Yine iş başındalar! İsrail'den Türkiye'yi karalama çalışması
Siyonist tarihçi Benny Morris ve İsrailli tarihçi Dror Ze'evi tarafından kaleme alınan yeni kitapta Türkiye aleyhinde propaganda yapıldı. Yazarlar, "Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Arşivinin (ATASE) araştırmacılara kapalı olduğunu" ileri sürerken, araştırmacılara açık olan ATASE'ye bugüne kadar bir başvuruda bulunulmadı. 1915 olaylarıyla ilgili "Ermeni" iddialarını yazarlar, Ermeni ve Ermeni yanlısı kişileri kaynak alarak yeniden ifade etti. "Sözde soykırım" iddialarının dile getirildiği kitapta, Osmanlı Meclisi Mebusan ve TBMM görüşme zabıtlarına, Türk siyasi ve askeri liderlerin anılarına, Osmanlı ve Türk basını kaynaklarına yer verilmedi.
İsrailli tarihçiler tarafından kaleme alınan "The Thirty-Year Genocide: Turkey's Destruction of Its Christian Minorities 1894-1924" (Otuz Yıllık Soykırım: Türkiye'nin Hıristiyan Azınlıklarını Yok Etmesi 1894-1924) başlıklı kitapta, Türkiye aleyhinde kasıtlı karalama çalışması yapıldı.
Kendisini "siyonist" olarak tanımlayan tarihçi Benny Morris ve Ben Gurion Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları bölümü Profesörü Dror Ze'evi tarafından yazılarak, Harvard Üniversitesi Yayınevi'nin 24 Nisan'da piyasaya çıkardığı kitapta, propaganda niteliği taşıyan tek yönlü iddialara yer verildi.
Söz konusu kitapta, Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) hükümetinin 1894-1924'te 4 milyon Ermeni, Rum ve Asuriyi katlederek, soykırım suçunu işledikleri iddia edildi. Yazarların, bu iddiaları Raymond Kevorkian, Taner Akçam, Donald Bloxham, Fuat Dündar ve Grigoris Balakian gibi Ermeni ve Ermeni yanlısı kişilerden kaynak göstererek yazmaları dikkati çekti.
1915 olaylarıyla ilgili "Ermeni" iddialarına tek taraflı yaklaşılan kitapta, Osmanlı Meclisi Mebusan ve TBMM görüşme zabıtlarına, Türk siyasi ve askeri liderlerin anılarına, Osmanlı ve Türk basını kaynaklarına yer verilmezken, Osmanlı Arşivi kaynaklarıysa kısıtlı kullanıldı.
Yazarlar tarafından kullanılan arşiv kaynaklarının, kendilerinin bilgisiyle çelişen kısımlarının göz ardı edilerek kullanıldığı görüldü.
"YAZARLAR ATASE'YE BAŞVURU YAPMADI"
Öte yandan Morris ve Ze'evi'nin, "Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Arşivinin (ATASE) araştırmacılara kapalı olduğunu" ileri sürmelerine rağmen, AA muhabirinin resmi makamlardan edindiği bilgilere göre, yazarların ATASE'ye herhangi bir başvuru yapmadığı öğrenildi.
ATASE'nin araştırmacılara açık olduğu ve arşivlerin bugüne kadar Gwynne Dyer, Edward Erickson, Stanford Shaw, Tim Travers, Harvey Broadbent, Michael Reynolds, George Gawrich, Hans Lucas-Kieser, Hilmar Kaiser, Benjamin Fortna gibi Kanadalı, Amerikalı, İngiliz, Avustralyalı, Alman ve İsviçreli pek çok tarihçi tarafından uzun yıllardır kullanıldığı bilgisine de ulaşıldı.
Kitapta, "sözde soykırım" iddiaları dile getirilirken, 9 Aralık 1948'de Birleşmiş Milletler Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'nin anlamla özelliklerine yer verilmemesi, 1894-1924'te hayatını kaybeden Ermeni, Rum ve Asurilerin durumlarının bu mevzuat kapsamına girdiğine dair herhangi bir kanıtın ortaya konulmaması "kitabın siyasi gündemle kaleme alındığı" kanaatini güçlendirdi.
KİTAPTA, KOMUTAN CEMAL PAŞA'NIN ERMENİLERE YARDIMLARINA YER VERİLMEDİ
Bahsi geçen kitapta, "Anadolu'da Ermeni, Rum ve Asuri gibi gayrimüslim cemaatlerin Türkler tarafından imha edilmeye çalışıldığı" iddia edilirken, diğer bir gayrimüslim topluluk olan Yahudilere neden zarar gelmediğine değinilmemesi ise dikkati çekti.
Kitapta, 4'üncü Ordu Komutanı Cemal Paşa'nın 1914-1917'de Suriye'de yaşayan yüzbinlerce Ermeni'ye yardım ederek hayatta kalmalarını sağladığı gerçeğine yeterince yer verilmediği görülüyor.
İsrailli yazarlar kitapta, TBMM hükümeti ile Fransa arasında imzalanan 20 Ekim 1921'deki Ankara Anlaşması sonrasında Türk yetkililerin, Ermeni vatandaşlara yerlerinde kalıp yaşamlarını güvenle sürdürmeye devam etmeleri yönünde yaptığı çağrılara da değinmedi.
SİYONİST YAZAR BENNY MORRİS SKANDAL AÇIKLAMALARIYLA TANINIYOR
Kitabın yazarlarından Siyonist Benny Morris, 2004'te Haaretz gazetesine verdiği röportajda, 700 bin Filistinli vatandaşın 1948 olaylarında İsrail tarafından zorunlu göçe tabi tutulmasını, "Filistinlilerin kökü kazılmasaydı, burada Yahudi bir devlet kurulamazdı…Yumurtayı kırmadan omlet yapamazsınız, ellerinizin kirlenmesi gerekli." sözleriyle savunmuştu.
Morris, o dönemde çok daha fazla Filistinlinin tehcir edilmesi gerektiğine inandığını da belirtmişti.
AA