Dilek Güngör'den dikkat çeken Ali Babacan yazsı! "Cin Alilik yaptı, çuvalladı!"
Sabah Gazetesi yazarı Dilek Güngör eski Ekonominin Koordinasyonundan Sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan hakkında dikkat çeken bir yazı kaleme aldı. Dilek Güngör, Başkan Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde bir televizyon programında isim vermeden eleştirdiği Ali Babacan ile ilgili sözlerini hatırlattı ve Babacan’ın "faiz ve ekonomi" karnesini gözler önüne serdi. Güngör, “(Ali Babacan) Kendisi de ekibi de tavernada gibiydi. Para boldu ya 'vur patlasın, çal oynasın' modunda tabak kırıyorlardı. Allah aşkına eğri oturup, doğru konuşalım. Türkiye'yi sıcak paradan kurtaracak, ithalat bağımlılığını azaltacak, üretimi canlandıracak hangi yapısal reformu önümüze getirdi! Gelelim kimin faizci olduğuna...” dedi. İşte Göngör’ün o yazısı…
İşte Sabah Gazetesi yazarı Dilek Güngör'ün Ali Babacan'ı eleştirdiği ve "faiz ve ekonomi" karnesini çarpıcı bir dille gözler önüne serdiği "Cin Alilik yaptı, çuvalladı!" başlıklı o yazısı...
Cin Ali deyince rahmetli Rasim Kaygusuz'un çocukluğumuzun klasikleşen kitap serisini anlatacağımı sanmayın. O dönemin Ali'si saftı, uyanık değildi. Şimdiki Ali'ler ise cin olmadan adam çarpmaya çalışıyor.
Hadi konuşalım...
Biliyorsunuz, Ali Babacan, 58. Hükümet'te (18 Kasım 2002-14 Mart 2003) ve 59. Hükümet'te (14 Mart 2003-29 Ağustos 2007) Devlet Bakanı olarak görev yaptı. 60. Hükümet (29 Ağustos 2007-6 Temmuz 2011), 61. Hükümet (6 Temmuz 2011-29 Ağustos 2014), 62. Hükümet (29 Ağustos 2014-29 Ağustos 2015) dönemlerinde hep ekonominin koordinasyonundan sorumlu başbakan yardımcılığı görevlerindeydi.
O dönemde elin parasıyla türkü çağırıyordu. (Önce IMF'den gelen para, arkasından gelişmekte olan ülkelerden akan para) Kendisi de ekibi de tavernada gibiydi. Para boldu ya 'vur patlasın, çal oynasın' modunda tabak kırıyorlardı. Allah aşkına eğri oturup, doğru konuşalım. Türkiye'yi sıcak paradan kurtaracak, ithalat bağımlılığını azaltacak, üretimi canlandıracak hangi yapısal reformu önümüze getirdi!
Gelelim kimin faizci olduğuna...
Rakamlar ortada...
Kendisi gibi dümdüz toplasak da milli gelire oranlasak da faiz tablosunun altında kalır. Görevde kaldığı döneme bakın. Faiz harcamalarının milli gelire oranı 2003'te yüzde 12.4... 2004'te 9.8, 2005'te 6.8, 2006'da 5.8, 2007'de 5.5, 2008'de 5.1 2009'da 5.3... Ancak 2010'dan sonra 5'in altına iniyor. Kendisinin görevden ayrıldığı dönemden sonra ise faiz ödemelerinin milli gelire oranı 2'nin de altına geriliyor.
Bunları beğenmezse, 10 yılın ortalamasını alsın. O bölüm de foyasını ortaya çıkarıyor.
Çünkü, son 10 yılın faiz harcamalarının milli gelire oranının ortalaması 2.9... 2019'da ise bu oran 2.4.
Anlayacağınız, söyledikleri neresinden tutsanız elinizde kalıyor.
Cin Ali deyince rahmetli Rasim Kaygusuz'un çocukluğumuzun klasikleşen kitap serisini anlatacağımı sanmayın. O dönemin Ali'si saftı, uyanık değildi. Şimdiki Ali'ler ise cin olmadan adam çarpmaya çalışıyor.
Seyrettiniz mi bilmiyorum. Geçen gün Başkan Recep Tayyip Erdoğan TV'ye çıktı. Ekonomiyi değerlendirirken 2008'i hatırlattı. İsim vermeden Ali Babacan'ı "Ben 2008'de 'Kriz bizi teğet geçecek' dediğimde, şu anda parti kurma çalışması yapan bazı arkadaşlar bana karşı çıkmışlardı. Çünkü talimatı IMF'den alıyorlardı. Bunlar faizciydi" diye eleştirdi. Partisini kurmak için uygun zamanlamayı (!) bir türlü bulamayan Ali Babacan ise karizmayı çizdirmemek için cevap verme gereğini hissetti. Aklı sıra son 3 yılda faize ödenen parayı rakamsal olarak gündeme getirip, milli gelire oranından bahsetmeyerek eski kalesine gol atacağını sandı. Meseleyi manipüle etmeye kalktı. Fakat ucuz siyasetiyle kaldı.
Kendisi diyor ya, "gerçekleri saklamadan konuşalım."
Hadi konuşalım...
Biliyorsunuz, Ali Babacan, 58. Hükümet'te (18 Kasım 2002-14 Mart 2003) ve 59. Hükümet'te (14 Mart 2003-29 Ağustos 2007) Devlet Bakanı olarak görev yaptı. 60. Hükümet (29 Ağustos 2007-6 Temmuz 2011), 61. Hükümet (6 Temmuz 2011-29 Ağustos 2014), 62. Hükümet (29 Ağustos 2014-29 Ağustos 2015) dönemlerinde hep ekonominin koordinasyonundan sorumlu başbakan yardımcılığı görevlerindeydi.
O dönemde elin parasıyla türkü çağırıyordu. (Önce IMF'den gelen para, arkasından gelişmekte olan ülkelerden akan para) Kendisi de ekibi de tavernada gibiydi. Para boldu ya 'vur patlasın, çal oynasın' modunda tabak kırıyorlardı. Allah aşkına eğri oturup, doğru konuşalım. Türkiye'yi sıcak paradan kurtaracak, ithalat bağımlılığını azaltacak, üretimi canlandıracak hangi yapısal reformu önümüze getirdi!
Gelelim kimin faizci olduğuna...
Rakamlar ortada...
Kendisi gibi dümdüz toplasak da milli gelire oranlasak da faiz tablosunun altında kalır. Görevde kaldığı döneme bakın. Faiz harcamalarının milli gelire oranı 2003'te yüzde 12.4... 2004'te 9.8, 2005'te 6.8, 2006'da 5.8, 2007'de 5.5, 2008'de 5.1 2009'da 5.3... Ancak 2010'dan sonra 5'in altına iniyor. Kendisinin görevden ayrıldığı dönemden sonra ise faiz ödemelerinin milli gelire oranı 2'nin de altına geriliyor.
Bunları beğenmezse, 10 yılın ortalamasını alsın. O bölüm de foyasını ortaya çıkarıyor.
Çünkü, son 10 yılın faiz harcamalarının milli gelire oranının ortalaması 2.9... 2019'da ise bu oran 2.4.
Anlayacağınız, söyledikleri neresinden tutsanız elinizde kalıyor.