Market fiyatları düşecek mi? Dolardaki düşüş sonrası gıda fiyatları düşecek mi? ŞOK, A101, BİM, Migros...
Market fiyatları düşecek mi? Dolar, Başkan Erdoğan'ın açıklamaları sonrası başlayan sert düşüşünü sürdürüyor. Dolar/TL, yüzde 33'ü aşan değer kaybıyla 12,2756'ya kadar geriledi. Bu gelişmelerin ardından "Gıda ve market fiyatları düşecek mi" gibi sorular gündeme geldi. Konu ile ilgili son gelişmelere ahaber.com.tr'den ulaşabilirsiniz. Peki, market fiyatları düşecek mi? Dolardaki düşüş sonrası gıda fiyatları düşecek mi? ŞOK, A101, BİM, Migros market fiyatları ne olacak? İşte son gelişmeler...
Market fiyatları düşecek mi? Dünkü işlem gününde 18 TL'yi aşan dolar kuru, Başkan Erdoğan'ın Kabine Toplantısı'nın ardından ekonomiye ilişkin yaptığı açıklamalar sonrası başlayan sert düşüşünü sürdürerek 12 liranın altına kadar geriledi. Bu gelişmelerin ardından gıda ve market fiyatlarının düşüp düşmeyeceği merak ediliyor. Peki, market fiyatları düşecek mi? Dolardaki düşüş sonrası gıda fiyatları düşecek mi? ŞOK, A101, BİM, Migros market fiyatları ne olacak? İşte haberin detayları...
GIDA VE MARKET FİYATLARI DÜŞECEK Mİ?
Son zamanlarda market ve gıda fiyatlarına yapılan zamlar sonrası fiyatların düşüp düşmeyeceği merak ediliyordu. Erdoğan'ın açıklamaları sonrası doların sert düşmesiyle birlikte gıda fiyatlarının düşüp düşmeyeceği konusunda sorgular arttı. Döviz kurlarındaki yükselişle market fiyatlarındaki artışın, dolardaki düşüş ile birlikte ucuzlaması bekleniyor. Konu hakkında resmi açıklama geldiğinde ahaber.com.tr'de olacak.
BAŞKAN ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?
"Kambiyo rejimi diye ülkesini ve milletini sırtından hançerlemek için hangi sinsilikler peşinden koştukların farkındayız. Açıklamalarıyla, analiz adı altında dolaşıma soktukları artniyetli yorumlarıyla milletimizi, ülkeleri gelecekleri konusunda kötümserliğe sürüklemek isteyenleri dikkatle not ediyoruz. İnşallah ülkemiz hedefe bir adım daha yaklaştığında bu felaket tellalı müfterilerin her dediklerini her sözlerini alınlarına yaftalayacağız. Biz bu oyunu kendi kurallarıyla oynayarak hedefimize ulaşacağız.
Amerika'ya, tüm Batıya baksınlar, şu anda faiz poitikaları nasıl çalışıyor onların faiz politikaları nasıl çalışıyor onu görsünler. Çin'e baksınlar, Hindistan'a baksınlar. Amerika'ya bakıyorsunuz sıfır faiz. Biz şu anda faizdeki indirimle beraber evelallah birkaç ay sonra enflasyonda nasıl düşmeye başlayacak hep beraber yaşayacağız. Biz dün bu ülkede yönetime gelmedik. 19 yıl önce göreve geldiğimizde faiz, enflasyon neredeydi ve biz nereye getirdik lütfen şöyle bir geçmişi incelesinler, baksınlar. Bunu da hangi yönetim yaptı görsünler. Biz yaptık ve şimdi yine aynısını biz yapacağız.
Ülkedeki ekonomi nedir bundan anlamayanların ağzına bakacak halimiz yok. Biz yaşadık ve uyguladık. Faizi ve enflasyonu nereden nereye çektiğimiz ortada.
'FAİZLERİN YÜKSELTİLMESİNİ SAVUNMAK İNSANLARIN AKLIYLA DALGA GEÇMEKTİR'
Ülkemizde durum bu iken dünyadaki vaziyet nedir? Dünya ekonomisinin yüzde 80'ini oluşturan küresel güçler yakın tarihin en büyük kavgasını veriyor. Tüm büyük ekonomilerin amacı kendi ülkelerindeki istihdamı korumaktır. Sürekli parasal genişlemeye giden gelişmiş ülkelerin kendi aralarındaki görünmez savaşın sebebi budur.
Çılgınca para basan, faizleri sıfıra yakın ve hatta ekside tutan merkez bankası bilançoları neredeyse milli gelir seviyesine çıkaran bu ülkeler belirsizlik batağından çıkamadıklarını bizzat kendileri ifade ediyor.
Avrupa ülkeleri Avroya geçiş sürecinde paralarını bir gecede yüzde 50 devalüve edilmiştir. Hükümetlerimiz döneminde verdiğimiz emekler, fedakarlıklar sayesinde sanayimizi ayakta tutmayı, ticaretimizi ve ihracatımızı geliştirmeyi başardık. Dünya 90 trilyon doları kamuya ait olmak üzere toplamda 220 trilyonu geçen borç batağında yüzerken Türkiye'ye faizlerin yükseltmesini dayatmak insanların aklıyla dalga geçmekten öte bir anlam taşımaz.
'DÖVİZ KURUNU İSTİKRARA KAVUŞTURACAĞIZ'
Salgın döneminde yaşadığı sağlık krizine ve toplumsal kırılmalara karşı yetersiz kalan, siyasi ve ekonomik konulara çözüm bulmakta zorlanan sisteme umut bağlayanları tüm bu hakikatleri görmeye davet ediyoruz. Mesela risk primlerinin yüksekliğinin Türk ekonomisinin gerçekliği ile ilgisi olmadığını vicdan sahibi her iktisatçı teslim eder.
Üretim, inovasyon, yeşil dönüşüm, dijital dönüşüm gibi konular öne çıkarken eski dünyanın kalıplarıyla ülkemizi değerlendirenler önce kendilerini yenilemelidir. Biz milletimize yeni bir vizyon öneriyoruz. Biz milletimize eski Türkiye alışkanlıkları değil 2023 hedefleri, 2053 vizyonu doğrultusunda hizmet etmeyi sürdüreceğiz.
Döviz kurunu istikrara kavuşturacağız, enflasyonu dizginleyeceğiz. Sevgili milletim, biz sizi seviyoruz, size inanıyoruz, siz bize inanın. Bugüne kadar inandınız, güvendiniz. 19 yıl Türkiye'nin altyapı, üstyapısıyla Türkiye'nin nereden nereye geldiğini gayet iyi biliyorsunuz."