Fransa'nın borçları Yunanistan'ı geçti! "Yunanistan benzetmesi" hükümeti sinirlendirdi
Fransa'nın borçlanma maliyetleri ilk kez Yunanistan'ın borçlarının üzerine çıktı. Meclis'te aşırı sağcıların ülkeyi Avrupa Birliği'nde kötü ekonomisiyle meşhur Yunanistan'a benzetmesi Fransız hükümetini kızdırdı.
- Dünya
- Giriş Tarihi: 28.11.2024 | 15:59
- Güncelleme Tarihi: 28.11.2024 | 17:00
Paris borsası aylardır süren siyasi huzursuzluk nedeniyle baskı altında. Fransız hükümet tahvillerinin 10 yıllık getirisi Perşembe günü erken işlemlerde kısa süreliğine yüzde 3,02'ye ulaştı ve Yunanistan'a borç verenlerin talep ettiği yüzde 3,01 getiri seviyesini aştı.
İngiltere'nin önde gelen ekonomi dergilerinden Financial Times'a (FT) göre bu kesişim, Avro Bölgesi borçlularının algılanan riskliliğindeki çalkantıyı yansıtıyor ve yatırımcılar arasında Fransa'nın mali durumu ve siyasi istikrarsızlık konusundaki endişeyi vurguluyor.
Russell Investments'ın baş yatırım stratejisti Andrew Pease FT'ye verdiği demeçte, "Görünüşe göre Fransız siyaseti tahvil piyasasıyla çarpışmak üzere." dedi.
Fransa'nın borçlanma maliyetleri tahvil piyasasında kriz yaşanabileceğine işaret edecek seviyelerin oldukça altında kalmaya devam etse de, perşembe günkü değişiklik yatırımcıların Paris'i Avro Bölgesi'nin en riskli borçlananlarından biri olarak yeniden sınıflandırdığını gösteriyor.
YUNANİSTAN'A BENZETİLMEK FRANSA'YI KIZDIRDI
Piyasalardaki hareketlilik ortasında, Fransız Maliye Bakanı Antoine Armand, Fransız ve Yunan ekonomileri arasında herhangi bir karşılaştırma yapılmasının doğru olmadığını söyledi.
Armond, "Fransa Yunanistan değil. Fransa'nın . . . çok daha üstün ekonomik ve demografik gücü var, bu da Yunanistan olmadığı anlamına geliyor." dedi ve Fransız haber yayın televizyonu BFMTV'de muhalefet partilerini kendi siyasi çıkarlarını takip etmek için ülkeyi zayıflatmamaya çağırdı.
FRANSA'DA HÜKÜMET DÜŞEBİLİR
Fransa Başbakanı Michel Barnier, bütçe planını kabul ettirmek için anayasal araçları kullanması halinde muhalefet partileri tarafından görevden alınma tehlikesiyle karşı karşıya. Hem sol partiler hem de aşırı sağcı Ulusal Birlik Partisi (RN), güvensizlik oyu verme ve Fransız hükümetini düşürme gücünü elinde bulunduruyor.
Barnier'in azınlık hükümeti, 60 milyar avroluk vergi artışları ve harcama kesintileri getirecek bir bütçeyi sonuçlandırmaya çalışıyor. Hükümetin Ulusal Meclis'te yeterli oyu yok, bu nedenle muhtemelen bütçeyi geçirmek ve yasa koyucuları geçersiz kılmak için anayasal bir mekanizma kullanmak zorunda kalacak ve bu da muhalefetin güven oyu çağrısında bulunmasına olanak tanıyacak.
FRANSIZLARIN YARISINDAN FAZLASI HÜKÜMETİN DÜŞMESİNİ İSTİYOR
France24'ün haberine göre perşembe günü yapılan bir anket, Fransızların yarısından fazlasının mevcut hükümetin düşmesini istediğini ortaya koydu. Öfkenin sebebi, hem yüksek vergi artışları hem de acı verici harcama kesintileri içeren Başbakan Michel Barnier'in bütçe teklifi.
Ankete katılanların yüzde 67'si, Fransa'nın artan kamu açığını 60 milyar avroluk (63 milyar dolar) vergi artışı ve harcama kesintileriyle azaltmayı amaçlayan Barnier bütçesine karşı çıkarken, yüzde 33'ü ise destek verdi.
"GENSORU ÖNERGESİ"
Fransa'da solcu Yeni Halk Cephesi (NFP) ittifakı, genel seçimlerde en fazla milletvekili çıkaran ittifak olmalarına rağmen Emmanuel Macron'un hükümet kurma görevini kendileri yerine meclisin en küçük partileri arasındaki Cumhuriyetçilerden (LR) Barnier'ye vermesine hala öfkeli.
Solcular, hükümete ve bütçe tasarısına başından bu yana karşı iken aşırı sağcıların desteği ile kurulan hükümetin Le Pen'in "gensoru önergesi" tehdidi ile şu an bu destekten yoksun kalacak olması ile düşeceğini ima etmişti.
Gensoru önergesi meclisin, bir kabine üyesinin görevine son vermesi durumu olarak biliniyor. Buna göre teoride hükümetin istifasını gerektirmiyor ancak pratikte meclis içi çoğunluğunu kaybetmiş bir hükümet fiilen sona ermiş sayılıyor.
Reuters'a konuşan Fransız bir düzine kaynak, Barnier'in hükümetinin Noel'den önce, hatta belki de gelecek hafta, aşırı sağ ve sol görüşlü muhaliflerin, Barnier'in kaybetmesi muhtemel bir güven oylamasına zorlamaları durumunda düşebileceğini ileri sürüyor.