Son dakika: Bakan Dönmez müjdeyi verdi: İşte gaz fiyatlarının düşeceği tarih!
Son dakika haberi... Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Bakan Dönmez Karadeniz'deki doğalgazın keşfi ile ilgili olarak, çıkartmak için ortaklı bir çalışma planlamadıklarını belirtti. Dönmez, ithal edilen gazdan çok daha ucuza mal edileceğini de sözlerine ekledi.
- Ekonomi
- Giriş Tarihi: 23.09.2020 | 11:14
- Güncelleme Tarihi: 23.09.2020 | 17:50
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Karadeniz'de keşfedilen 320 milyar metreküplük doğal gaz rezervinin önemine değinerek, "Yaptığımız hesaplamalara göre bugünkü şartlarda ithal ettiğimiz gazlara göre çok daha ekonomik olarak biz bunu mal edeceğiz." dedi.
Dönmez, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Karadeniz'de çalışmaların devam ettiğin, vurgulayan Dönmez, şu anda Sakarya Gaz Sahasındaki sondaj ve testlerin titizlikle yürütüldüğünü aktardı.
Bakan Dönmez, kuvvetle muhtemel 320 milyar metreküplük rezervin yukarı yönlü revize edileceğini belirterek, "İnşallah ekim ortalarına doğru bu çalışmaları da bitirmiş oluruz. Mühendislik çalışmalarını tamamlamadan kamuoyuyla, milletimizle bilgi ve bulgu paylaşmıyoruz. O açıdan şimdi devam eden çalışmalar tamamlanır tamamlanmaz milletimizle paylaşacağız." ifadelerini kullandı.
Hedefin keşfedilen gazı, 2023'te ulusal gaz iletim şebekesine bağlamak olduğunu belirten Dönmez, "Yaptığımız hesaplamalara göre bugünkü şartlarda ithal ettiğimiz gazlara göre çok daha ekonomik olarak biz bunu mal edeceğiz." dedi.
Bakan Dönmez, Türkiye'nin denize kıyısı olan bir ülke olarak sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) gibi bir avantajı olduğuna da değinerek, şöyle devam etti:
"LNG terminallerimiz var. Biri özel sektörde biri BOTAŞ'ın. Son birkaç yıldır FSRU'ları sisteme bağladık. Biri İzmir'de diğeri Hatay-Dörtyol'da olmak üzere FSRU'ları sisteme bağlamış olduk. Bunlarla biz boru gazına alternatif kaynak oluşturduk. Çünkü arz güvenliği çok önemli. Boruyla getirdiğimiz gazda herhangi bir teknik arıza olduğunda ya da kontratlar konusunda anlaşmazlık olduğunda alternatifsiz kalmamanız lazım. Yıllık 45-50 milyar metreküplük tüketimin alternatiflerle tüm hazırlıklarını yapıyor olmamız lazım. Bu kapsamda Türkiye'nin arz güvenliğini hem altyapı hem kontrat olarak güvenli şekilde bugüne kadar yürüttük."
Türkiye'nin önünde şimdi yeni bir sayfa olduğunun altını çizen Dönmez, "Niyetlendiğimiz, arzu ettiğimiz, yıllarca hayalini kurduğumuz bir keşfi bu yıl içinde yakalamış olduk. Bunu da sisteme dahil edeceğiz. Hesaplamalar devam ediyor. İnşallah işi yukarı yönlü revize etme imkanımız da olacak. Çok kısa ve orta vadede bütün ithalatı kaldıracağız gibi bir durum söz konusu değil ama yeni keşfiler oldukça sahanın dışında hem Akdeniz hem de Karadeniz'de bizim gazda belki petrolde dışa bağımlılığımız azalacak. Uzun dönemde hedefimiz enerjide bağımsızlığı yakalamak. Türkiye'nin güçlü ekonomisi için bu son derece önemli." diye konuştu.
Bakan Dönmez, böyle bir keşfin ortalama gaz alış maliyetlerini teorik olarak düşüreceğini vurgulayarak, "Gaz fiyatlarının düşeceğini bugünden söyleyebiliriz ancak bu gazı sisteme dahil etmemiz lazım. 2023'ü hedefliyoruz. Alış maliyetlerimizde de bir iyileşme olduğunda zaten yansıyacak. 2023'e kadar fiyatlar böyle gidecek gibi bir anlam çıkmasın. Bu kontratlara ilişkin müzakereler de devam ediyor. İndirim alındığında, fiyatlar düşünce bunu doğrudan satış fiyatlarımıza yansıtıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Bölgedeki gazın üretime dönme sürecindeki maliyetler ile ilgili olarak somut verilerin oluşmadığını dile getiren Dönmez, öncelikle kuyulardan elde edilecek sonuçlar, açılacak olan kuyularda devam eden çalışmalar, su altı yapıları ve gazın kıyıya getirilmesi gibi mühendislik işleri ve ekipmanların tamamlanmasıyla yaklaşık maliyetin ortaya çıkabileceğini söyledi.
Dönmez, Türkiye'nin öz kaynaklarından gerçekleştireceği üretimi finanse edebilecek güçte olduğunu aktararak, "Bu tip sahalarda yıllık üretimi belirlemek için başlangıç üretimine ve 3-4 yıl içinde maksimum üretime geçene kadar süreye ihtiyaç var. Bu planlamalardan sonra yıllık ve günlük üretimleri hesaplayacağız." ifadelerini kullandı.
Öte yandan, Karadeniz'in Avrupa'nın doğal gaz ve petrol üretiminin çoğunluğunu karşılayan Kuzey Denizi gibi olma potansiyeline sahip olduğuna dikkati çeken Dönmez, "Avrupa son 20-25 yılda Kuzey Denizi'nde petrol ve doğal gaz üretimi yapıyor. Kuzey Denizi'ndeki üretimle tüketiminin yaklaşık yüzde 30-35'lik kısmını karşılıyor. Ancak Kuzey Denizi'nde artık üretim düşmekte. Bu nedenle Karadeniz sadece Türkiye açısından değil, bölge için önemli." değerlendirmesinde bulundu.
Dönmez, Türkiye'ye sondaj ve sismik araştırmalarla ilgili komşu ve yakın ilişki içinde olduğu ülkelerden talepler geldiğini belirterek, gerekli planlamalardan sonra bu imkan ve hizmetlerin sunulabileceğini ancak önceliğin Türkiye'nin Akdeniz ve Karadeniz'deki kendi işlerine yoğunlaşmak olacağını söyledi.
YENİLENEBİLİR ENERJİDE YERLİ ÜRETİM
Enerjide dışa bağımlılığı azaltmanın yolunun ülke kaynaklarını kullanmak olduğunu vurgulayan Dönmez, Türkiye'nin elektrikte yerli üretime büyük ağırlık verdiğini ve önceliğin yenilenebilir kaynaklarda olduğunu belirtti.
Dönmez, Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (YEKDEM) kapsamında verilen destek ve teşviklerle Türkiye'nin toplam kurulu gücünün yaklaşık 93-94 bin megavata, yenilenebilir enerjide kuru gücün ise 46 bin 811 megavata ulaştığına değinerek, söz konusu gelişimin özel sektörün yatırımlarıyla gerçekleştiğini söyledi.
YEKDEM teşviklerinin 2020 sonu itibariyle sona ereceğini ancak salgın sebebiyle bazı aksamalar yaşandığını ifade eden Dönmez, "Sahada yüzde 80-90'ını tamamlanmış projeler var. Desteklerin devamı ile alakalı talepleri Cumhurbaşkanımıza ilettik. Kararname çıktı ve 6 aylık bir uzatma süresi kazanıldı. Bu 6 ay içerisinde tesislerin geliştirilip temiz kaynaklı tüketime katkı sağlamasını umuyoruz." dedi.
Dönmez, öte yandan mini Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) yarışmaları kapsamında toplam 1000 megavat kapasiteyle kurulacak güneş santrali projesiyle Türkiye'nin, dünyanın sayılı güneş enerji santrallerinden birine sahip olacağına işaret ederek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Mini YEKA'lar yaklaşık 36 ilimizde 10 ila 20 megavat arasında değişen kapasitelere sahip. Buradaki yenilenebilir kaynakların diğerlerinden farkı, yerli aksam, parça üretim şartı getirilmesi oldu. Bu ürünler artık Türkiye'de üretilmeye başlandı. Süreç, ekim ayı içinde sona ermiş olacak. Böylece güneşten azami derecede faydalanmak için YEKA'ları doğudan batıya yaymış olacağız."