Soykırım hükümeti İsrail'i büyük ekonomik krize soktu! Tarihinin borçlanma rekoru geldi Halk burnundan soluyor
İsrail'de hükümetin Gazze Şeridi'nde başlattığı soykırımın yanı sıra açtığı çok cepheli savaşın maliyeti, İsrailli halk için katlanılamaz bir seviyeye ulaştı. Binyamin Netanyahu başbakanlığındaki hükümet İsrail tarihinin borçlanma rekorunu kırarken sürekli artan askeri harcamalar, vergilere yapılan zamlar ve kamu sektörünün maaşlarının dondurulması İsraillileri çileden çıkardı. Bloomberg'e konuşan uzmanlar ise ülkeden Batı'ya taşınan İsraillilerle gidecek parası olmayan fakir kesim arasında kaosa işaret ediyor.
İsrail'de Bibi'nin başbakanlığını yürüttüğü hükümet, son bir yılda açtığı cephelerle ülkeyi ekonomik krize sürüklemeye devam ediyor. Gazze Şeridi'nde başlattığı geniş soykırımın ardından savaşı Hizbullah üzerinden Lübnan'a Husiler üzerinden Yemen'e, İran ve Suriye'ye taşıyan Bibi hükümeti, ülkeyi ekonomik krize soktu.
ABD merkezli Bloomberg dergisi Tel Aviv'de hükümetin başlattığı çok cepheli savaşın ülkeye çıkardığı maliyeti merceğe aldı.
İsrail'de Netenyahu hükümetinin askeri harcamaları önümüzdeki yıllarda da önemli ölçüde artıracağına dikkat çeken Bloomberg, yeni yürürlüğe giren uzun vergi artışları ve harcama kesintileri listesinin her hanede hissedildiğini kaydetti. Ekonomik krizin başta radyo programlarında olmak üzere diğer medya araçlarında da yüksek sesle konuşulduğunu belirtti.
SAVAŞ ÖNCESİ HARCAMALARA YÜZDE 65 EK HARCAMA
Hükümet, savunma bütçesini on yıl boyunca tahmini olarak yıllık en az 20 milyar şekel (cari gayri safi yurtiçi hasılanın %1'i) kadar artıracak. 2025 savunma harcaması toplamda 107 milyar şekel olacak ve bu da savaş öncesi harcamalardan yüzde 65 daha fazlası anlamına geliyor.
"HÜKÜMET GERİ KALANINI HALKTAN ALACAK"
Kudüs İbrani Üniversitesi'nde ekonomi profesörü olan Momi Dahan, "Şimdiye kadar İsrail halkı savaşın bütçe maliyetlerini doğrudan karşılamadı. Bunlar hükümet kredileriyle finanse ediliyordu. Şimdi hükümet daha az borçlanacak ve geri kalanını halktan alacak." dedi.
Gazze ve Lübnan'ın büyük bölümleri soykırım nedeniyle harabe haline gelirken, İsrail'in 525 milyar dolarlık ekonomisi de zarar gördü. İnşaat ve turizm sektörü düşüşe geçti ve birçok endüstri, pek çok kişinin yedek askerliğe çağrılması nedeniyle iş gücü eksikliği yaşıyor. Hükümet, gayri safi yurt içi hasılanın (GSYH) geçen yıl sadece yüzde 0,4 arttığını tahmin ediyor, bu da İsrail'i, yavaşlayan gelişmiş ekonomiler arasında bir konumda bırakıyor.
İSRAİL'DEN REKOR SEVİYEDE BORÇ
Bloomberg'in aktardığına göre 2024'te İsrail, savaş çabalarını finanse etmek için uluslararası ve yerel piyasalardan 260 milyar şekelden fazla borç aldı, bu ülke için neredeyse bir rekor. Bütçe açığı GSYİH'nın yüzde 7,7'sine fırladı. Borcun artmasını önlemek için 2025 hedef açığı yaklaşık yüzde 4,5 olarak belirlendi.
Hükümetin mali yapısını güçlendirmek için vergilerde artış yapılması ve diğer mali tedbirler, zaten gelişmiş dünyanın en pahalı ülkelerinden biri olan ülkeyi daha da maliyetli hale getirecek.
HÜKÜMET ÇÖKECEK Mİ?
Önümüzdeki üç yıl boyunca, gelir vergisi bantları, vergi avantajları ve bazı devlet yardımları, hükümetin hedefinin üzerinde olan %3,4'lük enflasyona göre ayarlanmayacak. Kamu sektörü maaşları dondurulacak. Emlak vergileri artırılacak.
Kemer sıkma önlemleri etkisini göstermeye başladıkça, bunlar daha fazla İsrailliyi yurt dışına göç etmeye zorlayabilir. Hükümet verilerine göre son iki yılda göç edenlerin sayısı iki katına çıktı. Göç edenler ise genellikle varlıklı insanlar – doktorlar ve bilim insanları gibi – ve diğer ülkelerde daha iyi fırsatlara sahipler.
ULTRA ORTODOKSLARIN ASKERLİK KRİZİ
Bu arada Netanyahu, ultra-Ortodoksların askerlik hizmetiyle ilgili büyük bir zorlukla karşı karşıya. Onlar muafiyetlerini korumak istiyorlar ve partileri hükümet koalisyonunda yer alıyor. Ancak, birçoğunun uzun süre askerlik yaptığı diğer toplum üyeleri, askere alımların dışında tutulmalarının sona ermesini talep ediyor.
Bloomberg'e göre hangi taraf kazanırsa kazansın, diğer taraf öfkelenmiş olacak.
TOPLUMDAKİ KUTUPLAŞMA DAHA DA ARTACAK
Analistler, uzun süreli askeri-yedek görev yapmış vasıflı işçilerin göçünün arttığı travmatize olmuş toplumdaki kutuplaşmanın daha da artacağını söylüyor.
İsrailli psikolog ve travma uzmanı Mooli Lahad, "Fark, kabul edenler ile hükümet tarafından taciz edildiğini veya görmezden gelindiğini hissedenler arasında olacak" dedi. İkincisi "genelde ülkenin ekonomik omurgasını oluşturuyor ve bazıları için bu, devenin sırtını kıran son saman olabilir."