Hamas'tan İsrail'in Gazze saldırılarına ilişkin açıklama: Planlı soykırım uygulanıyor!

Hamas ile İsrail arasında devam eden çatışmalar, ateşkes süreci çerçevesinde tarafların sert açıklamalarıyla daha da gerilirken, Gazze'deki insani kriz ve İsrail kamuoyundaki baskılar da gündemdeki yerini koruyor. Bölgede yaşanan insani duruma ilişkin bilgi veren Hamas, Gazze Şeridi’nde 7 haftadır temel insani yardımların girişinin engellendiğini belirterek, İsrail’in “küresel sessizlik” eşliğinde “planlı bir soykırım” yürüttüğünü iddia etti.
Ortadoğu'da Hamas-İsrail gerilimi, ateşkes görüşmelerinin sürdüğü bir dönemde taraflardan gelen karşılıklı açıklamalarla yeni bir boyut kazandı. Hamas, gündeme getirilen silahsızlanma teklifini "kırmızı çizgileri" olarak nitelendirip sert bir dille reddederken, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu esirlerin tamamının, "ister canlı ister ölü" şekilde geri getirileceğini ifade etti. Hamas ise Gazze Şeridi'nde 7 haftadır temel insani yardımların girişinin engellendiğini belirterek, İsrail'in "küresel sessizlik" eşliğinde "planlı bir soykırım" yürüttüğünü iddia etti. Öte yandan, İsrail kamuoyunda Gazze'deki saldırıların durdurulması ve esirlerin serbest bırakılması talepleriyle başlatılan imza kampanyaları, güvenlik birimlerinden akademiye kadar geniş bir kesimin desteğini kazanarak dikkat çekti.
"PLANLI SOYKIRIM YAPILIYOR"
Hamas, Gazze Şeridi'nde 7 haftadır küresel sessizliğin gölgesinde kitlesel açlık uygulayan İsrail'in 2 milyondan fazla Filistinliye karşı "planlı soykırım" yaptığını belirtti.
Hamas'tan yapılan açıklamada, İsrail'in 2 Mart'tan bu yana Gazze Şeridi'ne ilaç ve insani yardım girişine izin vermediğine işaret edildi.
Açıklamada, "Faşist işgalci İsrail hükümeti, 7 haftadır Gazze Şeridi'ne gıda, ilaç ve yakıt yardımı gibi yaşam için gerekli temel malzemelerin girişini engellemeye devam ediyor." ifadesi kullanıldı.
İsrail ordusunun Gazze Şeridi'nde su kuyuları ile deniz suyu arıtma tesislerini bombaladığı ve bölgede gıda dağıtımına da engel olduğu kaydedildi.
İsrail'in Gazze'de dayattığı insani felaketin yaklaşık 2,5 milyon kişiyi etkilediğine işaret edilen açıklamada, Gazze'deki Filistinlilerin "planlı bir soykırımın temel unsurunu oluşturan sistematik katliamlara maruz kaldığı" vurgulandı.
FOTOĞRAF: AA
ŞÜPHELİ KÜRESEL SESSİZLİK!
İsrail'in, "şüpheli bir küresel sessizliğinin gölgesinde Gazze'de Filistinlilere karşı planlı soykırım uyguladığı" ifade edildi.
Birleşmiş Milletler ile uluslararası topluma seslenilen açıklamada, yasal ve insani sorumluluklarını üstlenme, İsrail'i kitlesel aç bırakma uygulamasına son vermeye zorlamak için acil ve ciddi adımlar atma çağrısı yapıldı.
Gazze Şeridi'ndeki sivillere insani yardım, gıda ve tıbbi malzeme ulaştırılmasının sağlanması çağrısında bulunuldu.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun "savaş suçlusu" olduğu vurgulanan açıklamada, Netanyahu liderliğindeki hükümetin "her gün ihlal ettiği uluslararası hukuk ve sözleşmelere saygı duyulmasının yeniden sağlanması gerektiği" ifade edildi.
"ZALİM KUŞATMA"
Arap ve İslam ülkelerinin hükümetleri ve halklarına da seslenilen açıklamada, Gazze'ye uygulanan "zalim kuşatmanın" sona erdirilmesi için tarihi bir duruş sergileme çağrısı yapıldı.
UNRWA'dan yapılan açıklamada, Gazze Şeridi'ne ateşkes sırasında giren yiyecek stoklarının tükendiği belirtilerek, bölgede kıtlık tehlikesinin yaşandığı aktarılmıştı.
İSRAİLLİLERDEN ATEŞKESE DESTEK
Öte yandan İsrail'de yeni bir kampanya başlatan İsraillilerin, imza kampanyaları ve yayınlanan bildirilere ordu, güvenlik teşkilatı, bürokrasi ve akademi dünyasından büyük ilgi gösterdiği belirtildi.
İsrail'de, Gazze'deki saldırıların durdurulması ve İsrailli esirlerin geri getirilmesi talebiyle başlatılan imza kampanyaları ve yayınlanan bildirilere ordu, güvenlik teşkilatı, bürokrasi ve akademi dünyasından büyük ilgi gösteriliyor.
FOTOĞRAF: AA
DİLEKÇEYE KİMLER İMZA ATTI
İlk olarak hava kuvvetleri askerlerinin başlattığı girişime, deniz kuvvetleri, siber birlikler ve askeri istihbarat birimlerinden askerler de katıldı. Ayrıca girişime, esir ailelerinden 200 kişi de destek verdi.
Son olarak İsrail'deki kültür sanat dünyasından 1700 kişinin de Gazze'ye saldırıların sonlanması ve esir takası anlaşması imzalanması için hazırlanan bir bildiriye imza attığı bildirildi.
Haaretz gazetesinin haberine göre, İsrail ordusunun donanma komandoları birimi Şayetet'ten yaklaşık 250 eski ve mevcut asker, esir değişimi kapsamında Gazze'deki saldırıların sona erdirilmesini destekleyen dilekçeye imza attı.
"NETANYAHU TEK BAŞINA NASIL KARAR VEREBİLİYOR?"
İsrail ordu radyosuna göre, siber saldırı birimlerinden mezun olanlar ve Askeri İstihbarat Dairesi'nin özel operasyonlar bölümünün eski üyeleri, yayınladıkları mektupta, "Başbakan (Binyamin Netanyahu) esirlerin kaderine nasıl tek başına karar verebilir?" sorusunu sordu.
İsrail'in Yedioth Ahronoth gazetesinin haberine göre, aralarında serbest bırakılan esir yakınlarının da bulunduğu İsrailli esir ailelerinden 200 kişi tarafından yayımlanan mektupta, "Savaşın durdurulması ve esirlerin geri getirilmesini" talep edildi.
Mektupta, esirlerin geciktirilmeden evlerine geri döndürülmesini isteyen herkese teşekkür edildi.
İMZA KAMPANYALARINDA ÖNEMLİ İSİMLERDEN DESTEK
İsrail'de 10 Nisan'dan bu yana, askerlik hizmetine çağrılabilen yedek askerlerden emeklilere, gazilere ve eski Başbakan Ehud Barak gibi önde gelen eski liderlere kadar uzanan çok sayıda askeri personel, akademisyen ve güvenlik görevlisi tarafından Gazze'deki saldırıların sona erdirilmesi ve esirlerin evlerine döndürülmesini talep eden dilekçeler sunuluyor.
İmzacılar arasında eski Genelkurmay Başkanı Danny Halutz, eski Hava Kuvvetleri Komutanı Nimrod Sheffer gibi isimler de yer alıyor.
Şu ana kadar hazırlanan dilekçelere imza atanların sayısının 10 bini bulduğu belirtiliyor.
İlk imza kampanyasına yaklaşık bin hava kuvvetleri personeli imza atarken, daha sonra onlara yükseköğretim kurumlarından yaklaşık bin akademisyen de katıldı.
İkinci dilekçeyi zırhlı birlikler ve deniz kuvvetlerinden yüzlerce asker, üçüncüsünü onlarca yedek askeri doktor, dördüncüsünü ise 8200 İstihbarat Birimi'nden yüzlerce asker imzaladı. Beşinci dilekçeye ise 8200 İstihbarat Biriminden yüzlerce asker, Paraşütçü Tugayı'nın 13. Taburu gibi bazı özel kuvvet ve birlikler imza attı.
Altıncı dilekçeyi, ordunun çeşitli birimlerinden 200 doktor imzalarken; yedinci dilekçeyi ise Mossad'ın liderlerinin de bulunduğu 250 ordu mensubu imzaladı.
Esirlerin aileleri de bu dilekçeleri sunan kişilere destek verdiklerini açıkladı.
FOTOĞRAF: AA
"SALDIRILAR İSRAİL'İN GÜVENLİĞİNE HİZMET ETMİYOR"
Dilekçelerde, Gazze'ye yönelik saldırıların İsrail'in güvenliğine hizmet etmediği, aksine Başbakan Netanyahu ve hükümetinin kişisel ve siyasi çıkarlarına hizmet ettiği vurgulandı.
Golani Tugayı'ndan aralarında emeklilerin de olduğu 150 asker, Askeri İstihbarat Başkanlığı Özel Operasyonlar Birimi eski üyesi subay ve askerler ile daha önce İsrail iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet ve dış istihbarat servisi Mossad'da görev yapan Siber Birim mezunları, Gazze'ye saldırıların durdurulması çağrısı yaptı.
İsrail'in dış istihbarat teşkilatı Mossad'ın eski direktörleri Ephraim Halevy (1998-2002), Danny Yatom (1996-1998), Tamir Pardo (2011-2016) da hükümetin Gazze'ye saldırıları sonlandırarak esir takası anlaşması imzalaması talebindeki dilekçelere katıldı.
Bunun yanı sıra İsrail'den 600 mimar ve inşaat mühendisinin de "savaşın sonlanması anlamına gelse de Gazze'deki esirlerin bir an önce geri getirilmesi" talebiyle bir dilekçe imzaladığı aktarıldı.
"NETANYAHU ACİL TEHLİKE ARZEDİYOR"
Askeri İstihbarat Başkanlığı Özel Operasyonlar Birimi eski üyesi subay ve askerler de bir bildiri yayımlayarak "Esirlerin kaderine Başbakan'ın (Binyamin Netanyahu) karar vermesi nasıl mümkün olabilir?" diye sordu.
Bildiride, İsrail Başbakanı Netanyahu ve hükümeti eleştirilerek, "İsrail hükümeti ve liderinin, İsrail'in güvenliği ve esirlerin hayatları için açık ve acil bir tehlike olduğunu açıkça ilan ediyoruz." ifadesine yer verildi.
Savaşın sadece Netanyahu'nun siyasi çıkarlarına hizmet ettiği vurgulanan bildiride, hükümetin ülkenin güvenliğine her gün zarar verdiği kaydedildi.
"İSRAİL, OLAĞANÜSTÜ HAL DURUMUNDADIR"
Daha önce İsrail iç istihbarat teşkilatı Şin-Bet (Şabak) ve dış istihbarat servisi Mossad'da görev yapan Siber Birim mezunları, yayımladıkları bildiride "İsrail, olağanüstü hal durumundadır." ifadesini kullandı.
Netanyahu'nun siyasi olarak hayatta kalmak için Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları yeniden başlattığı belirtilen bildiride, saldırıların sürmesinin İsrailli esirlerin hayatlarını tehlikeye attığı vurgulandı.
Bildiride, Netanyahu'nun "hedefsiz, stratejisiz ve vizyonsuz" bir şekilde Gazze'ye yönelik saldırıları yeniden başlattığına işaret edildi.
Öte yandan Haaretz gazetesi, 3 binden fazla öğretmen ve binden fazla velinin de Hava Kuvvetleri mensuplarının Gazze'ye saldırıların durdurulması ve İsrailli esirlerin bir an önce geri getirilmesine ilişkin bildirisine destek verdiğini aktardı.
İSRAİL'E KARŞI KÜRESEL ÖFKE ÇAĞRISI
İsrail'in Gazze saldırılarında 19 Ocak'ta başlayan ateşkes kararı 18 Mart'ta kanlı saldırılarla sona erdi. Yalnızca 7 haftada İsrail'in bölgede insanlık dramına yol açan saldırılar gerçekleştirdiğini belirten Hamas, Gazze saldırıları için 18-19-20 Nisan'ı İsrail'e karşı "küresel öfke günleri" çağrısında bulundu. Bununla Gazze Şeridi'ndeki soykırıma ABD desteğinin ve uluslararası toplumun suç ortaklığının protesto edilmesini istedi.
"GAZZE SİZDEN YARDIM İSTİYOR"
Hamas'tan yapılan açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'ni hedef alan saldırılarının "ABD'nin desteği ve uluslararası toplumun şüpheli sessizliğinde tırmandığı" belirtildi.
Açıklamada, "Arap ve İslam milletimize ve dünyanın tüm özgür insanlarına, 'Gazze Sizden Yardım İstiyor' başlıklı küresel haftaya aktif olarak katılmaları için acil bir çağrıda bulunuyoruz." ifadesi kullanıldı.
KÜRESEL SUÇ ORTAKLIĞI REDDEDİLMELİ
Gelecek hafta boyunca Gazze'yi desteklemek, İsrail saldırılarını kınamak ve durdurmak için dünyanın dört bir yanında gösteriler, oturma eylemleri ve protestolar düzenlenmesi çağrısı yapıldı.
Açıklamada, "Cuma, cumartesi ve pazar günlerinin (18, 19 ve 20 Nisan) İsrail'e karşı küresel öfkenin dile getirildiği, ABD desteğinin ve uluslararası toplumun suç ortaklığının reddedildiği günler olarak ilan edilmesi" çağrısında bulunuldu.
"HERKESİN İNSANİ SORUMLULUĞU BULUNUYOR"
Dünya çapındaki Gazze ile dayanışma gösterileri çağrılarının takdirle karşılandığı belirtilen açıklamada, çeşitli ülkelerdeki öğrenciler ve sendikaların 22 Nisan'da Gazze'ye destek amacıyla yaptığı grev çağrısının desteklendiği kaydedildi. Açıklamada, "Çocukların çığlıkları, yaralıların ve hastaların iniltileri, açların ve yerinden edilmişlerin avazı yaşayan vicdanlara yardım çağrısında bulunuyor." ifadesine yer verildi.
Gazze'ye destek gösterilerine katılmanın önemine vurgu yapılan açıklamada, "Bu küresel haftaya katılarak utanç verici sessizliği bozmak, saldırıların durması ve kuşatmanın kaldırılması için herkesin insani ve tarihi sorumluluğu bulunduğu" ifade edildi.
HAMAS: ESİR ASKERLE İRTİBAT KESİLDİ!
İzzeddin El-Kassam Tugayları, İsrail'in doğrudan hedef aldığı ABD-İsrail vatandaşı Edan Alexander ve onu elinde tutan grupla iletişim kuramadıklarını açıkladı.
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin El-Kassam Tugayları, İsrail'in Gazze'ye yönelik düzenlediği son bombardımanlarda, ABD ve İsrail çifte vatandaşı olan esir asker Edan Alexander ve onu elinde tutan grupla bağlantılarını kaybettiklerini duyurdu.
GAZZE'DE ESİR KRİZİ DERİNLEŞİYOR
Kassam Tugayları Sözcüsü Ebu Ubeyde, yaptığı açıklamada, söz konusu grupla yeniden irtibat kurmak için çaba gösterdiklerini belirtti. Ebu Ubeyde ayrıca, İsrail'in esir askerlerle ilgili kamuoyunda oluşan baskıyı hafifletmek amacıyla bu grupları kasıtlı olarak hedef almış olabileceğini iddia etti.
12 Nisan'da Kassam Tugayları tarafından Alexander'in konuşmasının yer aldığı bir video yayımlanmıştı. Bu gelişmenin ardından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, esirin ailesiyle görüşerek, Gazze'deki tüm esirlerin geri getirilmesi için çalışmaların sürdüğünü ifade etti.
ABD'deki ailesi ise yayımlanan video sonrası, Yahudiler için kutsal olan Hamursuz (Pesah) Bayramı'na çocukları olmadan girdikleri için İsrail hükümetine tepki gösterdi.
