BM'nin tek icraatı İsrail vahşeti için açıklama yapmak!
Soykırımcı İsrail, katliama devam ediyor. Sivilleri hedef alan kalleş saldırılar aralıksız sürerken Gazze'ye her saniye bir bomba düşüyor. Dünyanın suskunluğa gömüldüğü bu vahşet karşısında küresel krizlerde hiçbir varlık gösteremeyen Birleşmiş Milletler (BM), 75 yıl boyunca İsrail aleyhine kararlar verdi. İşgalcilerin insanlık dışı soykırımı bitmek bilmezken, BM'den işlevsiz bir Gazze çağrısı daha yapıldı.
İşgalci İsrail'in Gazze'deki sivillere yönelik insanlık dışı katliamı durmak bilmiyor. Her fırsatta yazılı açıklama yaparak İsrail'i kınadığını dile getiren BM'den henüz bir icraat görülebilmiş değil.
BM'DEN İCRAAT YOK LAFTA İSRAİL'E TEPKİ
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölge Direktörü Adele Khodr, BM Nüfus Fonunun (UNFPA) Arap Devletleri Bölge Direktörü Laila Baker ve Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Doğu Akdeniz Bölge Ofisi Direktörü Ahmed Al-Mandhari, İsrail'in Gazze'deki hastanelere yürüttüğü acımasız saldırılara ilişkin ortak yazılı açıklama yaptı.
"DÜNYA SESSİZ KALAMAZ"
Açıklamada, "Gazze'de hastanelere yönelik devam eden saldırıların sonlandırılması için acil uluslararası eylem çağrısında bulunuyoruz. (Gazze'de) Hastanelerin, ölüm, yıkım ve çaresizliğin yaşandığı alanlara dönüştürülmesine dünya sessiz kalamaz." ifadeleri kullanıldı.
Şifa Hastanesi ve Kudüs Hastanesi dahil Gazze'deki hastanelere ve bunların civarına düzenlenen, aralarında çocuklar da dahil olmak üzere çok sayıda kişinin öldüğü saldırılara ilişkin haberlerin "dehşet verici" olduğu vurgulanan açıklamada, Gazze'nin kuzeyindeki birçok hastaneyi çevreleyen yoğun çatışmaların, sağlık personelleri, yaralılar ve diğer hastaların güvenli erişimini engellediği bildirildi.
KATİLLER ÖLÜM YAĞDIRIYOR
Açıklamada, DSÖ'nün son 36 gün içinde Gazze'deki sağlık hizmetlerine yönelik en az 137 saldırıyı kayıtlara geçirdiği kaydedilen açıklamada, bunların 521 ölüm ve 686 yaralanmaya neden olduğu belirtildi.
Görevi başında 16 sağlık çalışanının öldürüldüğüne ve 38'inin yaralandığına vurgu yapılan açıklamada, "Tıbbi tesislere ve sivillere yönelik saldırılar kabul edilemez. Bunlar uluslararası insani yardım ile insan hakları hukuku ve sözleşmelerinin ihlalidir. (Tıbbi tesislerin) Özellikle kriz zamanlarında tıbbi yardım alma hakkı asla engellenmemeli." ifadeleri kullanıldı.
Gazze Şeridi'ndeki hastanelerin yarısından fazlasının hizmet veremediği hatırlatılan açıklamada, çalışır durumda olanların büyük bir baskı altında olduğu ve çok sınırlı hizmet verdiği belirtildi.
"GÜVENLİ VE SÜREKLİ ERİŞİME İHTİYAÇ VAR"
Açıklamada, "Su, gıda ve yakıt kıtlığı, aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu hastaneler ve çevrelerinde barınan binlerce yerinden edilmiş kişinin refahını tehdit ediyor. Acil bir insani ateşkes sağlamak, daha fazla can kaybı yaşanmasını önlemek ve Gazze'deki sağlık sisteminden geriye kalanları korumak için artık kararlı bir uluslararası eyleme ihtiyaç var. Yakıt, tıbbi malzeme ve su sağlamak gibi hayat kurtaran malzemeler için artık engelsiz, güvenli ve sürekli erişime ihtiyaç var." ifadeleri kullanıldı.
BAŞKAN ERDOĞAN: İŞLEVSİZ BM
8'inci Olağanüstü İslam Zirvesi'ne katılan Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, katil İsrail'e karşı tepki gösterip bugüne kadar herhangi bir icraatta bulunmayan BM'ye yönelik kritik açıklamalarda bulundu.
Başkan Erdoğan: Her şeyden önce dünyanın beşten büyük olduğunu kabullenenler bu 121 ülke oluyor. Ortaya koydukları tavırla dediler ki "evet dünya beşten büyüktür". 121 ülke "bak biz sizin gibi düşünmüyoruz, biz burada adaletin yanında daha adil bir dünya mümkündür anlayışıyla adım atıyoruz ve oylarımızı İsrail-Filistin arasındaki bu adeta savaşta, mazlumların yanında yer almak suretiyle tavrımızı koyuyoruz." dediler. Bu bana göre önemli bir sınavdı. Fakat şimdi yine diyorum. Bu işi devam ettirmemiz ve daimi üyeler de dahil bu 194-195 ülkenin burada adeta yanımızda yer aldığını görmek, ona göre adımları atmamız gerekiyor. Çünkü Birleşmiş Milletler'in kuruluş amacı işlevsiz bir duruma şu anda gelmiş vaziyette. Yani Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi dahi şu anda bir netice alamıyor. Yani bir tane üye orada ters davransa hiçbir şey yok. Şimdi bunları bizim Birinci Dünya Savaşı sonrasına değil sıfırdan başlayacak bir adımı önce ülkelere kabul ettirmemiz lazım ve hep birlikte de bu adımın atıldığını bütün dünyanın görmesi lazım. Barışı korumak üzere kurulmuş bir uluslararası yapının ardı ardına çıkan savaşları seyretmesi ne anlama geliyor?Birleşmiş Milletler'in de günün sonunda dağılıp tarihe karışmaması için revize edilmesi, adaletsiz yapısının değiştirilmesi ve yaptırım gücü olan, işlevsel hatta caydırıcı bir yapı kazanması şarttır.Birleşmiş Milletlerin ve diğer uluslararası örgütlerin işlevsiz olduğunu, ölen Müslüman olduğunda körleştiğini bir kez daha gördük. Küresel sistemin adaletsizliği, uluslararası kuruluşların güçten yana olduğunu, 5 ülkenin menfaatleri doğrultusunda küresel nizama yön verdiklerini hep söyledim, söylemeye devam edeceğim. Dünyanın beşten büyük olduğunu söylediğimizde bazıları bunu kuru bir slogan zannediyor. Bu aslında bir adalet manifestosudur.Kendini güncellemeyen, yenilemeyen hiçbir yapı yeni dünya düzeninde varlık gösteremez.İkinci Dünya Savaşı sonrası oluşturulan bir yapının da güncellenmesi artık elzemdir. Birleşmiş Milletlerdeki daimi üyelik ve veto sistemi değiştirilmeli. Dünyanın geleceği, halkların yaşamları veto hakkına sahip 5 ülkenin insafına bırakılamaz.Dünyada kimin hayatta kalacağına, kimin öleceğine, kimin kıtlığa mahkum olacağına, kimin zengin ve refah içinde bir yaşam süreceğine beş ülkenin karar vermesi kadar saçma bir şey olabilir mi?Beş ülkeden biri savaş olsun derse diğer bütün ülkelerin eli kolu bağlanıyor.Beş ülkeden biri "bu benim himayemde buna dokunamazsınız" derse himaye edilen ülkenin terörist yöntemleri Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi zemininde meşru sayılıyor. Üstad Necip Fazıl Kısakürek'in de dediği gibi "Bu taksimi kurt yapmaz, kuzulara şah olsa"