Kayıp parça bulundu! İşte tarihi yeniden yazdıracak o keşif...
Uzun süredir Sibiryalıların Amerika kıtasının ilk sakinleri olduğu teorisi Çin’den gelen yeni keşif ile çürütüldü. Çin Bilimler Akademisi'nden araştırmacılar kıtaya ilk göçmenlerin Çin'in kuzey kıyı bölgesinden geldiklerine dair kanıtları açıkladı. İşte tarihi yeniden yazdıracak o keşifin detayları...
Bilim dünyası Çin'den gelen haberi konuşuyor.
Hürriyet'in haberine göre, Çin'den gelen Haber ile tarih kitaplarına giren bu teori çöktü. Çin Bilimler Akademisi'nden araştırmacılar kıtaya ilk göçmenlerin Çin'in kuzey kıyı bölgesinden geldiklerine dair kanıtları açıkladı.
Söz konusu araştırmaya göre, insanlar Amerika'ya 26 bin yıl önce Çin'den geldi.
Başka bir deyişle Amerika kıtasına ilk göç inanılan tarihten 10 bin yıl önce gerçekleşti.
Amerikalıların Asya'ya dayanan soylarının bilinenden daha karmaşık olduğunun altını çizen araştırmanın birinci yazar Dr Yu-Chun Li, açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
"Sibirya, Melanezya ve Güneydoğu Asya'da önceden tanımlanan atalara ait kaynaklara ek olarak, Çin'in kuzey kıyılarının da Amerikalıların gen havuzuna katkıda bulunduğunu gözler önüne serdik."
Çalışma, aynı zamanda, 19 bin 500 yıl önce, iyileşen iklim nedeniyle popülasyonlarda hızlı bir artış görülen başka bir göçmen olayının ortaya çıkarılmasına da yol açtı. Zira elde dilen sonuçlar iki göç olayını ortaya çıkardı. İlki, 19 bin 500 ila 26 bin yıl önce, buz tabakası örtüsünün en yüksek olduğu ve kuzey Çin'deki iklim koşullarının muhtemelen yaşanmaz olduğu dönemde gerçekleşti.
İkincisi ise erime döneminde, 19 bin ila 11 bin 500 yıl önce meydana geldi. Bu ikinci göç sırasında bilim insanları, Amerikalılar ve Japon halkı, özellikle de yerli Ainu halkı arasında şaşırtıcı bir genetik bağlantı buldular.
Erime döneminde, bir alt grup, kuzey kıyı Çin'inden Japonya'ya doğru kollara ayrıldı ve Japon halkına katkıda bulundu. Araştırmacılar bu dönemde artan insan nüfusunun göçleri tetiklemiş olabileceğini belirtiyor.
Keşif, Çin, Japonya ve Amerika'nın Paleolitik halkları arasındaki arkeolojik benzerlikleri açıklamaya yardımcı oluyor.