ABD'den Ben-Gvir’ın Mescid-i Aksa baskını hakkında açıklama: Gerilimin artmasından endişeliyiz
ABD Dışişleri Bakanlığı, İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir’ın Mescid-i Aksa baskınından kaygı duyduklarını ve bunun gerilimi tırmandırmasından endişelendiklerini açıkladı. Beyaz Saray, ise "Kudüs'teki kutsal mekanlarla ilgili mevcut statükoyu tehlikeye atan herhangi bir tek taraflı eylem kabul edilemez." denildi. Öte taraftan Türk Dışişleri Bakanlığı, Ben-Gvir'in, Mescid-i Aksa'ya baskınına dair "Provokatif eylemi endişeyle karşılıyor ve kınıyoruz." ifadesine yer vermişti.
ABD Dışişleri Bakanlığı, İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir'ın Mescid-i Aksa baskınından kaygı duyduklarını ve bunun gerilimi tırmandırmasından endişelendiklerini açıkladı.
Bir diğer açıklama ise Beyaz Saray'dan geldi. Sözcü Karine Jean-Pierre, Kudüs'teki kutsal mekanlarla ilgili mevcut statükoyu tehlikeye atan herhangi bir tek taraflı eylemin kabul edilemez olduğunu söyledi.
Sözcü Jean-Pierre, düzenlediği günlük basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Jean Pierre, İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in Mescid-i Aksa'ya düzenlediği baskına ilişkin kendisine yöneltilen soruya, ABD'nin Kudüs'teki kutsal mekanlarla ilgili mevcut statükonun korunması konusunda net olduğu yanıtını verdi. Jean-Pierre, "Mevcut statükoyu tehlikeye atabilecek herhangi bir tek taraflı eylem kabul edilemez. Bu konuda kararlı ve oldukça net olmaya devam edeceğiz." şeklinde konuştu.
TÜRKİYE, İSRAİLLİ BAKAN BEN-GVİR'İN, MESCİD-İ AKSA'YA DÜZENLEDİĞİ BASKINI KINADI
Türk Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in, Mescid-i Aksa'ya düzenlediği baskının endişeyle karşılandığını ve kınandığını bildirdi.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, "Ben-Gvir'in, İsrail polisinin koruması altında Mescid-i Aksa'ya yönelik gerçekleştirdiği provokatif eylemi endişeyle karşılıyor ve kınıyoruz." ifadesine yer yerildi.
Açıklamada, İsrail, Kudüs'teki dini mekanların statüsünü ve kudsiyetini ihlal edecek ve bölgede gerginliğin tırmanmasına neden olacak bu tür provokasyonların engellenmesi için sorumlulukla hareket etmeye davet edildi.
BEN-GVİR, MESCİD-İ AKSA'YA BASKINI
1 Ocak 2023'te provokatif eylemleriyle tanınan İsrailli aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, bu sabah İsrail polisinin yoğun koruması altında Mescid-i Aksa'ya baskın düzenleyerek Harem-i Şerif'e girmişti.
"Yahudi Gücü" partisi lideri Ben-Gvir, 5 yıl sonra Mescid-i Aksa'ya giren görevdeki ilk İsrailli Bakan oldu.
Yeni kurulan hükümette bakan olmadan önce milletvekilliği döneminde de Ben-Gvir, Mescid-i Aksa baskınları, Filistinlilere yönelik şiddet eylemlerini teşvik etmesi ve ırkçı söylemleri nedeniyle sıkça adından söz ettiriyordu.
İsrailli Bakan'ın bu baskını başta Türkiye olmak üzere birçok ülke tarafından kınanmıştı.
Mescid-i Aksa, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış anlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığı'na bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresi'nin himayesinde bulunuyor.
Ancak Yahudiler, İsrail'in tek taraflı kararı ve bazı fanatik Yahudi örgütlerinin girişimleriyle, 2003'ten bu yana İslami Vakıflar İdaresinin izni olmadan polis eşliğinde kutsal mabede giriyor.
Geçen yılın Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlaller açısından en belirgin sene olduğunu duyuran İslami Vakıflar İdaresinin verilerine göre, 2022 yılı boyunca 48 binden fazla Yahudi yerleşimci Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi.
ABD DIŞİŞLERİNDEN, İSRAİLLİ BAKAN BEN-GVİR'İN MESCİD-İ AKSA BASKININA TEPKİ
ABD Dışişleri Bakanlığı, İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in Mescid-i Aksa'ya baskınından derin kaygı duyduklarını ve Kudüs'teki kutsal mekanların tarihsel statükolarını değiştirmeye yönelik tek taraflı adımların kabul edilemez olduğunu açıkladı.
Bakanlık Sözcüsü Ned Price, günlük basın toplantısında, Ben-Gvir'in Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemesine ilişkin sorulara, "Bu ziyaretin gerilimi artırma ve şiddeti kışkırtma potansiyeli var. Söylediğimiz gibi, bu potansiyele sahip herhangi bir tek taraflı eylemden derin endişe duyuyoruz. Bu ziyaret bizi derinden endişelendiriyor. Tarihi statükoya gelince, tarihi statükonun ne olduğunu buradan tanımlamak bana düşmez. Tarihi statükonun ne olduğunu söylemek ABD'ye düşmez." yanıtını verdi.
ABD'nin kesin bir şekilde Kudüs'teki kutsal mekanların tarihi statükosunun korunmasından yana olduğunu belirten Price, kutsal yerlerin tarihsel statükolarını değiştirmeye yönelik tek taraflı adımlara karşı olduğunu dile getirdi. Price, "Bu tür adımlar kabul edilemez." dedi.
Price, ABD'nin Ben-Gvir ile herhangi bir temasta bulunmadığını ancak ABD yönetiminin gün içinde yeni İsrail yönetimi ile konuyu görüştüklerini söyledi.
KUDÜS MÜFTÜSÜ, MESCİD-İ AKSA BASKINININ "BÖLGEYİ İSTİKRARSIZLIĞA SÜRÜKLEDİĞİNİ" SÖYLEDİ
Kudüs ve Filistin Müftüsü Şeyh Muhammed Hüseyin, İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in Mescid-i Aksa'ya düzenlediği baskının "bölgeyi istikrarsızlığa sürüklediğini" belirtti.
Al Jazeera televizyon kanalına açıklamalarda bulunan Hüseyin, Mescid-i Aksa'ya yönelik baskının İslam dinine ve Arap kültürüne yönelik bir saldırı olduğunu ifade etti.
Aynı zamanda Mescid-i Aksa'nın hatibi de olan Hüseyin, İsrailli bakanın baskınının Müslümanları ve Arapları "tehlikeli bir noktaya çektiğini" ve "bölgeyi tamamen istikrarsızlığa sürüklediğini" kaydetti.
Ulusal Güvenlik Bakanı Ben-Gvir'in Mescid-i Aksa'ya resmi bir baskın düzenlediğini vurgulayan Hüseyin, "Bu baskın, İsrail'in aşırı sağcı hükümetinin caminin (Mescid-i Aksa) statüsünün değiştirilmesi yönündeki niyetini ortaya koyuyor." dedi.
Hüseyin, "İsrail hükümeti aşırı sağcılar, yerleşim destekçileri, Filistin'in işgaline destek verenler ve Mescid-i Aksa'yı işgal etmeye çalışanlardan oluşuyor." şeklinde konuştu.
ARAP BİRLİĞİ, İSRAİLLİ BAKAN BEN-GVİR'İN MESCİD-İ AKSA BASKININA TEPKİ GÖSTERDİ
Arap Birliği, İsrail'in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in Mescid-i Aksa'ya düzenlediği baskına tepki gösterdi.
Arap Birliğinden yapılan yazılı açıklamada, baskın kınandı.
Bunun, Müslümanların ilk kıblesine saldırı olduğu ifade edilen açıklamada, atılan adımın; Filistin, bölge ve dünya barışına yansımalarının sorumluluğunun Netanyahu hükümetine ait olduğu kaydedildi.