İstanbul'da okullar kapanacak mı? 13 Nisan Salı günü okul var mı? MEB yüz yüze eğitim iptal mi oldu?
İstanbul'da okullar kapanacak mı? Koronavirüs vaka sayısında görülen artış sonrası yeni kısıtlamaların gelmesi bekleniyor. Bugün gerçekleştirilecek Bilim Kurulu toplantısından çıkacak kararları merak eden öğrenciler, okulların kapanıp kapanmayacağını araştırıyor. Konu hakkında son gelişmeleri yazımızda ele aldık. Peki, İstanbul'da okullar kapanacak mı? 13 Nisan okul var mı? Yüz yüze eğitim iptal mi oldu? İşte haberin detayları...
Yüz yüze eğitim ile ilgili son dakika gelişmeleri yakından takip ediliyor. Koronavirüs salgınıyla mücadele hız kesmeden devam ederken, gözler yüz yüze eğitimin iptal olup olmayacağına çevrildi. Vaka sayısında görülen artış sonrası Bilim Kurulu ve Kabine toplantısından çıkacak kararları yakından takip eden vatandaşlar, okullar ile ilgili son kararları merak ediyor. Peki, İstanbul'da okullar kapanacak mı? 13 Nisan okul var mı? Yüz yüze eğitim iptal mi oldu? İşte cevaplar...
İSTANBUL'DA OKULLAR KAPANACAK MI?
Hemen şunu belirtelim ki, İstanbul başta olmak üzere yurtt genelinde okullarda eğitime nasıl devam edileceği henüz açıklanmadı. Bugün gerçekleştirilecek Bilim Kurulu toplantısında yüz yüze eğitime ilişkin detayların görüşülmesi bekleniyor. Yarın gerçekleştirilmesi beklenen Kabine toplantısında ise konunun değerlendirilip yeni kararın açıklanması ön görülüyor. Konu hakkında resmi açıklama geldiğinde ahaber.com.tr'de yer alacak.
"CANLI SINIF UYGULAMASI YAYGINLAŞTIRILACAK"
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, canlı sınıf uygulamasını, Türkiye genelinde yaygınlaştıracaklarını bildirdi.
Bakan Selçuk, sosyal medya hesabındaki paylaşımında, Giresun'un Piraziz ilçesinde, bedensel engelli 9 yaşındaki Duru Karakurt'un, evinden sınıfına görüntülü bağlandığı sıradaki fotoğrafına yer verdi.
Selçuk, "Bu mutluluğu görüp de paylaşmamak mümkün mü? Sağlık koşulları nedeniyle evinde olan Duru kuzumu, öğretmenine ve arkadaşlarına kavuşturan Giresun Piraziz Eren Ömer Hekim İlkokulu'ndaki meslektaşlarıma teşekkür ediyorum. Canlı sınıf uygulamamızı yakında tüm ülkeye yaygınlaştırıyoruz." ifadesini kullandı.
"HERKESE AYNI İÇERİK, EĞİTİMİN DOĞASINA AYKIRI"
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, "Sadece kitlesel eğitim vererek 'herkese aynı içerik, kitap, yöntem' dediğimizde bunun aslında eğitimin doğasına aykırı olduğunun hepimiz farkındayız." dedi.
Selçuk, Türkiye Özel Okullar Derneğinin çevrim içi düzenlediği "7. Eğitim Teknolojileri Konferansı"nın açılışında yaptığı konuşmada, Bakanlığın hem bugünden hem de gelecek dönemlerden sorumlu olduğunun net bir biçimde görüldüğünü ancak bu çalışmaların geçmişin penceresi dikkate alınarak yapılması gerektiğini belirtti.
Türkiye'deki çocukların dünyada yaşanan dönüşümde adil bir şekilde yer bulması gerektiğini dile getiren Selçuk, bunun temelinde yatan kavramın "fırsat adaleti" olduğunu söyledi.
Bakanlık olarak "fırsat adaleti" ifadesini kullanmaya dikkat ettiklerini, çünkü fırsat eşitliği çerçevesinde herkese eşit davranılması durumunda herkesin gerekli ihtiyacının giderilmiş olunmayacağını ifade ederek, şunları kaydetti:
"Fırsat adaleti kavramı çok daha sağlıklı bir kavram diyebiliriz. Dijital dünyanın içine doğmuş olan çocukların başka sorumlulukları, ihtiyaçları var. Onlar teknolojinin içine doğdu diyebiliriz. Diğer kuşaklara göre yeni teknolojiyle ilgili hususları çok daha çabuk öğrenebiliyorlar ve kolay uyum sağlayabiliyorlar. Bu bir tarafından farklı dönemlerde yaşamış olan, iletişimin çok farklı yönlerini görmüş olan biz öğretmenlerin dikkat etmesi gereken başka yönleri de gündeme getiriyor.
Bugün sosyalleşmenin çok farklı versiyonlarıyla karşı karşıyayız. Sosyal medyayı ya da benzeri kavramları sadece şikayet edilecek konular değil nötr araçlar olarak görmek zorundayız. Onların iyiye ya da kötüye kullanılması elbette bizim elimizde. Yoksa herhangi bir aracın ya da aletin iyi ya da kötü olmasından söz etmiyoruz. Bugün artık alışverişini internetten yapan, sinema, tiyatro, konser vesaire bütün bu benzer içerikleri internetten izleyen bir nesil var karşımızda. Çünkü bunlar bu şartların içine doğdular ve biz onların bu ihtiyaçlarına karşı duyarsız davranamayız."
"EĞİTİMCİLER DÜNYADAKİ DÖNÜŞÜMÜ YENİDEN OKUMAK ZORUNDA"
Selçuk, gelecek 15, 20 yıl içerisinde yaşanacak büyük kırılmanın farkında olan eğitimcilerin dünyadaki dönüşümü yeniden okumak zorunda olduğunun altını çizerek, şu ifadeleri kullandı:
"Eğer bu büyük kırılma ve biyolojik, fiziksel ve dijital olanı bir araya getirecek bir ekibin uygarlığına hazır olmazsak o zaman gerçekten bu küresel dönüşümün ne olduğunu okumakta zorlanabiliriz. Dijitale doğru olan bu dönüşüm bizim de içinde olduğumuz kitlesel eğitimden kişisel olan eğitime doğru bir gidişatı içeriyor. Bu aslında insan doğasına daha uygun bir yaklaşım denilebilir ama yine de içinde riskler barındıran bir yaklaşım.
Eğitim teknolojilerinin de bu dönüşümde çok güçlü araçlar olmaları, çok güçlü birtakım yöntemler sunmaları gerçekten önemli. Kişiselleştirmeyi elbette önemsiyoruz ama bir taraftan da derinleşmeyi önemsiyoruz. Sadece kitlesel eğitim vererek herkese aynı içerik, kitap, yöntem dediğimizde bunun aslında eğitimin doğasına aykırı olduğunun hepimiz farkındayız."
Eğitimde kişiselleştirmenin yapılması konusunda eğitim teknolojilerinin katkısının devreye girdiğini bildiren Selçuk, bu çerçevede TRT EBA Televizyonları, EBA Platformu ve dijital uygulamalara ilişkin içerik ve verileri aktardı.