Başkan Erdoğan ilk defa KKTC ziyaretinde dile getirdi! 2025 yılında gaz akışı olabilir
Başkan Recep Tayyip Erdoğan daha önce konuşulan ancak fiilen uygulanması konusunda soru işaretleri olan 'doğalgaz' konusuna Maraş ziyaretinde açıklık getirerek KKTC ile Türkiye arasında doğal gaz ve elektrik hattı çalışmalarının devam ettiğini söyledi. Başkan Erdoğan'ın bu açıklamaları enerji çevrelerine göre yeni bir dönemin habercisi. Yaklaşık 80 km olması beklenen gaz hattının çift yönlü olacağına ve 2025 yılında da ilk gaz akışının gerçekleşebileceğine işaret eden uzmanlar, doğal gaz ve elektrik için atılan adımların stratejik olduğu ve Akdeniz’de barışçıl açılım için fırsatı taşıdığını kaydediyor.
Seçimlerin ardından Türkiye ile arasında geçmişten gelen bağları daha üst bir seviyeye çıkarmayı hedefleyen KKTC'de gözler adanın farklı projeler için Anadolu'ya bağlanmasına çevrildi.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın Maraş'a gerçekleştirdiği ziyarette KKTC ve Türkiye arasında hem elektrik hem de doğal gaz bağlantısı kurulmasına yönelik çalışmaların sürdüğünü açıklaması, bu konuda bugüne kadar yapılmış en üst düzey açıklama oldu.
Peki söz konusu bağlantılar KKTC ve Türkiye için ne anlama geliyor, bu projelerin gelecek dönemde başka stratejik iş birliklerine kapı açma ihtimali var mı?
KIBRIS GÜNEŞ ENERJİSİNDE TÜRKİYE'DEN ZENGİN
Yeni Şafak'ın haberine göre konuyla ilgili konuşan Enerji Ekonomisi Derneği (EED) Başkanı Prof. Dr. Gürkan Kumbaroğlu, KKTC'nin mevcut şartlarda elektrik enerjisi talebini fueloil ile üretim yapan santrallerden karşıladığı bilgisini paylaşarak şöyle dedi:
"Bu santraller kullandıkları yakıt itibarı ile hem pahalı üretim yapıyor hem de ciddi bir çevresel sorun ortaya çıkarıyor. Baca gazı salımları bir taraftan SO2, NOx ve partiküler madde ile Kıbrıs Türk halkının sağlığını tehdit ederken diğer taraftan CO2 gibi sera gazı salımları ile küresel ısınmayı körüklüyor."
Bu sorunun önüne geçmenin bir yolunun 'yenilenebilir enerjinin üretimdeki katkı payını arttırmak' olduğunu anımsatan Kumbaroğlu, "Kıbrıs güneş enerjisi bakımından Türkiye'den de zengin. Enterkonnekte bağlantı olursa adada üretilen güneş ve rüzgar enerjisi miktarı talebin üstünde olduğu zamanlar Türkiye'ye iletilebilir. Türkiye'nin ve KKTC'nin yük profilleri bu iletimi destekleyecek birbirini tamamlayıcı nitelikte. Bu sayede Kıbrıs Türk halkının kendi öz kaynağı olan yenilenebilir enerji kaynaklarını etkin bir şekilde kullanması mümkün olur." şeklinde konuştu.
2025'TE İLK GAZ AKIŞI OLABİLİR
Kumbaroğlu'nun üzerinde durduğu bir diğer konu ise KKTC ve Türkiye arasında kurulması muhtemel doğal gaz boru hattı oldu.
Dünya üzerindeki tahmin edilen toplam doğal gaz rezervinin yaklaşık yüzde 5'nin Doğu Akdeniz'de bulunduğuna dair raporlar olduğuna işaret eden Kumbaroğlu, Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Kuzey Kıbrıs kampüsünde geçen yıl düzenledikleri "Birinci Doğu Akdeniz Uluslararası Enerji Sempozyumu" etkinliğinde bu projelerin geniş kapsamlı ele alındığını hatırlattı.
HATTIN ÇİFT YÖNLÜ OLMASI ÖNEMLİ
Bu sempozyumda, dönemin KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy'un "Türkiye ile KKTC arasında doğal gaz boru hattının 2025'te Türkiye'den KKTC'ye doğalgaz götürebileceğini" söylediğini anlatan Kumbaroğlu, şöyle devam etti: "Burada en önemli hususlardan biri de KKTC ve Türkiye arasındaki su hattına paralel yapılabilecek projenin 'çift yönlü' olması. Yani suyun altından gidecek olan yaklaşık 80 km uzunluğundaki hattın sadece Anadolu'dan KKTC'ye gaz getirmesini değil, KKTC'den de gerekirse Anadolu'ya gaz taşıyabilecek şekilde inşa edilmesi önemli. KKTC'den Anadolu'ya gaz nasıl gelebilir? Öncelikle ülkemizin Kıbrıs çevresinde yaptığı araştırmalar var. Gelecek dönemde burada bulunacak bir rezervin inşa edilecek borularla Anadolu'ya aktarılması muhtemel.
Bir diğer senaryo ise bölgede üretimi yapılan diğer kaynaklardan Avrupa'ya gidecek gaz için köprü olabilmek…
Bizim ilk günden bu yana söylediğimiz çok basit bir şey var; eğer İsrail ve Akdeniz'de gaz bulan diğer ülkeler ellerindeki ürünü en önemli pazara yani Avrupa'ya satmak istiyorlarsa bunun en ekonomik, en kolay, en güvenli güzergahı Türkiye üzerinden süreci ilerletmek. İşte KKTC'den Anadolu'ya kurulacak boru hattı bu amaç için de iş görebilir. İlk kurulan boru hattı kapasite açısından sadece KKTC'ye yetecek şekilde planlansa da elimizde hem fizibilitesi yapılmış hem de kara bağlantı noktası hazır bir güzergah olacak."
DOĞRU ZAMANDA ADIM ATILIRSA BARIŞÇIL AÇILIM BAŞLAR
Türkiye-KKTC arasındaki bu boru hattı projesinin GKRY tarafından ortaya atılan Doğu Akdeniz'de Yunanistan'a uzanacak EastMED boru hattı hayaline kapılanlara da ciddi bir mesaj göndereceğinin de altını çizen Kumbaroğlu'na göre Ankara, söz konusu adımlarla son derece somut ve ayakları yere basan stratejik bir hamle yapıyor.
Prof. Dr. Kumbaroğlu, "EastMed, İsrail'den önce Yunanistan'a ve ardından İtalya'ya uzanacak 1900 km'lik bir doğal gaz boru hattı hayali" hatırlatmasında bulunduktan sonra, sözlerini şöyle tamamladı:
"Burada temel amaç başta İsrail gazı olmak üzere Doğu Akdeniz'de bulunması muhtemel diğer gazların da Avrupa'ya taşınması… Bu hattın kapasitesi yılda 16 milyar metreküp gaz akışı olarak öngörülürken, astarı yüzünden pahalı yani maliyeti gazın piyasa fiyatının üstünde çıkan bir proje olduğu görüldü. Proje, yüksek maliyetli olması nedeniyle 'ölü doğan proje' haline geldi. Tüm bunları alt alta koyduğunuzda, Türkiye'nin KKTC ile hem doğal gaz hem de elektrik bağlantısı yapacak olması, yakın geçmişte Anadolu'dan Ada'ya içme suyu akışı sağlanmasıyla beraber düşünüldüğünde stratejik bir sürece götürüyor bizi. Ankara, doğru adımları zamanında atabilirse bu süreç Doğu Akdeniz'de uluslararası işbirliğini geliştiren barışçıl bir açılıma yönelir."
A HABER UYGULAMASI İÇİN TIKLAYIN (IOS)
A HABER UYGULAMASI İÇİN TIKLAYIN (ANDROID)
A HABER UYGULAMASI İÇİN TIKLAYIN (HUAWEI)