İngiliz parlamentosu üyesine Hong Kong'a giriş yasağı! Sınırdan geri çevrildi
Birleşik Krallık parlamentosu üyesi Wera Hobhouse, Hong Kong’a girişte reddedildi. Bu olay, 1997’de eski Britanya kolonisinin Çin yönetimine devredilmesinin ardından böyle bir muameleye uğrayan ilk kişi olma özelliğini taşıyor. Hong Kong yönetimi, bu reddedilen girişi hiçbir gerekçe sunmadan gerçekleştirdi.
Hobhouse, sosyal medya platformu Bluesky'de yaptığı açıklamada, Hong Kong yetkililerinin kendisine hiçbir açıklama yapmadan bu "acı verici ve üzücü" kararı aldığını belirtti. Kendisi, Birleşik Krallık'tan kocasıyla birlikte, yeni doğan torununu görmek için Hong Kong'a gitmişti, ancak torununu göremediği gibi onu kucaklama fırsatını da bulamadı. Hobhouse, Dışişleri Bakanı'na seslenerek bu durumu bir "hakaret" olarak nitelendirdi ve Çin Büyükelçisi'nden yanıt talep etti.
BİRLEŞİK KRALLIK KONSOLOSLUĞU HAREKETE GEÇTİ
Birleşik Krallık Konsolosluğu, Associated Press'in (AP) sorusuna verdiği yanıtta, Perşembe günü bir Birleşik Krallık parlamentosu üyesinin Hong Kong'a girişinin reddedildiğini doğruladı. Konsolosluk, söz konusu durumu "acil olarak" Hong Kong yetkilileriyle görüşeceklerini bildirdi. Ancak, Hong Kong yetkililerinden henüz bir açıklama gelmedi.
PEKİN'İN ELEŞTİRİLEN İNSAN HAKLARI POLİTİKASI VE HONG KONG'UN DURUMU
Wera Hobhouse, Çin'in insan hakları sicilini inceleyen bir grup olan Çin'e Karşı Parlamentolar Arası İttifak'a katılan 40'tan fazla parlamenter arasında yer alıyor. Pekin, tüm bu eleştirileri şiddetle reddediyor ve 1997'de Hong Kong'un Çin'e devri için yapılan Sino-Britanya Anlaşması'nı geçersiz sayarak, Hong Kong üzerindeki egemenliğini arttırmaya çalışıyor.
2019'daki protestolara katılan bazı Hong Kong yetkililerine ise, Pekin tarafından seyahat ve mali yaptırımlar uygulanmış durumda.
HONG KONG'UN ÖZERKLİĞİ AZALIYOR, BATI TARZI ÖZGÜRLÜKLER KAYBOLUYOR
1997 yılında Çin'e devredilen Hong Kong, o günden bugüne Batı tarzı sivil özgürlüklerin giderek azalmasına ve özerkliğinin kaybolmasına tanık oldu. Hâkimiyetini pekiştirmeye çalışan Çin Komünist Partisi, Hong Kong'un yüksek derecede özerkliğini yok sayarak Batılı ülkelerin müdahalelerini engellemeye çalışıyor. Bu durum, Hong Kong'un bağımsızlığını ve özgürlüklerini giderek tehdit ederken, demokrasi yanlısı protestolarla mücadele de artıyor.
2019 PROTESTOLARI VE SONRASI: BİR ÖZGÜRLÜK MÜCADELESİ
2019 yılında Hong Kong'da patlak veren büyük çaplı demokrasi yanlısı protestolar, Pekin'in sert baskılarıyla karşılaştı. Sonuç olarak, medya sansürüne, kısıtlanmış seçimlere ve Çin tarafından dayatılan ulusal güvenlik yasasına tanık olundu. Bu yasayla birlikte birçok muhalefet lideri tutuklandı ve onlarca sivil toplum kuruluşu kapatıldı. Bu olaylar, Hong Kong'daki özgürlüklerin giderek daha da kısıtlandığını gösteriyor.
GÜNÜN MANŞETLERİ İÇİN TIKLAYIN