Nükleer yalan! ABD basını İsrail'i deşifre etti! Uydu görüntülerine yansıdı
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Vakit çok geç olmadan İsrail'in nükleer silahları şüpheye yer bırakmayacak biçimde denetlenmelidir. Biz bunun takipçisi olacağız. Tüm dünya kamuoyuna da bunun peşini bırakmama çağrısı yapıyorum." demişti. Uydu görüntülerini inceleyen uzmanlar çarpıcı bir detayı gözler önüne serdi. The New York Times'da yer alan bir haber, İsrail'in nükleer yalanını ortaya çıkardı.
Gazze kasabı İsrail'in bir yalanı daha deşifre oldu. Başkan Recep Tayyip Erdoğan Vakit çok geç olmadan İsrail'in nükleer silahları şüpheye yer bırakmayacak biçimde denetlenmelidir. Biz bunun takipçisi olacağız. Tüm dünya kamuoyuna da bunun peşini bırakmama çağrısı yapıyorum." demişti. Uydu görüntülerini inceleyen uzmanlar İsrail'in az sayıda da olsa nükleer silaha sahip olduğu konusunda hemfikir.
İsrail'in Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması'na taraf olmadığına dikkat çeken Erdoğan, şunları söylemişti:
"Taraf olmadığı için ilk etapta kurallarına da tabi olmuyor. Ama üye ülkelerin nükleer güvenlik adına Uluslararası Atom Enerjisi Kurumuna başvurup bir denetleme mekanizması isteme durumu var, onu şu anda harekete geçireceğiz. Oradaki kurulu toplayacak, bu talebe dair bir karar verecekler. Bu süreç biraz zaman alacak. Kurul kararını Atom Enerjisi Kurumunun üst organı olan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine göndermeleri gerekiyor. Orada Amerika Birleşik Devletleri'nin İsrail'in yanında durup bu konuyu veto etmesi mümkün. Ancak bu konunun, o zeminde tartışılır hale gelmesi bile muazzam bir durum. Şu ana kadar İsrail ile ilgili böylesi bir başvuru resmi kayıtlara ilk defa geçiyor. Bunun ilerletilmesi bölgedeki stratejik çıkarları dengeleme açısından çok önemli bir konu. Buradan baskı kurmaya devam edeceğiz. Biz Türkiye olarak bu çağrıyı yapıyoruz. Vakit çok geç olmadan İsrail'in nükleer silahları şüpheye yer bırakmayacak biçimde denetlenmelidir. Biz bunun takipçisi olacağız. Tüm dünya kamuoyuna da bunun peşini bırakmama çağrısı yapıyorum."
Füzelerin kendileri vurulmamış olsa da roketin İsrail'in merkezindeki Sdot Micha üssüne çarpması, füze depolama tesislerine ve diğer hassas silahlara yaklaşan bir yangına yol açtığını yazan NYT, İsrail'in nükleer cephaneliğinin varlığını hiçbir zaman kabul etmediğini hatırlattı.
Ancak İsrailli istihbaratçılar , ABD'li yetkililer ve uydu görüntüsü analistleri, ülkenin en azından az sayıda nükleer silaha sahip olduğu konusunda hemfikir.
Amerikan Bilim Adamları Federasyonu Nükleer Bilgi Projesi Direktörü Hans Kristensen, üste büyük olasılıkla 25 ila 50 nükleer kapasiteli Jericho füze rampası bulunduğunu tahmin ettiğini belirtti. uzmanlara ve ABD hükümet yetkililerine göre İsrail, Jericho füzeleri nükleer savaş başlığı taşıyacak donanıma sahip.
Üssü inceleyen Kristensen, bu savaş başlıklarının büyük olasılıkla üsten uzak bir yerde tutulduğunu belirtti. Dolayısıyla saldırı sırasında tehdit altında olmadı.
Bu saldırının Hamas'ın İsrail'in nükleer silahları içerdiğinden şüphelenilen bir bölgeyi vurduğunun bilinen bir örnek olduğu yazılırken 7 Ekim saldırılarının bilinenden çok daha büyük olduğu ve İsrail'in sıkı korunan stratejik silahlarının etrafındaki hava sahasını delebileceğini gösterdi.
İsrail Savunma Kuvvetleri sözcüsü bu bulgular hakkında yorum yapmayı reddetti. Ancak son uydu görüntüleri olası yeni saldırılara karşı askeri mevzilerin etrafında bariyerlerin inşa edildiğini gösterdi.
İSRAİL'İN GAZZE'Yİ İŞGALİNDE SON DURUM
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail'in "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme" gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken İsrail ordusu da Gazze Şeridi'ne yoğun hava bombardımanı başlattı.
İsrail'de 7 Ekim'deki saldırılarda 310'dan fazlası asker olmak üzere 1200 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 kişinin yaralandığı duyuruldu. İsrail ordusuna göre, Gazze Şeridi'ne düzenlenen kara saldırılarında 75, Lübnan sınırında ise 6 İsrail askeri öldürüldü. Gazze'deki hükümete göre, 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'nde İsrail saldırılarında öldürülen Filistinlilerin sayısı 6 bin 150'den fazlası çocuk ve 4 binden fazlası kadın olmak üzere 15 bin 899'a yükseldi. İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs'te de 7 Ekim'den bu yana İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 259 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusu, Gazze'de on binlerce yaralı ile sivilin sığındığı onlarca hastaneyi zorla tahliye ettirmek için yerleşkelerini ya da ana binalarını vurdu. İşgal sırasında bazı hastaneleri bastı. Saldırılarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı. İsrail ordusunun 8 Ekim'den bu yana Lübnan'ın güneyine yönelik saldırılarında 22 sivil hayatını kaybederken, Hizbullah ile sınırda girdiği çatışmalarda ise 89 Hizbullah mensubu öldü.
HAMAS İLE İSRAİL ARASINDAKİ ESİR TAKASI MUTABAKATI
İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalara 4 gün "insani ara" verilmesine ilişkin uzlaşma, 24 Kasım Cuma günü saat 07.00'de (TSİ 08.00) uygulamaya girmiş ve daha sonra 3 gün daha uzatılmıştı.
İsrail ile Hamas arasında varılan esir takası mutabakatı çerçevesinde Gazze Şeridi'nden 81 İsrailli esir, İsrail hapishanelerinden de 240 Filistinli esir serbest bırakıldı.
İsrail ordusu, 1 Aralık'ta "insani ara"nın bitmesinin hemen ardından Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarına yeniden başladı.