Netanyahu hakkında yakalama kararı! UCM'nin kararına ilişkin AK Parti'den açıklama
Uluslararası Ceza Mahkemesi, İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı. Yapılan açıklamada "Netanyahu'nun savaş suçu işlediğine dair gerekçeler var" denilirken konuya ilişkin AK Parti'den de açıklama geldi. Sözcü Ömer Çelik yaptığı paylaşımda "Bu iki isim soykırımcılıktan eninde sonunda hesap verecektir." dedi. Diğer yandan A News Yayın Koordinatörü Orhan Sali kararın bağlayıcılığının tartışmaya açık olduğunu söylerken "Bundan sonra İsrail dışına çıkarken bir kez daha düşünmek zorunda kalacak. Mahkemeye sunulan deliller çok önemli." dedi. İş
- Dünya
- Giriş Tarihi: 21.11.2024 | 14:59
- Güncelleme Tarihi: 21.11.2024 | 19:56
Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Gazze'de işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında tutuklama emri çıkardı.
UCM'den yapılan açıklamada, Gazze'de işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan Netanyahu ve Gallant hakkında tutuklama emri çıkardığını duyuruldu.
Mahkeme ayrıca İsrail'in, UCM'nin yargı yetkisine ilişkin itirazlarını reddederek, Filistin topraklarında işlenen suçlar üzerinde yargı yetkisi bulunduğuna hükmetti.
UCM Ön Yargılama Dairesi, İsrail'in 26 Eylül 2024'te yargı yetkisine ilişkin sunduğu iki itirazı oybirliğiyle reddetti.
İNSANLIK ADINA VERİLEN BİR KARAR
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik karara ilişkin yaptığı paylaşımda "Uluslararası Ceza Mahkemesinin oy birliğiyle İsrail Başbakanı Netanyahu ve eski Savunma Bakanı Gallant hakkında tutuklama kararı çıkarması, insanlık adına verilmiş bir karardır. Bu iki isim soykırımcılıktan eninde sonunda hesap verecektir. Bu kararı antisemitik olarak tanımlamak, soykırımı örtbas etme çabasıdır. Bu karar insanlık değerlerini koruma kararıdır." ifadelerini kullandı.
"ADALETİN TECELLİSİ İÇİN UMUT VERİCİ"
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, UCM'nin Netanyahu kararına ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi:
"Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin Netanyahu ve Gallant hakkında açıkladığı tutuklama emri, adaletin tecellisi bakımından umut vericidir. Bu karar, Filistinlilere soykırım uygulayan İsrailli yetkililerin adalet önüne getirilmesi bakımından son derece önemli bir adımdır.
Uluslararası hukukun bütün kurum ve kurallarıyla, soykırımı cezalandırmak üzere hayata geçmesi için çalışmaya devam edeceğiz. Bu sadece katledilen Filistinlilere değil, bütün ezilen milletlere ve gelecek nesillere karşı olan bir yükümlülüğümüzdür."
SAVAŞ SUÇLARI VE İNSANLIĞA KARŞI SUÇLAR
Mahkeme, Netanyahu ve Gallant'ın 8 Ekim 2023'ten 20 Mayıs 2024'e kadar işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan sorumlu olduklarına dair makul gerekçeler bulunduğuna hükmetti.
Kararda, her iki şüphelinin Gazze'deki sivil halka yönelik gıda, su, ilaç, yakıt ve elektrik gibi yaşamsal malzemelerin ulaştırılmasını kasıtlı olarak engellediği belirtildi.
İNSANİ YARDIM ENGELLENDİ
Mahkeme, İsrail'in insani yardıma izin verdiği durumlarda bile bunun uluslararası toplumun baskısı veya ABD'nin talepleri sonucu gerçekleştiğini, yardımların hiçbir zaman Gazze halkının ihtiyaçlarını karşılayacak düzeye ulaşmadığını kaydetti.
Kararda, tıbbi malzeme ve ilaçların, özellikle anestezi ilaçları ve cihazlarının Gazze'ye girişinin engellenmesi nedeniyle doktorların yaralılara ve çocuklara anestezi malzemeleri olmadan ameliyat yapmak zorunda kaldığı vurgulandı.
SİVİL ÖLÜMLER
UCM, gıda, su, elektrik ve yakıt eksikliğinin Gazze'deki sivil nüfusun bir kısmının yok edilmesine yönelik koşulları oluşturduğunu, bunun çocuklar dahil sivillerin yetersiz beslenme ve susuzluk nedeniyle ölümüne yol açtığını belirledi.
Netanyahu ve Gallant'ın sivil üst düzey yöneticiler olarak, Gazze'deki sivil halka yönelik kasıtlı saldırıların önlenmesi için gerekli önlemleri almadıkları da kararda yer aldı.
SAVCILIĞIN TUTUKLAMA TALEBİ
UCM Savcılığı, 20 Mayıs 2024'te Netanyahu ve Gallant'ın 8 Ekim 2023'ten bu yana Gazze'de, Hamas liderlerinin ise 7 Ekim 2023'ten itibaren İsrail ve Filistin topraklarında savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar işlediklerine dair makul gerekçeler bulunduğu için UCM Ön Dava Dairesinden tutuklama kararı vermesini talep etmişti.
UCM'den yapılan açıklamada, Hamas'ın siyasi lideri İsmail Heniyye ve Gaza'daki lideri Yahya Sinvar için daha önce talep edilen tutuklama kararı başvurularının, söz konusu kişilerin ölüm haberleri üzerine 9 Ağustos ve 25 Ekim 2024 tarihlerinde geri çekildiği belirtilmişti.
UCM, Netanyahu ve Galant'la birlikte Hamas'ın askeri kanadı İzzettin el-Kassam Tugayları'nın komutanı Muhammed Deif hakkında tutuklama kararı çıkardığını açıkladı.
UCM'den yapılan açıklamada, Deif'in durumuna ilişkin hem İsrail hem de Filistin makamlarından bilgi toplayan savcılığın, Deif'in hayatta olup olmadığını tespit edemediğini mahkemeye bildirdiği belirtildi.
İsrail ordusu, Deif'in temmuzda Gazze'de öldürüldüğünü açıklamıştı.
UCM Savcılığı, devam eden çatışmalarda işlenen suçlara ilişkin soruşturmanın sürdüğünü ve ek tutuklama kararı taleplerinin sunulmasının planlandığını kaydetti.
"NETANYAHU VE ÇETESİNİN ÜZERİNDEKİ KORUMA KALKANININ KALKACAĞININ DA HABERCİSİDİR"
Kurtulmuş, sosyal medya hesabından, UCM'nin, Gazze'deki soykırımın sorumlularından Netanyahu ve Galant hakkında verdiği yakalama kararının, tarihi öneme sahip bir adım olduğunu bildirdi.
Uluslararası Adalet Divanı'nın kararından sonra, bu kararla dokunulamaz zannedilen İsrail'e dokunulduğunu belirten Kurtulmuş, şunları kaydetti: "Bu karar, 'insanlık cephesinin' masum ve mazlum Filistin halkına verdiği desteğin sonucudur. Vicdan ve adalet kazanacak, zulüm ve barbarlık kaybedecektir. Yakalama kararı, insanlığın geleceği adına ümit verici olduğu kadar Netanyahu ve çetesinin üzerindeki koruma kalkanının kalkacağının da habercisidir. Ayrıca, Uluslararası Adalet Divanı ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarına uyana kadar, soykırımcı apartheid uygulamaları nedeniyle İsrail'in Birleşmiş Milletler üyeliğinin askıya alınması, uluslararası toplum tarafından gündeme getirilmesi gereken acil bir konudur."
TUTUKLAMA KARARININ UYGULANMASI NASIL OLACAK?
UCM'nin çıkardığı tutuklama emirlerinin uygulanması, Roma Statüsü'nün 86 ve 87. maddeleri gereğince taraf ülkelerin yükümlülüğünde bulunuyor.
Statünün 89. maddesi uyarınca Netanyahu ve Gallant'ın, UCM'ye taraf herhangi bir ülkeye seyahati durumunda, o ülkenin yetkili makamlarının kendilerini tutuklayıp Lahey'deki mahkemeye teslim etmesi gerekiyor.
Mahkemenin daha önce çıkardığı tutuklama emirlerinin uygulanmasında zorluklar yaşandı. Sudan'ın eski lideri Ömer el-Beşir hakkındaki tutuklama emri Güney Afrika ve Ürdün tarafından, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin hakkındaki emir ise Moğolistan tarafından uygulanmadı.
Bununla birlikte tutuklama emirleri, şüphelilerin seyahat özgürlüğünü pratikte kısıtlıyor. Nitekim Putin, hakkındaki tutuklama emri nedeniyle BRICS zirvesi için Güney Afrika'ya gitmekten kaçınmıştı.
Netanyahu ve Gallant'ın da Kanada, Avustralya, İngiltere, Fransa, Almanya, Hollanda, Belçika, İsveç gibi ülkelerin yer aldığı ve çoğunluğu Avrupa Birliği, Afrika ve Asya ülkelerinden oluşan UCM'ye üye 124 ülkeye seyahat etmekten kaçınmak zorunda kalacağı belirtiliyor.
KARARIN BAĞLAYICILIĞI VAR MI?
A News Yayın Koordinatörü Orhan Sali canlı yayında yaptığı açıklamada alınan kararı değerlendirdi.
İşte Sali'nin sözlerinde öne çıkanlar:
Geçtiğimiz yıl 7 Ekim'den beri İsrail'in soykırımı durmaksızın devam ediyor. Nitekim UCM'de Güney Afrika'nın girişimiyle beraber çok sayıda dava açıldı. Nihayet İsrail Başbakanı Netanyahu ve kabinesindeki bazı bakanlarla ilgili yakalama kararı çıktı.
Bu karar bekleniyordu. Tüm deliller toplanmış ve mahkemeye sunulmuştu. Netanyahu ve kabinesindeki isimler hakkında yurt dışına çıktıkları anda yakalanmaları yönünde karar verildi. Bu önemli bir gelişme. Artık UCM'de kesin çıkmış bir karar var. Bunun bağlayıcılığı var mı yok mu? Bu tartışılır anca İsrail zaten uluslararası bir çok kurum ve kararı tanımayan bir ülke.
"İSRAİL DIŞINA ÇIKARKEN DÜŞÜNMEK ZORUNDA KALACAK"
Ancak bu mahkemeye üye olan ülkelere seyahat etmesi durumunda Netanyahu için durum farklı olacak. Yakalanmasına ve tutuklanmasına yol açacak bir duruma gelmiş durumda. Netanyahu bu karar çıkana kadar mahkeme başkanı dahil herkesi tehdit etmişti. Bunun için ABD ve İngiltere'ye yönelik baskıları da oldu. Bu yargıçların tutuklanmasını ve mallarına el konulmasını istemişti.
Gelinen süreçte UCM'ye yapılan baskılar işe yaramadı. UCM kararını verdi ve Netanyahu ile eski Savunma Bakanı Gallant hakkında yakalama kararı verdi. Bu karar siyasi olarak da önemli mesajlar veriyor. Bundan sonra İsrail dışına çıkarken bir kez daha düşünmek zorunda kalacak. Mahkemeye sunulan deliller çok önemli. Türkiye'de bu delillerin büyük kısmını mahkemeye iletmişti. İçeride muhalefet tarafından köşeye sıkıştırılan Netanyahu dışarıda da zor duruma düştü.