Almanya'da Türkçe düşmanlığına tepki! Anayasa bile bu ırkçılığa karşı çıktı | Okullar için skandal yasaklama
Almanya'daki Türk ve İslam düşmanlığı her geçen gün artmaya devam ediyor. Televizyonda ve gazetelerde okullarda Türkçe konuşulmaması çağrısı yapılırken, yasa buna karşı çıktı. Türk aile, 2 yıldır çocuklarına 'Türkçe konuştuğu için verilen cezayı' taşıdıkları davayı kazandı.
IRKÇI SÖZLER OLAY OLDU
Almanya, CDU Genel Sekreteri Mario Czaja'nın sözleri ile çalkalanıyor. Yılbaşı kutlamaları sırasında bazı göçmen kökenli gençlerin polis ve itfaiyeye havai fişek atmasının ardından Almanya'da uyum tartışmalarını yeniden gündeme getiren CDU, söylemlerini sertleştirmeye başladı.
CDU Genel Sekreteri Mario Czaja, teneffüslerde okul bahçelerinde Almancanın dışında başka bir dilin konuşulmaması gerektiğini söyledi.
Welt gazetesine verdiği röportajda, okullarda çocukların birbirleriyle Almanca konuşmalarına özen gösterilmesi gerektiğini belirtip yasaktan bahseden Czaja şu ifadeleri kullandı;
"Okul bahçelerinde Almanca dışında dillerin konuşulması kabul edilemez. Aksi takdirde, okullarda paralel toplumlar gelişecektir. Almanca bilmeyen çocukların okula başlamadan önce bir kreşe ya da dil eğitimi veren bir anaokuluna gitmeleri zorunlu hale getirilmeli. Dil, entegrasyonun anahtarı. İletişim kuramayanlar toplumun bir parçası olmakta zorlanıyor."
TELEVİZYONDA ŞOKE EDEN AÇIKLAMA
CDU Genel Başkanı Friedrich Merz'in katıldığı bir televizyon programında söyledikleri de tartışma konusu oldu.
Yılbaşı gecesi polislere ve itfaiyeye havai fişek atan gençlerin öğretmenlerini otorite olarak kabul etmediklerini, özellikle kadın öğretmenlerini dikkate almadıklarını belirten Merz, 'Ve (öğretmenler) sonra bu çocukları düzene çağırmak istiyorlar ve sonuç olarak babalar okullara gelip, bunu yapmalarını yasaklıyorlar. Özellikle de kadın öğretmenlerin, oğullarını, 'küçük paşa'larını biraz azarlamasını engelliyorlar" dedi.
(Almanya'da 'paşa' yakıştırması, halk arasında, kendilerine bir kadın tarafından hizmet edilmesine doğal olarak izin veren erkekleri tanımlamak için kullanılıyor.) "Bunlar çoğunlukla Arap coğrafyasından gelen, Almanya'daki kurallara uymaya hazır olmayan ve bu duruma meydan okumaktan hoşlanan gençler" diyen Merz, bu çocukların zor bir çocukluk geçirdikleri ya da Almanya'da zor zamanlar geçirdikleri, yeterince ilgi görmedikleri gibi bahaneleri kabul etmeyeceğini söyledi. Merz, "Bu ülkede herkesin bir şansı var. Ve açıkça söylemek gerekir ki, buna uymayan hiç kimsenin bu ülkede yeri yoktur' diye konuştu.
CDU kanadından gelen bu çıkışa tepki yağdı. Baden-Württemberg Eyalet Parlamentosu Başkanı Muhterem Aras teklifin yasa dışı olduğunun altını çizdi.
Berlin Eyalet Başbakanı Franziska Giffey ise bu tarz hamlelerin ırkçı öfkeyi körüklediğini belirtti.
TÜRK AİLE AÇTIĞI DAVAYI KAZANDI
Yaklaşık 2 yıl önce Almanya'nın Baden-Württemberg eyaletine bağlı Schwarzwald-Baar bölgesinde bir ilkokulda Türkçe tartışması yaşandı.
O zamanlar 9 yaşında olan ve 3. sınıfa giden Türkiye kökenli bir kız öğrenci, teneffüste okul bahçesinde bir kız arkadaşıyla Türkçe konuştu.
Diğer arkadaşlarının ihbar etmesi üzerine teneffüste görevli olan öğretmen, Türkçe konuşan öğrencisine ceza verdi. Öğretmen, ceza olarak Türkiye kökenli öğrenciden resmi dilin Almanca olduğu ve neden Türkçe konuşmaması gerektiği yönünde yarım sayfa yazmasını istedi ve yazıyı dikte ettirdi.
Ancak olayın basit bir ödev olmadığını ve Türkçe konuşmanın cezalandırıldığını öğrenen çocuğun annesi itiraz etti ve öğretmenle irtibata geçti.
Çocuğunun, aynı zamanda kendisinin bir parçası olan ana dilini neden kullanamayacağını anlamlandıramadığını belirten anne, okul yönetimine öğretmeni şikâyet ederek cezalandırılmasını istedi.
Okul ise önce öğretmeni haklı buldu. Ancak hukuk mücadelesinden vazgeçmen aile, okul idaresine ve Baden-Württemberg eyaletine karşı dava açtı.
CEZA YASAYA AYKIRI
Yaklaşık iki yıl sonra Eyalet İdare Mahkemesi, öğrenciye verilen cezanın kesinlikle yasaya aykırı olduğu yönünde karar verdi.
Mahkeme, "Öğrencinin genel kişisel haklarının, eğitim tedbirleri uygulama yetkisinden daha üstünde ve önemli" olduğu yönünde görüş belirtti.
Yani, İdare Mahkemesi, okul idaresinin ve Eyalet Okul Denetleme Kurumu'nun, cezai uygulamayı 'pedagojik eğitimin bir parçası' olarak sınıflandırmasının, bu durumda geçerli olmadığı mütalaasında bulundu.
Bunun üzerine Eğitim Müdürlüğü uzlaşma yoluna gitti. Uzlaşmaya göre, Eğitim Bakanlığı ve eyaleti temsilen Freiburg Valiliği, Türkçe konuştuğu için çocuğa verilen cezanın hukuka aykırı olduğunu kabul etmek zorunda kaldı.