İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir ile Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Hamas lideri Yahya Sinvar'ın hayatını kaybettiğinin açıklanmasının ardından Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıların devam etmesi çağrısı yaptı.

Ben-Gvir, Sinvar'ın Gazze'nin güneyindeki İsrail saldırısında yaşamını yitirdiğinin duyurulması sonrası sosyal medya hesabından bir paylaşımda bulundu.

Sinvar'ın hayatını kaybettiği saldırıyı sevinçle karşılayan Ben-Gvir, Gazze'ye saldırıların "zafere kadar tüm gücüyle devam etmesi" mesajını verdi.

 Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, Gazze'de insani yardım kısıtlamaları ve yüksek düzeyde yerinden edilme nedeniyle "felaket" boyutundaki açlık seviyesi ile kıtlık tehlikesinin kabul edilemez olduğunu bildirdi.

Guterres, konuya ilişkin X sosyal medya hesabından açıklama yaptı.

BM Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması'nın (IPC) son raporunun sonuçlarının "alarm verici" olduğuna işaret eden Guterres, "Gazze'de insani yardım kısıtlamaları ve yüksek düzeyde yerinden edilme nedeniyle açlık seviyesinin 'felaket' boyutunda olması ve kıtlık tehlikesi kabul edilemez." vurgusunda bulundu.

İsrail ordusunun Gazze'nin kuzeyindeki Cibaliya Mülteci Kampı'nda yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı BM bünyesindeki okulu hedef alması sonucu 22 kişi öldü.

İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı son 24 saatte 29 artarak, 42 bin 438'e çıktı.

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ne 377 gündür uyguladığı soykırıma ilişkin bilgi verildi.

İsrail ordusunun son 24 saatte Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde gerçekleştirdiği "2 katliamda" 29 kişinin öldüğü, 93 kişinin yaralandığı belirtildi.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının 42 bin 438'e, yaralı sayısının 99 bin 246'ya yükseldiği kaydedildi.

Açıklamada ayrıca hâlâ enkaz altında ve yol kenarlarında ölülerin bulunduğu ancak İsrail güçlerinin engellemesi nedeniyle sağlık ekipleri ile sivil savunma görevlilerinin cenazelere ulaşamadığı yinelendi.

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, ABD'nin Gazze'ye daha fazla insani yardım girişinin sağlanması için İsrail hükümetine 1 aylık süre verme kararının "daha fazla insanın ölmesine yol açabileceği" uyarısında bulundu.

Borrell, Belçika'nın başkenti Brüksel'de düzenlenen AB Zirvesi öncesi basına açıklamalarda bulundu.

ABD'nin Gazze Şeridi'ndeki insani durumun iyileştirilmesi için İsrail'e verdiği 30 günlük sürenin mevcut koşullarda "çok fazla insanın ölmesine" yol açabileceğini söyleyen Borrell, "Gördüğümüz şey, insani krizin kronikleşmesidir." dedi.

Orta Doğu'da yaşananları "felaket" olarak nitelendiren Borrell, "18 bin çocuk yetim kaldı. Lübnan nüfusunun yüzde 20'si ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. Sadece Lübnan'da 400 bin çocuk evlerini terk etmek zorunda kaldı.” diye konuştu.

"TÜM BM SİSTEMİ SALDIRIYA UĞRUYOR"

Borrell, dün İsrail ordusunun bir kez daha BM Lübnan Geçici Barış Gücü'nü (UNIFIL) hedef aldığını anımsatarak, "AB Konseyinin, İsrail güçlerinin UNIFIL'e yönelik saldırılarını şiddetle kınayacağını umuyorum." dedi.

Bugünkü toplantıda liderlerin, İsrail'in BM'ye yönelik saldırılarını "ciddiye almasını" umduğunu dile getiren Borrell, "BM, İsrail hükümeti tarafından her cephede saldırıya uğruyor. (BM Genel Sekreteri Antonio) Guterres, Yahudi karşıtı olarak görülüyor, UNRWA terörist bir örgüt olarak kabul ediliyor ve İsrail topraklarında faaliyet göstermesi yasaklanıyor. Tüm BM sistemi saldırıya uğruyor." değerlendirmesinde bulundu.

ilistin topraklarını gasbeden İsrailliler, işgal altındaki Batı Şeria'nın Tulkerim kentinde bulanan Kefer el-Beled beldesinde zeytin toplayan Filistinlilere ateş açtı.

Yerleşim Birimleriyle Mücadele Komitesinde aktivist Eymen Garib, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin hasat mevsiminde zeytin toplayan Filistinlilere ateş açtığını belirtti.

Saldırının ardından olay yerine gelen İsrail askerlerinin Filistinli çiftçilere karşı göz yaşartıcı gaz bombası kullandığını ifade eden Garib, çok sayıda çiftçinin gazdan etkilendiğini aktardı.

Saldırı sonucu henüz yaralı bilgisi paylaşılmadı.

Hizbullah, Lübnan'ın güneyinde yer alan Sur ilçesindeki El-Labune tepesinde 2 İsrail tankını hedef aldıklarını, İsrail askerlerinden yaralanan ve ölenler olduğunu bildirdi.

Hizbullah'ın yaptığı yazılı açıklamada, El-Labune tepesinde İsrail ordusuna ait "Merkava" tipi 2 tankın güdümlü füzelerle hedef alındığı, tankların içerisindeki mürettebattan ölen ve yaralananlar olduğu ifade edildi.

İsrail ordu radyosu da Lübnan'dan Batı Celil bölgesine 30'dan fazla füze fırlatıldığını aktardı.

 İsrail ordusu, art arda 13'üncü gününde Filistinlileri göçe zorlamak amacıyla başta Cibaliya Mülteci Kampı olmak üzere Gazze Şeridi'nin kuzeyine yönelik kara saldırılarını sürdürüyor.

Görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, İsrail ordusu Gazze Şeridi'nin kuzeyine yiyecek, su ve insani yardımlarını girişini engelleyip kuşatmasını sürdürerek soykırım suçu işlemeye devam ediyor.

Bölgeye hava saldırılarını da sürdüren İsrail ordusu, binaları havaya uçurmaya ve mahalleleri yok etmeye devam ediyor.

Yerel kaynaklar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "İsrail ordusu, art arda 13. gününde Gazze Şeridi'nin kuzeyine yönelik kuşatmasını sıkılaştırıyor. Cibaliya kampındaki 200 bin Filistinliyi su, yiyecek, yakıt ve ilaçtan mahrum bırakıyor. Bölgedeki zor hayat şartları sebebiyle insani kriz derinleşiyor. Cibaliya kampına kara saldırısı düzenleyen İsrail ordusu, içinde insanların yaşadığı binaları havaya uçurarak ve ateşe vererek Filistinlilere karşı soykırım suçu işlemeye devam ediyor." ifadelerini kullandı.

Filistin Sivil Savunma Müdürlüğünden yapılan açıklamada da İsrail ordusunun Cibaliya kampındaki Ebu Raşid Göleti yakınında bulunan "Saliha" ailesine ait evi hedef aldığı aktarıldı.

İsrail saldırısının ardından çıkan büyük yangının sivil savunma ekiplerince söndürüldüğü belirtildi.

Sağlık kaynakları da İsrail ordusunun Beyt Lahiya'nın Şeyh Zayid bölgesinde yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı Halife Okulu'nu bombaladığını bildirdi.

Kaynaklar, İsrail bombardımanı sebebiyle ölenler ve yaralananların olduğunu paylaştı.

İsrail saldırısı sebebiyle okulda yangın çıktığını aktaran kaynaklar, "Yangında yerinden edilen insanların eşyalarının çoğu kül oldu. Yaralananlar da Endonezya Hastanesine kaldırıldı." bilgisini verdi.

Sivil Savunma Müdürlüğünden bir kaynak da "İsrail ordusu Cibaliya Mülteci Kampı ve Beyt Lahiya beldesindeki Filistinlilerin evlerini yoğun bir şekilde bombaladı. Ölenler ve yaralananlar var ama İsrail'in yoğun saldırıları nedeniyle sağlık ve sivil savunma ekipleri bu kişilere ulaşamadı." açıklamasında bulundu.

Başka görgü tanıkları da İsrail ordusunun Gazze'nin kuzeybatısındaki Saftavi bölgesine yoğun bir şekilde ateş açtığını, insansız hava araçlarıyla da Cibaliya kampında hareket eden her şeyi hedef aldığını kaydetti.

ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, ABD'nin dün gece B-2 hayalet bombardıman uçaklarını kullanarak Husi'lere ait beş yer altı silah depolama tesisini hedef alan bir dizi saldırı düzenlediğini açıkladı. Saldırının ardından CNN'e konuşan üç ABD savunma yetkilisi, söz konusu tesislerin Kızıldeniz ve Aden Körfezi'nde gemileri hedef almak için kullanılan gelişmiş konvansiyonel silahlara ev sahipliği yaptığını öne sürdü. Husilere ait El Mesirah televizyonu ise ABD'nin hava saldırılarının başkent Sana ve Saada kentlerini hedef aldığını bildirdi.

ABD Merkez Komutanlığı’ndan (CENTCOM) yapılan yazılı açıklamada, “Yemen’de İran destekli Husilere ait çeşitli gelişmiş konvansiyonel silahların bulunduğu çok sayıda silah deposuna yönelik hassas hava saldırıları düzenlendiği” kaydedildi. Saldırıların Husilerin Kızıldeniz, Bab-El Mendeb Boğazı ve Aden Körfezi'ndeki gemilere yönelik “pervasız” ve “yasadışı” saldırılarını sürdürme ve bölgesel ortakları tehdit etme kabiliyetlerini azaltmayı amaçladığı vurgulanan açıklamada, “CENTCOM kuvvetleri, Husilerin bölgedeki askeri ve sivil gemileri hedef almak için kullandıkları füzeleri, silah bileşenlerini ve diğer mühimmatları barındıran yeraltı tesislerini hedef almıştır” denildi.
Husilere yönelik operasyona ABD Hava Kuvvetleri'ne ait B-2 Spirit uzun menzilli hayalet bombardıman uçakları da dahil ABD hava ve deniz kuvvetleri unsurlarının katıldığı belirtilen açıklamada, “B-2 bombardıman uçağının kullanılması, ABD'nin gerektiğinde, her zaman, her yerde bu hedeflere ulaşma konusundaki küresel saldırı kabiliyetini göstermektedir” ifadelerine yer verildi. Hasara yönelik değerlendirmelerin sürdüğü ifade edilirken, ilk belirlemelere göre sivil can kaybı yaşanmadığı aktarıldı.

Yemen’deki İran destekli Husiler, ABD ve İngiliz koalisyon uçaklarının, Sana ve Saada kentlerine 15 hava saldırısı düzenlediğini bildirdi.

Husilere bağlı El-Mesira televizyonunun haberine göre, ABD-İngiliz koalisyon uçakları, başkent Sana'nın kuzeyinde ve güneyindeki El-Hafa ve Curban gibi bölgelere 6 hava saldırısı gerçekleştirdi.

Koalisyon uçakları ayrıca Saada kentinin doğusundaki Kehlan ve El-Ubla bölgelerine de 9 hava saldırısı düzenledi.

Öte yandan ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, ABD Hava Kuvvetlerinin, Yemen'de Husilerin kontrolünde olan bölgelerde "yer altındaki silah depolama alanlarına" 5 hassas saldırı gerçekleştirdiğini açıkladı.

Austin, bu saldırıların daha önce kullanılan savaş uçaklarından çok daha büyük ve çok daha ağır bomba taşıyabilen B-2 bombardıman uçaklarıyla gerçekleştirildiğini kaydetti.

Yemen'de İran destekli Husiler, Eylül 2014'ten bu yana başkent Sana ve bazı bölgelerin denetimini elinde bulunduruyor.

Suudi Arabistan'ın sınırındaki Saada kenti ise Husilerin kalesi sayılıyor.

İsrail ordusuna ait savaş uçağının Gazze'de bir eve düzenlediği hava saldırısında 5 Filistinli öldü, aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu çok sayıda kişi yaralandı.

Gazze Şeridi'ndeki Sivil Savunma Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, İsrail ordusuna ait bir savaş uçağının, El-Hulu ailesine ait eve hava saldırısı düzenlediği belirtildi.

Saldırıda evin tamamen yıkıldığı bildirilen açıklamada, sivil savunma ekiplerinin, evin enkazından 5 kişinin cenazesini ve çok sayıda yaralıyı çıkardığı kaydedildi.

Görgü tanıkları da saldırıda aralarında kadın ile çocukların da bulunduğu çok sayıda kişinin öldüğünü ve yaralandığını, sivil savunma ekiplerinin, evin enkazında kayıp olanları aramayı sürdürdüğünü aktardı.

Mısır ve Suudi Arabistan, İsrail'in saldırılarını sürdürdüğü Gazze Şeridi ve Lübnan'da kalıcı ateşkes çağrısında bulundu.

Mısır Cumhurbaşkanlığının açıklamasına göre, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın Kahire'ye ziyaretinin ardından iki ülke tarafından ortak açıklama yapıldı.

İki ülke arasında çeşitli alanlardaki ekonomik bağların gücüne övgüde bulunulan açıklamada, seçkin stratejik ortaklığın ışığında, iki ülke liderlerinin arzularını gerçekleştirmek, ekonomik ve yatırım işbirliğinin temelini geliştirmek ve çeşitlendirmek için gösterilen çabaların güçlendirilmesinin önemi vurgulandı.

Açıklamada, iki ülke arasındaki ticaret hacminin, 2024 yılının ilk yarısında, 2023'ün aynı dönemine göre yüzde 41 büyümeyle yaklaşık 8,4 milyar dolara ulaştığına işaret edildi.

GAZZE'DEKİ ABLUKANIN KALDIRILMASI

Açıklamada, Gazze Şeridi'nde sürdürülebilir ve kalıcı ateşkesin sağlanması, ablukanın kaldırılması gerektiği de belirtildi.

İsrail'in Kudüs'teki İslami kutsal mekanlara tekrarladığı saldırıların kınandığı açıklamada, mevcut tarihi, dini ve hukuki durumu değiştirmeye yönelik her türlü girişimin reddedildiği vurgulandı.

Açıklamada, Filistin meselesinde, iki devletli çözüm ilkesine uygun olarak, Filistin halkının 1967 sınırlarında başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız devletini kurma hakkını güvence altına alacak şekilde kapsamlı ve adil çözüme ulaşmak için çabaların yoğunlaştırılması gerektiği kaydedildi.

- LÜBNAN VE YEMEN'DEKİ DURUM

Uluslararası toplumun, Lübnan'da acil ve kalıcı bir ateşkes sağlanması, bölgedeki çatışmanın kapsamının genişlememesi için çalışmasının önem taşıdığı belirtilen açıklamada, Yemen'de ise ülkenin birlik ve istikrarını garanti edecek şekilde, kapsamlı bir siyasi çözüme ulaşmak için uluslararası ve bölgesel çabaları tam olarak desteklemenin önemine işaret edildi.

Kızıldeniz bölgesinin güvenlik ve istikrarını korumanın öneminin vurgulandığı açıklamada, tüm dünyanın çıkarlarıyla bağlantısı dolayısıyla Kızıldeniz'de seyrüsefer özgürlüğünün uluslararası gereklilik olduğu kaydedildi.

Açıklamada, Kızıldeniz'in, bölgesel ve uluslararası güvenlik ve barışı, küresel ticaretin hareketini ve uluslararası ekonomiyi etkileyecek her türlü risk ile tehditten korunmasının zorunlu olduğu belirtildi.

Beşar Esad rejimi, İsrail'in Suriye'nin kuzeybatısındaki Lazkiye iline saldırı düzenlediğini öne sürdü.

Rejimin haber ajansı SANA'daki haberde, "Lazkiye semalarında patlamalar duyuldu. Hava savunma sistemleri düşman hedeflere karşılık veriyor." ifadeleri kullanıldı.

Haberde ayrıca saldırı yerinde çıkan yangına, itfaiye ekiplerinin müdahale etmeye çalıştığı belirtildi.

Rejime yakın sosyal medya hesaplarında ise Lazkiye'nin doğu girişinde bir askeri karargaha düzenlenen saldırı sonucunda onlarca patlama meydana geldiği kaydedildi.

Beşar Esad rejimi ordusunun bulunduğu Lazkiye'nin doğu girişindeki Yahudiyye bölgesinde Hizbullah'ın da varlık gösterdiği biliniyor.

Söz konusu iddiaya ilişkin, İsrail tarafından şu ana kadar herhangi açıklama yapılmadı.

İsrail, iç savaşın başladığı 2011'den bu yana Suriye'de zaman zaman İran destekli gruplara ve Suriye ordusuna ait askeri noktalara saldırılar düzenliyor.

İsrail'in, Lübnan'ın güneyindeki iki kasabayı hedef alan hava saldırıları sonucu 7 sivilin öldüğü bildirildi.

Lübnan Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in güneydeki Tayrdaba kasabasına düzenlediği hava saldırısında 3 kişinin yaşamını yitirdiği belirtildi.

Lübnan resmi ajansı NNA'nın haberinde de İsrail'in ülkenin güneyindeki Habbuş kasabasında bir eve düzenlediği hava saldırısı sonucu 4 kişinin hayatını kaybettiği ve evin tamamen yıkıldığı aktarıldı.

Haberde ayrıca İsrail'in son 3 saatte Lübnan'ın doğu ve güneyindeki kasabalara 15'ten fazla hava saldırısı düzenlediği bildirildi.

Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliya Mülteci Kampı'nda 200 bin Filistinlinin 12 gündür yiyecek, içecek ve ilaçtan yoksun yaşadığı belirtildi.

Gazze Şeridi'ndeki Sivil Savunma Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, Cibaliya Mülteci Kampı'ndaki duruma ilişkin bilgi verildi.

İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki binaları ve altyapıyı bombalayarak havaya uçurduğu kaydedilen açıklamada, Cibaliya Mülteci Kampı'nda 200 bin Filistinlinin 12 gündür yiyecek, içecek ve ilaçtan yoksun yaşadığına işaret edildi.

Açıklamada, İsrail ordusunca öldürülen onlarca Filistinlinin cenazesinin, ordunun sürdürdüğü kara harekatı ve hareket eden her türlü nesneyi hedef alması nedeniyle hala enkaz altından çıkarılmayı ve yollardan kaldırılmayı beklediği kaydedildi.

Müdürlüğün açıklamasında, "Cibaliya yok ediliyor ve sistematik ölüme maruz kalıyor." ifadesine yer verildi.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bini çocuk, 11 bin 378'i kadın olmak üzere 42 bin 409 Filistinli öldü, 99 bin 153 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

Lübnan'dan atılan roketler Kiryat Şmona bölgesine isabet etti. Roketler nedeniyle İsrail'de sirenler çalmaya başladı. 

ABD, Gazze'deki İsrail askerlerinin düzenli biçimde sivilleri kalkan olarak kullandığına dair raporları "inanılmaz derecede rahatsız edici" olarak nitelendirdi.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, günlük basın toplantısında gazetecilerin Orta Doğu'daki gelişmelerle ilgili sorularını yanıtladı.

Miller, İsrail'in sivilleri sürekli kalkan olarak kullandığına dair New York Times'ta çıkan iddialarla ilgili, "Eğer bu raporda sunulan gerçekler doğruysa, tamamıyla kabul edilemez. Sivil halkın insan kalkanı olarak kullanılması için hiçbir sebep yok, hiçbir zaman hiçbir gerekçe olamaz." dedi.

Miller, iddiaların doğru olması durumunda, bunun hem uluslararası hukukun hem de İsrail ordusunun kendi davranış kurallarının ihlal edildiği anlamına geleceğini söyledi.

İddiaların İsrailli yetkililer tarafından soruşturulmasının ABD tarafından "tamamen uygun" görüldüğünü belirten Miller, ihlallerin doğrulanması durumunda "hesap sorulması" ve tekrarlanmaması için İsrail ordusunun önlem alması gerektiğini ifade etti.

New York Times'ın pazartesi günkü haberinde, bir yıldan uzun bir süre önce başlayan ve çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 42 binden fazla Gazzelinin ölümüne yol açan çatışma sürecinde, Filistinli tutukluların İsrail tarafından düzenli olarak hayati tehlikesi olan görevler yapmaya zorlandığı ve "insan kalkanı" olarak kullanıldığı belirtilmişti.

İSRAİL'İN LÜBNAN'DA BİR KÖYÜ TAMAMEN YOK ETMESİ

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, İsrail ordusunun Lübnan'da bir köyü bombalarla haritadan sildiğini gösteren görüntüleri gördüğünü, ancak bunu yaparken İsrail'in niyetinin ne olduğunu bilemeyeceğini söyledi.

Miller, "Görüntüleri gördüm. Niyetlerinin ne olduğunu, neyi başarmaya çalıştıklarını, hedeflerinin ne olduğunu söyleyemem. Ne olduklarını bilmiyorum. Açıkçası, tüm köylerin yıkılmasını istemiyoruz. Sivillerin evlerinin yıkılmasını istemiyoruz." dedi.

Hizbullah'ın zaman zaman sivillerin evlerinin altından, içinden "faaliyet gösterdiğinin" anlaşıldığını dile getiren Miller, "Geçtiğimiz 2 hafta boyunca sivillerin evlerinde tutulan roketlerin ve diğer askeri silahların görüntülerini gördük." ifadesini kullandı.

Miller, İsrail'in "bu meşru hedeflerin peşine düşme hakkı" olduğunu, ancak bunu sivil altyapıyı ve sivilleri koruyan bir şekilde yapması gerektiğini kaydetti.

Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Barış Gücü (UNIFIL) Sözcüsü Andrea Tenenti, barış gücü birliklerinin "İsrail'in doğrudan ve kasıtlı saldırılarına maruz kalmalarına rağmen" bulundukları mevkileri terk etmeyeceğini söyledi.

Tenenti, yaptığı açıklamada, UNIFIL güçlerinin Lübnan'ın güneyinde karşılaştıkları büyük zorluklara rağmen görevlerini yerine getirmeye devam edeceklerini söyledi. UNIFIL Sözcüsü Tenenti, Lübnan'ın güneyinde bulunan en-Nakura, el-Lebbune ve Ramiye'deki UNIFIL mevkilerinin 8 Ekim 2023'ten bu yana İsrail ordusunun doğrudan ve kasıtlı saldırılarına maruz kaldığının altını çizdi.

İSRAİL ATEŞİ 5 ASKERİ YARALADI

İsrail ateşiyle yaralanan barış gücü askerlerine değinen Tenenti, "İsrail ordusuna ait Merkava tankının açtığı ateş Nakura'daki karargahımızın gözlem kulesine isabet etti ve 5 barış gücü askeri yaralandı. Bunlardan 2'si kulenin doğrudan hedef alınması sebebiyle yaralandı." dedi.

Tenenti, İsrail ordusunun Ramiye'de yaydığı bir tür dumandan 15 UNIFIL askerinin etkilendiğine dikkati çekti. UNIFIL Sözcüsü Tenenti, konuya ilişkin ayrıntı vermese de hem Birleşmiş Milletler uzmanları hem de uluslararası kuruluşlar İsrail'in Gazze'de ve Lübnan'da uluslararası yasaklı beyaz fosfor bombası kullandığını kanıtladı.

İsrail ordusunun Lübnan'ın güneyindeki Nebatiye'de iki belediye binasına gerçekleştirdiği saldırıda hayatını kaybedenlerin sayısı 16’ya, yaralıların sayısı ise 52’ye yükseldi.

İsrail’in Lübnan'ın güneyindeki Nebatiye'de belediye binası ve Nebatiye Belediyeleri Birliği'ne düzenlediği saldırıda can kaybı arttı. Lübnan Sağlık Bakanlığı, saldırıda hayatını kaybedenlerin sayısının 16’ya, yaralıların sayısının ise 52’ye yükseldiğini bildirdi.

İsrail ordusu, Lübnan'ın güneyindeki Nebatiye vilayetinde bulunan tarihi Muhaybib beldesinin mahallelerine saldırı düzenledi.

Muhaybib Belediye Başkanı Kasım Ahmed Cabir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun birçok binayı bombalaması sonucu kasabada büyük yıkımın geçekleştiğini söyledi.

TARİHİ VE ÖNEMLİ BİR BELDE VURULDU!

Yıkımın boyutunu henüz bilemediğini kaydeden Cabir, İsrail saldırıları sebebiyle bölge sakinlerinin evlerini mecburen terk etmek zorunda kaldığını hatırlattı. Cabir, Muhaybib beldesinin tarihi bir belde olduğunu, beldede Yakup peygamberin oğlu ve Yusuf peygamberin kardeşi Binyamin'in 2100 yıllık makamının bulunduğunu belirtti.

Lübnanlı yetkililerden beldeye yapılan saldırıların sonuçlarıyla ilgili herhangi bir açıklama yapılmadı.

İsrail, Lübnan'daki Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü’nü (UNIFIL) bir kez daha hedef aldı. UNIFIL tarafından yapılan açıklamada, “Bu sabah Kafer Kela yakınlarındaki bir mevzide bulunan barış gücü askerleri, İsrail ordusuna ait Merkava tipi tankın gözetleme kulesine ateş açtığını gözlemledi. İki kamera tahrip oldu ve kule hasar gördü” denildi.

UNIFIL mevzilerine bir kez daha doğrudan ve kasıtlı olarak ateş açıldığı aktarılan açıklamada, “İsrail ordusu ve tüm aktörlere BM personeli ile mallarının emniyet ve güvenliğini sağlama, BM tesislerinin dokunulmazlığına her zaman saygı gösterme yükümlülüklerini hatırlatıyoruz” ifadeleri kullanıldı.

Saldırıda, BM askerlerinin yaralanıp yaralanmadığına dair bilgi verilmedi.

İsrail ordusu verileri, son 24 saatte 14 İsrail askerinin yaralandığını gösterdi. İsrail ordusunun verilerine göre, son 24 saatte çoğunluğu Lübnan'ın güneyindeki çatışmalarda olmak üzere 14 İsrail askeri yaralandı.
Buna göre, Gazze Şeridi'ne saldırıların başladığı 7 Ekim 2023'ten bu yana yaralanan İsrail askerlerinin sayısı 4 bin 895'e çıktı. Yaralı askerlerden 32'sinin durumunun ağır olduğu belirtildi. Gazze'ye saldırıların başladığı 7 Ekim 2023'ten bu yana 353'ü Gazze'yi karadan işgal girişiminde olmak üzere 740 İsrail askerinin öldüğü açıklanmıştı. İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bini çocuk, 11 bin 378'i kadın olmak üzere 42 bin 409 Filistinli öldü, 99 bin 153 kişi yaralandı. Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

Gazze Şeridi'nin kuzeyinde 12 gündür uluslararası hukuku ihlal eden ölümcül saldırı ve ablukasını sürdüren İsrail ordusu, yerleşim yerlerini havaya uçurmak için bomba yüklü robotlar kullanıyor.

İsrail ordusunun gıda, su, yakıt, ilaç dahil hiçbir şeyin girişine izin vermediği bölgede açlık krizi her geçen gün daha da derinleşiyor.

İsrail, 6 Ekim'de "Hamas'ın gücünü yeniden toplamasını engelleme" iddiasıyla Gazze Şeridi'nin kuzeyine yeni saldırılar başlattığını duyurdu. Saldırılar Gazze'nin kuzeyindeki Cibaliya Mülteci Kampı ile Beyt Lahiya ve Beyt Hanun'da yoğunlaşıyor.

Cibaliya Mülteci Kampı'nda saldırılar nedeniyle elektrik ve su gibi temel hizmetler artık yok. İlaç ve gıda konusunda büyük sıkıntı yaşanan bölgede altyapı da büyük yıkıma uğradı.

BOMBA YÜKLÜ ROBOTLARLA YIKIM

İsrail ordusu, Cibaliya'daki yıkım ve katliamları gerçekleştirmek için askerlerin yanı sıra bomba düzenekli robotları da kullanıyor.

Cibaliya'da "Safi" depolarının karşısındaki sivil yerleşim alanın yerle bir edilmesi için söz konusu bomba yüklü robotların kullanıldığı belirtiliyor.

Bomba yüklü robotlar, ilk kez mayısta İsrail askerlerinin Cibaliya Mülteci Kampı'na girişi sırasında kullanılmıştı.

Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi Genel Müdürü İsmail Sevabite, daha önce yaptığı açıklamada, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin kuzeyinde bomba yüklü robotlar ve varil bombaları kullandığını söyledi.

Sevabite, İsrail ordusunun, Cibaliya Mülteci Kampı'nın altyapı, konut ve hizmet binalarını kapsayan "sistematik yıkım operasyonu" kapsamında kamptaki ve çevresindeki binaları ateşe verdiğini veya havaya uçurduğunu ifade etti.

AMBULANS VE KURTARMA EKİPLERİNİN YARALILARA ULAŞMASINA İZİN VERİLMİYOR

Görgü tanıklarının aktardığına göre, İsrail ordusu bugün Cibaliya'nın kuzeybatı bölgeleri ile Beyt Lahiya'ya yönelik topçu atışlarını yoğunlaştırdı.

İsrail askeri araçlarından ve İHA'larından Cibaliya'nın batısı ile Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Gazze kentinin Saftavi bölgesine yoğun ateş açıldı. Saldırılarda birçok Filistinli yaralandı.

Yaralıların çıkarılması için bölgeye ulaşmaya çalışan ambulans ve sivil savunma ekipleri ise yine İsrail engeline takıldı. İsrail güçlerinin doğrudan hedef alması nedeniyle ekipler söz konusu bölgelere ulaşamıyor.

 İSRAİL KUZEYDEKİ BÖLGELERİ DENİZDEN DE VURUYOR

İsrail ordusu kara ve hava saldırılarının yanı sıra Gazze kentinin kıyı kesimini ve kuzeydeki bölgeleri denizden de vuruyor.

Gazze Şeridi'ndeki Sivil Savunma Müdürlüğü, Gazze kentinin kuzeybatısındaki Nasr Mahallesi'nde bir evin bombalandığını, hastaneye 5 ölü ve 8 yaralı getirildiğini aktardı.

Ayrıca Gazze kentinin Zeytun ve Sabra mahallelerinin de İsrail topçusu tarafından yoğun şekilde vurulduğu kaydedildi.

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni'nin, 18 Ekim Cuma günü önce Ürdün'ü, ardından Lübnan'ı ziyaret edeceği bildirildi.

Başbakanlıktan yapılan açıklamada, Meloni'nin, cuma günü öğle saatlerinde Ürdün Kralı 2. Abdullah ile Akabe kentindeki Kraliyet Sarayı'nda görüşeceği daha sonra da buradan Lübnan'ın başkenti Beyrut’a geçerek Lübnan Başbakanı Necib Mikati ile bir araya geleceği belirtildi.

Meloni, dün İtalyan parlamentosunda kendisinin yakın zamanda Lübnan'a, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Antonio Tajani'nin ise gelecek hafta İsrail ve Filistin'e gideceğini açıklamıştı.

Başbakan Meloni ayrıca dün Senato'da yaptığı konuşmada, İsrail saldırısı altındaki Lübnan'da yaşananlara ilişkin, "Bizim ve müttefiklerimizin sayısız çabalarına rağmen Lübnan'daki durumdan derin endişe duyuyorum. Birleşmiş Milletler (BM) Lübnan Geçici Barış Gücü (UNIFIL) mevzileri İsrail tarafından vuruldu. Herhangi bir kayıp veya ciddi hasar kaydedilmemiş olmasına rağmen İsrail'in UNIFIL'e saldırısı kabul edilebilir değil. İsrail güçlerinin yaklaşımının tamamen haksız ve BM'nin 1701 sayılı kararının açık bir ihlali olduğuna inanıyorum." ifadelerini kullanmıştı.

"(UNIFIL) GERİ ÇEKİLMENİN DOĞRU OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜYORUM"

Diğer yandan, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Tajani de bir radyo kanalına yaptığı açıklamada, UNIFIL'de görev yapan 1000 kadar İtalyan askerinin güvende olduğunu belirterek "Geri çekilmenin doğru olduğunu düşünmüyorum çünkü yeni angajman kuralları ve olası müdahalelerle UNIFIL'in İsrail ile Lübnan arasında bir tampon görevi görebileceğini düşünüyorum." dedi.

İran Savunma Bakanı Aziz Nasırzade, ABD'nin İsrail'e THAAD adıyla bilinen Terminal Yüksek İrtifa Alan Savunma sistemleri konuşlandırmasının yeni bir durum olmadığını ve durumu psikolojik savaşın bir parçası olarak değerlendirdiklerini söyledi.

Savunma Bakanı Nasırzade, başkent Tahran'da düzenlenen kabine toplantısı sonrasında basına yaptığı açıklamada, ABD'nin İsrail'e THAAD sistemlerini konuşlandırmasına değindi.

Söz konusu sistemlerin İsrail'de daha önce de konuşlandırıldığına işaret eden Nasırzade, "THAAD balistik füzelere karşı savunma sistemidir ancak yeni bir konu değil, daha önce de vardı. Biz bu konuyu psikolojik savaş çerçevesinde değerlendiriyoruz ve bu özel bir sorun değil." dedi.

ABD, İran'dan İsrail'e yönelik balistik füze tehditlerine karşı THAAD bataryası ile birlikte İsrail'e askeri personel konuşlandırdığını duyurmuştu.

Lübnan Dışişleri Bakanlığı, ülkenin kent ve beldelerine saldırılarını sürdüren İsrail'i Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine (BMGK) şikayet ettiğini duyurdu.

Lübnan Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, ülkeye yönelik İsrail saldırılarının bir kez daha BMGK'ye şikayet edilerek saldırıların durdurulması için harekete geçilmesi talebinde bulunulduğu belirtildi.

İsrail savaş uçaklarının başkent Beyrut ve diğer bölgelerde sivil yerleşim alanlarını gelişigüzel şekilde bombalamasına tepki gösterilerin açıklamada, ülkenin egemenliğini karadan, denizden ve havadan ihlal etmeyi sürdüren ve Lübnan ordusu ile sağlık merkezlerini de hedef alan İsrail'in kınandığı ifade edildi.

İsrail ordusunun Lübnan'a yönelik saldırılarında su depoları, sınır kapıları ve tarihi yapıları hedef aldığı, sivil kayıplara aldırış etmeden kent ve beldeleri bombalayarak sistematik suikast saldırılarını sürdürdüğü kaydedildi.

Lübnan Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, şu ifadelere yer verildi:

"İsrail, bölge ülkeleri ve halklarının egemenliklerine karşı kullandığı güç ve askeri saldırılarla bölgeye kendi güvenlik vizyonunu dayatıyor. İsrail'in söz konusu saldırıları için kendini savunma yönünde öne sürdüğü gerekçelerin ise hiçbir kanıtı yok."

BMGK'den İsrail'in Lübnan halkına ve topraklarına yönelik geniş çaplı saldırılarının durdurulması istenirken, Tel Aviv'in BMGK'nin 1701 sayılı kararına bağlı kalması ve saldırılarını derhal durdurması çağrısı yapıldı.

İsrail ordusunun karadan girdiği Lübnan topraklarından derhal geri çekilmesi talep edildi.

Açıklamada ayrıca Lübnan ordusunun ülkede güvenliği sağlaması için BM Lübnan Geçici Barış Gücü'nün (UNIFIL) temel rolüne güvendiği ifade edildi.

Lübnan Başbakanı Necib Mikati, ülkenin güneyindeki Nebatiye'ye yönelik İsrail hava saldırısının kasıtlı olarak belediye meclisi toplantısı sırasında düzenlendiğini belirtti.

Lübnan Başbakanı Mikati'nin ofisinden yapılan açıklamada, Nebatiye'ye yönelik saldırı kınanırken "(İsrail) Kente yönelik hizmetler ve yardım durumunun görüşüldüğü belediye meclisi toplantısını kasıtlı olarak hedef aldı." ifadesine yer verildi.

İsrail'in bu saldırılarının "suçları karşısında kasıtlı olarak sessiz kalan ve onu suçlarında ısrar etmesi için cesaretlendiren dünyanın gözleri önünde" gerçekleştiğini aktaran Mikati, "Tüm dünya ülkeleri Lübnan halkına yönelik saldırıları caydıramıyorsa, ateşkes talep etmek için (Birleşmiş Milletler) Güvenlik Konseyi'ne başvurmaya değer mi?" eleştirisinde bulundu.

İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı son 24 saatte 65 artarak 42 bin 409'a yükseldi.

Gazze'deki Sağlık Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ne 376 gündür sürdürdüğü saldırılara ilişkin bilgi verildi.

İsrail ordusunun son 24 saatte Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde gerçekleştirdiği saldırılarda 65 kişinin öldüğü, 140 kişinin yaralandığı belirtildi.

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısının 42 bin 409’a, yaralı sayısının da 99 bin 153'e yükseldiği kaydedildi.

Açıklamada ayrıca hâlâ enkaz altında ve yol kenarlarında ölülerin bulunduğu ancak İsrail güçlerinin engellemesi nedeniyle sağlık ekipleri ile sivil savunma görevlilerinin cenazelere ulaşamadığı yinelendi.

 İsrail ordusu, hava ve kara saldırılarının ardından Lübnan'ı denizden de vurmaya başladı.

Ordudan yapılan yazılı açıklamada, İsrail Deniz Kuvvetlerinin Lübnan'da Hizbullah "hedeflerine" saldırı düzenlediği belirtildi.

Firkateynlerden düzenlenen saldırılarda Hizbullah'a ait "roket sistemleri, silah depoları" gibi "hedeflerin" vurulduğu ifade edildi.

Açıklamada ayrıca denizden Lübnan'a düzenlenen ilk saldırıları gösteren görüntüler de paylaşıldı.

İsrail ordusu, Lübnan'ın güneyi ve doğusunun yanı sıra başkent Beyrut'a yoğun hava saldırıları düzenliyor.

İsrail ordusu, 30 Eylül'de Lübnan'ın güneyinde "Hizbullah'ın altyapısına yönelik sınırlı ve yoğun" kara saldırılarına başladığını bildirmişti.

Lübnan'ın başkenti Beyrut'u 6 gün aranın ardından hedef alan İsrail ordusu, güneydeki Nebatiye kentine de şiddetli hava saldırıları düzenledi.
Lübnan resmi ajansı NNA'da yer alan haberde, İsrail savaş uçaklarının Nebatiye kentindeki farklı mahallelerde en az 7 noktayı bombaladığı bilgisi paylaşıldı.
Haberde, İsrail ordusunun güneydeki Haneyn, Ayta eş-Şaab, Kıleyle ve diğer bazı beldeleri de bombaladığı kaydedildi. Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in Nebatiye Belediyesi ve Nebatiye Belediyeleri Birliği binalarını bombaladığı belirtildi. Belediye binalarına yönelik saldırılarda ilk belirlemelere göre 5 kişinin yaşamını yitirdiği, enkaz kaldırma çalışmalarının ise sürdüğü aktarıldı. Hizbullah'a yakın "El-Ahbar" gazetesi, İsrail savaş uçaklarının kentte hala faaliyet gösteren Nebatiye Belediyesini hedef aldığını, saldırıda belediye başkanının öldüğünü duyurdu.
Sosyal medyada, İsrail savaş uçaklarının Nebatiye kentinde yoğun sivil yerleşimin bulunduğu bölgelere düzenlediği şiddetli bombardıman nedeniyle çok sayıda güçlü patlama meydana geldiği ve dumanların yükseldiği görüntüler paylaşıldı. İsrail, Lübnan'ın başkenti Beyrut'un güneyine 10 Ekim'den sonra ilk defa bu sabah hava saldırıları düzenlemişti.

Hizbullah'tan yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in kuzeyindeki sınır hattında yer alan Yiftah yerleşim birimi ile Safed kentinin, füze saldırılarıyla hedef alındığı belirtildi.

Açıklamada ayrıca İsrail sınırındaki Delton ve Dişun bölgelerinde İsrail güçlerine top mermileriyle saldırı düzenlendiği kaydedildi.

İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, ülkesinin Batı Celile ve Hayfa bölgelerini ziyaret etti. Hayfa'daki bir hastanede gündeme dair açıklamalarda bulunan Herzog, Lübnan’da yaşanan çatışmalardan Hizbullah’ın sorumlu olduğunu savunarak "Dünya şunu anlamalıdır ki, Lübnan sınırında dostane bir çözüme ulaşılması için defalarca teklif yaptık. Ne yazık ki Hizbullah defalarca reddetti" iddiasında bulundu.

Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Naim Kasım’ın son konuşmasında "Lübnan'daki durumu diğer sınırlarla ilişkilendirmekle tekrar tekrar tehdit ettiğini" iddia eden Herzog, "Lübnan halkına şunu söylemek istiyorum: Hizbullah'ın başını çektiği vahşi bir terör rejiminin bedelini ödüyorsunuz. Bir zamanlar Orta Doğu'nun gururu olan Lübnan'da iyi ve saygın bir yaşam yerine, şimdi bedel ödüyorsunuz ve bu bedel giderek ağırlaşıyor" şeklinde konuştu.

Lübnan resmi haber ajansı NNA'ya göre, İsrail savaş uçaklarının ülkenin güneyindeki farklı noktalara gerçekleştirdiği saldırılarda 18 kişi hayatını kaybetti, en az 15 kişi yaralandı.

İsrail'in Lübnan'ın doğusundaki Bekaa vilayetine bağlı Zahle ilçesine düzenlediği hava saldırısında ise 3'ü çocuk 5 kişi öldü, 16 kişi yaralandı.

İsrail Savunma Kuvvetleri'nden (IDF) yapılan açıklamaya göre; İsrail'e Lübnanın güneyinden 50'ye yakın roket atıldığı tespit edildi. Roketlerden bir kısmı durdurulurken, bölgede çarpışma olduğu bildirildi.

İran’ın Huzistan eyaletine bağlı Şuşter kentindeki bir petrol rafinerisinde yangın çıktı.

Şuşter Valiliği’nden yapılan açıklamada, yangına müdahale etmek için çok sayıda itfaiye ekibinin olay yerine sevk edildiği belirtilirken, şu ana kadar 1 kişinin hayatını kaybettiği ve 4 kişinin yaralandığı aktarıldı.

Açıklamada, yangının bir tankerin benzin depolarına çarpması sonucu çıktığı ve söndürme çalışmalarının devam ettiği ifade edildi.

Hizbullah’tan yapılan açıklamada, İsrail ordusuna ait Hermes 450 tipi bir İHA’nın daha düşürüldüğü belirtildi.

Açıklamada, gün içinde düşürülen İsrail'e ait Hermes 450 tipi İHA'ların, Gazze Şeridi'ndeki direnişi desteklemek ve Filistin halkının yanında olmak amacıyla ve Lübnan halkı ile topraklarının korunmasına yönelik bir adım olduğu kaydedildi.

Hizbullah'tan daha önce yapılan açıklamada, İsrail ordusuna ait Hermes 450 tipi bir iHA'nın düşürüldüğü ve İsrail kuzeyindeki çok sayıda yere saldırı düzenlendiği ifade edilmişti.

ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), İran tehdidine karşı konuşlandıracağını duyurduğu Terminal Yüksek İrtifa Alan Savunma (THAAD) bataryası ile askeri personelin İsrail’e ulaştığını açıkladı.

Pentagon Sözcü Yardımcısı Sabrina Singh, günlük basın toplantısında soruları cevapladı. ABD’nin İsrail’e göndereceğini ilan ettiği hava savunma sistemi THAAD bataryası ve ilgili ABD askeri personelinin İsrail’e ulaştığını belirten Singh, ilerleyen günlerde de batarya bileşenlerinin ulaşacağını ve sistemin tam olarak operasyonel hale geleceğini söyledi.

HER ŞEY İSRAİL DAHA İYİ KORUNSUN DİYE!

Singh, gazetecilerin İsrail’de asker konuşlandırmasının “ABD’yi çatışmaların içine daha fazla çekip çekmediği” yönündeki sorusuna, bununla İsrail'i daha iyi korunması için geçici bir hava savunma kabiliyeti sağlamanın amaçlandığını, bunun ABD’nin gerilimi azaltma niyetiyle de uyumlu olduğunu savundu.

ABD’nin İsrail’e asker konuşlandırmasının İran’ın olası bir saldırısında personelinin vurulma ihtimaline vurgu yapan gazetecilere Singh, “Açık konuşayım, İran ile bir savaş ve daha geniş bir bölgesel çatışma görmek istemiyoruz. Ancak İran'a bağlı gruplar Irak ve Suriye’de, Kızıldeniz’de bize saldırıyor zaten. Bu (konuşlandırma), İsrail'in kendini savunmasına karşı verdiğimiz bir taahhüttür.” karşılığını verdi.

 Hizbullah Genel Sekreter Yardımcısı Naim Kasım, bölgenin "İsrail ve ABD'nin hayata geçirmek istediği yeni bir Ortadoğu tehdidiyle" karşı karşıya olduğunu ve İsrail'in başlattığı saldırılara karşı Hizbullah'ın yeni bir denkleme geçtiğini söyledi. Kasım, yaptığı açıklamada, Hizbullah'ın İsrail'e yönelik saldırılarını yoğunlaştırdığını, İsrail'in orta kesimleri ile Tel Aviv ve Hayfa kentlerini de hedef aldığını söyledi. Kasım'ın konuşması şu şekilde:

"TEK YOL DİRENİŞ"

"İsrail her şeyi yok etmek istiyor. İsrail'in işgalciliği Filistin ile sınırlı kalmıyor, suç işlerken ABD'den tam destek alıyorlar. İsrail'e karşı tek yol direniştir. Artık destek değil direkt savaştayız. İsrail bugün hem bize hem Gazze'ye saldırıyor. Mücahitlerimiz İsrailli düşmanlara karşı ön cephede savaşıyor.

"İsrail topraklarımızda ilerleyemiyor. İHA'larımız, füzelerimiz artık Tel Aviv'e ulaşıyor. İsrail yüze yakın ölü ve yaralı ilan etti, bunun daha fazla olduğunu biz biliyoruz. İsrail'de her noktayı hedef alabiliriz. Bu artık bizim hakkımız nereyi uygun görürsek hedef alıp vuracağız. Çünkü dengeyi onlar bozdu, bu kapıyı onlar açtı."

"HERHANGİ BİR GÜNDE HERHANGİ BİR SAATTE VURABİLİRİZ"​

"Çözüm yolu sadece ateşkestir, duruşumuzu değiştirmiyoruz. İsrail ateşkes ilan etmediği sürece vurmaya devam edeceğiz. Eğer anlaşabilirsek vatandaşları Kuzey'e dönebilir ama savaş devam ederse 2 milyon İsraillinin hayatı tehlikeye girecek. Herhangi bir günde herhangi bir saatte vurabiliriz. İsraillilere sesleniyorum, ordunuza değil kendi gözlerinize inanın. Gazze'de bir yıldır efsane gücünüz hiçbir şey yapamadı. Şehitler, yaralılar var ama görüyorsunuz bizler direniyoruz."

SALDIRILAR DEVAM EDECEK

Kasım, İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırılarına karşı İsrail'deki her noktayı hedef alabileceklerini ve füze saldırılarının devam edeceğini belirtti. İsrail halkına da seslenen Kasım, Tel Aviv yönetiminin ölen ve yaralanan İsrail askeri sayısı ve Hizbullah'ın gücü hakkında yalan söylediğini ifade etti.

Kasım, Hizbullah liderlerinin öldürülmesinin "ağır bir darbe" olduğunu belirterek, İsrail'in Hizbullah'ı bitirme hedefine ulaşamayacağına vurgu yaptı. Hizbullah'ın Lübnan'ı zarardan koruduğunu söyleyen Kasım, İsrail'in kadın ve çocukları hedef alan katliamlar yaptığının altını çizdi. Kasım, Hizbullah'ın İsrail'deki askeri mevkileri hedef aldığını İsrail ordusunun ise sivilleri ve sağlık çalışanlarını öldürdüğünü ifade etti.

Hizbullah'tan yapılan açıklamada, İsrail ordusuna ait Hermes 450 tipi bir insansız hava aracının (İHA) düşürüldüğü ve İsrail kuzeyindeki çok sayıda yere saldırı düzenlendiği belirtildi.

İSRAİL ASKERLERİ SIZMAYA ÇALIŞTI

Sabah saatlerinden bu yana İsrail'in kuzeyindeki el-Merc bölgesi ve çevresindeki İsrail birliklerinin 3 kez hedef alındığı aktarıldı. Lübnan'ın güneyindeki Rabbu Selasin beldesi çevresinden sızmaya çalışan İsrail askerleri ile çatışmaların yaşandığı ve bu çatışmaların sürdüğü kaydedildi.

FÜZELERLE HEDEF ALINDILAR

İşgal altındaki Şeba Çiftlikleri'ne bağlı Sidane ve Bereket en-Nakar bölgelerinde İsrail askerlerinin çok sayıda füzeyle hedef alındığı ifade edildi. Lübnan sınırı yakınındaki İsrail'in Kiryat Şmona yerleşiminin de 2 kez hedef alındığı duyuruldu.

İsrail, ülkenin kuzeyindeki çeşitli bölgelere Lübnan'ın güneyinden 20 füzenin atıldığını duyurdu.

BÖLGEDE SİRENLER ÇALDI

İsrail ordusunun sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, Lübnan'dan atılan 20 füze nedeniyle İsrail'in kuzeyindeki Yukarı Celile ve Hayfa Körfezi bölgesinde uyarı sirenlerinin çaldığı belirtildi.

Açıklamada, söz konusu füzelerin bazılarına müdahale edildiği aktarıldı. İsrail'deki "Ynet" haber sitesine göre, Lübnan'dan atılan füzeler sebebiyle Hayfa Körfezi'nde ormanlık alanda yangın çıktı.

 İsrail ordusu, Lübnan'da Hizbullah'ın insansız hava araçlarının (İHA) da içinde yer aldığı hava kuvvetlerinden sorumlu komutanlarından birinin birkaç gün önce öldürüldüğünü iddia etti.

İsrail ordusu, yaptığı yazılı açıklamada, birkaç gün önce düzenlediği hava saldırısında Litani Nehri'nin kuzeyindeki hava biriminden sorumlu Hizbullah Komutanı Hıdır el-Abid Behce'nin öldürüldüğünü öne sürdü. Açıklamada, Behce'nin komutası altındaki birimin, İHA ve keşif araçlarıyla İsrail ordusuna yönelik çok sayıda hava saldırısı gerçekleştirdiği belirtildi.

Ayrıca Hizbullah'ın hava unsurlarına yönelik saldırıların devam edeceği ifade edildi. Hizbullah'tan ise konuya ilişkin henüz açıklama yapılmadı.

İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, 17-18 Ekim'de yapılacak Avrupa Konseyi öncesinde hitap ettiği Senato'da Orta Doğu'daki duruma değindi.

Başbakan Meloni, "Lübnan'daki devam eden tırmanıştan endişe duyuyorum” dedi. İsrail ordusunun Birleşmiş Milletler Geçici Görev Gücü'ne (UNIFIL) yönelik saldırılarına yönelik, “Herhangi bir can kaybı veya önemli bir hasar kaydedilmemiş olsa da bunlar kabul edilemez” ifadelerini kullandı.

"İSRAİL'iN TUTUMU HAKSIZ"

Meloni, “Askerlerimizin güvenliğinin hem UNIFIL hem de uluslararası toplumun geri kalanıyla birlikte yıllardır İsrail ile Lübnan arasındaki sınırın istikrarına katkıda bulunan ikili misyon içinde garanti altına alınmasını talep ediyoruz” şeklinde konuştu. Meloni, "İsrail güçlerinin tutumu tamamen haksızdır ve BM'nin 1701 sayılı kararının açık bir ihlalidir. UNIFIL ve Lübnan Silahlı Kuvvetleri'ni güçlendirerek kararın tam olarak uygulanması üzerinde çalışmalıyız" dedi.

ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA GİDİYOR

İsrail'in eylemlerinin kabul edilemez olduğunu belirten Meloni, bu tutumunu İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya da ilettiğini söyledi. Meloni, “Dışişleri Bakanı (Antonio) Tajani önümüzdeki hafta İsrail ve Filistin'e gitmeye hazırlanırken, benim de Lübnan'a gitmem zaten planlandı" dedi. Meloni ziyaret tarihine ilişkin detay vermedi.

İsrail devlet televizyonu KAN'ın haberine göre, Netanyahu ve Gallant İran'a saldırının, planı, kapsamı ve zamanlaması konusunda anlaştı. İkilinin diğer bakanlarla güvenlik istişareleri sonucunda bu kararı aldığı belirtildi.

Saldırı planının kabineye sunulup onaylanması gerektiği kaydedildi.

Öte yandan yerel basında çıkan habere göre, Gallant, Gazze Şeridi'ndeki İsrailli esirlerin aileleriyle yaptığı görüşmede İran'a verilecek karşılığa ilişkin açıklama yaptı.

GALLANT, İRAN'A "YAKINDA KARŞILIK VERECEKLERİNİ" SÖYLEDİ

Tahran yönetiminin füze saldırısına "yakında karşılık vereceklerini" söyleyen Gallant, "(İran'a verilecek yanıt) Kesin ve ölümcül olacak." ifadesini kullandı.

İran, 1 Ekim'de İsrail'e füze saldırısında bulunmuştu. Tel Aviv yönetimi, İran'ın bu saldırısına karşılık verileceğini bildirmişti.

Katar Emiri Temim bin Hamed Al Sani, İsrail'in daha önce hazırladığı planları uygulamak için Gazze saldırılarını kasıtlı olarak genişlettiğini, Lübnan ve işgal altındaki Batı Şeria gibi başka yerlere yaydığını söyledi.

Şeyh Temim, Katar'ın başkenti Doha'da düzenlenen Katar Şura Konseyi'nin açılışında konuştu.

İsrail'in Gazze Şeridi ve Batı Şeria'daki "barbarca" saldırılarının üzerinden bir yıl geçtiğini hatırlatan Şeyh Temim, uluslararası toplumun, insani tüm değerleri ayaklar altına alan ve uluslararası hukuku çiğneyen İsrail saldırılarını durdurmaktan aciz kaldığını ifade etti.

"Her geçen gün alanı genişleyen İsrail saldırganlığının tehlikeli bir şekilde tırmanması ve bunun komşu ülkeler ve bölge üzerinde doğuracağı sonuçlar konusunda uyarmıştık." diyen Şeyh Temim, uluslararası toplumun tepkisizliğini fırsat bilen İsrail'in saldırılarını Lübnan'a yaydığını dile getirdi.

Şeyh Temim, "İsrail daha önce hazırladığı planlarını uygulamak için Gazze saldırılarını kasıtlı olarak genişleterek, Lübnan ve işgal altındaki Batı Şeria gibi başka yerlere yaydı." değerlendirmesinde bulundu.

Lübnan'a yönelik saldırıların ve Gazze'de Filistin halkına yönelik işlenen soykırımın bir an önce durması gerektiğini vurgulayan Şeyh Temim, Lübnan sınırındaki gerilimi durdurmanın en kolay ve güvenli yolunun, İsrail'in Gazze'deki soykırımını durdurmak olduğunu ifade etti.

İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırılarını kınayan Şeyh Temim, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) 1701 sayılı kararının ve diğer uluslararası kararların uygulanması çağrısında bulundu.

Şeyh Temim, ülkesinin, Filistin'deki kardeşlerinin yanında olduğunu ve arabuluculuk çabalarının önündeki engellere rağmen saldırıları sonlandıracak bir anlaşmaya varılması için her türlü çabayı gösterdiğini anlattı.

Katar Emiri, İsrail'in yarattığı yıkımın, meşru haklarına sıkı sıkıya bağlı direnişçi Filistin halkını caydıramayacağını, Tel Aviv'in eninde sonunda, uluslararası toplumun üzerinde ittifak ettiği iki devletli çözüme ilişkin kararlara uymak ve Filistin devletini kabul etmekten başka seçeneğinin kalmayacağını kaydetti.

Hizbullah, Lübnan'ın güney sınırı yakınındaki El-Merc ve Hale Verde bölgeleri başta olmak üzere İsrail askerlerinin toplandığı birçok noktayı füzelerle hedef aldığını duyurdu.

Hizbullah'ın Telegram sayfasından yapılan açıklamada, İsrail'in kuzeyindeki El-Merc bölgesi ve çevresindeki mevzilerin 3 kez füzelerle vurulduğu belirtildi.

Lübnan'ın güneyindeki Rab Selasin beldesi çevresine sızmaya çalışan İsrail piyade birlikleri ile Hizbullah unsurları arasında çıkan çatışmaların hala devam ettiği aktarıldı.

İşgal altında bulunan Şeba Çiftlikleri'ndeki Es-Sedane ve Bereke En-Nakar bölgelerinde toplanan İsrail askerlerinin de füzelerle hedef alındığı kaydedildi.

Açıklamada ayrıca Lübnan'ın güney sınırı yakınında bulunan İsrail'in Kiryat Şimona bölgesinin de Hizbullah unsurlarınca hedef alındığı belirtildi.

İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, yaşanan insani felakete rağmen Gazze Şeridi'ne yakıt girişinin tamamen engellenmesi gerektiğini savundu.

İsrail ordu radyosuna açıklamada bulunan Ben-Gvir, Gazze'de ateşkes ve esir takası konusunda, "Ben anlaşma taraftarı değilim. Eğer Hamas'a giden yakıtı durdursaydık, kaçırılanlar uzun zaman önce dönerdi." dedi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun son aylarda "birçok kez tavsiyelerine kulak verdiğini" savunan Ben-Gvir, Gazze'ye yakıt girişinin tamamen durdurulması konusundaki tavsiyesinin de dinlenmesini umduğunu söyledi.

Ben-Gvir, Gazze Şeridi'ne yakıt girişinin tamamen engellenmesinin yanı sıra askeri baskının artırılması çağrısında bulundu.

İsrail'in Lübnan'ın başkenti Beyrut'a yönelik saldırıları sonlandıracağı yönündeki iddialara işaret eden Ben-Gvir , "Netanyahu'nun Beyrut'a yönelik hava saldırılarını durdurma kararından haberim yok." dedi.

İsrail askerleri, işgal altındaki Batı Şeria'nın çeşitli bölgelerine düzenledikleri baskınlarda en az 25 Filistinliyi gözaltına aldı.

Filistin Kurtuluş Örgütüne bağlı Esirler ve Serbest Bırakılanlar Heyeti ile Filistin Esirler Cemiyetinden yapılan ortak açıklamada, İsrail askerlerinin Batı Şeria'da Filistinlilerin evlerine baskınlarını sürdürdüğü belirtildi.

Batı Şeria'nın çeşitli kent ve beldelerindeki baskınlarda aralarında bir kız çocuğu ile eski tutuklular ve gazetecilerin de bulunduğu en az 25 Filistinlinin gözaltına alındığı ifade edildi.

Açıklamada ayrıca askerlerin, gözaltına aldıkları Filistinlilerin aile fertlerini darp ve tehdit ettiği aktarıldı.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te 7 Ekim 2023'ten bu yana gözaltına alınan Filistinlilerin sayısı son gözaltılarla birlikte 11 bin 300'ü aştı.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırı başlattığı 7 Ekim 2023'ten beri işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılarda artış yaşanıyor.

Filistin Eğitim ve Yüksek Öğretim Bakanlığı, İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda Gazze Şeridi ve işgal altındaki Batı Şeria'da 11 bin 406 öğrencinin hayatını kaybettiğini bildirdi.

Bakanlığın, Filistin resmi haber ajansı WAFA'da yayımlanan açıklamasında, İsrail'in bir yılı aşkın süredir devam eden saldırılarının Gazze Şeridi ve işgal altındaki Batı Şeria'da eğitim ve öğrenciler üzerindeki etkililerine ilişkin bilgi verildi.

Eğitim bakanlığının açıklamasına göre, İsrail ordusunun 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'nde devam eden saldırılarında 11 bin 292 öğrencinin öldü, 17 bin 965 öğrenci yaralandı.

Aynı dönemde işgal altındaki Batı Şeria'da ise 114 Filistinli öğrenci öldü, 591 öğrenci yaralandı, 439 öğrenci ise gözaltına alındı.

Buna göre, Gazze Şeridi ile işgal altındaki Batı Şeria'da İsrail saldırılarında toplam 11 bin 406 öğrenci hayatını kaybetti, 18 bin 556 öğrenci yaralandı.

Gazze Şeridi'nde aynı dönemde İsrail saldırılarında 550 öğretmen ve eğitimci hayatını kaybetti, 3 bin 717 eğitimci ise yaralandı.

İşgal altındaki Batı Şeria'da 145 eğitim görevlisi gözaltına alındı.

İsrail ordusunun saldırılarında Gazze Şeridi'nde 500 okul ve üniversite binası hedef alındı, 718 bin öğrenci 7 Ekim 2023'ten bu yana eğitime devam edemiyor.

İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaklaşık 17 bini çocuk, 11 bin 378’i kadın olmak üzere 42 bin 289 Filistinli öldü, 98 bin 684 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ABD yönetimine İran'daki nükleer ve petrol tesislerini hedef almayacaklarını ancak askeri altyapıya saldıracaklarını bildirdiği öne sürüldü.

Washington Post gazetesinin konuya ilişkin bilgi sahibi biri ABD'li iki yetkiliye dayandırdığı haberine göre, Netanyahu, ABD Başkanı Joe Biden ile geçen çarşamba yaptığı görüşmede İsrail'in İran'daki askeri tesisleri hedef alacağını aktardı.

Gazeteye konuşan yetkililer, Netanyahu'nun Biden yönetimine İsrail ordusunun "İran'daki petrol ya da nükleer tesisler yerine askeri tesisleri vurmaya hazır olduğunu" söylediğini belirtti.

Washington Post'a konuşan yetkililerden biri, İsrail'in misillemesinin "ABD seçimlerine siyasi müdahale" algısından kaçınacak şekilde ayarlanacağını söyleyerek, Netanyahu'nun İsrail saldırısının kapsamının başkanlık yarışını yeniden şekillendirme potansiyeline sahip olduğunu anladığını kaydetti.

Gazeteye konuşan ABD'li yetkili ise Netanyahu'nun bu görüşmede daha önce olduğundan "daha ılımlı bir yerde" durduğunu söyledi.

Her iki yetkili de başbakanın tutumundaki belirgin yumuşamanın Biden'ın İsrail'e güçlü bir füze savunma sistemi gönderme kararında etkili olduğunu aktardı.

İsrail Başbakanlık Ofisinden yapılan açıklamada "ABD'nin görüşlerini dinliyoruz ancak nihai kararlarımızı ulusal çıkarlarımıza göre vereceğiz" ifadesine yer verildi.

Beyaz Saray ise konuya ilişkin henüz bir açıklama yapmadı.

İSRAİL'İN İRAN'A SALDIRIYI ABD SEÇİMLERİNDEN ÖNCE GERÇEKLEŞTİRECEĞİ İDDİASI

Washington Post’a konuşan bir başka yetkili ise İsrail’in İran’a saldırıyı 5 Kasım’da düzenlenecek ABD seçimlerinden önce gerçekleştireceğini, harekete geçilmemesinin İran tarafından bir zayıflık işareti olarak yorumlanabileceğini söyledi.

Yetkili, "Bu bir dizi yanıttan biri olacak" ifadesini kullandı.

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı, son 24 saatte 55 kişi artarak 42 bin 344'e yükseldi.

Gazze'deki Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ne 375 gündür sürdürdüğü saldırılara ilişkin bilgi verildi.

İsrail ordusunun son 24 saatte Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde gerçekleştirdiği saldırılarda 55 Filistinlinin öldüğü, 329 kişinin yaralandığı belirtildi.

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda ölenlerin sayısının 42 bin 344'e, yaralananların sayısının da 99 bin 13'e çıktığı kaydedildi.

Açıklamada ayrıca hâlâ enkaz altında ve yol kenarlarında ölülerin bulunduğu ancak İsrail güçlerinin engellemesi nedeniyle sağlık ekipleri ile sivil savunma görevlilerinin cenazelere ulaşamadığı yinelendi.

Fransa'nın, İsrail'in, Gazze Şeridi'ndeki Cibaliya, Nusayrat ve Eş-Şati mülteci kampları ile Deyr el-Belah'ta yerinden edilen Filistinlilerin sığındığı sivil altyapıları defalarca hedef alan saldırılarını sert bir şekilde kınadığı bildirildi.

Fransa Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail ordusunun günlerdir ağır saldırılar düzenlediği Gazze'nin kuzeyindeki durumun ciddiyeti karşısında endişe duyulduğu belirtildi.

Bu saldırıların çok sayıda can kaybına yol açtığı belirtilen açıklamada, "Fransa, sivillerin zorla yerinden edilmesinin uluslararası hukukun ciddi bir ihlali olduğunu hatırlatmaktadır." ifadesine yer verildi.

İsrail'in, Gazze Şeridi'ndeki Cibaliya, Nusayrat ve Eş-Şati mülteci kampları ile Deyr el-Belah'ta yerinden edilen insanların sığındığı sivil altyapıları defalarca hedef alan saldırılarının sert bir şekilde kınandığı kaydedilen açıklamada, "Sivillere yönelik bu saldırılar kabul edilemez." ifadesi kullanıldı.

Açıklamada, İsrail'den tüm sivillerin kalıcı bir şekilde güvenliğinin sağlanması ve halkın insani yardıma derhal ulaşmasının kolaylaştırılması talep edildi.

Dışişleri Bakanlığından yapılan bir diğer açıklamada ise, Hizbullah'ın, İsrail ordusuna ait bir askeri üsse dün düzenlediği saldırı kınanırken, Fransa'nın İsrail'in güvenliğine olan bağlılığı vurgulandı.

Açıklamada, Hizbullah'ın İsrail'e yönelik saldırılarına son vermesi çağrısında bulunuldu.

İsrail ordusunun Lübnan'ın güneyinde bir eve düzenlediği hava saldırısında aynı aileden 4 kişi hayatını kaybetti.

Lübnan resmi ajansı NNA'da yer alan haberde, İsrail ordusunun gece boyunca Lübnan'ın güney ve doğu bölgelerine hava saldırıları düzenlediği belirtildi.

İsrail savaş uçakları, ülkenin güneyindeki İklim et-Tuffah bölgesinde bir evi bombaladı. Saldırıda kamu çalışanı olduğu belirtilen Muhammed Hasan Muşavrib ile eşi ve 2 çocuğu yaşamını yitirdi.

Ailesiyle birlikte hayatını kaybeden Muhammed Hasan Muşavrib'in Lübnan'da kamu iletişim şirketinde çalıştığı ve İsrail saldırısında zarar gören telefon şebekesindeki arızayı gidermek için birkaç gündür beldeden ayrılmadığı aktarıldı.

ABD'de bazı Temsilciler Meclisi üyeleri, ABD Başkanı Joe Biden yönetiminin, Gazze'ye saldırılarını sürdüren İsrail'e yönelik silah desteğine tepki gösterdi.

ABD'li Temsilciler Meclisi üyeleri, sosyal medya hesaplarından yaptıkları paylaşımlarla, hükümete İsrail'e askeri desteği durdurma çağrısında bulundu.

Demokrat temsilci Ilhan Omar, X hesabından yaptığı paylaşımda, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun "hastaneleri bombalayarak, Filistinlileri diri diri yakarak, bölgeye gıda yardımını engelleyerek ve yardım görevlilerini öldürerek" insan haklarını ihlal ettiğine vurgu yaptı.

"Bu şeytani soykırım sona ermeli ve Başkan Biden buna olanak sağlamayı bırakmalı." diyen Omar, "bunun askeri yardımı kesmekle başlayacağını" ifade etti.

ABD Kongresinin Filistin asıllı tek temsilcisi Rashida Tlaib, X sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Netanyahu'nun Filistinlileri diri diri yaktığını, hastaneleri bombaladığını, insanları aç bıraktığını ve yardım görevlilerini öldürdüğünü" kaydederek, "Ülkemiz bu çılgınlığı finanse etmeyi ne zaman bırakacak?" dedi.

Temsilciler Meclisi üyesi Alexandria Ocasio-Cortez de Biden yönetimini İsrail'in "Gazze'de yürüttüğü dehşete" olanak sağlaması nedeniyle eleştirdi.

"Gazze'nin kuzeyinde yaşanan dehşet, gıda yardımının engellendiği ve hastaların hastanelerde bombalandığı sırada Biden yönetimi tarafından tamamen silahlandırılan, tamamen kontrolsüz bir Netanyahu hükümetinin sonucudur." diyen Ocasio-Cortez, bu durumu "Filistinlilere karşı bir soykırım" olarak niteledi.

Ocasio-Cortez, paylaşımında, "ABD, buna olanak sağlamayı bırakmalı. Silah ambargosu, hemen şimdi." ifadelerini kullandı.

İsrail ordusunun işgal altındaki Batı Şeria'nın Cenin kentine temmuz ayında düzenlediği baskın sırasında ağır yaralanan 1 Filistinli hayatını kaybetti.

Cenin kentindeki İbn-i Sina Eğitim ve Araştırma Hastanesinden konuya ilişkin yazılı bir açıklama yapıldı.

Açıklamada, İsrail askerlerinin temmuz ayında Cenin kentine düzenlediği baskın sırasında ağır yaralanan ve yoğun bakımda tedavi gören Salahaddin Cebarin'in hayatını kaybettiği bildirildi.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te 7 Ekim 2023'ten bu yana İsrail askerleri ile Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarında hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısı 755 oldu.

Birleşmiş Milletler (BM), İsrail'in, Gazze'nin merkezindeki yerinden edilmiş sivillerin sığındığı hastane yerleşkesi ve bir okula düzenlediği saldırıların ardından acil ateşkes çağrısını yineledi.

Birleşmiş Milletler (BM), sosyal medya hesabından bir mesaj paylaştı. Mesajda, "Gazze'de bir hava saldırısı hastane yerleşkesini hedef aldı. İçinde insanların uyuduğu çadırlar yandı" denildi.

Mesajda, saldırının BM Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) okulunu da hedef aldığı belirtilerek, okulun çocuk felci aşıları için kullanılmasının planlandığı kaydedildi.

Hakkında İsrail'in Beyrut saldırısında öldüğü, yaralandığı ve daha sonra da İsrail'e istihbarat sızıntısı nedeniyle Devrim Muhafızları Ordusu tarafından sorgulandığı iddiaları ortaya atılan Kudüs Gücü Komutanı Tuğgeneral İsmail Kaani, yaklaşık iki hafta sonra ilk kez Tahran'da ortaya çıktı.

İran devlet televizyonunun yayınladığı görüntülerde, Kaani'nin, 27 Eylül'de Beyrut'ta İsrail'in saldırısında hayatını kaybeden Tuğgeneral Abbas Nilfuruşan'ın Tahran'a getirilen cenazesini karşılama törenine katıldığı görüldü.

Karşılama töreninde Kaani ile birlikte birçok İranlı siyasi ve askeri yetkili de hazır bulundu.

İsmail Kaani'nin Beyrut'ta Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah ile Nilfuruşan'ın hayatını kaybettiği İsrail saldırısında hedef alındığı iddiaları ortaya atılmıştı. Kaani, daha sonra Tahran'daki Hizbullah ofisini ziyaret etmişti.

Bunun ardından 4 Ekim'de İsrail'in Beyrut saldırısında öldürüldüğü veya yaralandığı iddia edilen Kaani için daha sonra İsrail'e istihbarat sızıntısı nedeniyle Devrim Muhafızları Ordusu tarafından sorgulandığı ve sorgu sırasında kalp krizi geçirdiği iddiaları Batı basını tarafından ortaya atılmıştı.

İsrail ordusunun, İran'dan gelebilecek herhangi bir saldırıya karşı Savunma Bakanlığı binasının yer aldığı Tel Aviv'deki Kirya bölgesinde GPS sinyallerini devre dışı bırakmaya başladığı iddia edildi.

İsrail merkezli Walla internet sitesinin haberinde, ordunun, İran ile yaşanan gerilim nedeniyle Kirya bölgesinde GPS sinyallerini devre dışı bırakmaya başladığı öne sürüldü.

İsrailli komutanların, İran'dan gelebilecek herhangi bir saldırıya nasıl hazırlanılacağı konusunda bir dizi toplantı gerçekleştirdiği kaydedilen haberde, bu bağlamda hava savunma sistemi, ordu, Savunma Bakanlığı, İç Cephe Komutanlığı ve hassas tesislerin kontrol sistemlerindeki hazırlıkların üst düzeye taşınacağı aktarıldı.

ABD'nin İsrail'in hava savunma sisteminin güçlendirilmesine yardımcı olacağı bildirilen haberde, İsrail Savunma Bakanlığı ile ordunun, ülkenin çeşitli bölgelerinde izleme ve uyarı sistemlerini ileri teknolojilerle modernize etmek için çalıştığı aktarıldı.

İsrail ordusu, 12 Ekim'de yaptığı açıklamada, ABD'nin ülkede uzun menzilli balistik füzeleri engellemek için kullanılan THAAD (Bölge Yüksek İrtifa Hava Savunması) sistemini konuşlandırdığını duyurmuştu.

İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nin farklı noktalarına düzenlediği saldırılarda 29 Filistinlinin öldüğü belirtildi.

İsrail'in dün akşam ve gece boyu sürdürdüğü saldırıların adresi, kuzeydeki Cibaliya Mülteci Kampı ve Gazze kenti, güneydeki Han Yunus ve orta kesimdeki Nusayrat Mülteci Kampı oldu.

Kemal Advan Hastanesindeki sağlık kaynaklarından alınan bilgiye göre, Cibaliya'nın El-Faluca bölgesinde bir eve düzenlenen saldırıda 4, Gazze kentine bağlı Ez-Zeytun Mahallesi'nde Ed-Dahduh ailesinin evine düzenlenen saldırıda ise 3 Filistinli öldü.

Filistin haber ajansı WAFA'ya göre ise Han Yunus'a bağlı Beni Süheyla bölgesinde yerinden edilenlerin barındığı eve düzenlenen saldırıda 10, El-Fuhari kasabasında 7 kişi yaşamını yitirdi.

Nusayrat Mülteci Kampı'nın batısında bir eve düzenlenen saldırıda ise 5 kişi hayatını kaybetti.

Hizbullah, Lübnan'ın güneyinde 3 İsrail tankını güdümlü füzelerle vurduğunu, içlerindeki askerlerin öldüğü ve yaralandığını duyurdu.

Hizbullah'tan yapılan yazılı açıklamada, güneydeki Ayta eş-Şaab kasabasında "Merkava" model 3 tankın güdümlü füzelerle vurulduğu belirtildi.

Açıklamada, alev alan tankların içindeki askerlerin öldüğü ve yaralandığı kaydedildi ancak sayı verilmedi.

Hizbullah unsurlarının, ayrıca işgal altındaki Şeba Çiftlikleri ile Kefr Şuba Tepeleri'ndeki Ruvaysat el-Alem'de İsrail askerlerini füze salvosuyla hedef aldığı kaydedilen açıklamada, Nebatiye ili Merkaba kasabası, sınırdaki Hillet Verde bölgesi ve El-Manara yerleşiminde de İsrail güçlerinin top atışlarıyla hedef alındığı bildirildi.

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), İsrail'in Gazze'de hastane bahçesindeki, yerinden edilmiş Filistinlilerin çadırlarını bombalamasının dünyayı derinden sarsması gerektiğini belirtti.

UNICEF, X sosyal medya hesabından, İsrail saldırılarına ilişkin mesaj paylaştı.

Mesajda, "Bugün ekranlarımız bir kez daha çocukların öldürüldüğü, yakıldığı, ailelerin bombalanmış çadırlardan kaçmaya çalıştığı görüntülerle doldu." ifadeleri yer aldı.

Bu görüntülerin dünyayı derinden sarsması gerektiği kaydedilen mesajda, çocuklara yönelik bu korkunç şiddete hemen son verilmesi istendi.

Mesajda, İsrail'in peş peşe hastane ve bir okula yaptığı bombalama sonucu 15 çocuğun öldüğü, bunun Gazze'de güvenli hiçbir yer olmadığını tekrar gösterdiği kaydedildi.

İsrail ordusu, Gazze'nin merkezindeki Aksa Şehitleri Hastanesi yerleşkesinde, yerinden edilmiş sivillerin kaldığı çadırlara düzenlediği saldırıda, biri çocuk ve biri kadın 4 Filistinli yaşamını yitirirken, 40 kişi de yaralanmıştı.

ABD, İsrail'e Terminal Yüksek İrtifa Alan Savunma (THAAD) bataryası ve sistemi çalıştırmakta görevli 100 askeri personel göndereceğini açıkladı.

İsrail ordusunun, Gazze Şeridi'nin kuzeyinde yürüttüğü soykırımda, bomba yüklü robot ve variller ile "Quadcopter" tipi insansız hava araçları kullanarak büyük can ve mal kayıplarına yol açtığı belirtildi.

Gazze'deki hükümetin Medya Ofisi Müdürü İsmail es-Sevabite, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsrail'in kuzeyde yürüttüğü soykırım kapsamında kullandığı araç ve silahlara ilişkin bilgi verdi.

Sevabite, İsrail ordusunun, evlerin arasında ve sokaklarda dolaşan uzaktan kumandalı ve bomba yüklü robotlar kullandığını, bunların altyapı ve yerleşim alanlarında büyük yıkım ve beşeri kayıplara neden olduğunu söyledi.

Robotların yanı sıra su ve deterjan depolamada kullanılan varil ve tankların içine bomba yerleştirildiğini kaydeden Sevabite, bu tankların, Filistinliler onlara yaklaştığında patlatıldığını aktardı.

İsrail'in ayrıca hareket eden her cisme ateş açmak için "Quadcopter" tipi insansız hava araçlarını, evleri bombalamak için de savaş uçaklarını kullandığını belirten Sevabite, ölü sayısının yüksek olmasına yol açan bu ölümcül araçların kullanımının, İsrail'in Filistin halkına karşı soykırım suçları işleme niyetini yansıttığını dile getirdi.

Kuzeyde 10 günü aşkın süredir devam eden saldırılarda 350'den fazla kişinin öldüğünü, yüzlercesinin yaralandığını söyleyen Sevabite, İsrail ordusunun, ilk yardım ve sivil savunma ekiplerinin saldırıya uğrayan bölgelere ulaşmasına da izin vermediğini ve bu nedenle yaralıların ölüme terk edildiğini kaydetti.

İsrail'in soykırımının sürmesinde ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa'nın payı olduğuna değinen Sevabite, uluslararası kuruluşları bu vahşi savaşı durdurması için İsrail'e baskı uygulamaya çağırdı.

Hamas Siyasi Büro Üyesi Usame el-Hamdan, İsrail ordusunun Gazze Şeridi'ndeki saldırılarının durması için uluslararası taraflarla siyasi temaslarda bulunduklarını ve uluslararası toplumun gerçek bir sınavla karşı karşıya olduğunu belirtti.

Katar merkezli Al Jazeera Televizyonu'na açıklamada bulunan Hamdan, Gazze Şeridi'nde yaşananların Filistin halkına yönelik soykırımın ileri bir aşaması olduğunu ve uluslararası toplumun bunu durdurmak için kararlı bir tutum sergilemesi gerektiğini ifade etti.

Hamdan, "Saldırıların durması için BM Güvenlik Konseyi (BMGK) üyeleri, bölgedeki ülkeler, Arap ve İslam ülkeleriyle bir dizi temasta bulunduk. Öyle sanıyorum ki, uluslararası toplum ve Birleşmiş Milletler (BM) gerçek bir sınavla karşı karşıya. Bazı taraflardan BMGK'yi toplantıya çağırmak için çalışma konusunda olumlu cevaplar aldık." dedi.

İsrail basınında yer alan "Generaller Planı"na da değinen Hamdan, İsrail'in, bu planı, halkın duygularını okşamak ve ordudaki komutanları hoşnut etmek için başlattığını söyledi.

Bu planın, ölüm yağdırarak ve aç bırakarak Gazze'nin kuzeyini boşaltmayı hedeflediğine, bu amaçla ay başından bu yana temel ihtiyaç maddelerinin girişinin durdurulduğuna, su kuyuları, hastaneler ve yerleşim yerlerinin bombalandığına işaret eden Hamdan, "İsrail, kuzeydeki halkın bir kısmını güneye sürmeye çalışıyor ve uluslararası hukuka aykırı olsa bile acımasız bir şekilde ateş gücünü kullanıyor. Bununla da Gazze'de başarısız olan bir ordu için başarı portresi çizmeyi amaçlıyor." değerlendirmesinde bulundu.

İsrail'deki "Ynet" haber sitesinin 4 Eylül'deki haberinde, ordudaki eski Operasyonlar Bölümü Başkanı General Giora Eiland'ın girişimiyle hazırlanan ve onlarca eski rütbeli subay ile generalin katkı sağladığı bir plandan bahsedilmişti.

"Generaller Planı" adını taşıyan bu plan, Filistinlileri, Gazze Şeridi'nin kuzeyinden tehcir etmeyi, bunun ardından bölgenin kuşatılmasını ve silahlı direnişçilerin "ölüm ya da teslim olma" arasında tercihe zorlanmasını içeriyor. Gazze'nin kuzeyinde 7 Ekim itibarıyla başlatılan saldırı, abluka ve tahliye sürecinin bu plan kapsamında gerçekleştirildiği düşünülüyor.

Hizbullah İsrail geneline seslendi ve "bu gece sığınaklarınızda olun" uyarısında bulundu. 

Hizbullah tarafından yapılan açıklamada "Marj'da İsrail güçlerinin toplantısını füzelerle hedef aldık" denildi.

Suriye Tv kanalları işgal ordusunun tanklarla Golan tepelerinden Suriye'ye girdiğini açıkladı.

Suriye TV kanallarına göre; İsrail işgal güçleri Golan Tepeleri’nden Suriye topraklarına giriş yaptı. İşgalciler tanklar ve zırhlı araçlar ile Suriye’nin Kuneytire ve Al Qahtaniah köylerine sızdılar.

İtalya, Fransa, Almanya ve İngiltere Dışişleri Bakanları yaptıkları ortak açıklamada, Lübnan’daki BM Geçici Görev Gücü'ne (UNIFIL) yönelik İsrail saldırılarına tepki göstererek, “Bu saldırılar derhal durdurulmalı” dedi.

İsrail ordusunun, Gazze'de hayati tehlike arz eden keşif görevlerinde askerlerini riske atmamak için alıkoyduğu Filistinli sivilleri canlı kalkan olarak kullandığı ortaya çıktı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, İsrail ordusunun, başkent Beyrut dahil olmak üzere tüm Lübnan'ı vurmaya devam edeceğini duyurdu.

Netanyahu, Hayfa kentinin güneyindeki İHA saldırısına hedef olan Golani eğitim üssünü ziyaret etti.

Burada konuşan Başbakan Netanyahu, İsrail ordusunun Lübnan'da saldırılarına devam edeceğini belirterek, "Şunu açıkça belirtmek istiyorum; Lübnan'ın her yerinde, Beyrut'ta da Hizbullah'a acımasızca saldırmaya devam edeceğiz." dedi.

İsrail ordusu, dün Hayfa kentinin güneyindeki Golani askeri üssüne Hizbullah'ın düzenlediği insansız hava aracı (İHA) saldırısında 4 askerin hayatını kaybettiğini, 7'si ağır 58 askerin de yaralandığını duyurmuştu.

Hizbullah'tan yapılan açıklamada ise Gazze'deki Filistin halkının direnişiyle dayanışmak, Lübnan ve halkını savunmak ve Beyrut'taki Basta ile Nuveyri mahallelerine düzenlenen saldırılara karşılık vermek için Hayfa kentinin güneyindeki Binyamina bölgesinde, "İsrail ordusuna bağlı Golani Tugayı'nın eğitim üssüne İHA filosuyla saldırı düzenlendiği" ifade edilmişti.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, İsrail'in Gazze'nin kuzeyinde yoğunlaşan saldırıları sonucu çok sayıda sivilin öldürülmesini kınayarak, tüm taraflara sivilleri koruma çağrısı yaptı

İsrail, 30 Eylül'de başlayan kara saldırıları kapsamında, üç yönden kuşattığı Lübnan'a sızma girişimlerinde bulunurken 15 ayrı noktadan çatışmalar rapor edildi.