Gece yarısı baskın yaparak çocukları katlettiler! İşte dünyanın konuştuğu vahşetten yeni detaylar
Haziran ayında Burkina Faso'daki katliamın yeni detayları dünya basınını şoka soktu. 200'e yakın kişinin düzenlenen baskında öldürüldüğü belirtilirken aralarında onlarca çocuğun olduğu ortaya çıktı. 2 gece boyunca süren katliamı kimin gerçekleştirdiğiyse belirsizliğini koruyor.
Burkina Faso'da haziranda yaşanan ve yetkililerin tahminlerine göre 170 ila 200 kişinin öldüğü katliama dair yeni detaylar ortaya çıktı. Saldırıyı daha önce 12 ila 14 yaşındaki çocukların gerçekleştirdiği bildirilmişti.
Ancak CNN'nin hazırladığı haberde saldırganların çok daha geniş bir plan hazırladığı ve çocukların da bunun parçası olduğu anlaşılıyor. Ülkenin kuzeyindeki Solhan köyünde iki gece boyunca süren katliamı kimin gerçekleştirdiğiyse belirsizliğini koruyor.
BİRİNCİ GÜN: MADENDE VE KÖYDE KATLİAM
4 Haziran gecesi olaylar patlak vermeden önce Solhan'a yakın Sebba kasabasında konuşlanan güvenlik güçlerine muhtemel bir saldırıya dair uyarı yapıldı. Ancak güvenlik güçleri hedefte Solhan'ın mı yoksa Sebba'nın mı olduğunu kestiremeyince Sebba'da kalmayı tercih etti. O gece farklı gruplara ayrılan saldırganlar hem Solhan'daki yerleşim alanına hem de yakındaki altın madeni Mousiga'ya saldırı gerçekleştirdi. Saldırıda çok sayıda kişi hayatını kaybetti.
Kadın, erkek ve çocuklardan oluşan farklı konvoylar saldırı anında birbirinden ayrıldı ve bir grup madenlere doğru ilerlerken diğer grup köy merkezine doğru hareket etti. Olaya tanıklık eden kişiler saldırganların Solhan'ın düzeni hakkında epey bilgi sahibi olduğunu aktarıyor.
Tanıklar söz konusu kişilerin hedeflerini uzun uzadıya ölçüp biçtiğini ve konvoylardan açıkça kadın seslerinin yükseldiğini ifade ediyor.
Burkina Faso İnsan ve Halk Hakları Hareketi'nden (MBDHP) yerel aktivist Abdou Hoeffi, kadınların çocuk saldırganlarla amigoluk yaptığını ve "Sen iyi bir nişancısın! Hadi göreyim!" diye haykırdığını söylüyor.
Independent Türkçe'nin haberine göre öte yandan Mousiga madenindeki saldırıya tanıklık eden bir madenciyse buradaki saldırganların yüzlerini yemeniyle kapattığını ve aralarında çocuklara rastlamadığını belirtiyor. Buradaki katliamda ölenler madende çalışan ve dinlenmek için dışarıda uyuyanlardan oluşuyordu. Uyuyanlar dışarıda öldürülürken çalışmaya devam edenlerse madende mahsur kaldı.
İKİNCİ GÜN: YAĞMA VE YIKIM
5 Haziran'ın ilk saatlerindeyse saldırganlar köyden çekildi ancak görgü tanıklarına göre bölgeden tamamen uzaklaşmadı ve çalılık alanlara gizlenerek bekledi. Güvenlik güçleri bölgeye ulaştığındaysa iş işten geçmişti.
Köylüler çok kısa bir süreliğine nefes aldığında ve zayiatı görmek için dışarı çıktığındaysa her yer cesetle kaplıydı. Tanıklardan biri, "Yol kenarındaki cesetleri sayamadım. Gittiğiniz her yerde, etrafta yatan cesetler vardı" ifadelerini kullandı.
Ancak saldırganlar 6 Haziran'da Solhan'a tekrar döndüklerinde bu kez de yağma yapıp evleri ateşe verdi.
KATLİAM ŞÜPHELİLERİ: EL KAİDE VE DEAŞ
Sohan'ın da içinde yer aldığı Sahel Bölgesi cihatçı grupların ciddi bir güce sahip olduğu ve bu gücü giderek artırdığı bir bölge. Bu nedenle de yetkililere göre katliamı buradaki cihatçı örgütlerden biri gerçekleştirdi.
Ancak söz konusu katliama dair muhtemel şüphelilerden biri olan El Kaide terör örgütüyle bağlantılı JNIM saldırıyı kınadı. Saldırının bir diğer şüphelisi DEAŞ ise El Kaide'yi suçlamayı tercih etti.
ABD'li yetkililer Sahel'deki "terör yangınını" El Kaide ve DEAŞ'ın Batı Afrika'da "yeni bir hilafet" oluşturmak amacıyla gerçekleştirdiği "yürüyüş" diye tanımlıyor.
Eylemsizlik ve güvenlik kusurları nedeniyle protestolarla karşı karşıya kalan hükümet ise cihatçıları suçluyor.
Öte yandan CNN'in görüştüğü kişilerin söylemlerine göre en çok rahatsızlık veren detay ABD'nin desteklediği ve eğittiği ordunun çocukların da dahil olduğu saldırıyı önlemekte yetersiz kalması.
Fransız ordusunun müdahalesi ve şu anda devam eden geri çekilmesi, Avrupa Birliği güçlerinin gelişi ve Pentagon'un sürekli desteği yerel güvenlik güçlerini desteklemek için milyarlarca dolar harcandığı anlamına geliyor. Fakat yine de şiddet eylemleri önlenemiyor.
Uzmanlar, Sahra Altı Afrika'nın en yoksul bölgelerindeki krizin terör ağları için güvenli ve geniş bir büyüme alanı sağladığını ve bunun da Avrupa ve ABD'nin güvenliği için tehdit oluşturduğunu düşünüyor.
CİHATÇI ÖRGÜTLERİN FİNANSMANI YASADIŞI ALTIN ALIŞVERİŞİYLE SAĞLANIYOR
Uluslararası Kriz Grubu'nun 2019 tarihli raporuna göre Burkina Faso, Mali ve Nijer'deki kayıt dışı altın madenlerine el koyan cihatçı gruplar için yasadışı altın satışı önemli bir finansman kaynağı. Bu maden sahaları değerli metalleri ve mineralleri çıkarmak için büyük ölçüde fiziksel emeğe ve basit teknolojilere dayanan küçük ölçekli alanlar.
Burkina Faso'nun Enerji ve Madenler Bakanı Beşir İsmail Ouédraogo ülkenin kayıt dışı madencilik ve ihracat yoluyla her yıl yaklaşık 1 milyar dolar (yaklaşık 13 milyar TL) değerinde 20 ton altın kaybettiğini belirtiyor.