İngiliz oyunu yine devrede: The Economist’ten skandal dergi kapağı! Başkan Erdoğan’ı hedef aldılar

Küresel tetikçilerin sesi İngiliz The Economist Başkan RecepTayyip Erdoğan’ı hedef alan skandal bir manşete daha imza attı. ABD Başkanı Donald Trump’ı “mafya” olarak nitelendiren dergi, dünyanın mafyavari bir düzenle yönetildiğini yazdı. Bununla kalmayan dergi aylardır Gazze’de soykırım suçu işleyen İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile mazlumların sesi olan Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ı aynı düzenin yöneticileri içinde gösterecek kadar ileri gitti. İşte The Economist’in skandal manşeti…
Karanlık odakların sesi The Economist, yayınladığı yeni kapağında ABD Başkanı Donald Trump'ın küresel güç için mafyavari bir mücadele başlattığını iddia etti.
İkinci Dünya Savaşı'nın sona erdiği 1945 sonrası kurulan dünya düzeninin bozulduğunu öne süren dergi, "Büyük güçlerin anlaşmalar yaptığı ve küçük güçlere zorbalık yaptığı, güçlünün haklı olduğu bir dünya hızla yaklaşıyor." dedi.
(Foto: ahaber.com.tr ekran görüntüsü)
BAŞKAN ERDOĞAN'I GAZZE KASABIYLA AYNI KEFEYE KOYDULAR
The Economist dergisi yıllardır Türkiye ve Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef almaya devam ediyor. Daha önce pek çok kez Türkiye ve Başkan Erdoğan hakkında yalan ve iftiralarla dolu haberler yapan dergi, skandallarına bir yenisini daha ekledi. Türkiye karşıtlığıyla bilinen İngiliz dergi, sözde dünya üzerindeki mafyavari düzenin liderleri olarak aynı kapakta ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman'ın yanı sıra Başkan Recep Tayyip Erdoğan'a da yer verdi.
Başkan Erdoğan'ın arkasında ise terör devleti İsrail Başbakanı Binyamin Netantahu yer aldı.
Türkiye'nin Afrika'da, Asya'da ve dünyanın birçok yerinde yürüttüğü barış diplomasisini görmezden gelen dergi, Gazze kasabı Netanyahu ve Şerid'i ilhaka soyunan Trump'la Başkan Erdoğan'ı adeta aynı kefeye koydu.
AVRUPA'NIN SAF DIŞI BIRAKILMASINI HAZMEDEMEDİ
Ünlü dergi, Ukrayna Rusya Savaşı'nı bitirmek için yapılan müzakerelerde Avrupa Birliği'nin saf dışı bırakılmasını hazmedemedi. Avrupa'nın karanlık tarihinde Asya'dan Afrika'ya sömürdüğü milletleri görmezden gelerek yeni düzende ismi zikredilen liderler ve Netanyahu için her şeyin kapışılmaya açık olduğunu şöyle ifade etti: "Her şey kapışılmaya açık: toprak, teknoloji, mineraller ve daha fazlası."
(Fotoğraf: ahaber.com.tr)
THE ECONOMIST'TEN EMPARYEL HEDEFLER LİSTESİ
Kaos tetikçisi The Economist'e göre bu yeni sistemin yeni bir hiyerarşisi var ve büyük devletlerin yöntemleri şöyle: "Amerika bir numarada. Onu, satacak kaynağı, tehdit oluşturma gücü olan ve demokratik kısıtlamalarla uğraşmak zorunda olmayan liderler takip ediyor. Vladimir Putin, Rusya'yı yeniden büyük bir imparatorluk olarak yükseltmek istiyor. Muhammed bin Selman, Orta Doğu'yu modernize etmeyi ve İran'a karşı kendini korumayı hedefliyor. Şi Cinping ise hem kararlı bir komünist hem de Çin'in güçlü olduğu bir dünya düzeni kurmak isteyen bir milliyetçi. Üçüncü sırada ise Amerika'nın müttefikleri yer alıyor. Ancak bu ülkeler, yönetim tarafından genellikle bağımlılıkları ve sadakatleri nedeniyle zayıf olarak görülüyor ve bu durum pazarlıklarda bir avantaj olarak kullanılıyor."
(Fotoğraf: ahaber.com.tr arşiv)
TRUMP YÖNETİMİNE PARMAK SALLADI: OKYANUSUN AMERİKA'YI KORUDUĞUNU SÖYLÜYOR ANCAK…
İngiliz dergi, Trump'ın, Amerika'nın Avrupa'dan ve hatta belki de Asya'daki müttefiklerinden kısmen veya tamamen vazgeçebileceğine inandığını savundu. Trump'ın okyanusun Amerika'yı koruduğunu söylediğini aktaran dergi, ABD'deki yeni yönetime adeta parmak salladı: "Ancak savaşlar artık sadece fiziksel alanlarda değil, uzayda ve siber dünyada da gerçekleşiyor. Yani 1941'de Japonya'nın Pearl Harbor'a saldırarak Amerika'nın izolasyonculuğuna son verdiği dönemde bile okyanusun sağladığı güvenlik bugünkünden fazlaydı. Dahası Amerika, askeri gücünü göstermek veya ana vatanını savunmak istediğinde müttefiklerine ihtiyaç duyuyor. Almanya'daki Ramstein Hava Üssü, Avustralya'daki Pine Gap sinyal istasyonu ve Kanada'nın Arktik bölgesindeki füze takip sistemleri, Amerika'nın küresel gücünü korumasına yardımcı olan kritik unsurlar. Ancak Trump'ın dünyasında Amerika, bu tesislere serbest erişimini kaybedebilir."
FELAKET TELLALI ECONOMIST'TEN YENİ SENARYO: DÜNYA ÇOK ZARAR GÖRECEK
Kaos tetikçisi dergi felaket tellallığına soyundu ve yayınladığı analizi şöyle bitirdi: "Anlaşmalar yoluyla her şeyin çözülebileceğine inananlar, Amerika'nın istediklerini pazarlık yaparak elde edebileceğini düşünüyor. Ancak Trump, on yıllardır süregelen bağımlılık ilişkilerini kendi çıkarı için kullanmaya çalışırken, Amerika'nın küresel nüfuzu hızla eriyebilir. Avrupa'daki ve diğer bölgelerdeki müttefikler, Amerika'ya güvenlerini kaybedip kendi güvenliklerini sağlamak için birbirlerine yönelebilirler. Eğer kaos yayılırsa, Amerika hem daha fazla tehditle yüzleşmek zorunda kalacak hem de bunları çözmek için daha az araca sahip olacak. Zayıf Amerikan ittifakları ve etkisiz silah kontrol anlaşmalarının olduğu bir sistemde, Asya'da bir nükleer silahlanma yarışı bile gündeme gelebilir. Böyle tehlikeli bir dönemde, dostluklar, güvenilirlik ve kurallar kısa vadeli kazançlardan çok daha değerlidir. Trump'ı bu politikasından vazgeçmeye Kongre, finans piyasaları veya seçmenler zorlayabilir. Ancak dünya, kuralsız bir çağa şimdiden hazırlanmaya başladı bile. (…) Bu yüzden dünya çok zarar görecek."
