Kur'an-ı Kerim yakan İslam düşmanı Rasmus Paludan'ın polislerle yaptığı anlaşma ortaya çıktı! Arkadaşının görevi neydi?
İsveç'te Kur'an-ı Kerim'in yakan İslam düşmanı Rasmus Paludan'ın polislerle yaptığı anlaşma ortaya çıktı. Paludan, gözaltına alınan arkadaşının serbest kalmasını istedi. Paludan'ın polislerle anlaşarak gözaltından çıkarttığı arkadaşının Kuran-ı Kerim'in yanmasını canlı yayınlamakla görevlendirildiği öğrenildi.
Danimarkalı aşırı sağcı Sıkı Yön Partisi lideri Rasmus Paludan'ın, polis korumasında Kur'an-ı Kerim yakmasından önce, İsveç polisine gözaltına alınan arkadaşını serbest bıraktırdığı ortaya çıktı.
Paludan'ın Türkiye'nin Stockholm Büyükelçiliği yakındaki provokasyonunu izleyen fotomuhabiri Orhan Karan, daha önce de Paludan'ın benzer eylemlerinden tanıdığı ve aşırı sağcı liderin arkadaşı olduğunu bildiği kişinin, 21 Ocak'taki eylem sırasında kendisine aniden saldırgan tavırla yaklaştığını ve sözlü tacizde bulunmadan önce saldırmakla tehdit ettiğini söyledi.
Karan, "Sözlü tacizini fiziksel saldırıya çevirdi. Olay yerine gelen polisler, olaya şahit olduğundan onu hemen gözaltına aldı. Daha sonra bana, (saldırganın) bölgeden uzaklaştırıldığını söylediler." dedi.
Orhan Karan, olaydan kısa süre sonra Paludan'ın bölgeye geldiğini, ancak polise gözaltındaki arkadaşını serbest bırakmadıkları sürece aracından çıkmayacağını söylediğini belirtti.
Polisin, Paludan'ın talebine boyun eğdiğini ve bu kişiyi provokasyonun gerçekleştiği yere geri getirdiğini kaydeden Karan, "yani bir suça ve şiddet eylemine karışmış kişiyi serbest bıraktıklarını" ifade etti.
Karan, gözaltına alınan kişinin, Paludan'ın Kuran-ı Kerim'i yakmasını canlı yayınlamakla görevlendirildiğini kaydetti.
Paludan'ın eylemini gerçekleştirmesine izin veren polisler hakkında suç duyurusunda bulunacağını söyleyen Karan, polisin söz konusu kişiyi serbest bıraktıkları için daha sonra kendisinden özür dilediğini ifade etti.
Polisin tepkisine şaşırdığını ifade eden Karan, normal şartlarda gözaltına alınan diğer kişilerin karakola götürüleceğini aktardı.
KUR'AN-I KERİM'E SKANDAL SALDIRI
NATO üyeliği Ankara'nın onayına bağlı olan İsveç'te ırkçılık ve nefret dolu bir provokasyona imza atan Rasmus Paludan, Türk elçiliğinin önünde Kur'an-ı Kerim yaktı.
Eyleme izin verilmesine Türkiye'den tepki yağarken provokasyonun mimarından skandal bir açıklama geldi. Aşırı sağcı siyasetçi Rasmus Paludan'ın Türk Elçiliği önünde Kur'an yakmasına izin verilmesinin yankıları sürüyor.
'PİŞMAN MISIN?' SORUSUNA SKANDAL YANIT
Türkiye'nin tepkisi sonrası İsveç Başbakanı geri adım atarken provokasyonun mimarı Sıkı Yön Partisi (Stram Kurs) lideri Rasmus Paludan, sessizliğini ülke basınına bozdu.
Başta Türkiye olmak üzere pek çok ülkenin tepki gösterdiği isim skandal bir açıklamaya imza attı.
Expressen gazetesine konuşan Paludan 'Türkiye'ye gol attığımda işte bu diye düşündüm' dedi ve ekledi; 'İşler hayal ettiğim gibi olmadı.'
Gazetenin 'pişman mısın?' sorusunu yönelttiği ırkçı siyasetçi şu cevabı verdi;
'Oh hayır. Bunu yaptım çünkü önemli siyasi sebepler olduğunu düşünüyorum. Bu kadar çok insanın beni ölümle tehdit etmesine üzülüyorum.'
UTANMADAN DERT YANDI: KORKUYORUM
İmza attığı provokasyondan sonra tehdit mesajları aldığını belirten Paludan, 'Çok somut tehditler alıyorum. Sosyal medyada dakikada beşi tehdit olmak üzere yaklaşık 20 mesaj alıyorum' dedi.
Paludan gazetenin 'korkuyor musun?' sorusuna ise şu yanıtı verdi;
'Evet, birisi açıkça beni öldüreceğini yazdığında korkabilirim.'
PALUDAN'IN SUÇ DOSYASI KABARIK
İngiliz Dailymail gazetesi ise "Müslüman bir ülkeyi incitmek için Kur'an-ı Kerim yakılmasının Türkiye'de sert tepkilere yol açması bekleniyor." ifadesini kullandı ve aşırı sağcı lider Rasmus Paludan'ın nefret ve ırkçılık suçlarındaki kabarık dosyasını inceledi.
TÜM MÜSLÜMANLARIN DANİMARKA'DAN SINIRDIŞI EDİLMESİNİ İSTEDİ
Dailymail'de yer alan habere göre, 41 yaşındaki Rasmus Paludan Kuzey Avrupa'da, son bir kaç yıldır 'İslam karşıtı siyasetin' merkezinde yer alıyor. Aynı zamanda İsveç vatandaşlığına da sahip olan Paludan, daha önce hem Danimarka'da hem de İsveç'te çirkin protestolara imza attı ve bu gösteriler her iki ülkede de şiddet dalgalarına neden oldu.
Danimarka'da 2017 yılında kurduğu aşırı sağcı siyasi parti Stram Kurs ile dikkatleri üzerine çeken Paludan, tüm Müslümanların Danimarka'dan sınır dışı edilmesi çağrısı ile de tanınıyor.
İsveç'in güneyindeki Malmö'de, İslam karşıtı gösteriler sonrası başlayan isyandan bir görüntü
IRKÇILIK VE İSLAM KARŞITI VİDEO YAYINLAMAKTAN HAPİS CEZASI ALDI
Paludan'a 2019 yılında 'ırkçılık' suçundan hapis cezası verildi ancak hapis cezası ertelendi.
2020 yılında partisinin sosyal medya kanallarından İslam karşıtı videolar yayınlamaktan suçlu bulunan Irkçı lider yeniden hapis cezasına çarptırıldı.
O dönem ırkçılık, iftira ve tehlikeli araç kullanma dahil olmak üzere 14 farklı suçlamayla karşı karşıya kalan Paludan yine akıllanmadı ve Eylül 2022'deki seçimler öncesinde düzenlediği mitinglerde yine Müslümanları hedef aldı ve Kuran-ı Kerim yakmaya çalıştı.
Paludan'ın geçtiğimiz yılın Nisan ayında İsveç'te düzenlediği bir mitingde çıkan çatışmalarda 40 kişi yaralanmıştı. Protestocular taşlarla saldırdıkları polislerin 4 aracını ateşe vermişti.
AKILALMAZ SÖZLER: EN GÜZELİ YER YÜZÜNDE TEK BİR MÜSLÜMAN KALMAMASI
Tek düşmanlarının 'İslam ve Müslümanlar' olduğunu her fırsatta dile getiren Paludan,Aralık 2018'de yayınlanan bir videosunda "En güzeli yeryüzünde tek bir Müslümanın kalmamış olması. O zaman nihai hedefimize ulaşmış olurduk." ifadelerini kullanmıştı.
NAZİ BAĞLANTISI İDDİASI
Stram Kurs partisi İsveç ve DANİMARKA'da 'Hard Line' olarak da biliniyor. Danimarka gazetesi 'Weekendavisen'in genel yayın yönetmeni Martin Krasnik, 2019 yılında kaleme aldığı bir makalede Stram Kurs'un lideri Rasmus Paludan'ın Nazi bağlantıları olduğunu öne sürmüştü. Ancak Irkçı lider bu iddiaları yalanlamıştı.
2019'DAN BERİ POLİS KORUMASINDA
Söz konusu haberde Paludan'ın skandal eylemi için 'Türkiye'de ve Arap dünyasının büyük bir bölümünde güçlü tepkilere neden oldu' denildi.
Paludan'ın İslam karşıtı ve tüm Müslümanların Danimarka'yı terk etmesini isteyen aşırı sağcı partinin lideri olduğunun altını çizen Expressen ırkçı siyasetçinin 2019'dan beri polis koruması altında yaşadığını belirtti.