Eski İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad İstanbul'da!
Eski İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad, Türkiye’de Fahri Doktora unvanı aldı. Ahmedinejad, Viyana’da sürdürülen nükleer müzakerelerle ilgili olarak, “Hak ve adalet arasında bir dengesizlik olursa kesinlikle bir anlaşmaya varamayız” dedi. Öte yandan Türkiye ile olan ilişkileri değerlendiren Ahmedinejad, "İran ile Türkiye arasında iyi ilişkiler kurulması için ben de çaba gösteriyorum. Biz iki büyük ülke, iki millet ve aynı zamanda kardeş ülkeleriz." ifadelerini kullandı.
Ulaştırma planlaması alanına teorik ve uygulamalı çalışmalarla yaptığı üst düzey katkılarından dolayı eski İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Prof. Dr. Mahmoud Ahmedinejad'a, Beykent Üniversitesi tarafından İnşaat Mühendisliği alanında Fahri Doktora unvanı verildi. Üniversitenin Hadımköy kampüsünde gerçekleşen törende gençlerle buluşan Ahmedinejad, Beykent Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Adem Çelik ve Rektör Prof. Dr. Murat Ferman'ın elinden cübbe giydi.
Tören sonrasında konuşan Ahmedinejad, İran'daki yeni yönetimi, yeni yönetimin Türkiye ile olan ilişkilerini, İran ile Batılı güçler arasında sürdürülen nükleer müzakerelerin nasıl ilerlediğini ve İran'da Omicron vakalarının görülmesi üzerine önlemler kapsamında ülkeye ziyaretçi kapılarının kapanması kararını değerlendirdi.
"KONUŞMALARIN TEMELİ DEĞİŞTİRİLMEZ İSE HERHANGİ BİR ANLAŞMAYA VARAMAYACAĞIZ"
İran ile Batılı güçler arasında sürdürülen nükleer müzakereleri değerlendiren Ahmedinejad, "Eğer bu konuşmaların temeli değiştirilmez ise herhangi bir anlaşmaya varamayacağız. Eğer Amerika yukardan bakma şeklini değiştirirse ve sadece kendini güçlü olarak hissetmezse tabii ki de durumlar değişebilir. Eğer bu görüşmelerde adalet olmazsa başarıya varamayacağız. İki tarafın da eşit haklara sahip olmaları gerekiyor. Eğer hak ve adaletler arasında bir dengesizlik oluşursa kesinlikle bir anlaşmaya varamayız. Önceki görüşmelerde, anlaşmalarda olan mevzu zaten böyleydi. Kimse adalete uyum sağlamadığı için anlaşmalarımız karlı olmadı, sorunlar çözülemedi ve hatta sorunlar artmaya başladı. Önceki anlaşmada İran ve Amerika'nın sorunlarının çözülmesi gerekiyordu ama durumlar daha kötü oldu. Eğer İran ve Amerika bir anlaşmaya varmak istiyorsa kesinlikle bölgedeki diğer milletlerin eşit olması ve adaletin sağlanması gerekiyor. Anlaşmanı taraflardan birinin aleyhine oluşması hoş bir durum olmaz. Bütün dünyanın karı için bu ittifakların gerçekleşmesi gerekiyor" ifadelerinde bulundu.
"TÜM ÜLKELERLE İŞ BİRLİĞİ YAPMAK GEREKİYOR"
İran'daki seçim sonrası yeni dönemi değerlendiren Ahmedinejad, "Ülkeleri yönetme hakkı halka ait. Bütün dünyada bu hakkı görmemezlikten gelirsek, büyük sorunlar yaşayabiliriz. Bütün ülkeler, milletler gelişme peşindeler. Bu konuyu amaca bağlamak için tüm ülkelerle iş birliği yapmak gerekiyor. Halk olmadan pozitif bir çözüm bekleyemeyiz. Bu durum özel olarak İran'ı ilgilendirmiyor bütün dünya ile ilgilidir. Kim bu konuyu kısıtlamaya çalışıyorsa, kesinlikle insanlık için çalışmıyordur ve kendisini zayıf düşürmüş oluyor ve arkasındaki destekleri kaybetmiş oluyor" diye konuştu.
"TÜRKİYE İLE KARDEŞ ÜLKELERİZ"
Türkiye ile olan ilişkileri değerlendiren Ahmedinejad, "İran ile Türkiye arasında iyi ilişkiler kurulması için ben de çaba gösteriyorum. Biz iki büyük ülke, iki millet ve aynı zamanda kardeş ülkeleriz. Aramızda en ufak bir mesafe oluşturulmamalı. Eğer aramızda böyle bir mesafe oluşturulursa, bu durum iki ülkenin de zararına olur. Bu iki ülke ittifak olursa halklarının yararına olur. Bölgedeki bütün halkların da yararına olacaktır ve zarar eden yalnızca bölgedeki bu iki ülkenin düşmanları olacaktır" şeklinde konuştu.
"DÜNYA PANDEMİYE KARŞI BAŞARI GÖSTEREMEDİ"
İran'ın korona virüs sürecini de değerlendiren Ahmedinejad, "Her gün bu konularla ilgili rapor veriyorlar. Ama genel olarak bütün dünya bu pandemiye karşı başarı gösteremedi. Milyonlarca insan öldü, on milyonlarca insan maddi varlığını kaybetti ve ekonomiler kötü durumlara düştü. Sadece bazı kapitalist ülkeler kar edip, zenginleşmeye devam ettiler. Ama genel olarak ülkeler bu durumdan zarar gördüler" dedi.