Yabancı basın bilinçli bir şekilde suyu bulandırıyor! Panik düğmesine basmaya gerek yok
Sabah gazetesi yazarı Nurullah Gür, geçen hafta başlayan önce yükseliş ve sonunda düşe geçen döviz ve altındaki durumu analiz etti. Nurullah Gür, yabancı basının bilinçli bir şekilde suyu bulandırdığını vurguladı. Öte yandan Gür, "Merkez Bankası ve BDDK’nın attığı adımların anlaşılmasıyla birlikte makul yabancı yatırımcı ilgisi önümüzdeki haftalarda artabilir. Enflasyon ve cari açıkla ilgili olumlu verilerle de dövizde rahatlama yaşanabilir" dedi.
Dövizde yaşanan yükselişin nedenlerini anlamaya çalışalım. Koronavirüs ve jeopolitik gelişmelerden dolayı Brezilya, Meksika, Güney Afrika ve Rusya gibi gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinde yıl başından bu yana yüzde 18 ila 33 arasında değer kayıpları yaşandı. Salgının ilk aylarında TL'deki değer kaybı görece daha düşüktü. TL pozitif ayrışıyordu. Bu pozitif ayrışma son haftalarda ortadan kalktı. TL'deki değer kaybı yüzde 23'e yükseldi. Yine de gelişmekte olan ülkelerden daha kötü bir durumda değiliz.
Koronavirüsün etkilerini atlatma noktasında iç talep ve reel sektörün performansı iyi gidiyor. Beklenenden daha hızlı bir toparlanma var. Ancak, tüketici kredileri ve iç talepteki yükseliş, birim maliyetlerdeki artış ve hizmetler sektöründeki dengesiz fiyatlamalar enflasyonu yukarıya çekti. Merkez Bankası'nın ve piyasaların yıl sonu enflasyon beklentisi yükseldi.
TÜRKİYE'YE HAS DEĞİL
Koronavirüsten dolayı turizm gelirlerimizin düşmesi cari açığı arttırdı. Döviz ihtiyacı oluştu. Bu sadece Türkiye'ye has bir durum değil. Koronavirüsten dolayı küresel ticaretin daralması ve turizm harcamalarının azalması birçok gelişmekte olan ülkede döviz ihtiyacını arttırıyor. Öte yandan, Türkiye'de reel sektörün uzun vadeli net döviz açığının azalmaya devam ettiğini vurgulamakta fayda var. Bu iyi bir haber. Reel sektörün uzun vadeli net döviz açığı 2018'in birinci çeyreğinde 222 milyar dolar iken, bu rakam 2020'nin mayıs ayında 165 milyar dolara kadar geriledi.
SWAPTA TL'YE SIKIŞANLAR
Yabancı basında enflasyon ve cari açıktaki durumu olduğundan daha büyük sorunmuş gibi gösteren haberler yayınladı. Bilinçli bir şekilde suyu bulandırıyorlar. Bu yaşananlara bir de swap piyasasındaki gelişmeler eklendi. Spekülatif hareketleri sınırlandırmak için Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) son 2 yıldır yurtdışındaki swap işlemlerini kademeli olarak zorlaştırmıştı. Bu düzenleme, yurtdışı finans piyasalarında TL bulmayı zorlaştırdı. Bazı uluslararası finans kurumları son 10 gündür TL pozisyonlarını kapatma noktasında sorun yaşadılar. Bu kurumlar çözümü ellerindeki TL varlıklarını satmakta buldular. Tahvil ve hisse senetlerinde yabancı çıkışı oldu. Sonuçta borsa düştü, tahvil faizi arttı ve TL değer kaybetti. Bu yaşananları gören bazı yerli yatırımcıların da borsada satış yaparak parayı dövize yönlendirmesi söz konusu.
KAZAN KAZANA EVET, KUMARHANE KAPİTALİZMİNE HAYIR
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) ve BBDK finansal istikrarı korumaya yönelik adımlar attılar. TCMB daha önce koronavirüs ile ekonomik mücadeleyi desteklemek için piyasalara sunduğu fonlamanın hem vadesini uzatmış hem de faizi aşağıya çekmişti. Döviz dalgalanması sonrasında bu uzun vadeli ve düşük faizli likidite penceresi kademeli olarak kapatılacak. TCMB, iç piyasa canlandığı için tüketimi teşvik etmeye yönelik ilave kredi genişlemesine gerek kalmadığını düşünüyor. TCMB'nin attığı adımlar tüketici kredilerindeki büyümeyi biraz yavaşlatır.
BDDK ise yurtdışı swap piyasalarında TL'ye erişimi genişletmek için bazı finans kurumlarına muafiyet tanınacağını açıkladı. Ancak, bunun bazı şartları var. TL'ye kolay erişim için bu parayı orta ve uzun vadeli olarak TL varlıklara yatırım yapman gerekiyor. Kazan-kazan anlayışını benimseyecek yabancı yatırımcıya bu muafiyet tanınacak. 'Kısa vadeli geleyim ve kur riski almayayım' diyen yabancılara kapılar kapalı. Çünkü bunlar bizim paramızla bize ateş etmek isteyen bir kitle. Finans piyasalarını kumarhane olarak kullanarak para kazanmak istiyorlar.
YABANCI İLGİSİ ARTACAK
Atılan bu adımların detaylarının anlaşılmasıyla birlikte makul yabancı yatırımcının ilgisi önümüzdeki haftalarda artabilir. Enflasyon ve cari açıkla ilgili verilerin sonbahar aylarında daha iyi gelmesi muhtemel. Bu gelişmelerin yaşanması durumunda, döviz kurlarında önümüzdeki haftalarda rahatlama yaşanabilir. Ekonomi yönetimi daha büyük kur şoklarının üstesinden gelmeyi bildi. Son yaşadığımız kur yükselişi çok anormal bir seviyede değil. Bana anormal gelen şey, ülkesinin para biriminin değer kaybetmesine sevinerek bundan siyasi çıkar sağlamaya çalışan bir kesimin varlığı.
(NURULLAH GÜR/SABAH)