Çin'den dünyaya nükleer silah mesajı! Süper güçler için kabus senaryosu
Dünyanın gözü ABD, Çin ve Rusya'nın geliştirdiği nükleer silahlarda. Özellikle Avrupa'nın doğusu ve Asya'daki soğuk savaş tatiklerinin ardından yapılan nükleer silah söylemleri gündem oldu. Nükleer testlerine devam eden Çin'in açıklamaları ABD'yi şaşkına çevirdi.
ABD, kendisini tehdit etmeyen devletlere karşı asla nükleer silah kullanmama veya kullanma tehdidinde bulunmama gibi bir düzenlemeye sahip ancak Rusya, Çin ve Kuzey Kore bu düzenlemeye istisna tutulmuş durumda.
Rusya 1983'ten 1992'ye kadar 'ilk saldırıyı yapmama' politikasını sürdürdü ancak Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra bu politikayı tamamen rafa kaldırdı.
Vladimir Putin daha sonra 2020'de, Rusya'nın veya müttefiklerinin vurulmak üzere olduğuna dair 'güvenilir bilgi' alması durumunda, konvansiyonel silahlar da dahil olmak üzere nükleer silahların çok çeşitli senaryolarda kullanılmasına izin veren yeni politikayı imzaladı.
ÇİN NÜKLEER İNŞASINA DEVAM EDERKEN DİĞER ÜLKELERE 'AZALTMA' ÇAĞRISI YAPTI
Pekin hükümeti ise, ABD ve Rusya'yı nükleer silahlarını azaltmaya çağırdı. Çin Dışişleri Bakanlığı'nın silahlanma denetimi müdürü Fu Cong, açıklamanın ardından Pekin'in nükleer amaçlarını savundu ve Çin'in nükleer silahları yalnızca 'ulusal güvenlik için gerekli olan minimum düzeyde' inşa edeceği konusunda ısrar etti.
Fu, "ABD ve Rusya, dünyadaki nükleer savaş başlıklarının hâlâ yüzde 90'ına sahip" dedi ve her iki ülkeyi de 'nükleer cephaneliklerini geri dönülemez ve yasal olarak bağlayıcı bir şekilde azaltmaya' çağırdı.
Fu ayrıca, Çin'in nükleer silahlarını yalnızca savunma için muhafaza ettiğinin kanıtı olarak, hükümetin nefsi müdafaa dışında asla nükleer silah kullanmayacağını taahhüt eden, Çin'in ilk kullanım yasağı politikasına da işaret etti.
Çin'in tarihteki en büyük nükleer güç genişlemesinin ortasında olduğunu gösteren uydu görüntülerinin ardından Washington, Pekin'in savaş başlığı stokunun önümüzdeki 10 yıl içinde üç kattan fazla artarak 1.000'e çıkabileceğini öne sürüyor.
BİNLERCE NÜKLEER FÜZELİK STOKLAR
ABD'nin şu anda yüzlerce uzun menzilli füzesi, düzinelerce uzun menzilli bombardıman uçağı ve sahip olduğu 12 nükleer kapasiteli denizaltıdan fırlatılabilen yaklaşık 3 bin 800 savaş başlığından oluşan bir nükleer stoku var.
Rusya, benzer sayıda füze, bombardıman uçağı ve denizaltı ile birlikte yaklaşık 4 bin 500 savaş başlığına sahip. Buna karşılık Çin'in yüzlerce bombardıman uçağıyla birlikte yaklaşık 300 savaş başlığına, 100 füzeye ve dört nükleer silahlı denizaltıya sahip olduğu tahmin ediliyor.
Pekin'in ayrıca, Rusya ve AB'ye yetişmek adına 230 tane daha füze üretmek için ek silolar inşa ettiği düşünülüyor. Ancak savaş başlığı cephaneliğini Washington'un en kötü tahminlerine göre genişletse bile, Çin'in stoku rakiplerinin yalnızca dörtte biri kadar büyük olacak.
Aynı zamanda yeni taahhüdün imzacısı olan Fransa ve Birleşik Krallık, Çin ile aynı sayıda savaş başlığına sahip ancak ikisinin de uzun menzilli füzeleri yok.
VADETMESİ KOLAY, HAYATA GEÇİRMESİ ZOR SÖZLER
ABD, Çin, Rusya, İngiltere ve Fransa Pazartesi günü artan Batı-Doğu gerilimlerini bir kenara koydukları ortak açıklamada, atom silahlarından arınmış bir dünya yaratma ve nükleer bir çatışmadan kaçınma hedeflerini yinelediler.
Ancak, Soğuk Savaş'tan bu yana görülmeyen denk küresel güçler arasındaki artan gerilimlerin olduğu bir zamanda, bu vaadi gerçeklikle bağdaştırmak kolay olmayacak.
ÇİN'İN NÜKLEER PLANI İSTİHBARAT RAPORLARINDA
Çin ve ABD arasındaki gerilimin nükleer silahlar ve Tayvan meselesi yüzünden artarken, yeni bir istihbarat raporu Çin Devlet Başkanı Xi Jinping'in ulusunun büyük bir askeri genişleme planladığını ortaya koydu.
Geçtiğimiz günlerde Financial Times, Çin'in Ağustos ayında 'hedefine varmadan dünyanın etrafında dönebilen' ileri teknoloji bir nükleer füzeyi test ettiğini bildirdi. Buna karşılık ABD'de, Çin'i vurabilecek yeni bir hipersonik füze sistemini test etti.
İki ülke, Çin'in adayı Pekin ile yeniden birleştirme sözü vermesiyle Tayvan konusunda da anlaşmazlık yaşıyor. Geçen hafta, Tayvan Devlet Başkanı Tsai Ing-wen, ABD birliklerinin Tayvan ordusunu gizlice eğittiğini açıkladı.
ABD GENELKURMAY BAŞKANI: ÇİN İŞGAL DENERSE PLANLARIMIZ HAZIR
ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Mark Milley, ABD ordusunun Çin'in olası saldırılarına karşı Tayvan'ı "kesinlikle savunabileceğini" belirtti. Milley, Çin'in Tayvan'ı gelecek 2 yıl içerisinde kontrolü altına alma girişiminde bulunmasını beklemediğini ancak bunun gerçekleşmesi durumunda ABD ordusunun kesinlikle "adayı koruma kapasitesinin" olduğunu kaydetti.
Çin'in adanın kontrolünü ele geçirmeye çalışması halinde müdahale kararının Beyaz Saray'a bağlı olacağına işaret eden Milley, Pekin yönetiminin bu adımı gündemine alması ihtimaline karşı planların hazırlandığını vurguladı.
AVRUPA'DAN 'YANINIZDAYIZ' MESAJI
Milley, Çin'in son hipersonik füze testine de değinerek, bunun Dünya Savaşlarından bu yana en önemli küresel güç değişimlerinden birine işaret ettiğini söyledi. General Milley, 28 Ekim'de Çin'in hipersonik füze sistemi denemesinin "önemli bir durum" olduğunu vurgularken bu gelişmeyi "çok endişe verici" olarak değerlendirmişti.
AB heyeti, 3 günlük ziyaretin Tayvan'la iş birliğinin geliştirilmesi için "tam zamanı" olduğunu vurgularken, AP'nin Fransız üyesi Raphael Glucksmann, "Biz buraya çok basit ve açık bir mesajla geldik. Yalnız değilsiniz. Avrupa, özgürlüklerin, hukuk düzeninin, insanlık onurunun korunmasında sizinledir." dedi.
1000 NÜKLEER SAVAŞ BAŞLIĞI
Pekin yönetiminin, ABD'nin savaşa hazırlandığı endişeleriyle önümüzdeki dokuz yıl içinde 1000 nükleer savaş başlığı üretmeyi planladığı bildirildi.
Bilgiler, ABD Savunma Bakanlığı'nın Çin ordusu hakkındaki yıllık raporunda ortaya çıktı ve bu raporda ülkenin, 2027 yılına kadar teslim edilebilir 700 nükleer savaş başlığı üreteceği ifade edildi.
ÇİN '400' DEMİŞTİ
Bu yılki raporun bulguları, komünist ulusun 2030 yılına kadar 200 savaş başlığını 400'e çıkarmak istediğini açıklamasının ardından geldi. İsmi açıklanmayan bir ABD askeri yetkilisi Washington Post'a şunları söyledi:
"Nükleer güçlerini genişletmek açısından farklı bir yöne gitmeye karar vermiş görünüyorlar. Daha önce füzelerin boyutları kademeli olarak artırdıklarını söylerdim, şimdi ise bunu farklı bir düzeye çıkarmaya çalışıyor gibi görünüyorlar."
Raporda, Çin'in yeni planlarının, Donald Trump'ın 2020 seçimlerini kazanması halinde 3 bin 750 ABD savaş başlığını kullanacağı ve Çin'e saldıracağı endişelerine yanıt olarak geldiği belirtiliyor. Bu yeni bilgiler, iki ülke arasındaki gerilimin tırmandığı süreçte geldi.
Avrupa Parlamentosu, 13 kişilik bir heyetle Tayvan'a düzenlediği ilk resmi ziyaretinde Tayvan lideri Tsai Ing-wen ile bir araya geldi.
GİZLİ SİLAH ORTAYA ÇIKTI
Ekim ayı başından bu yana bağımsızlığını kabul etmediği Tayvan'ın üstüne savaş uçakları gönderen Çin'in büyük sırrı ortaya çıktı, gizli silahı dünya açık şekilde gördü. Tayvan, Pazar günü yaptığı açıklamada Ekim ayının son gününde sekiz Çin jetinin daha hava sahasına girdiğini, bunun üzerine savaş uçaklarının havalandığını duyurdu.
Sekiz jetin altısı J-16 savaş uçaklarıydı. Taarruzdan bir gün önce ise, Çin'in yıllardır gizlediği Shenyang FC-31, nam-ı diğer J-XY veya J-35 ilk kez gökyüzünde görüntülendi.
FC-31, ABD dışında üretilen ilk hayalet uçak projesi olma özelliğini taşıyor. Beşinci nesil jet iki motorlu ve ABD'nin ünlü F-35 savaş uçağının kopyası olarak görülüyor.
Uçağın yenilenmiş prototip fotoğrafları, Çin'in sosyal medya ağı Weibo'da Aralık 2019'da paylaşılmış ancak söz konusu görüntülere resmi bir doğrulama gelmemişti. İlk prototipin 2012 yılında uçuşundan bu yana gizemini koruyan Shenyang FC-31'in, gelecekte Çin Halk Kurtuluş Ordusu'nun uçak gemisinden havalanması bekleniyor.