Beyaz Saray yolunda tarihi düello! Donald Trump ve Kamala Harris canlı yayında kozlarını paylaştı
ABD’de 5 Kasım seçimlerine iki aydan az bir süre kala Demokratların adayı Kamala Harris ile Cumhuriyetçilerin adayı Donald Trump, ilk televizyon tartışmasına çıktı. Tartışma sürpriz bir el sıkışmaya başlarken, Harris ile Trump, İsrail'e destek noktasında buluştu. Harris, Gazze'de acil ateşkes ve iki devletli çözüm konusunda çalışmaları gerektiğini belirtti.
ABD'de 5 Kasım'da yapılacak başkanlık seçimleri için geri sayım sürerken, Demokrat aday Harris ile Cumhuriyetçi aday Trump, ABC News kanalında yayınlanan ve yaklaşık 1,5 saat süren canlı yayın tartışma programında kozlarını paylaştı.
SÜRPRİZ EL SIKIŞMA
Tartışma, sürpriz bir el sıkışmayla başladı.
Harris, programın başında Trump'ın elini sıkarak kendisini ismiyle tanıttı. Bu, 2016'dan bu yana bir başkanlık tartışmasında ilk el sıkışma oldu.
ANA BAŞLIK EKONOMİ
Programın başında ağırlıklı olarak Amerikan ekonomisini konuşan iki isim, kendi dönemlerinde ekonomiyi toparladıklarını ancak diğer yönetimin ülke ekonomisini bozduğunu savundu.
Kendisinin orta sınıf bir aileden geldiğini anlatan Harris, daha önce açıkladığı ekonomi programının detaylarını bir kez daha dile getirdi.
Yeni kurulan şirketler için vergi indirimini 5 bin dolardan 50 bin dolara çıkarmayı planladığını kaydeden Harris, çocukları olan aileler için 6 bin dolara kadar vergi indirimi getireceğini belirtti.
Özellikle küçük işletmeler için ciddi teşvik ve vergi indirimleri üzerinde çalıştıklarını anlatan Harris, mevcut küçük işletmelerin büyümesine de yardımcı olmayı hedeflediğini, genişlemek isteyen küçük işletmelere düşük faizli veya faizsiz krediler sağlayacaklarını söyledi.
Trump ise kendi döneminde ABD tarihinin en iyi ekonomisini yarattıklarını ve bunu Biden-Harris ikilisinin kısa sürede bozduğunu savunarak, son 2 yıldır halkın büyük bölümünün enflasyonla mücadele etmek zorunda kaldığını belirtti.
Kendi döneminde Çin'e koyduğu gümrük vergileriyle yüz milyarlarca doların ABD'ye dönmesini sağladığını anlatan Trump, Biden'ın iş başına gelince ilk iş olarak bu gümrük vergilerini kaldırdığını savundu.
Trump'a cevap veren Harris, "Donald Trump bize Büyük Depresyon'dan bu yana en kötü işsizliği bıraktı. Donald Trump bize son yüzyıldaki en kötü kamu sağlığı epidemisini bıraktı." diye konuştu.
Harris'e karşılık veren Trump ise bunun doğru olmadığını, kendi döneminde ekonominin ve istihdamın oldukça iyi verilere sahip olduğunu ifade etti ve Kovid-19 salgını döneminde de iyi iş çıkardıklarını savundu.
Trump'a "2025 Projesi" adlı Cumhuriyetçi bir grubun hazırladığı raporu hatırlatan Harris, raporda yazılan maddelerin ABD'ye büyük zararlar verebilecek potansiyele sahip olduğunu savunurken, Trump ise söz konusu grupla bir ilişkisinin olmadığını ileri sürdü.
Trump, konuşmasının bir yerinde, "O bir Marksist, bunu herkes biliyor. Babası, Marksist bir profesördü, kızına iyi öğretmiş." diye konuştu.
İSRAİL-GAZZE ÇATIŞMASI
Programın Gazze ile ilgili bölümünde iki aday da İsrail'e net şekilde destek verirken Trump, İsrail'e koşulsuz destek silah desteği sağlayan Biden yönetiminin başkan yardımcısı olan Harris'i "İsrail'den nefret etmekle" suçladı.
İsrail'e verdikleri desteğin devam edeceğini ima eden Harris, her şeyin 7 Ekim'deki Hamas saldırılarıyla başladığını savundu.
O gün yaşananları anlatan Harris, "O gün de bugün de İsrail'in kendini savunma hakkı olduğunu söylüyorum. Ancak şu da bir gerçek ki aralarında kadın ve çocukların da olduğu çok fazla masum Filistinli öldürüldü. Bu savaş sona ermeli, hemen sona ermeli." dedi.
İsrail ile Hamas arasında bir ateşkesin sağlanması ve esirlerin serbest bırakılması gerektiğini kaydeden Harris, bunun için yoğun şekilde çalıştıklarını belirtti.
"İKİ DEVLETLİ ÇÖZÜM İÇİN BİR YOL ÇİZMELİYİZ"
Harris, bölgede barışçıl bir çözüm konusunda ise şunları söyledi:
"İki devletli çözüm için bir yol çizmeliyiz, bu çözüm içerisinde İsrailliler için de Filistinliler için de güvenlik olmalı. Gazze'yi yeniden inşa edebileceğimiz, Filistinlilerin hak ettikleri gibi güvenlik, onur ve kendi geleceklerine karar verme imkanlarını olduğu iki devletli çözüm olmalı. Ancak bir konuda sizi temin ederim, İsrail'e her zaman kendini savunma imkanını vereceğim."
Öte yandan Trump ise, "Esirleri Hamas'ın elinden nasıl kısa sürede kurtaracaksınız?" şeklindeki soruya, "Eğer ben başkan olsaydım bu (Gazze'deki savaş) hiç başlamazdı. Eğer ben başkan olsaydım Rusya asla Ukrayna'ya saldırmazdı." dedi.
Harris'in İsrail'den nefret ettiğini savunan Trump, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ABD Kongresinde yaptığı konuşmada Harris'in Kongre'de olmadığını hatırlattı.
"EĞER O BAŞKAN OLURSA İSRAİL 2 YIL İÇİNDE ORTADAN KALKAR"
Trump, "Eğer o başkan olursa İsrail 2 yıl içinde ortadan kalkar." iddiasını dile getirdi ve Harris'in aynı zamanda Arap halklarından ve Yahudilerden nefret ettiğini savundu.
Biden yönetiminin İran'a 300 milyar dolar kaynak sağladığını ve Tahran'ın da bu paraları Hamas ve Hizbullah gibi örgütlere dağıttığını savunan Trump, "(Başkan olursam) Hızlı şekilde anlaşmayı sağlayacağım. Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşı sona erdireceğim. Hatta seçimleri kazanırsam başkan olmadan bile önce bunu yapacağım." şeklinde konuştu.
Kongre baskınıyla ilgili bir pişmanlığı olup olmadığı sorulan Trump, "Benim bununla hiçbir ilgim olmadı, sadece benden bir konuşma yapmamı istediler." dedi.
KÜRTAJ TARTIŞMASI
Tartışmanın en hararetli bölümlerinden biri olan kürtaj konusunda Harris ile Trump, birbirlerine zıt görüşlerini ortaya koyarak kendi seçmenlerine mesaj verdi.
Trump'ın kadınların kürtaj hakkını onların elinden almaya çalıştığını ve buna hakkı olmadığını vurgulayan Harris, başkan olması halinde bu konuda net adımlar atacağı mesajını verdi.
6. haftadan sonra kürtajın yasak olması gerektiğini savunan Trump, bu konuda daha önce yaptığı açıklamaları yineledi ve kürtaj konusundaki kararların federal düzeyde değil, eyaletler düzeyinde alınması gerektiğini belirtti.
SINIR GÜVENLİĞİ BÖLÜMÜNDE "EVCİL HAYVAN YEME" TARTIŞMASI
ABD'de Demokratlarla Cumhuriyetçiler arasındaki ana tartışma konularından biri olan sınır güvenliği konusunda da ciddi tartışma yaşayan iki aday, birbirlerinden oldukça farklı perspektifleri ortaya koydu.
Biden yönetiminin farklı ülkelerden gelen yasa dışı göçmenleri sınırdan kolayca içeri aldığını ve bu kişilerin çoğunun suçlu olduğunu savunan Trump, Ohio eyaletinin Springfield bölgesinde bazı kaçak göçmenlerin bölge sakinlerinin evcil hayvanlarını yediği iddiasını sahneye taşıdı.
Sunucunun, söz konusu iddianın yetkililerce yalanlandığını hatırlatması üzerine iddiasını yineleyen Trump, "Springfield'da köpekleri yiyorlar. Oraya gelen insanlar (yasa dışı göçmenler) orada yaşayan sakinlerin evcil hayvanlarını yiyorlar." dedi.
Sınır güvenliği konusunda Biden-Harris ikilisini suçlayan Trump, Biden yönetiminin 3,5 yıldır görevde olduğunu ve Harris'in bu akşam sıraladığı maddeleri neden bu süre içinde yapmadığını sordu.
DIŞ POLİTİKADA UKRAYNA SAVAŞI: TRUMP'TAN SAVAŞI 24 SAATTE BİTİRİRİM AÇIKLAMASI
Programın dış politika bölümünde ağırlıklı olarak Rusya-Ukrayna savaşı tartışılırken, Gazze'deki son durum ve Orta Doğu'ya ilişkin de adaylar görüşlerini paylaştı.
Ukrayna savaşından dolayı Biden yönetiminin suçlayan Trump, Harris'in Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile savaştan 3 gün önce müzakere yaptığını ancak bundan başarısız olduğunu iddia etti.
Trump'ın iddiasını yalanlayan Harris ise Putin'le müzakere görüşmesi yapmadığını, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile ise defalarca görüştüğünü anlattı.
Başkan seçilmesi halinde Ukrayna'daki savaşı 24 saat içinde bitirebileceğini savunan Trump, "Savaşın bitmesini ve milyonlarca insanın ölmemesini istiyorum. Biden'ın Putin'le nasıl konuşulacağı hakkında hiçbir fikri yok. bu savaşı nasıl durduracağı hakkında da bir fikri yok. Ben daha başkan olmadan bu anlaşmayı sağlayacağım." şeklinde konuştu.
Ukrayna'daki durumun asıl muhatabının Avrupa olduğunu ve bu ülkelerin NATO ittifakı içinde daha fazla ödeme yapması gerektiğini dile getiren Trump, "Biden ile Harris, Avrupa'dan benim NATO'da yaptığım gibi isteme (katkı payını artırma) cesaretine sahip değilsiniz." dedi.
Trump, Biden yönetiminin Ukrayna'dan dolayı Rusya'ya yüklendiğini ancak yine Biden'ın Rusya ile Almanya arasındaki Kuzey Akım 2 boru hattına onay verip ABD'deki XL boru hattını ise kapattığını söyledi.
Harris ise ABD olarak "Rusya'nın işgali karşısında" demokrasi ve uluslararası hukuku savunmaları gerektiğini ifade ederek Ukrayna'ya güçlü destek vermeye devam edeceklerini vurguladı.
Canlı yayının kapanış konuşmaları bölümünde Harris, ülke olarak ileriye bakmaları gereken bir zamanda olduklarını ve Trump'ın ülkeyi geriye götüreceğini savunurken, Trump ise 3,5 yıldır iktidarda olan Harris'in Biden politikalarını tekrar edeceğini ve şimdiye kadar yönetiminin bir şey yapmadığını savundu.
İki rakibi ilk kez karşı karşıya getiren canlı yayında Trump'ın toplam 42 dakika 52 saniye, Harris'in ise 37 dakika 36 saniye konuştuğu kaydedildi.
Öte yandan canlı yayının ardından iki taraf da kendilerinin gecenin galibi olduğunu açıklarken, salonun dışında toplanan Demokratlarla Cumhuriyetçiler arasında arbede yaşandığı bildirildi.
ABD'DEKİ ANKETLERDE SON DURUM NE?
Seçiciler Kurulu olarak adlandırılan seçim sistemi nedeniyle bazı eyaletler başkanın belirlenmesinde kritik önem taşıyor.
Her 4 yılda bir başkanlık seçimlerinin yapıldığı ABD'de seçmenler, başkanı doğrudan değil, oy verdikleri delegeler yoluyla seçiyor.
Bu üyeler de ABD'nin başkanı ve başkan yardımcısını seçmekle görevli olurken, seçimlerde en fazla oyu alan aday değil, en fazla delegeyi kazanan aday başkanlık koltuğuna oturuyor.
Seçimlerden sonra toplanarak ABD başkanını seçen Seçiciler Kurulu üyelerinin sayısı ise her eyaletteki ABD Kongresinin iki kanadı olan Temsilciler Meclisi ve Senatodaki toplam üye sayısına eşit. Kongre'de temsilcisi olmayan başkent Washington'ın de Seçiciler Kurulu'nda 3 üyesi bulunuyor.
Seçiciler Kurulu'nun her eyalete farklı ağırlıklarla dağıtılmış toplam 538 delegesi bulunuyor. Bu sayının yarıdan 1 fazlasına, yani 270 delegeye ulaşan aday, başkan olmaya hak kazanıyor. Aynı sisteme göre bir eyalette rakibinden 1 oy dahi fazla alan başkan adayı, o eyaletteki tüm delegeleri kazanıyor (winner-take-all).
7 EYALET "KRİTİK"
Hem Demokrat hem de Cumhuriyetçilerin yoğunlukta olduğu birçok eyalet bulunuyor. 1 fazla oyun bile tüm delegelerin kazanılmasına imkan tanımasından dolayı iki siyasi görüş arasında dengenin olduğu eyaletler ise başkanlık seçiminde kritik önem taşıyor.
ABD seçim sistemine göre, örneğin, California'nın 54 delegesi bulunurken, Texas'ın 40, Florida'nın 30 ve New York'un 28 delegesi bulunuyor ancak delege sayısı fazla olan bu eyaletlerin parti eğilimleri uzun yıllardır pek değişmediği için toplamda sonuca etkileri büyük olmuyor. Örneğin, California ve New York uzun yıllardır Demokrat, Texas ve Florida ise uzun zamandır Cumhuriyetçi eğilimiyle biliniyor.
Bu sistemde başkanlık seçimlerinin kaderini Cumhuriyetçi ile Demokratlar arasında gidip geldikleri için "salıncak eyaletler" olarak da adlandırılan "kritik eyaletler" belirliyor.
2024 seçimlerinden önce, başkanlık için ulaşılması gereken toplam 270 delege sayısının 93'ünü teşkil eden Arizona, Nevada, Wisconsin, Michigan, Pensilvanya, North Carolina ve Georgia şeklinde 7 "kritik eyalet" bulunuyor.
Güncellenen delege sayılarına göre Arizona'nın 11, Nevada'nın 6, Wisconsin'ın 10, Michigan'ın 15, Pensilvanya'nın 19, North Carolina'nın 16 ve Georgia'nın ise 16 delegesi var.
ABD'de seçim anketlerini yayımlayan Real Clear Politics (RCP) adlı haber platformunun verilerine göre, Trump ile Harris, yarışı başa baş götürüyor.
Ülkede yapılan anketlerin ortalamasına göre Harris yüzde 48,4, Trump ise yüzde 47,2 oya sahip.
Harris kritik eyaletlerden Wisconsin, Michigan, Nevada'da rakibinden daha fazla oya sahipken, Trump, North Carolina, Georgia ve Arizona'daki yarışta Harris'in önünde gözüküyor. Pensilvanya'da ise başkan adayları arasındaki durum dengede.
Kritik eyaletlere tek tek bakıldığında ise North Carolina'da Trump yüzde 47,9, Harris yüzde 47,8; Georgia'da Trump yüzde 48,3, Harris yüzde 48; Arizona'da Trump yüzde 48,4 Harris yüzde 46,8; Wisconsin'de Trump yüzde 47,2, Harris yüzde 48,7; Michigan'da Trump yüzde 47,1 Harris yüzde 48,3; Nevada'da Trump yüzde 47,4 Harris yüzde 48; Pensilvanya'da Trump yüzde 47,6 Harris yüzde 47,6 oy oranıyla yarışı götürüyor.
Diğer eyaletlerde ise anket sonuçları şu şekilde:
California'da Trump yüzde 35, Harris yüzde 59,5; Texas'ta Trump yüzde 50,3, Harris yüzde 43; Florida'da Trump yüzde 49, Harris yüzde 43; New York'ta Trump yüzde 39, Harris yüzde 53; New Hampshire'da Trump yüzde 45,7, Harris yüzde 50,7; Minnesota'da Trump yüzde 44,5, Harris yüzde 50; Virginia'da Trump yüzde 44, Harris yüzde 48; Ohio'da Trump yüzde 52, Harris yüzde 43; Maine'de Trump yüzde 41, Harris yüzde 58; Montana'da Trump yüzde 56,3, Harris yüzde 38,7.
Indiana, Kentucky, Tennessee, Mississippi, Alabama, West Virginia, South Carolina, Massachusetts, Rhode Island, Connecticut, New Jersey, Delaware, Maryland, North Dakota, South Dakota, Nebraska, Kansas, Oklahoma, Iowa, Missouri, Arkansas, Louisiana, Illinois, Washington, Oregon, Idaho, Utah, Wyoming, Colorado, New Mexico, Alaska, Vermont, Hawaii eyaletlerinde ise RCP'de ABD Başkanı Joe Biden'ın başkanlık adayından çekilmesinden önceki tarihlere ait anket sonuçları yer alıyor.