Yabancı medya hangi amaçla Türkiye'de? Hedef gazetecilik mi casusluk mu? İşte yanıtı
Yabancı medya hangi amaçla Türkiye'de? Yabancı medya kuruluşları propaganda aracı mı? Gazetecilik adı altında casusluk faaliyeti mi yapılıyor? İşte bu soruların yanıtı ve daha fazlası özel olarak hazırladığını dosya haberimizde....
Zihin işgalinin toprak işgalinden daha önemli olduğu dijital çağda, medya gerektiğinde en stratejik savaş makinası haline dönüşüyor.
Medya üzerinden yürütülen psikolojik savaşla, hedef alınan ülkelerdeki kitleler, istenilen amaç istikametinde yönlendirilebiliyor.
Batı medyası da işte Türkiye'de bunu deniyor.
Yumuşak güç unsuru medya ile amaçlarına ulaşmaya çalışıyor.
Batı medyasında yayımlanan, Türkiye konulu haberlerin büyük çoğunluğu ise karalama odaklı.
Gazete, televizyon, internet ve sosyal medya alanlarında yer bulan bu içeriklerde, Türkiye'de bir siyasi-ekonomik kriz beklentisi çokça vurgulanıyor.
Terör örgütleri övülüyor.
Batı medyasında yer alan Türkiye karşıtı içeriklerin omurgasında bazı temel konular var.
İki terör örgütleri PKK-PYD-YPG ile mücadelenin ısrarla "Kürtlerle çatışma" şeklinde sunulması...
Pek çok Batılı yayın organı tarafından kullanılan bu argüman, bir ajandanın varlığını net şekilde ortaya koyuyor...
İkincisi FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminden sonraki yaklaşım...
Askeri darbe girişiminin Başkan Erdoğan'ın çağrısı ile milli irade tarafından püskürtülmesi, Batı kamuoyuna neredeyse "darbe neden engelendi" düşüncesiyle yapılan yayınlara neden olmuştu...
FETÖ elebaşı Gülen'i aklayacak yayınlar yapılıyor, darbeye direnenler itibarsızlaştırılıyor ve eş zamanlı olarak FETÖ üyelerine yönelik operasyonlar,
demokrasi dışıymış gibi bir algı yayılıyordu. O günlerde Batı medyası ile Batılı siyasetçiler arasındaki eş zamanlılık ise gözden kaçmıyordu.
FETÖ'nün hain darbe girişimine kalkıştığı saatlerde ise Amerikan Fox News kanalı canlı yayına geçiyor.
Türkiye'den görüntüler eşiliğinde yorumlar yapan, Fox News programcısı Bill O'Reily tarihi bir itirafa imza atıyor.
Fox News programcısı Reily, hain darbe girişiminden Amerikan istihbarat servisi CIA'nın bilgisi olduğunu itiraf ediyor.
FETÖ'nün darbe girişimine açık açık medya desteği veren Fox News bu kez de yayına ABD Temsilciler Meclisi Üyesi Michael Mccaul'u konuk ediyor.
ABD Meclis Üyesi Michael Mccaul da, FETÖ'cü hain subaylarla iyi ilişkiler içinde olduklarını, darbenin başarılı olması durumunda da, ABD'nin FETÖ ile müttefikliğe devam edeceğini söylemekten çekinmiyor...
Öte yandan medyaya en büyük servislerden biri daha yapılıyor...
CIA'nın gölge kuruluşu stratfor, Başkan Erdoğan'ın uçağının rotasını yayınlıyor, Türkiye'nin seçilmiş liderini teröristlere açık hedef haline getiriyordu.
Üçüncüsü ise Körfez sermayesinin oluşturduğu ve her fırsatta BAE ve Suudi Arabistan güzellemesi yapan medya kuruluşları...
dikkatle incelendiğinde bu yayın organları, Türkiye'yi kötüleyip Suudi Arabistan ve BAE övgüleri dizerek, Türkiye üzerinde kötü bir imaj oluşturmaya çalışıyor...
Bugün Türkiye'nin sahip olduğu potansiyel, başta AB olmak üzere Batı dünyası tarafından ciddi bir tehdit olarak görülüyor...
Türkiye'nin dışarıya bağımlılığının azalması ve kendi coğrafyasında daha toparlayıcı bir rol oynaması, Batı'yı ve operasyonel medya organlarını daha da hırslandırıyor... Özellikle son yıllarda gözle görülür şekilde artış yaşayan, yabancı medyanın Türkiye'deki doğrudan Türkçe olarak yayın yapan kuruluşları buna en büyük örnek... BBC Türkçe, Amerika'nın Sesi, Deutsche Welle ve The Independent gibi kuruluşlar ilk akla gelenler....
Haber ve yorumlar pek çok kez temenni gölgesine gizlenmeye çalışsa da onlara göre Türkiye'de özellikle son yıllarda yapılan hiçbir siyasi reform ve gelişme kayda değer olmuyor...
Yayın gerekçesi olarak sürekli olarak "basın özgürlüğü, özgür medya, halkın haber alma özgürlüğü" gibi kavramlar kullanılıyor...
Ancak bu güçlerin "halkın haber alma özgürlüğü" adı altında aslında emperyalist güçlerin yalan üretim merkezi olarak çalıştığını bilmek gerekiyor...
Siyasi istikrarı yıpratmak için her yola başvuran Batı medyası gazetecilik kamuflajı altında kitleleri manipüle etmekten kaçınmıyor...
Kaos için kurulan bu güç birliği, dezenformasyon ve toplumsal barışa karşı yeniden devreye girdi...
Gelinen noktayı daha iyi kavrayabilmek için tersten düşünelim...
Türkiye; ABD'de, Almanya'da, İngiltere'de, ABD'de o ülkelerin içişlerine gazetecilik şemsiyesi altında dahil olan bir medya organı oluştursa,
bu ülkelerin devlet politikalarına karşı, demokratik çerçevenin dışında, güvenlik zaafiyetine yol açacak yayınlar kurgulasa ve toplumsal barışa kast eden provokatif haberlerle bu yayınları desteklese, izin verilir miydi?
Cevabı net... Hayır!