Türkiye'de deprem fırtınası: Beklenmedik büyük bir deprem! Uzmanlar açıkladı: Japonya'daki depremlerle Türkiye'deki depremler aynı değil
Japon Profesör Shinji'ye göre, Türkiye'deki deprem dünyanın en büyük "kara depremlerinden" biri. "Beklenmedik büyük bir depremdi." ifadelerini kullanan Shinji, merkez üssünün yüzeye yakınlığının da büyük hasara neden olduğunu belirtti. Jeofizik Uzmanı Prof. Dr. Martin Mai ise Kahramanmaraş'taki ikinci depremin sıra dışı olduğunu ifade etti.
'Asrın felaketi' olarak nitelendirilen Kahramanmaraş depremi ile ilgili uzmanlardan önemli açıklamalar geliyor. İtalyan uzmanların Anadolu yarımadasının 3 metre kaydığını belirttiği depremi değerlendiren Japon profesör, bunun 'Dünyanın en büyük iç depremi' olduğunu belirtti. Deprem uzmanlarından uyarılar geldi.
Japon Profesör Shinji Toda, "Beklenmedik büyük bir depremdi" dedi. Japon gazetesi Asahi Shimbun'a depremin "aktif fay olarak bilinen Doğu Anadolu Fay Zonu'nun yaklaşık 150 km ila 200 km batısındaki geniş bir alanda aktif olduğunun düşünüldüğünü" söyledi.
Profesör, Doğu Anadolu Fay Zonu'nun Arap Levhası ile Anadolu Levhası arasındaki sınırda yer alan doğrultu atımlı bir fay olduğunu dile getirdi. Japon profesör "Depremin büyüklüğüne ek olarak, merkez üssünün yüzeye yakınlığının da büyük hasara neden olduğunu" belirtti.
10 KATINDAN DAHA FAZLA
Toda, Pazartesi günü Türkiye'nin güney kesimlerini vuran depremin "enerji miktarının", "1995 Büyük Hanshin-Awaji Depremi ve 2016 Kumamoto Depremi'nin on katından fazla" olduğunu söyledi.
7.3 büyüklüğündeki Büyük Hanshin depremi veya Kobe depremi, 17 Ocak 1995'te Japonya'nın güneyindeki Hyogo eyaletinde meydana gelirken, Kumamoto depremleri, 16 Nisan 2016'da Kumamoto Şehri'nin altında meydana gelen 7.0 büyüklüğündeki ana şok da dahil olmak üzere bir dizi depremdi.
ABD'Lİ UZMANLARDAN AÇIKLAMA
ABD'de deprem uzmanları, Kahramanmaraş merkezli, 10 ili etkileyen depremlerin yüzeye çok yakın meydana gelmesi ve fayın türü nedeniyle oldukça şiddetli olduğunu söyledi.
DEPREM KADIN ANLATTI
ABD'nin en tanınmış sismologlarından "Deprem Kadın" lakaplı, California'dan Dr. Lucy Jones ve tektonik hareketler uzmanı Georgia Üniversitesi Skidaway Oşinografi Enstitüsü Direktörü Profesör Clark Alexander, Kahramanmaraş merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremlere ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
YÜKSEK SEVİYEDE SARSINTI
Doğu Anadolu fay hattının, California'daki San Andreas fay hattına çok benzeyen, "doğrultu atımlı" dikey bir fay hattı olduğunu belirten Jones, "Bu da sarsıntının insanlara çok yakın şekilde Dünya yüzeyinin yakınına kadar salındığı, yani insanların, diğer birçok deprem türünden çok, sarsıntının kaynağına daha yakın konumlandığı anlamına gelir ve bu nedenle tam fay boyunca, gerçekten çok yüksek seviyelerde sallanma görebilirsiniz." dedi.
Jones, Türkiye'de ilk depremden sonra yaşanan ikinci büyük depremin de sıra dışı olmadığını düşündüğünü belirterek benzer durumlarda görülen artçı şokların ana şoktan daha büyük olmasının aynı dağılımın bir parçası olduğunu ve büyük fayların bu şekilde hareket ettiğini ifade etti.
YÜZEYE DOĞRU PARÇALANDI
Türkiye'deki depremin derinliğine ilişkin de Jones, "Yaklaşık 17 kilometre derinlikte başladı ancak yüzeye doğru parçalandı. Yani onun gerçekten 17 kilometrede olduğunu düşünmeyin, orası ile Dünya yüzeyi arasındaki alandaydı. Bu sığ bir deprem olarak kabul edilir." dedi.
Jones, 7,8 büyüklüğünde depremin tipik olarak dünyada yılda bir iki defa görüldüğünü ancak bunların genellikle derin tabakalarda veya insanları çok etkilemeyen uzak noktalarda meydana geldiğini söyledi.
İnsanların büyük fay hatlarına yakın olmasının depremlerde büyük yıkıma yol açtığına dikkati çeken Jones, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin California gibi Uluslararası Yapı Kanunu'na uyduğunu ve mükemmel mühendislere sahip olduğunu söyleyebilirim. Burada, ABD'de, onlarla çalıştım. Onlar uluslararası deprem mühendisliği topluluğunun ayrılmaz bir parçası. Dolayısıyla Türkiye'nin ABD'de sahip olduğumuzdan farklı kodları veya farklı mühendisleri olduğu söylenemez. Ancak harika bir tasarıma sahip olmanız, harika bir binaya sahip olduğunuz anlamına gelmiyor. Binaların olmasını istediğiniz gibi olmamasının da çeşitli sebepleri vardır."
Eski binaların önceki yapı kanunlarına göre dikildiğine işaret eden Jones, bu konuda ikinci sorunun da yeni yapı kanunlarının yerel makamlarca denetlenmesi ve uygulanmasının önemli olduğunun altını çizdi.
ARTÇI SARSINTI UYARISI
Jones, Kahramanmaraş merkezli depremlerin zamanla azalacak artçı sallantılar dışında başka fay hatlarında şiddetli depremlere neden olma riskinin çok düşük olduğunu düşündüğünü sözlerine ekledi.
"OLDUKÇA BÜYÜK BİR DEPREMDİ"
Profesör Clark Alexander da California'da depremlere aşina olarak büyüdüğünü belirterek Türkiye'deki Doğu Anadolu fay hattı için, "Bu tektonik kuvvetler milyonlarca yıldır aktif, dolayısıyla bu var olan fay sistemleri muhtemelen aynı tür zaman dilimlerinde depremler üretmektedir." dedi.
Alexander, "Eğer bu depremi dünyanın diğer yerlerindeki diğer depremlerle karşılaştırırsanız, büyük ancak şiddeti bakımından kesinlikle benzersiz değil." şeklinde konuştu.
Türkiye'deki depremin şiddetinin fay hattında meydana gelen parçalanmaya bağlı olduğunu vurgulayan Alexander, "Yani bu, fayın türü ve olduğu deprem sistemi için oldukça büyük bir depremdi." ifadesini kullandı.
Alexander, bu tür depremlere daha dayanıklı yeni bina standartlarına da dikkat edilmesi gerektiğinin altını çizerek "Gelecekte başka olayların da olacağını biliyoruz ve kendimizi hazırlamalıyız. Bunların ne zaman olacağını tahmin edemeyiz ama bu depremleri yaşanabilir kılmak için ilerleme kaydedebiliriz." dedi.
Uzmanlar, asrın felaketi olarak nitelendirilen ve Türkiye ile Suriye'de büyük yıkıma neden olan Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremleri masaya yatırdı. Sismologlar, şiddetli sarsıntıyı son yıllarda meydana gelen en ölümcül depremlerden biri olarak tanımlıyor.
Ayrıca depremin, fay hattında 100 kilometreden fazla yırtılmaya yol açmış olabileceği tahmin ediliyor. Dünya genelindeki ölçümler, Türkiye'deki depremin oldukça şiddetli sarsıntılar arasında yer aldığını gösteriyor.
İngiltere'deki University College London Risk ve Afet Azaltma Enstitüsü Başkanı Joanna Faure Walker'a göre, 2016'da İtalya'yı vuran 6.2 büyüklüğündeki depremle karşılaştırıldığında, Türkiye depremi 250 kat daha fazla enerji açığa çıkardı.
Sismologlar, Doğu Anadolu Fay hattını bir 'çarpma- kayma' fay hattı olarak tanımlıyor. İngiliz gezegen yerbilimci David Rothery ise, "Yer yüzeyine yakın bir sarsıntı, kaynağında aynı büyüklükte olan daha derin bir depremden daha şiddetli olur" dedi.
SARSINTILAR ÇOK GÜÇLÜ
Kahramanmaraş merkezli çifte depremi değerlendiren bir diğer isim de University College London'daki Yer Bilimleri Fakültesi'nde sismolojik hesaplamalar üzerine çalışan Dr. Stephen Hicks, depremin yüzeye 10 kilometreden yakın meydana gelmesini "en kötü senaryo" olarak tanımlayan Hicks, bu nedenle çok güçlü sarsıntılar yaşandığını belirtti.
İstanbul'un doğusunda yer alan Kuzey Anadolu fay hattındaki sismik bir tehlikenin İstanbul açısından büyük kaygı yarattığını hatırlatan Hicks, Kahramanmaraş'taki depremlerin Doğu Anadolu fay hattındaki hareketlilikten kaynaklandığını belirtti.
Hicks, Kahramanmaraş'ta yaşanan iki depremi birbirine yakın yerlerde, aynı zamanda ve benzer büyüklükte meydana gelmesi sebebiyle "çifte deprem" olarak tanımladı.
AYLARCA DEVAM EDECEK
Dünyanın en prestijli bilim dergilerinden Nature ise depremlerin nedenlerini ve yıkımın etkisi konusunda bilim insanlarına başvurdu. İngiltere'deki Open University'de yerbilimci olan David Rothery, "Türkiye, Doğu Anadolu fayı boyunca yılda yaklaşık 2 santimetre batıya doğru ilerliyor. Bu fayın yarısı şimdi depremlerle ortaya çıktı" şeklinde konuştu.
University College London'da afetler ve sağlık üzerine çalışan Ilan Kelman da "Daha fazla hasara neden olan büyük artçı şokların olasılığı aylarca devam edecek" dedi.
3 METRE HAREKET ETTİ
İtalya Ulusal Jeofizik ve Volkanoloji Enstitüsü'nün (INGV) Başkanı Carlo Doglioni, "Arap fay hattı, Anadolu fay hattından kuzeydoğu-güneybatı ekseninde 3 metre hareket etti gibi gözüküyor" dedi.
Hareketliliğin 3 metreden de fazla olabileceğini dile getiren Doglioni, "Bu çok büyük bir hareket" dedi.
Doglioni, "Burası oldukça hareketli bir alan ve Akdeniz'deki en tehlikeli bölgelerden biri. Geçen yüzyıllarda buralarda çok şiddetli depremler meydana geldi" diyerek "Türkiye, Arap levhası üzerine gitti gibi gözüküyor" ifadelerini kullandı.
Carlo Doglioni, "Sahip olduğumuz tahminlerimizden biliyoruz ki fay en az 150 kilometre boyunca, hatta 3 metreden fazla bir yer değiştirmeyle aktif hale geldi.
Her şey birkaç on saniye içinde oldu ve bu 7.8-7.9 büyüklüğünde bir deprem" yanıtını verdi.
TÜRKİYE DEPREMLERİ JAPONYA İLE KIYASLANAMAZ
Jeofizik Uzmanı Martin Mai, Kahramanmaraş merkezli meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki büyük depreme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Martin Mai, iki büyük depremin peş peşe yaşanmasıyla ilgili "Çok sıradışı bir durum. Bu depremlere 'ikili' deriz. İkinci deprem 100 kilometre uzakta oldu sadece. İkinci deprem bir değişime yol açtı ve ikinci fay hattını devreye soktu." dedi.
DEPREMDE 7 BİNDEN FAZLA İNSANIMIZIN CANSIZ BEDENİNE ULAŞILDI
Türkiye, Kahramanmaraş merkezli meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki büyük depremle sarsıldı. Deprem, Kahramanmaraş'ın yanı sıra, başta Gaziantep ve Hatay olmak üzere, Malatya, Diyarbakır, Kilis, Şanlıurfa, Adıyaman, Osmaniye, Adana'da etkili oldu. Depremde 7 binden fazla insan hayatını kaybederken binlerce kişi de yaralandı.
BÖLGEDE DEPREM BEKLENTİSİ NE İDİ?
Türkiye'de son yüzyılın en büyük felaketi olarak değerlendirilen deprem, yabancı uzmanlar tarafından da yakından takip ediliyor. Depremle ilgili son dakika haberleri ve analizleri peş peşe gelirken yaşanan fay hareketliliğine ilişkin yorumlarını aktaran Jeofizik Uzmanı Martin Mai, "Doğu Anadolu Fay Hatları içerisinde büyük bir deprem beklentisi vardı. Bu iki büyük deprem artçılara yol açtı ve bunlar da hasar verebilir." şeklinde konuştu.
"İKİNCİ FAY DEVREYE GİRİNCE..."
7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremin art arda yaşanmasıyla ilgili açıklamalarda bulunan Martin Mai, "Çok sıradışı bir durum. Bu depremlere ikili deriz. İkinci deprem 100 kilometre uzakta oldu sadece. İkinci deprem bir değişime yol açtı. İkinci fay hattı devreye soktu. Jeolojik yapı aktive hale geldi. Çok kötü bir tesadüf." dedi.
"TÜRKİYE'DE EŞİ BENZERİ YOK"
Depremden etkilenen bölgede artçıların süreceğini belirten Mai, "Türkiye, çok fazla deprem riskliyle karşı karşıya kalan bir ülke. Bu depremin Türkiye'de eşi benzeri yok. Çok yıkıcı başka depremleri son 10 yılda da gördük. Örneğin Haiti Adası'nda 2010'da oldu. 2011 Japonya depremini hatırlıyoruz. Böyle felaketler her 10 yılda bir gerçekleşiyor. Türkiye'nin 2'li güçlü depremlerle karşılaşması ve hasar alması çok üzücü oldu." ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE İLE JAPONYA DEPREMLERİNİ KARŞILAŞTIRMAK DOĞRU DEĞİL"
Türkiye ile Japonya'daki depremleri kıyaslamanın doğru olmadığını vurgulayan Jeofizik Uzmanı Mai,"Tabi ki Türkiye'deki bina yasalarına hakim değilim ama güncel olduğunu biliyorum. Japonya'daki durum daha farklı diye düşünüyorum.
JAPONYA'DAKİ DEPREMLER OKYANUSTA OLUYOR, TÜRKİYE'YE BENZER KOBE DEPREMİNDE BÜYÜK YIKIM YAŞANDI
Japonya'daki büyük depremler genellikle okyanusta oluyor. 1995'te çok büyük bir deprem olmuştu Kobe'de Türkiye'dekine benzer bir yıkıma yol açmıştı. İki ülkenin yapı kültürü de farklı. Beklenen sallanma oranı Japonya'da ve Türkiye'de çok farklı. Türkiye ile Japonya'yı karşılaştırmanın doğru olduğunu düşünmüyorum." değerlendirmesinde bulundu.