ABD tarihinde kritik gün! Donald Trump hakim karşısına çıkacak! Hapse girerse ne olacak? ABD siyaseti nasıl etkilenecek?
ABD’nin eski Başkanı Donald Trump, jüri tarafından yetişkin film oyuncusu Stormy Daniels'a yapılan 130 bin dolarlık “sus payı” ödemesiyle ilgili suçlanmasının ardından yarın hakim karşısına çıkacak. Florida’daki Palm Beach Uluslararası Havaalanı’na konvoy ile giden Trump, yol kenarında bekleyen destekçilerinin sevgi gösterisi ile New York'a uğurlandı.Mahkemeye çıkmasının hemen ardından Florida'ya dönmeyi planladığı ifade edilen Trump’ın Florida’da halka açık bir konuşma yapması bekleniyor. Peki Trump hapse girerse olur? Trump'ın hapse girmesi ABD siyasetini nasıl etkiler? İşte detaylar...
ABD'nin eski Başkanı Donald Trump, jüri tarafından yetişkin film oyuncusu Stormy Daniels'a yapılan 130 bin dolarlık "sus payı" ödemesiyle ilgili suçlanmasının ardından bugün hakim karşısına çıkmak üzere Florida'dan New York'a doğru yola çıktı.
GÖZLER SALI GÜNÜNDE
Salı öğleden sonra adliye binasında yaya trafiğini azaltarak güvenliği sağlamak için tüm diğer konuların ertelenmesinin planlandığı, Trump'ın mahkemeye çıkacağı süre boyunca diğer tüm dava faaliyetlerinin durdurulacağı bilgisi paylaşıldı.
Associated Press (AP) de Trump'ın bugün gelmesinin istendiğini ancak avukatlarının eski başkanın güvenliğinden sorumlu Gizli Servisin güvenlik hazırlıkları yaparken ek zamana ihtiyacı olduğunu söylediğini yazdı.
Trump hakkındaki iddianamede, porno yıldızı Stormy Daniels'e "sus payı" ödeme dahil seçim kampanyası ve iş kayıtlarında ihlal eylemlerini içeren 30'dan fazla suçlama bulunduğu belirtiliyor.
Suçlama dosyasının şu an mühürlü olması nedeniyle, açılması için mahkeme kararı gerektiği ve salı yapılacak ilk duruşmaya kadar iddianamenin kopyasının Trump'ın hukuk ekibi ile paylaşılmasının beklenmediği ifade ediliyor.
GÜVENLİK ÖNLEMLERİ ARTIRILDI
Eski ABD Başkanı Donald Trump'ın, yetişkin filmleri yıldızı bir kadınla girdiği ilişki sonrası "sus payı" ödediği suçlamasıyla ilgili mahkemeye ifade vermesi beklenirken, New York'taki Trump Tower'ın önündeki güvenlik önlemleri genişletildi.
Yarın New York Başsavcılığına giderek hakkındaki suçlamalara cevap vermesi beklenen Trump'ın Manhattan'daki rezidansı önünde, destekçilerin buluşma çağrısı üzerine New York polisi tarafından alınan güvenlik önlemleri artırıldı.
TRUMP DESTEĞE ÇAĞIRMIŞTI
Trump'ın daha önce desteğe çağırdı taraftarları, 5. Cadde'deki Trump Tower'ın önünde New York Başsavcılığını ve Demokratları hedef alan slogan atarken, polis, her türlü taşkınlık ihtimaline karşı, çevredeki yaya geçişlerini bariyerlerle daraltarak trafiği kontrol altında tutmaya çalıştı.
Geçen günlerde, tüm izinleri iptal edilerek tam kadro göreve çağrılan New York polisi, görüntü almaya çalışan basın mensuplarının, Trump Tower'a bir sokak öteden daha yakın mesafede beklemesine izin vermedi.
ABD medyasında, Trump hakkındaki iddianamede, yetişkin filmleri yıldızı Stormy Daniels'e "sus payı" ödeme dahil seçim kampanyası ve iş kayıtlarında ihlal eylemlerini içeren 30'dan fazla suçlama bulunduğuna dair bilgiler yer almıştı.
NE OLMUŞTU?
ABD'de 2024 başkanlık seçimlerine aday olan Trump, 18 Mart'ta Manhattan Bölge Savcısının, yetişkin filmleri yıldızı Stormy Daniels'e 2016 Başkanlık seçimleri sırasında sus payı ödemesi yaptığı gerekçesiyle başlattığı soruşturmayla ilgili tutuklanmasını beklediğini duyurmuş ve bu nedenle protesto çağrısında bulunmuştu.
Jürinin hakkında verdiği suçlanma kararını "siyasi" olarak niteleyen ve bunun "seçimlere müdahale" olduğunu savunan eski Başkanın, ifade için yarın New York Başsavcılığına gelmesi bekleniyor.
Trump, Amerikan tarihinde kendisine yöneltilen bir suçlama nedeniyle hakim karşısına çıkacak ilk eski başkan olacak.
ABD HALKININ YÜZDE 45'İ SUÇLANMASINI İSTİYOR
ABD'de yapılan bir ankette halkın yüzde 45'inin, eski Başkan Donald Trump'ın, yetişkin filmleri yıldızı bir kadınla girdiği ilişki sonrası "sus payı" ödemesiyle ilgili jüri tarafından suçlu bulunmasını istediği ortaya çıktı.
ABC News/Ipsos'un yaptığı ankete göre, ABD halkının yarıya yakını Trump'ın suçlu olduğunu düşünüyor.
Ankete göre, katılımcıların yüzde 45'i söz konusu davada Trump'ın suçlanması gerektiğini düşünürken, yüzde 32'si ise suçlamalara karşı çıktı. Katılımcıların yüzde 23'ü de suçlamalar konusunda bilgisi olmadığını ifade etti.
Parti temelinde ise Demokratların yüzde 88'i, Manhattan Başsavcılığının soruşturmasıyla ilgili Trump'ın ceza alması gerektiğini söylerken, Cumhuriyetçi partili katılımcıların yüzde 62'si suçlamalara karşı çıktı.
Cumhuriyetçilerin sadece yüzde 16'sı, Trump'ın, kendisine yöneltilen suçlamalardan ceza alabileceğini ifade ederken, geri kalan yüzde 12'si ise görüş belirtmemeyi tercih etti.
Öte yandan, parti tabanına bakılmaksızın anket katılımcılarının yüzde 47'si suçlamaların siyasi kaynaklı olduğuna inandığını dile getirirken, Cumhuriyetçilerde ise bu oran yüzde 79'a çıktı.
Dr. Kadir Üstün, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) tarihinde kendisine suçlama yöneltilen ilk eski Başkan olan Donald Trump hakkında devam eden soruşturmaları değerlendirdi.
TRUMP'IN HAPSE GİRMESİ DURUMUNDA NE OLUR?
Trump'ın hakkında dava açılması, tutuklanması, tutuksuz yargılanması veya hapse girmesi başkanlık yarışına girmesine engel değil. Anayasada başkan olma koşulları arasında temiz sicil mecburiyeti yok. Bu durumda legal olarak Trump'ın kampanya yürütmesi ve teorik olarak ülkeyi yönetmesinin dahi önünde engel yok. Büyük suç işlemenin cezası normalde oldukça büyük. Zira sicilinde ağır suç olanlar devlet memuru olamıyor. Ancak bu seçilmişler için geçerli değil. Daha önce sicilinde suç olan insanların siyasi mevki yarışına girdikleri de vaki.
Legal olarak bir engel olmaması siyasi olarak bu durumun gerçekleşeceği anlamına gelmiyor. Trump'ın fiziki olarak hapse girmesinin teoride mümkün ama siyasi olarak çok düşük bir ihtimal olduğunu söylemek gerekiyor. Trump kendisine karşı yürütülen bu hukuki süreçleri siyasi propaganda aracı olarak kullanacaktır. İki hafta önce taraftarlarına tutuklanabileceğini söyleyen ve gelip protesto etmeleri çağrısında bulunan Trump'ın gönüllü teslim olsa da buradan büyük bir mağduriyet çıkarmaya ve kamuoyunu arkasına almaya çalışacağı kesin.
Cumhuriyetçi Parti'nin ağır topları şimdiden Trump'a karşı davanın bir cadı avı ve siyasi amaçlı bir operasyon olduğu konusunda açıklamalar yaptı. Bu dava, Trump'ı partinin adaylık yarışında mevcut düzen tarafından mağduriyete uğratılan bir figür olarak avantajlı kılabilir. Cumhuriyetçiler, davanın dayandığı suçun kategorisi "kabahat" düzeyinde olduğu ve eski Başkan söz konusu olduğu için Trump'ı daha rahat savunabiliyor. Ancak süreç ilerledikçe ve diğer soruşturmalardan büyük suç içeren iddianameler çıkarsa Trump'a destek zayıflayabilir.
Birçok Cumhuriyetçi'nin, Trump'ı destekleyen tabana ihtiyacı var. O nedenle şu aşamada Trump'a sahip çıkmaya çalıştıkları söylenebilir. Bu tabanın sokaklara dökülüp karışıklık yaratma ihtimali de bulunduğu için Trump'ın hapse girmesi huzur ve güvenliği tehdit edebilir. Bu yüzden Trump'ın cezası kesinleşirse ertelenmesi büyük ihtimal. Zira ABD, eski Başkanını hapse atmak istemeyecektir.
BU DURUM ABD SİYASETİNİ NASIL ETKİLER?
Eski Başkan Trump bu davanın açılmasından önce bile Amerikan tarihine ilklerin başkanı olarak geçmişti. İktidarda olduğu sürece bütün norm ve gelenekleri yıkarak sisteme savaş açan Trump, iki kez azil davası açılan ilk ve tek başkandı. Bu davayla ABD'nin önemli bir geleneği daha yıkılmış oldu. Eski iktidarlara karşı intikam duygusuyla hareket edilmesine karşı mevcut hassasiyet, Manhattan Savcılığı'nın açtığı davayla son buldu. Burada elbette kimsenin hukukun üzerinde olmadığı mesajı veriliyor ancak adeta bir tabu yıkılarak ileride eski başkanlara karşı siyasi amaçlı davalar açılabilmesinin de yolu açıldı.
Amerikan siyaseti uzun süredir bir kutuplaşma süreci yaşıyor. Trump'ın çıkışı büyük oranda beyaz ve sistemden dışlanmış kitlelerin tepkisinin bir sonucuydu. Bu kitlelerin aşırı uçtaki temsilcilerinin Trump'ı desteklemek adına neler yapabilecekleri 6 Ocak olaylarında görüldü. Kongre'yi işgal noktasına gelen bu grup, Amerikan siyasetindeki bölünmüşlüğün bir sonucu olarak öne çıkıyor. Trump'ın siyasi mağdur konumunda görülmesi bu bölünmüşlüğü daha da derinleştirecektir. Sistemin bu kitleleri bir şekilde aşırı uçlardan uzaklaştırıp merkeze doğru çekme gereğine karşın Trump gibi figürler bu kitlelerin tepkisini canlı tutacaktır.
Demokratların gitgide daha da sola kaymaları ve ilerlemeci politikalar izlenmesi için Biden'a baskı yapmaları Amerikan siyasetinde "orta yola" yakın grupların etkisinin azalmasına yol açıyor. Hem sağda hem de solda yaşanan aşırı kutuplaşma ve siyasi merkezin zayıflaması, uzlaşma kültürü üzerine kurulan iki partili sistemin de altını oyuyor. Her iki partinin desteği olmadan yasalar çıkarılamazken; ekonomiden eğitime, sağlıktan dış politikaya her konuda partilerin aşırı uçlarının kullandığı "gerilla taktikleri" sistemi kilitliyor. Amerikan siyasetinin en önemli açmazlarından biri haline gelen bu durum, içerde uzlaşı sağlanamadığı için dış politikada da etkinliği azalan bir Amerika profili koyuyor önümüze.