Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin'den asgari ücret ve 3600 ek gösterge açıklaması! İşçiler için çalışmalar başladı
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin 3600 ek gösterge, asgari ücret ve taşeron işçiler hakkında önemli açıklamalarda bulundu. İşçilerin hakları için çalışmaların başladığı müjdesini veren Bakan Bilgin, 3600 ek gösterge için tarih verdi. Asgari ücrete yapılan yüzde 50'lik zammı da değerlendiren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, "Tarihi bir asgari ücret mutabakatına imza attık" dedi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Bilgin, 3600 ek gösterge, taşeron işçi ve mevsimlik işçilerin sorunları hakkında açıklamalarda bulundu. İşçiler için çözümün geleceğini belirten Bakan Bilgin, çalışmaların başladığını söyledi.
Sırada 3600 ek göstergenin olduğunu dile getiren Bakan Bilgin Aydınlık gazetesine önemli açıklamalarda bulundu.
TAŞERON İŞÇİLER
Kadroya alınmayan taşeron işçilerin durumu nedir?
Çok küçük bir grup var. Türk-İş'in de bu konuda talepleri var. Bunun için bir kanun değişikliği gerekiyor. Örneğin bir işletme var diyelim havaalanında özel işletme almış. Onun işçileri var. Bir de KİT'ler var. Onlara bir çözüm yolu bulmak istiyoruz. Çalışıyoruz. 2022'de inşallah çözeceğiz.
MEVSİMLİK İŞÇİLER
Mevsimlik işçilerin sürekli kadrosuna alınması adımını atacak mısınız?
Ya 40 yıl mevsimlik işçi olmaz ki. Sürekli işçi haklarına sahip kılmamız lazım. Bunun üzerine çalışıyoruz. O konuyu çözmemiz gerekiyor. Çünkü bu biraz da şöyle, bizim mevzuatımızda çok sayıda sonradan eklenmiş çalışma statüsü var. Yenisini ekliyorsunuz eskisi ile çelişiyor. İşte İş ve Borçlar Kanunu'nda yapılacak değişiklik bunları önleyecek.
Ucuz iş gücü tartışmasına ne diyorsunuz?
Türkiye ucuz iş gücü cenneti olsun diyenler, Türkiye'de biz en son asgari ücret düzenlemesinde ucuz değil değerli emek dedik. Emeğin ücretini artırdık. Bu yaklaşımı benimsiyoruz.
KISA ÇALIŞMA ÖDENEĞİ ALANLAR
Kısa çalışma ödeneği alıp emekliliği ötelenen çalışanlar için bir çalışma olacak mı?
Size daha önce söylemiştim. Mücbir sebepten dolayı bunun borçlanma olmadan işçinin hakkı olarak görülmesi fikrindeyim. Ama hukukçu arkadaşlarımızla bir çalışma yapıyoruz. Orada önerecekleri değişiklikler ortaya çıktıktan sonra onu konuşabilirim.
Kanun değişikliği gerekiyor. Onları çözdükten sonra konuşuruz. Farklı fikirler var. Ben bu kanaatteyim ama teknik olarak meselenin tüm boyutlarıyla ilgilenemedim.
EYT'LİLER GÜNDEMDE
Çok tartışılan konulardan biri emeklilikte yaşa takılanların durumu. Bir çalışma var mı?
Şimdi önceliğimiz asgari ücretti bunu tamamladık. Sırada 3600 ek gösterge var. Daha sonra taşeron işçiler, mevsimlik çalışanlarımızın sürekli kadrosuna alınması… Bir öncelik sıralamamız var. Her zaman emeğin yanındayız. Tüm çalışanlarımızın sorunu bizim sorunumuzdur. Ama dediğim gibi öncelik sıralamamız var.
İş ve Borçlar Kanunu'nda hangi değişiklikler olacak?
Birçok sorun var. Çalışmalar bitmeden yönlendirmek istemiyorum. Önerileri tartışacağız. Bizim de savunduğumuz şeyler var.
"TARİHİ BİR ASGARİ ÜCRET MUTABAKATINA İMZA ATTIK"
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin Kanal7'de asgari ücret ve enflasyon değerlendirmelerinde bulundu.
Dünyadaki küresel krizi işaret eden Bakan Bilgin ekonomideki dalgalanmaya değindi. Koronavirüs salgının tüm dünyayı etkilediğini belirten Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Türkiye'nin bu olumsuzluklara rağmen büyümeyi sürdüreceğini söyledi.
İşte Bakan Bilgin'in açıklamalarından derlenenler;
Tüm dünyayı etkisi altına alan bir pandemi sürecindeyiz. Böyle kötü bir film senaryosu gibi. Bunun dünya ticaret sistemine ve lojistik alanına yansımaları var. Tüm bunların tedavisi, ülkelerin güçleri yettiğince bunun yansımalarını engellemeye çalıştı. Türkiye bu konuda bir çok yönüyle ayrıştı. İki açıdan bakalım, sağlık hizmetleri ve pandemiyle mücadele sorunu açısında biz pozitif bir ayrışma yaptık. Sağlık sistemimizin başarısını taşıyanlar var, en gelişmiş ülkelerin sunduğu hizmet ile bizim verdiğimiz hizmete baksınlar. Olağanüstü başarı hikayesi var. Bunun da tabi bir maliyeti var. Tüm süreçte biz çalışanlarımıza destek sağladık. Kısa çalışma desteğiyle, nakdi destekle tüm çalışanlarımıza gayretlerimiz oldu.
Türkiye her şeye rağmen üretim sürecini ayakta tuttu. Sanayi çarkları dönmeye devam etti. En kötü dönemde büyüme gerçekleştiren bir ülke olduk. Sanayide 700 binden fazla insan istihdam etti. Türkiye üst üste 3 çeyrekte büyüdü ve bu büyüme devam ediyor. Yıl sonunda çift haneyi bulacağız. Burada başka bir şey var, ekonomideki dalgalanmaların getirdiği sonuçlar da var. Asgari ücret düzeyi belirlenirken öncelikle bu sorunlar ele alındı. Biz çalışanlarımıza sosyal transfer yapmamız gerekiyordu. Bu noktadan hareket ettik ve erken başlayıp erken bitirdik. Tarihi bir asgari ücret mutabakatına imza attık.
"İLK KEZ ASGARİ ÜCRET VERGİ DIŞI KALDI"
İşverenlerimiz de ellerini, kollarını taşın altına koydular. Çünkü bu özveri gerektiren bir şeydir. üretim sürecinin en önemli şartı sosyal barışın olmasıdır. Burada tarihi bir kaç şey var. Tarihin en yüksek asgari ücret artışını gerçekleştirdik ve asgari ücret vergi dışında kaldı.
Her işletmenin kendi şartları vardır. O imkanlara göre asgari ücretli dışında da kendiliğinden bir uzlaşma süreci çıkacaktır. Biz bir araştırma yaptık. Orada çıkan rakamlarda da o var. Patronlar 4 bin lira civarında bir rakam istiyordu. İşçiler de 4 binde yoğunlaşmıştı. Derinlemesine araştırmadan çıkan sonuç şuydu. Biz sosyal barış istiyoruz diyordu. Bu bir dayanışmayı gerektiriyor. Çalışma enerjisi, iş birliği içerisinde çalışma böyle bir dayanışmayı gerektiriyor.
"AGİ DESTEĞİ ORANSAL OLARAK ASGARİ ÜCRETE YANSIDI"
Açık bir şekilde açıklayayım. AGİ aslında bir tip vergi iadesidir. Bir çocukluya, 3 çocukluya bir vergi iadesidir. Biz vergiyi kaldırdığımız için vergi iade etmiyoruz diyelim. 2825 liralık bir asgari ücret vardı ve bu AGİ ile birlikteydi. 4250 liranın içerisinde de AGi var. Verdiğimiz asgari ücret içerisinde bu AGİ desteği artık herkese var. Oransal olarak asgari ücrete yansıdı. Asgari ücretli olmayanlar için AGİ uygulaması devam edecek. Daha yukarda maaş alanlar için pozitif bir destek olarak değerlendirebilir.
"ENFLASYONUN ÜZERİNDE BİR SOSYAL TRANSFER GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ"
Bütün emekli grupları içine alan bir düzenleme yapacağız. Ekonomideki dalgalanmaları onları biraz önce bahsettiğim sosyal transferi onlar için de ele alacağız. Memurları söylemem lazım. Biz Memur Sendikalarımız görüşmeler yaptık. Sonra sözleşmeyi yaptık bir konfederasyonumuzla orada vardığımız bir mutabakat var. Birkaç husus var o da şudur: Eğer enflasyon bizim sözleşmemizde belirlediğimiz ücretin üzerine çıkarsa biz farkı vereceğiz. Bu farkı aynı zamanda bir sosyal transfer olacak düzeyde de gerçekleştireceğiz. Enflasyon diyelim ki yarım puan aştı sosyal refah olarak bunu değerlendireceğiz. Emeklilerimizin en alt düzeydeki emekli maaşında daha yukarılara gidecek şekilde kademeli bir şekilde ele alacağız. Çalışan memurlarımızın enflasyonun üzerinde bir sosyal transfer gerçekleştireceğiz.
"3600 EK GÖSTERGEYİ YILIN İLK AYLARINDA BİTİRİP MECLİS'E SUNACAĞIZ"
Kamu çalışanlarının emeklilik durumlarını, emeklilikteki haklarını güçlendiren bir proje. Açıkladığımız farklı memur maaşlarına göre belirleniyor. Kamu çalışanlarımızın 3600 ek gösterge talebi yıllardır devam ediyor. Bu yılın ilk aylarında bizim tarafımızdan bitirilip Meclis'e sunulur diye düşünüyorum.
Toplumun toplumsal taleplerini karşılamak mecburiyetindeyiz. Türkiye'nin üretim gücüne dayanarak konuşuyorum. Şimdi bazıları benzetmeler yapıyorlar. "Durum kötüye gidiyor" diyorlar. "Markette bakkalda fiyatlar arttı" diyorlar. Fakat dünyanın yaşadığı bu durumdan ayrışmamız mümkün değil. Gerçekliğin yaşattığı tahribatın gerçek hayata intikal etmesini engellemeliyiz.
Bizim kendi açımızdan baktığımız zaman şunu görmemiz lazım. Kurdaki artışlar üretimin her yönünü etkiliyor. Bazıları ülkelerdeki asgari ücretleri karşılaştırıyor. Buna bakmamak lazım. Avrupa'da satın alma gücü kişi başı 650 eurodur. Biz de en son yapılan asgari ücret zammıyla buna yaklaştık. Avrupa ülkelerindeki kiralarını Türkiye'deki iyi maaşlı adamın maaşıyla bile ödeyemezsiniz. Almanya'daki kirayı, taksiyi karşılaştıramazsınız. Orada çok fazladır.
Türk devleti sosyal devlet fonksiyonunu en etkin ürettiği dönemde. Emeklilerde, kamuda çalışanlarda, işçilerde tüm çalışmalarımızı yaparken enflasyonu düşünüyoruz. Türkiye'nin en alt gelir gruplarını kapsayan asgari ücret politikasını ve enflasyonu dikkate alan ve sosyal refahı hedefleyen çalışma şeklimiz var.