Hükümetten Merkez Bankası açıklaması
Başbakan Yardımcısı Şimşek, ekonomideki son gelişmeleri NTV canlı yayınında değerlendiriyor. Şimşek, Merkez Bankası'nın hamleleriyle ilgili olarak, "Merkez Bankası'nın spekülatif saldırılara karşı eli kolu bağlı değildir. Merkez Bankası ne gerekiyorsa yapacaktır. Hükümetimizin tam desteğine sahiptir" diye konuştu.
- Ekonomi
- Giriş Tarihi: 25.05.2018 | 00:00
- Güncelleme Tarihi: 25.05.2018 | 11:51
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, NTV yayınına katıldı.
Merkez Bankası'nın dövize yönelik adımlarının piyasaya etkisiyle ilgili konuşan Şimşek şunları söyledi:
"Merkez Bankası geç de olsa güçlü bir adım attı ve etkili oldu. Bazen hemen akabinde piyasaların normalleşmesi bekleniyor ama öyle olmuyor. Patikaya oturması zaman alıyor. Etkisi sınırlayan dün birkaç etken oldu. Bunlardan biri Halkbank'a ilişkin asılsız iddialar. Halkbank bunu yalanladı. Halkbank'a ilişkin bir karar yok. Bunlar uydurma. Halkbank'a 49 milyar dolar ceza verileceği uydurma bir haber. Merkez Bankası'nın spekülatif saldırılara karşı eli kolu bağlı değildir. Merkez Bankası ne gerekiyorsa yapacaktır. Hükümetimizin tam desteğine sahiptir. bunun altını çiziyorum.
Sanki gelişmekte olan ülkelerde sorun yok da Türkiye'de sorun var gibi gösterildiğini de görüyoruz. ABD'de uzun vadeli faizler hızla artarak yüzde 3'ü aştı. Yüzde 3 kritik bir eşiktir. Bunun etkisi oluyor. ABD doları tüm para birimlerine karşı değer kazanıyor. Bu trendler Türkiye'ye özgü değildir. Türkiye'yi olumsuz anlamda ayrışmasına sebep olan gelişmeler var. Seçim arifesindeyiz. Maliye politikasına ilşikin endişeler var. Mali disiplin konusundaki tereddütler yersizdir. Para politikasının tepkisiz zaman aldı. Bunlar da güven kaybında etkili oldu. Merkez Bankası güçlü bir tepkiyle aslında bağımsız olduğunu gerektiğinde gerekeni yapacağını ortaya koymuştur.
"TERÖRLE MÜCADELEDE ELİMİZ RAHATLAYINCA OHAL BİTECEK"
OHAL olmasaydı lira bu kadar değer kaybetmezdi deniyor. OHAL niye geldi, bir mecburiyetten dolayı geldi. Terör örgütü hendek siyaseti ile işi yeni bir boyuta taşıdı. O dönemde DEAŞ'ın bölücü terör örgütünün saldırıları var. Türkiye OHAL'le terörün nefesini kısmıştır. Bu söylemlerde işi bağlamında tutmak lazım. 2002'den sonra hemen OHAL'e son veren iktidarız. Türkiye terörle mücadelede eli rahatladığı an bir gün dahi OHAL devam etmeyecek.
"SEÇİM SONRASI TÜRKİYE POZİTİF AYRIŞACAK"
Bu oynaklık sadece Türkiye'ye özgü değildir. Türkiye'ye özgü jeopolitik sorunlar ve seçim atmosferi kısmen etkili oluyor. Bünyemiz iddia edildiği gibi zayıf değildir. Benzer durumları 2006, 2014'te yaşamışız. Türkiye çok ciddi şekilde seçim sonrası pozitif bir şekilde ayrışacak."
"KAMUNUN BORÇ SORUNU YOK"
"İlave hususlar çıkmazsa genelde kurda 10 içinde atılan adım etkili oluyor" diyen Şimşek, "Dün dedikodular aslında çok manidardır. Türkiye bir seçime gidiyor. Biz gereken tepkiyi verdik. Ne gerekiyorsa vereceğiz. İlave endişelerin giderilmesi lazım. Kamu maliyesine ilişkin. Türkiye seçim sonrasında bu atılan adımları telafi edecek düzenleme kabiliyetine sahip. Vergileri artırmadan vergi tabanını genişletecek reform Meclis'te. Kamunun borç sorunu yok. Gerektiğinde firmalarımıza yapılandırma konusunda güçlü destek vereceğiz, kayıtsız değiliz. Firmalarımız döviz ile borçlanacak ama geri ödeme kapasitesi olan borçlanacak, KOBİ'lere ilişkin kısım devreye girdi. Aynı şeyi büyük firmalara da yapacağız. Bu reform ortalık yatışınca başlı başına Türkiye'nin notunu iyileştirmeye ve kırılganlığı azaltmaya yeterlidir. Bankacılık sektörü sağlam olmaya devam ediyor. Karlılık devam ediyor. Bankacılık sektörü aşırı borçlu mu, o da değil. Türkiye 15 yıl öncesine göre istihdamda üretimde sanayide ihracatta her alanda daha ileri. Liranın efektif olarak geride kalması gerçeklikten kopuşu ifade ediyor. Adımı attıktan sonra iletişim daha kolay. Merkez bankamız çok güçlü bir tepki vermiştir, gerekirse ilave tepki verecektir. Endişeleri gidermek için de yatırımcılarla diyaloğa gireceğiz. 1-2 hafta içinde bunun da güçlü yansımasını göreceğiz" şeklinde konuştu.
"TÜRKİYE PİYASALARLA İNATLAŞMAYACAK"
Dezenflasyon sürecinde Merkez Bankası'na yardımcı olacaklarını belirten Şimşek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yapısal reformlar konusunda da çok önemli mesafeler kat ettik. Önümüzdeki dönemde enflasyonu aşağı çekme konusunda maliye politikası uygulamaya girecek. Enflasyon ve cari açığı düşürme konusunda güçlü adımlar atılacak. Dün Cumhurbaşkanımız beyanname açıkladı. Kur rejimi değişmeyecek. Bunlar ekonomiye zarar veren, endişeleri artıran söylemlerdir. Kur rejiminde hiçbir zaman değişiklik ne konuşulmuş, ne tartışılmıştır. Ne de olacaktır. Dalgalı kur rejimi bu şokları absorbe etmemizde yararlı. Ne Merkez Bankası bağımsızlığından ne kurala dayalı piyasa ekonomisinden geri adım atılması söz konusu değil. Bunlar içeride de dışarıda da etkili oluyor. Böyle dışa açık ekonomide bu türden söylemler siyaseten kendilerine alan kazandırıyormuş gibi görünebilir ama Türkiye'ye büyük zarar veriyor. Temel hususlardan geri adım olmayacak. Türkiye bütün sorunlarını piyasalarla inatlaşmadan çözecektir. Biz yatırımcıların tedirginliğini anlıyoruz. Gerekli adımları atmaya devam edeceğiz."
"GÜNDEMDE VERGİ ARTIŞI YOK"
Merkez Bankası Başkanı Çetinkaya ile yatırımcılarla Londra'da yapacağı görüşmeye ilişkkin soruyu yanıtlayan Şimşek, "Para politikasında normalleşme sadeleşme süreci devam edecek. Mali disiplin devam edecek. Gündemde vergi artışı ya da yeni vergi artışı yok: Önümüzdeik dönemde Türkiye'nin risk primi azalacaktır. ABD'nin bize karşı politikasının yanlış olduğunu, ABD'nin eninde sonunda göreğine inanıyorum. AB ile ilişkiler en önemli gündemimiz olmaya devam edecek. Para politikasında sadeleşme dahil gerekirse ilave adımlar gelir. Türkiye 'nin dinamiklerini doğru politika adımları ile desteklendiğinde hikayesinin güçlü olduğunu anlatmaya gideceğiz" dedi.
Kurdaki hareketin etkisine ilişkin konuşan Şimşek, "Kurul reel sektör bilançolarıında bir yıl vadeye kadar etkisi sınırlı. Orta vadede etkisi önemli. Bu trendi bizim geri çevirmemiz atacağımız adımlarla tahribat sınırlanır. Hanehalkına bakınca, vatandaşın döviz borcu yok. Dövizle borçlanma yasağı getirdik. Hanehalkının döviz mevduatı var mı, 100 milyar dolardan fazla mevduat var. Altın bir tasarruf aracı bundan olumsuz etkilenmiyorlar. Burada etkilenen reel sektördür. Biz buna kayıtsız değiliz, reel sektörümüzün yanındayız. Gerekirse ilave çalışmalarımız da olur. Kamu yükümlülükleri konusunda elimizden gelen desteği vereceğiz. Reel sektörün de döviz geliri olmayanların dövizle borçlanmaması esasını oturtaracağız. Döviz geliriniz varsa dövizle borçlanın dedik. Biz bunu KOBİ'ler için mayıs başından itibaren kurala dönüştürdük. Yılın ikinci yarısında büyük şirketler için uygulamaya koyacağız. Döviz talebimin hemen hemen büyük kısmı dün yerli firmalar ve dedikodulardan dolayı vatandaşlardan geliyor. Firmalara sesleniyorum, endişe etmelerine gerek yok, yardımcı olacağız. Seçim sonrasında spekülatif atakların azalacağına inanıyorum" diye konuştu.