İsrail'i "Neo-Osmanlı" korkusu sardı! Başkan Erdoğan'ın sözleri Siyonist medyasının ana gündemi!
Suriye'de kanlı Beşşar Esad rejiminin düşmesi ve bölgenin terörden temizlenmesi, tüm dünyada Başkan Recep Tayyip Erdoğan önderliğindeki Türkiye'nin en büyük kazananlardan biri olduğu şeklinde yorumlandı. Diğer taraftan Şam'da yaşanan geçiş dönemini fırsat olarak gören İsrail, Suriye'yi işgale başladı. Başkan Erdoğan'ın İsrail'e gösterdiği sert tepkiler ise İsrail basınında geniş yankı buldu. Siyonizmin medya ayağı The Jerusalem Post gazetesi, "Erdoğan'ın İsrail'e bundan sonraki hamlesi ne olacak?" sorusuna yanıt aradı.
Suriye'de yaşananlar tüm dünyanın odağı olmuş durumda. Diktatör devrik Beşşar Esad'ın ülkeyi terk edip Rusya'ya sığınmasının ardından muhalifler, hükümetin düştüğünü resmen açıklamıştı. Geçici hükümet için Muhammed El Beşir'i Suriye'nin yeni başbakanlık koltuğuna oturtan muhalifler, bir yandan da bölgeyi terörden arındırmak için mücadelelerine devam ediyor.
Suriye topraklarını işgal eden PKK/YPG'nin ardından İsrail'de Golan Tepeleri'nin güvenliği bahanesine sığınarak Suriye'yi işgal için kolları sıvadı.
1974'te kabul edilen Güçler Ayrılığı Antlaşması'nın Esad rejiminin çökmesiyle bittiğini açıklayan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, işgal güçlerine bölgeyi "ele geçirme" talimatını verdiğini duyurmuştu.
İsrail ordusu, iki gün içinde Suriye topraklarında 300'e yakın hedefi vurdu.
Son bilgiler, İsrail tanklarının Şam'a 25 kilometre kadar yaklaştığını gösteriyor.
ERDOĞAN'DAN İSRAİL'E SERT TEPKİ
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 15. Büyükelçiler Konferansı'nda yaptığı konuşmada, İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarına sert tepki gösterdi.
"HER TÜRLÜ ADIMI ATMAYA HAZIRIZ"
"İsrail'in gittiği yol, yol değildir. Bu durum Gazze için olduğu kadar Suriye için de geçerlidir. Daha fazla kan dökerek güvenlik sağlanamaz." diyen Erdoğan, Türkiye'nin, barış ve güvenliğe katkı sağlamak için her türlü adımı atmaya hazır olduğunu belirtti.
Başkan Erdoğan, "Türkiye tüm vücudunu taşın altına koymaya hazırdır." diye ekledi.
İSRAİL MEDYASINDA BAŞKAN ERDOĞAN ENDİŞESİ
Siyonizmin sözcüsü The Jerusalem Post, "Erdoğan, Suriye isyancılarının zaferini İsrail'i tehdit etmek için kullanabilir mi?" başlıklı yayınladığı analizinde "Türkiye'nin Esad sonrası Suriye'deki nüfuzunun artması, Erdoğan'ın İsrail'e yönelik bundan sonraki hamlesinin ne olacağı sorusunu gündeme getiriyor." dedi.
Türkiye'nin 7 Ekim 2023'teki Filistin direniş örgütü Hamas'ın Aksa Tufanı saldırısından sonra İsrail'e karşı tutumunu sertleştirdiği belirten analiz, ticari ilişkilerin kesilmesini kendince eleştirdi.
BAŞKAN ERDOĞAN İSRAİL'İN KABUSU OLDU
Başkan Erdoğan'ın geçtiğimiz temmuz ayında kurduğu "Dağlık Karabağ ve Libya'ya girdiğimiz gibi, İsrail'e de aynısını yapacağız" cümlesine atıfta bulunan gazete, "Başlangıçta boş bir tehdit gibi görünen bu durum, Ankara'nın desteklediği birçok grubun Suriye'de Esad rejimini sadece 11 günde devirmesiyle muhaliflerin şaşırtıcı zaferinin ardından daha makul bir senaryoya dönüşüyor." ifadelerine yer verdi.
Analizdeki ifadeler gazeteyi takip eden Siyonistlere "Türkiye'nin Suriye'deki kazanımları İsrail'in kabusu olacak." dedirtti.
İSRAİL'İ "NEO-OSMANLI KORKUSU" SARDI
Başkan Erdoğan'ın Suriye'deki muhaliflere yakın ilişkisi olduğu tezinin işlendiği Noa Lazımı imzalı analiz, "Erdoğan, Suriye'deki dost bir rejimi İsrail sınırına asker ve silah yerleştirmek için kullanabilir mi? Türkiye'nin Suriye'deki artan etkisi, Erdoğan'ın Ortadoğu'ya yönelik neo-Osmanlı vizyonuyla örtüşüyor; bu vizyonun bir parçası olarak Suriye, Ankara'nın himayesinde Sünni İslamcı bir kaleye dönüşebilir." diyerek Osmanlı vizyonunun İsrail için bir tehdit olduğunu savundu.
İSRAİL YİNE AMERİKA'DAN MEDET UMDU
ABD'den satın aldığı silahlarla savaş suçu işleyen ve işlediği suçları ABD'nin uluslararası mahkemelerdeki nüfuzuyla aklayan İsrail yine Amerika'ya sarıldı. Türkiye'nin Suriye'deki kazanımlarını İsrail'e işgal tehdidi olarak değerlendiren Siyonist analiz, bölgede Türkiye tehdidine karşı Washington yönetiminden medet umdu.
Analizde Türkiye'nin bölgede edindiği nüfuza karşılık "İsrail'in Suriye-Irak-Ürdün üçgeninde güçlü ve genişletilmiş bir Amerikan askeri varlığı konusunda ısrarcı olmasının hayati önem taşıdığı" belirtildi ve şöyle devam edildi:
"Bu strateji sadece Türkiye yanlısı İslamcıların etkisini sınırlamakla kalmayacak, aynı zamanda İran gibi diğer düşman güçlerin komşu Ürdün'de yer edinmesini de önleyecek."