Yunanistan derin utancı örtbas çabası içinde! Mültecilere yönelik ihlalleri örtmek için Türkiye'yi suçluyorlar! Avrupa basınında yankı buldu
Yunanistan'ın Ege Denizi'nde mültecilere karşı uyguladığı insanlık dışı muamelenin dozu her geçen gün biraz daha artarken batı ülkeleri bu durum karşısında adeta üç maymunu oynuyordu. Ancak Hollanda'da yayınlanan bir analiz haberde Yunanistan'ın geri itmeleri örtbas etmek için Türkiye'ye bu konuda yalanlarla suçladığı ve yaşamaları gereken derin utancın üstünü kapatmaya çalıştıkları yazıldı. Analiz yazısında ayrıca Yunanistan'ın mültecilere karşı uyguladığı birkaç insanlık dışı uygulamaya da yer verildi. İşte detaylar...
Hollanda'nın NRC gazetesinde yer alan analizde, Yunanistan Göç ve İltica Bakanı Notis Mitarakis'in, Frontex'in Yunanistan'ın geri itmelerini örtbas ettiğine ilişkin raporu gündemden düşürmek ve dikkatleri başka yöne çekmek için kasıtlı olarak Türkiye aleyhine tweet attığı belirtildi.
DİKKATLER BAŞKA YÖNE ÇEKMEK İÇİN TÜRKİYE'Yİ SUÇLUYOR
Analizde, Avrupa Birliği'nin (AB) Yolsuzlukla Mücadele Ofisinin (OLAF), Birliğin dış sınırlarının korunmasından sorumlu kurumu Frontex'in, Yunan sahil güvenliğinin göçmenleri Türk kara sularına yasa dışı olarak geri itmesini örtbas ettiğine ilişkin raporunun hemen ardından Mitarakis'in Türkiye'yi suçlayan bir tweet atmasının şüpheyle karşılandığına dikkat çekildi.
Analizde, bunun dikkatleri OLAF'ın raporundan başka yöne çekme çabası olduğu kaydedildi.
DERİN UTANCI ÖRTBAS ÇABASI
Gazete, Mitarakis'in Türkiye'nin kötü muamelede bulunduğunu iddia etiği çıplak haldeki 92 mülteciyi kurtardıkları şeklindeki paylaşımını, Yunanistan'ın rapordan "derin utancını örtbas çabası" olarak değerlendirdi.
Analizde, Frontex'in operasyonlarda yer almamasının "Yunan güvenlik birimlerinin muhtemel geri itmelerinin görülmemesi için" olabileceği tahmini paylaşıldı.
Analizde, Yunanistan'ın göçmenleri deniz sınırından geri itmesi ve hak ihlallerine göz yuman Frontex'in de sorumlu olduğu kaydedildi.
YUNANİSTAN STK'LARA BASKI YAPIYOR
Analizde, sınırı askeri bölge ilan ederek gazeteci, STK gözlemcisi ve sivilleri almadığı için Yunanistan'ın iddialarını teyit etmenin çok güç olduğuna vurgu yapıldı.
Yunanistan'ı eleştiren gazetelerin çalışma izinlerini kaybetme tehlikesiyle karşılaştığına değinilen analizde, ülkedeki STK'lara hükümetin söylemlerini desteklemeleri yönünde baskı yapıldığı vurgulandı.
TÜRKİYE'Yİ SUÇLADILAR AMA SORUMLU YUNANİSTAN ÇIKTI
Analizde, Yunanistan'ın geri ittiği ve Meriç Nehri üzerindeki bir adacıkta aç kalıp akrep sokması yüzünden ölen beş yaşındaki Suriyeli mülteci kız çocuğu olayında da benzer şekilde Türkiye'nin suçlanıp sonrasında sorumluluğun Yunanistan'da olduğunun kabul edildiği hatırlatıldı.
AÇ VE SUSUZ BEKLEYEN MÜLTECİLER
Söz konusu olayla ilgili Sınır Şiddeti İzleme Ağı (BVMN) kuruluşu yetkilisi Hope Barker'ın "Yunanistan gözetleme kuleleriyle 3 mile kadar olan bölgeyi termal kameralarla izleyebildiğiyle ve bu sayede göçmen geçişlerini engellediğiyle övünüyor. Fakat sınırda aç ve susuz bekleyen mülteciler sorulduğunda bunları göremediklerini, bulamadıklarını belirtiyorlar." şeklindeki eleştirilerine de yer verildi.
Analizde, Barker'ın, Yunan makamlarının kız çocuğunun öldüğünü iddia ettiğini ve sonrasında kızın ebeveynlerine de kızlarının olmadığı şeklinde beyanatta bulunması için baskıda bulunduğu şeklindeki ifadeleri aktarıldı.