Yatırımcıdan Moody’s'e tokat gibi cevap
Moody’s, art niyetli not indirimi ile amacına ulaşamadı. Olumsuz algı operasyonu oluşturmaya çalışan Moody’s’e; piyasalardan, vatandaştan ve yabancı yatırımcıdan tokat gibi cevap geldi.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in sürpriz bir şekilde Türkiye'nin kredi notunu düşürmesi tepkilere yol açarken, oluşturulmaya çalışılan olumsuz algı operasyonu başarısız oldu. Anlamsız yapılan indirim eleştirilirken, tüm kesimler ülkemize sahip çıkmak için elinden geleni yaptı. 'Talimat' üzerine Türkiye'nin kredi notunu hafta sonu indiren Moody's, piyasalardan da tokat gibi cevap aldı. Moody's'in art niyetli kararına rağmen; Türk Hazine'sinin gerçekleştirdiği 3 ihaleye yaklaşık 4 kat talep geldi, faiz yüzde 8.98 ile beklentilerin altında kaldı, dolar yükselmedi, borsa 75.500 puanın üzerinde tutundu.
19.5 MİLYAR TL TALEP
Hazine, Eylül ayı borçlanma programı çerçevesinde dün 3 ihale gerçekleştirdi. İhalelere 19 milyar 554 milyon liralık teklif gelirken; satış tutarı 5 milyar 891 milyon lira oldu. 2 yıllık gösterge tahvilin ihalesinde yaklaşık 3.9 milyar liralık talep gelirken, 1 milyar 854 milyon liralık net satış yapıldı. Hazine'nin dünkü ihalelerinde özellikle uzun vadeli kağıtlara yoğun ilgi gösterilmesi, yatırımcıların Türkiye'nin geleceğine olan güveninin en önemli göstergesi olarak dikkat çekti. Yabancı yatırımcıların Türk tahvillerinde yıl başından bu yana 5.8 milyar dolar net alım yaptığının altını çizen analistler, yabancı payının yüzde 21.3 olduğunu vurguladı. Faiz ise yüzde 9.94 ile, 9.98 olan beklentinin altında oluştu.
VATANDAŞ KALKAN OLDU
15 Temmuz darbe girişiminde olduğu gibi, vatandaş TL'ye kalkan oldu, elindeki dövizi sattı, doların çıkışını frenledi. Dün güne 3.004 liradan başlayan dolar günü 2.9790 liradan tamamladı. Hisse senedi piyasasında ise panik satışlarının etkisiyle endeks önce hızlı düştü, sonra bir miktar toparlandı. Endeks, 75.500 puan desteğinin üstünde tutundu. Borsa günü yüzde 3.8 düşüşle 76.726 puandan tamamladı. Uzmanlar, piyasanın hafta içinde istikrar kazanacağını belirtti.
Kredi derecelendirme kuruluşları ilk bakışta bağımsız gibi görünse de ortaklık yapılarına bakıldığında pek de öyle olmadıkları ortaya çıkıyor. Moody's'in en büyük ortağı yüzde 12.70 payı ile dünyanın en zengin kişilerinden ABD'li milyarder Warren Buffet'ın sahibi olduğu Berkshire Hathaway. Moody's'in ikinci büyük ortağı ise merkezi Pensilvanya'da bulunan ve toplam 3.6 trilyon dolarlık varlığı yöneten yatırım şirketi The Vanguard Group.
FT'DEN ŞAŞIRTAN TÜRKİYE YORUMU
Çoğunlukla Türkiye aleyhine haberler yapan İngiliz ekonomi gazetesi Financial Times, darbe girişiminin yaşandığı Türkiye'de ekonominin yatırımcılar için çekiciliğini koruduğunu belirtti ve hükümetin tüketimi teşvik çabalarına vurgu yaptı. Gazete, Türk ekonomisinin lokomotifi olarak nitelediği 'iç talebin' Türkiye'nin büyümesinin üçte ikisini oluşturduğuna dikkat çekti. Gazetede "Türkiye çekici bir ülke ve çekici bir pazar" yorumu yapıldı.
'15 TEMMUZ'UN ARTÇI DEPREMİ'
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş: "Moody's'in açıklamasını 15 Temmuz'un artçısı olarak görüyorum. Türkiye ekonomisini tedirgin edecek para çıkışı olmayacak. Anlamakta zorluk çektiğimiz husus, 21 Eylül'de Moody's'in analizlerinde ortaya konan perspektif nasıl oldu da 2 gün sonra tam tersine çevrildi. Darbeyi planlayan üst aklın 'Türkiye ekonomisi kötüye gidiyor' algısı yaratmak için çalışacağını bileceğiz. Böyle bir açıklamanın Cumhurbaşkanımız'ın ABD'de yatırımcılarla yaptığı çok olumlu görüşmeler sırasında yapılması da oldukça manidardır."
'ÜLKEMİZİN MAKRO TEMELLERİ SAĞLAM'
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek: "Kredi notundaki düşüşe rağmen Hazine ihalelerine güçlü talep geldi ve faizler beklentilerden düşük. Türkiye'nin makro temelleri sağlam ve şoklara karşı dirençli. Birçok iç ve dış şoka rağmen ekonomi küresel kriz sonrası dönemde yüzde 5.2 büyüdü. Rating kuruluşlarına vereceğimiz en iyi cevap, yapısal reformları daha da hızlandırmak, mali disiplini korumaktır. Durmak yok, reformlara devam."
'KARAR SALDIRILARIN DEVAMIDIR'
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Ertem: "Moody's'in not indirimi iktisadi saiklerle alınmış bir karar değildir. Bu karar politiktir ve Türkiye'ye yönelik saldırıların devamıdır. Moody's, olumlu açıklamalar yaptıktan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD seyahati sonrası siyasi bir karar aldı. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları, not indirimi ve artırımı konusunda adil davranmıyor. Yüksek borçluluğu olan ülkelerin notunu artırırken, makroekonomik verileri iyi durumda olan bazı ülkelerin ise notunu düşürüyorlar."
TAKVİM
19.5 MİLYAR TL TALEP
Hazine, Eylül ayı borçlanma programı çerçevesinde dün 3 ihale gerçekleştirdi. İhalelere 19 milyar 554 milyon liralık teklif gelirken; satış tutarı 5 milyar 891 milyon lira oldu. 2 yıllık gösterge tahvilin ihalesinde yaklaşık 3.9 milyar liralık talep gelirken, 1 milyar 854 milyon liralık net satış yapıldı. Hazine'nin dünkü ihalelerinde özellikle uzun vadeli kağıtlara yoğun ilgi gösterilmesi, yatırımcıların Türkiye'nin geleceğine olan güveninin en önemli göstergesi olarak dikkat çekti. Yabancı yatırımcıların Türk tahvillerinde yıl başından bu yana 5.8 milyar dolar net alım yaptığının altını çizen analistler, yabancı payının yüzde 21.3 olduğunu vurguladı. Faiz ise yüzde 9.94 ile, 9.98 olan beklentinin altında oluştu.
VATANDAŞ KALKAN OLDU
15 Temmuz darbe girişiminde olduğu gibi, vatandaş TL'ye kalkan oldu, elindeki dövizi sattı, doların çıkışını frenledi. Dün güne 3.004 liradan başlayan dolar günü 2.9790 liradan tamamladı. Hisse senedi piyasasında ise panik satışlarının etkisiyle endeks önce hızlı düştü, sonra bir miktar toparlandı. Endeks, 75.500 puan desteğinin üstünde tutundu. Borsa günü yüzde 3.8 düşüşle 76.726 puandan tamamladı. Uzmanlar, piyasanın hafta içinde istikrar kazanacağını belirtti.
KİM BU MOODY'S?
Kredi derecelendirme kuruluşları ilk bakışta bağımsız gibi görünse de ortaklık yapılarına bakıldığında pek de öyle olmadıkları ortaya çıkıyor. Moody's'in en büyük ortağı yüzde 12.70 payı ile dünyanın en zengin kişilerinden ABD'li milyarder Warren Buffet'ın sahibi olduğu Berkshire Hathaway. Moody's'in ikinci büyük ortağı ise merkezi Pensilvanya'da bulunan ve toplam 3.6 trilyon dolarlık varlığı yöneten yatırım şirketi The Vanguard Group.
FT'DEN ŞAŞIRTAN TÜRKİYE YORUMU
Çoğunlukla Türkiye aleyhine haberler yapan İngiliz ekonomi gazetesi Financial Times, darbe girişiminin yaşandığı Türkiye'de ekonominin yatırımcılar için çekiciliğini koruduğunu belirtti ve hükümetin tüketimi teşvik çabalarına vurgu yaptı. Gazete, Türk ekonomisinin lokomotifi olarak nitelediği 'iç talebin' Türkiye'nin büyümesinin üçte ikisini oluşturduğuna dikkat çekti. Gazetede "Türkiye çekici bir ülke ve çekici bir pazar" yorumu yapıldı.
'15 TEMMUZ'UN ARTÇI DEPREMİ'
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş: "Moody's'in açıklamasını 15 Temmuz'un artçısı olarak görüyorum. Türkiye ekonomisini tedirgin edecek para çıkışı olmayacak. Anlamakta zorluk çektiğimiz husus, 21 Eylül'de Moody's'in analizlerinde ortaya konan perspektif nasıl oldu da 2 gün sonra tam tersine çevrildi. Darbeyi planlayan üst aklın 'Türkiye ekonomisi kötüye gidiyor' algısı yaratmak için çalışacağını bileceğiz. Böyle bir açıklamanın Cumhurbaşkanımız'ın ABD'de yatırımcılarla yaptığı çok olumlu görüşmeler sırasında yapılması da oldukça manidardır."
'ÜLKEMİZİN MAKRO TEMELLERİ SAĞLAM'
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek: "Kredi notundaki düşüşe rağmen Hazine ihalelerine güçlü talep geldi ve faizler beklentilerden düşük. Türkiye'nin makro temelleri sağlam ve şoklara karşı dirençli. Birçok iç ve dış şoka rağmen ekonomi küresel kriz sonrası dönemde yüzde 5.2 büyüdü. Rating kuruluşlarına vereceğimiz en iyi cevap, yapısal reformları daha da hızlandırmak, mali disiplini korumaktır. Durmak yok, reformlara devam."
'KARAR SALDIRILARIN DEVAMIDIR'
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Cemil Ertem: "Moody's'in not indirimi iktisadi saiklerle alınmış bir karar değildir. Bu karar politiktir ve Türkiye'ye yönelik saldırıların devamıdır. Moody's, olumlu açıklamalar yaptıktan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD seyahati sonrası siyasi bir karar aldı. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları, not indirimi ve artırımı konusunda adil davranmıyor. Yüksek borçluluğu olan ülkelerin notunu artırırken, makroekonomik verileri iyi durumda olan bazı ülkelerin ise notunu düşürüyorlar."
TAKVİM