Türkiye o parçaların ihracatında Avrupa'da 5. sıraya çıktı
6 kıtada 44 ülkeye rüzgar enerjisi ekipmanları ihraç eden Türkiye, hızla büyümeye devam ediyor. 79 firmanın başarılı çalışmalarıyla Türkiye bu yılki ekipman üretimiyle Avrupa'da 5. sıraya yükseldi.
Türkiye ihracattaki başarılarına bir yenisini daha ekledi. Türkiye rüzgar enerjisi sektöründe bu yıl 2 bin 500 megavat ilave kapasite hedeflenirken, koronavirüs (Covid-19) salgınının etkisiyle yıl sonu itibarıyla devreye giren rüzgar enerjisi kurulu gücünün 1200 megavat seviyesinde olacağı öngörülüyor.
BÜYÜME DEVAM EDİYOR
Söz konusu kapasiteyle toplam elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 8,5'i sağlanırken, yaklaşık 1 milyar dolarlık doğal gaz ithalatının önüne geçiliyor.
Böylece, yıl sonu itibarıyla Türkiye'nin toplam rüzgar enerjisi kurul gücünün 10 bin megavata yaklaşması bekleniyor. Türkiye rüzgar enerjisi sektörü kapasite artışının yanı sıra ekipman üretiminde de büyüyor.
TÜRKİYE 5. SIRAYA YÜKSELDİ
Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği verilerine göre, Türkiye'de bu alanda faaliyet gösteren 79 firma 6 kıtada 44 ülkeye rüzgar enerjsi ekipmanı ihraç ediyor. Söz konusu firmaların cirosunun yaklaşık yüzde 70'ini bu ihracat kalemi oluşturuyor. Türkiye bu yılki ekipman üretimiyle Avrupa'da 5. sıraya yükseldi.
"RÜZGAR ENERJİSİNİN ELEKTRİK FİYATLARINI DÜŞÜRÜCÜ ETKİSİ VAR"
Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi Başkanı Hakan Yıldırım yaptığı açıklamada, bu yıl hedeflenen 2 bin 500 megavatlık proje planı için türbin imal edildiğini söyledi.
Mevcut durumda, 15 bin kişilik istihdam sağlayan rüzgar enerjisi sektöründe büyümenin devam etmesi gerektiğini dile getiren Yıldırım, şöyle konuştu:
"30 Haziran 2021'den sonra Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması (YEKDEM) sona eriyor. Bu mekanizmayla sanayici, yatırımcı ve kurulu güç bakımından rüzgar enerjisinde iyi bir düzeye geldik. Türkiye, rüzgar enerjisinde dünyanın en büyük 10 ülkesinden biri oldu. Bu kapsamda, rüzgar enerjisi sektöründeki büyümenin sağlıklı bir şekilde devam etmesi için yerli imalatı destekleyecek ve finanse edilebilir yeni bir mekanizmanın oluşturulması gerektiğine inanıyoruz. Bizim bir alım garantisi oluşturmamız şart. Yerli imalata desteğin de 10 yıl olması gerekiyor."