CHP'nin Ankara adayı Mansur Yavaş'ın sahte senet skandalına tepki
‘Sahte senetle 600 bin dolar tahsil etmeye çalıştığı’gerekçesiyle 500 bin TL para cezası verilen CHP’nin Ankara adayı Mansur Yavaş’a tepki çığ gibi büyüyor. Hem siyasetçiler, hem vatandaş, “Sahteciliğe bulaşana halk prim vermez” diyor. CHP’den ise çıt çıkmıyor.
- Dünya
- Giriş Tarihi: 10.03.2019 | 10:09
- Güncelleme Tarihi: 10.03.2019 | 11:20
CHP, İYI Parti ve HDP ittifakının Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mansur Yavaş'ın sahte senet skandalı, Türkiye'nin gündemine oturdu. Necmettin Kesgin adlı işadamı adına düzenlenen 600 bin dolarlık sahte senedi tahsil etmek isterken suçüstü yakalanan ve mahkeme tarafından hakkında yaklaşık 500 bin liralık tazminat ve para cezası verilen Yavaş'a tepki çığ gibi büyüyor. Skandala hem siyaseçiler hem vatandaşlardan tepki yağdı.
TWITTER'DA İLK 10'A GİRDİ
Haber, #MansurdanBüyükVurgun hastagiyle sosyal medya hesaplarından defalarca paylaşıldı ve Twitter'da trend topic listesinde ilk 10'a girdi. On binlerce mesaj paylaşan vatandaşlar, 'sahtecilik' yapan birinin başkenti yönetmeye aday olmasına tepki gösterdi. Twitter'da en çok paylaşım yapılan haberler arasında ilk 10'a girdi.
CİĞERİMİZİ SÖKTÜN MANSUR
Skandalla ilgili halkın tepkileri şöyle:
600 bin dolarlık sahte senet kullanmış. Bu suçlardan dolayı Yavaş'a 500 bin TL para cezası verilmiş Yargıtay cezayı onamış. Bu kadarı yeterlidir herhalde. Başkenti 'CHPHDP- İP' yönetirse varın gerisini siz düşünün.
Hayırlı işler Mansur Yavaş ciğerimizi söktün :) Bunlara belediye teslim etmek, hırsıza anahtar verip ben evde yokum demektir.
ŞİMDİDEN BÖYLE YAPARSA
Şimdiden böyle yapıyorsa bir de Ankara'yı alırsa gerisini siz düşünün.
Sahte senet işi yap siyasetçiyim diye ortalıkta gez, Yavaş, Mansur Yavaş.
CEHAPE'liysen vurgun şart.
CHP'nin üyelik için en önemli şartları: çalacaksın, çırpacaksın, engelleyeceksin, iftira atacaksın.
Sahte senetle icra tahsili yapmış, yetmemiş 600 bin dolarlık sahte senet kullanmış. Bu fiillerden dolayı Yavaş'a 500 bin TL para cezası verilmiş, Yargıtay cezayı onamış.
Bunlara belediye teslim edilir mi?
Çakma Battal İlgezdi...
İŞTE TEHDİT MESAJLARI
Türkiye'nin gündemine oturan sahte senet skandalında gün geçtikçe yeni belgeler gün yüzüne çıkıyor. SAMAŞ adlı şirketin Kayseri Şeker'den alacağını tahsil etmek için devreye girerek 600 bin dolarlık sahte senedi tahsil etmek isterken suçüstü yakalanan Yavaş'ın, parayı tahsil etmeye kalkıştığı işadamı Necmettin Kesgin'i hakaretlerle tehdit ettiği ortaya çıktı. Yavaş'ın Kesgin'e 0530970.... numaralı cep telefonundan, küfürlü hakaretli SMS'ler attığı tespit edildi. O mesajlarda Yavaş, Kesgin'e "Seni kodese attırmazsam bu mesleği bırakırım" diyor.
İŞTE O MESAJLARDAN BAZILARI:
8 Ağustos 2014 03.11: Sabahtan getir paramı 17.10: Daha ne bekliyorsun.
Ödemeyi geciktirdiğin her günün maliyeti var unutma. Ben kimsede paramı bırakmam.
20 Şubat 2015 11.43: Seninle uğraşacağım.
14.54: Hem de hapis yatacaksın.
17.25: Bu hafta tutuklanmazsan ben bu mesleği bırakırım.
21 Temmuz 2015 04.32: Yedirmem sana... Söke söke alacağım...
11 Eylül 2015 22.59: Anandan emdiğin süt burnundan gelecek. Sen daha beni tanımamışsın. Seni içeri attırıp sürüm sürüm süründürmezsem, bana da Mansur demesinler.
MAHKEMEYE NE HESAP VERİRSE VERSİN
SKANDALA bir tepki de Cumhur İttifakı'nın Ankara Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Mehmet Özhaseki'den geldi. Yenimahalle'de vatandaşlarla buluşan Özhaseki, bir vatandaşın SABAH'ın Yavaş hakkında iddiaların olduğu manşeti göstermesi üzerine konuşmasını keserek şunları söyledi: "Onu bir göstersene arkadaşlara. Vallahi yeni bir şey çıktı gazetelerde, hayretler içerisinde okuduk. Diyor ki orada 'Sahte bir senetle, adamın birisini tehdit ederek para alıyor' Mahkemeye vermiş adam, sahte senet olduğunu. Bizim başkan adayı meğerse oradan gün ve ceza yemiş, bizim de haberimiz yeni oluyor. Allah'a kurban olayım sahte senet nedir? Öyle şey olur mu? Neyse artık biz orayı geçtik, mahkemelere ne hesap verirse versin" ANKARA
ANKARA BİR AÇIKLAMA BEKLİYOR
Haberi paylaşanlardan biri de MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya oldu. Karakaya, "Ankara bir açıklama bekliyor" dedi. İşte söyledikleri: Bu çok ciddi, büyük bir iddia... Burada sahte senetten bahsediliyor, sahtekârlıktan bahsediliyor, cezalardan bahsediliyor. Bununla ilgili kendisinin mutlaka Ankaralı' ya açıklama yapması gerekiyor. Aksi takdirde bu konuyla ilgili söylenecek her şey doğru ve geçerli kabul edilecektir. Takdiri Ankaralılara bırakmalı.
HALKIN KARŞISINA ÇIKMASI, İRONİK BİR DURUM
TBMM İdare Amiri ve AK Parti İstanbul Milletvekili Hasan Turan ise, "Belediye başkanlığına aday olan birisinin her şeyden önce milletin emanetini yüklenecek emin birisi olması gerekmektedir. Adı böyle bir skandala karışan Yavaş'ın emin biri olmadığı da gün yüzüne çıkmıştır. Mensup olduğu parti ve ittifak ettikleri partilerin dahi sahiplenmediği bu kişiyi Ankara'nın da sahipleneceğini sanmıyorum. CHP-HDP ve İP yetkililerinin konuyla ilgili bir açıklama yapmamaları da bu durumu gösteriyor" dedi. Gazeteci Emin Pazarcı da, "Burada Mansur Yavaş'ın iş takipciliği yaptığı belli. Normal bir avukatlık faaliyeti değil. Ortada 600 bin dolarlık bir senet var. Bu senetle ilgili yargı süreci devam ediyor. İlk bakışta görünen yargıda etik olmayan iş takipciliği yaptığı ortada. Etik olmayan bir davranış içine giren bir kişinin belki suç boyutu da vardır. Başkente belediye başkanlığına soyunması, "Ankara'yı dürüst şekilde yöneteceğim" demesi inandırıcı değil. Halkın karşısına bu şekilde çıkması ironik bir durum" diye konuştu. ANKARA
YARGIDA TEHLİKELİ YAPILANMA VAR
Mansur Yavaş'ın mağdur ettiği işadamı Necmettin Kesgin'in, yargı çevresinde iş bitiren, merkezinde 'rant' olan Ankaralılar Grubu'ndan şikayetçi olduğu öğrenildi. Yargıdaki çevrelerini kullanarak dosyalara haksız müdahaleler yapan grubun buluşma yerinin, Mansur Yavaş'ın Çukurambar'daki avukatlık ofisi olduğu belirtiliyor. Grubun ayrıca, belli periyodlaryla Eskişehir Yolu'ndaki bir lokantada özel locada buluşarak yemek yediği vurgulandı. Çok sayıda yargı mensubunun bulunduğu grubun bir dönem FETÖ'cülerle çalıştığı, çok sayıda işadamını mağdur ettiği, insanların tehditlerden çekindiği için konuşmaktan kaçındığı ifade edildi.
Kaynak: Sabah