Yunanistan cani kocayı konuşuyor! Bebeklerinin yanında eşini öldürmüştü | Uyuşturucu kaçakçılığı iddiası
Yunanistan'da 2021 yılının son aylarında yaşanan cani koca Babis Anagnostopoulos yanlarında uyuyan bebeklerine aldırış etmeden karısı Caroline Crouch'u elleriyle boğarak öldürmüştü. Yunan medyasına konuşan Caroline'in babası David, Babis'in uyuşturucu kaçakçılığı işine girdiğini, kızı Caroline'in bunu öğrendiğini ve kocası tarafından da bu yüzden öldürüldüğünü iddia etti.
Yunanistan, 2021 yılının son aylarında meydana gelen 20 yaşındaki Caroline Crouch cinayetiyle sarsılmaya devam ediyor. Genç kadın helikopter pilotu olan kocası Babis Anagnostopoulos tarafından, yanında bebeği uyuduğu sırada boğularak öldürülmüştü.
Anagnostopoulos bazı kaynaklara göre 27 yıl hapis cezasına çarptırıldı. İngiliz gazetesi Mirror ise cani kocanın müebbet hapis cezası aldığını ifade etti. Caroline'ın babası David Crouch'tan ise geçtiğimiz günlerde bomba iddialra geldi. Yunan televizyona konuşan Crouch, Babis'in uyuşturucu çetesine bulaştığını söyledi.
Baba David'in iddiasına göre kızı Caroline kocası Babis'in uyuşturucu kaçakçılığı yaptığını öğrenmiş. Bunu hiç kimsenin bilmemesi gerekiyormuş. Bu nedenle de yaptığı bir planla karısını çocuğunun gözü önünde öldürmüş. Babis'in kendisine mektup yazdığını iddai eden David, eşinin de bu gerçeği bildiğini iddia etti.
Babis'in uyuşturucu taciri olma hikayesi ise eşi ile birlikte gittikleri bir restorana dayanıyor. Yine baba David'in iddiasına göre restoranın sahibi Babis'e teklifte bulunarak uyuşturucu çetesinin bir pilota ihtiyacı olduğunu söylemiş.
Caroline ise bunu öğrendikten sonra Babis'in bu işi bırakmasını, yoksa onu terk edeceğini söylemiş. Bunun üzerine de Babis, uyuşturucu çetesine giderek karısına her şeyi söylediğini; karısının da kendisini tehdit ettiğini; bu nedenle de çeteden ayrılacağını ifade etmiş.
Bunun üzerine de çete Babis'ten karısını öldürmesini istemiş. Hem kendisinin hem de eşinin öldürülereceğini düşünen Babis bu durumdan çıkmak için karısını öldürmüş.
Caroline, 24 yaşındaki kocası tarafından Atina'nın lüks banliyösündeki evlerinde acımasızca öldürülmüştü. Anagnostopoulosi daha sonra buna hırsızlık suçu vermek için köpeklerini de öldürmüştü.
Genç kadının kolundaki akıllı saatinden alınan verileri inceleyen polis Crouch'un uyuduğu sırada nefesinin kesildiğini ve kocası tarafından boğularak öldürüldüğünü belirlemişti.
Ardından alınan raporlarda cani kocanın 'psikopat bir kişiliğe' ve 'empati eksikliğine' sahip olduğu belirtilerek, "anık duygu ve empati yoksunluğuna sahip, ancak zihni yaptığı yanlışı anlama konusunda mükemmel bir yeteneğe sahip. Bir dizi anti-sosyal davranış özelliğinden muzdarip ve aynı zamanda bir narsist. Ancak tüm bunlar suçu işlerken kontrol altında olmadığını söylemek için bir mazeret değil" ifadelerine yer verilmişti.
Raporun devamında, "Çocuğunun annesinin kaybı ile ne kadar acı çekeceğini düşünmeden karısını öldürdü, dolayısıyla bu empati eksikliği çocuğu da ilgilendiriyor. Bebeğini düşünmeyen bir adam görüyoruz. Bütün bunlar psikopatik kişiliğe katkıda bulunuyor" denilmişti.
Caroline ve Babis'in küçük kızı Lydia'yı ise anneannesi ve dedesi büyütüyor. Geçen aylarda henüz hiçbir şeyden haberi olmayan ailenin bebeği küçük Lydia'nın dedesi ve Crouch'un babası David Crouch'un sözleri yürekleri dağlamıştı.
Daily Mail'e röportaj veren acılı dede, "Güzel kızımı geri getirmeyecek olsa da, hapis cezasından memnunum" demişti.
Crocuh ve karısı Susan, torunları Lydia'nın bakımını üstlendi. Kızlarını kaybeden acılı çift, yataktan kalkmalarına tek sebebin torunları olduğunu ifade etmişti.
Aile, şimdilerde torunlarına bu gerçeği söylemek için kendilerini hazırlamaya çalışıyor. Crouch, "Günün birinde Lydia bana annesinin nerede olduğunu soracak. Bu hayatta en çok korktuğum gün. Bu konuyla ilgili alacağımız hiçbir önlem işe yaramayacak. Gerçeği öğrenecek ve bunun için yapabileceğimiz hiçbir şey yok" demişti.
Acılı dede, aynı zamanda torununun soyadını değiştireceğini ve böyle cani babasıyla ilişkilendirilmeyeceğini söyleyerek, "Bir daha torunumu asla görmesine izin vermeyeceğim" sözlerine yer vermişti. Anneanne Susan ise yaşananlardan sonra güçlü bir depresyon geçirdi. Acılı kadın, kızının ölümü hakkında tek bir kelime etmiyor.
Susan, her sabah Caroline'nin mezarının başında dua ediyor, ardından eve gelip torunuyla vakit geçiriyor.