Hafter hakkında savaş suçu davası açıldı

Washington merkezli hukuk firması temsilcisi avukat Kevin Carroll, düzenlediği basın toplantısında, Libya'da işkencelere maruz kalan ve aile fertleri öldürülen müvekkilleri adına Hafter hakkında savaş suçu işlediği gerekçesiyle dava açtığını söyledi.

Carroll, savaş suçu işleyen Hafter'in de ABD vatandaşı olduğunu belirterek, "Hafter ve adamları yıllarca Virginia'da yaşadı ve hepsinin ABD'de çok ciddi mal varlığı bulunmakta. Bu sebeple Amerikan adaleti ile hesaplaşacaklar. Amerikalı boksör Joe Lewis'in dediği gibi, kaçabilirler ama saklanamazlar. Hafter işlediği suçların bedelini ödeyecek." ifadelerini kullandı.

"ABD ADALETİ İLE YÜZLEŞECEKTİR"

Müvekkillerinden birinin Libya krizi sırasında evini korumaya çalışan Libya asıllı bir ABD vatandaşı olduğunu belirten Carroll, iç savaş sırasında evine bomba atılması sonucu ağır şekilde yaralandığını kaydetti. Carrol, müvekkilinin buna rağmen Hafter güçleri tarafından tutuklanarak günlerce hortum, kablo ve yumruklarla dövüldüğünü ve saatlerce elektrikli işkenceye maruz kaldığını vurguladı.

Carroll, "Hafter'in bu eylemleri Üçüncü ve Dördüncü Cenevre Sözleşmelerinin ihlalidir. Asker olarak tüm bu suçlardan sorumludur ve ABD adaleti ile yüzleşecektir." dedi.

HAFTER'İN ABD'DE 17 MÜLKÜ VAR

Hafter'in devlet başkanı olmadığına ve herhangi bir dokunulmazlığının bulunmadığına dikkat çeken Carroll, Virginia'ya geri gelmesini ve müvekkillerinin dava sırasında kendisine yönelteceği ciddi suçlamalarla yüzleşmesi gerektiğini belirtti.

Carroll, Hafter'in ABD'de üzerine kayıtlı 17 mülkü olduğunu da belirterek, "Geri dönsün ya da dönmesin emin olabileceğimiz bir şey Virginia'daki kendisine ait 17 mülkün toplanıp ülkeden ayrılamayacağıdır. Şayet bu suçlamalar ile yüzleşmezse işin ucu bu mal varlıklarına gelecektir." değerlendirmesinde bulundu.

Söz konusu mülklerin arasında ev ve iş yerlerinin olduğunu vurgulayan Carroll, Hafter ve ailesinin bu mülklerin bazıları için 8 milyon dolar nakit ödeme yaptığını ifade etti.

Carroll, bir gazetecinin Hafter'in sahip olduğu bu mülkleri farklı aile fertlerinin üzerine kaydetmesi durumunda nasıl bir süreç işleyeceği yönündeki sorusuna, "Bunun için araştırmalarımız devam ediyor ancak söz konusu 17 mülkün doğrudan Hafter'e ait olduğunu biliyoruz." diye konuştu.