüzde 25'i geçtiği gözleniyor. ALB Yatırım Finans Editörü Ömer Faruk Bingöl, merkez bankalarının resesyon riskine rağmen sıkı para politikasına geçmelerinin emtia fiyatlarını düşürdüğünü belirterek, "Emtiadaki düşüşlerin küresel enflasyon oranlarını bir miktar aşağı çekmesi beklenebilir" dedi.
EMTİA BAHANE, ZAM ŞAHANE
Konuyu köşesine taşıyan Sabah gazetesi yazarı Dilek Güngör, asgari ücrete gelecek zamla ilgili dikkat çeken bir tespit yaparken düşen fiyatların piyasa yansıması gerektiğini belirtti. Güngör, "Merak ediyorum, şimdi, inşaatçılarımız evleri ucuzlatacak mı, çikolatacımız fiyatını indirecek mi, fırıncımız ekmeği kaç TL'ye çekecek? Yoksa, 'emtia bahane, zam şahane' durumu devam mı edecek!" ifadelerini kullandı.
İşte Güngör'ün bugünkü yazısı;
FAHİŞ FİYAT ARGÜMANI ÇÖKTÜ!
Milyonlarca çalışan dört gözle asgari ücreti bekliyor. Biliyorsunuz, normalde yılda bir kez belirlenen asgari ücrette bu yıl yüksek enflasyon nedeniyle teamül dışına çıkıldı. Yılbaşında yüzde 50 oranında artışla 4.253 TL'ye yükseltilen asgari ücret enflasyonla birlikte eriyip gidince yeniden işçiişveren masası toplandı.
Ücret 'o mu olur, bu mu olur' diye toto oynamayacağım.
Birkaç hususa dikkat çekeceğim.
Dün çevremde asgari ücretle geçinmeye çalışanlara sordum, "Ücret ne kadar olursa ekonomik darboğazdan kurtulursunuz" diye... Herkesin söylediği tek bir şey var;
"Asgari ücret artmazsa artmasın, yeter ki fiyatlar daha fazla yükselmesin."
***
Haklılar...Asgari ücrete ya da emeklimemur maaşlarına zam yapılır yapılmaz her şeyin fiyatı yeniden zamlanıyor.
Haliyle, vatandaş aynı kısır döngüye girmek istemiyor.
Ortak dert, fiyatlar genel düzeyinin geri çekilmese de en azından stabil kalması...
Peki fiyatlar cephesine durum ne olur?
İşte bam teli de burası...
Hatırlayın, şimdiye kadar ne deniliyordu?
Hükümet, enflasyonun yükselmesinin ve hayat pahalılığının ana kaynağının fahiş fiyat artışı olduğunu söylüyordu. Muhalefet, bazı iktisatçılar, iş dünyası, marketler, inşaatçılar ise girdi maliyetlerindeki artışların fiyatları yükselttiğini savunuyordu. Türkiye'de yaşanan enflasyonun temel nedeninin de maliyet enflasyonu (petrol ve gıda gibi emtia fiyatlarının yükselmesi veya doğal afetler gibi nedenlerle üretim maliyetlerinde artış yaşanması sonucunda ortaya çıkan enflasyon) olduğunu vurguluyorlardı.
***
Hatta, "Kur artıyor", "Tedarik zincirinde aksamalar var", "Girdi maliyetleri yükseldi" söylemleri havada uçuşuyordu.
Bu nedenle fiyatlama davranışlarının bozulduğunu belirtiyorlardı.
Bizim dışarıyı iyi 'koklayan' (!) ona göre hemen pozisyon alan iş dünyamız, inşaatçımız, marketimiz şimdiki gelişmelere ne diyor acaba?
Malum, Batı'da resesyon kaygıları ayyuka çıkmış durumda... Bu durum küresel piyasalarda emtia fiyatlarını etkiledi. Kakaodan kahveye, pamuktan şekere, buğdaydan çeliğe, demirden bakıra kadar birçok emtianın fiyatı düştü. Metal fiyatları 2008 yılındaki ekonomik krizden bu yana en büyük düşünü yaşadı. Buğday 3.5 ayın, mısır 4 ayın, soya fasulyesi 5 ayın, pamuk 9 ayın, şeker 3.5 ayın en düşük seviyesini gördü.
Eee, o zaman...
Fahiş fiyat artışına bahane edilen argümanın biri çöktü.
Döviz kurları da geçen haftadan bu yana bir miktar düştü.
Merak ediyorum, şimdi, inşaatçılarımız evleri ucuzlatacak mı, çikolatacımız fiyatını indirecek mi, fırıncımız ekmeği kaç TL'ye çekecek?
Yoksa, 'emtia bahane, zam şahane' durumu devam mı edecek!