Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov: Doların nüfuzu azalacak ve kullanılmamaya başlanılacak!
Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, "Doların nüfuzu azalacak ve kullanılmamaya başlanılacak" dedi.
- Dünya
- Giriş Tarihi: 14.08.2018 | 00:00
- Güncelleme Tarihi: 14.08.2018 | 15:51
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, 10. Büyükelçiler Konferansı kapsamında temaslarda bulunmak üzere Ankara'ya geldi.
Lavrov ilk olarak Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile bir araya geldi.
Basına kapalı gerçekleşen görüşmenin ardından iki bakan ortak basın toplantısı düzenledi.
"DOLARIN NÜFUZU AZALACAK VE KULLANILMAMAYA BAŞLANILACAK"
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, doların nüfuzunun eninde sonunda azalacağı ve bir çok ülkenin dolardan vazgeçmeye başlayacağı değerlendirmesinde bulunarak, "Milli paralarla ticaret birkaç senedir önümüzdeki hedeflerimizden biri." dedi.
Lavrov, Türkiye ve Rusya arasındaki ikili ilişkilerin sürekli ilerleme katettiğine dikkati çekerek, son zamanlarda iki ülke arasındaki kültürel ilişkilerin de oldukça yoğun olduğunu belirtti. İki ülke arasında gelecek senenin karşılıklı kültürel ve turizm yılı olacağını belirten Lavrov, "Son derece güzel Türk tatil beldelerine Rus turist akımı var. Rus vatandaşları arasında bu tatil beldeleri oldukça popüler." diye konuştu.
Rusya ve Türkiye'nin bağımsız dış politika izlediğinin altını çizen Lavrov, ABD'nin Rusya'ya karşı uygulanan yaptırımlara ilişkin yaptığı değerlendirmede, "Bizim ortaklarımızın Rusya'ya karşı uygulanan yatırımlara katılmamasını olumlu değerlendiriyoruz." dedi.Konuşmasında, küresel meselelerin ortaklaşa çözüme bağlanması gerektiğinin önemine işaret eden Lavrov, Türkiye ve Rusya'nın, Suriye meselesi dahil sorunların çözümünde daima bu yolu tercih ettiğini dile getirdi.
"TERÖRİST OLARAK KALMAK İSTEMEYEN SİLAHLI GRUPLAR KENDİLERİNİ AYIRMALI"
Lavrov, Suriye'deki Beşşar Esed rejiminin İdlib'de operasyon düzenleyeceğine yönelik haberlere ilişkin, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nin diğer tüm bölgeler gibi belli şartlarla oluşturulduğuna dikkati çekti.
Bu şartlardan birinin ateşkes rejiminin teröristleri kapsamaması olduğunun altını çizen Lavrov, "Terörist olarak kalmak istemeyen silahlı gruplar, teröristlerden kendilerini ayırmalı." dedi.
Türkiye'nin de bölgede gözetim noktaları kurduğunu ve bunlarla durumun biraz yatışmaya başladığını söyleyen Lavrov, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Özellikle Nusra Cephesi tarafından Suriye ordusu çeşitli saldırılara maruz kalıyor. İnsansız hava araçları ve Rus Hımeymim hava üssü de bunlara maruz kalıyor. Bu tarz birçok harekete başvuruyorlar. Tabii ki Suriye ordusu bu tarz hareketlere karşı mücadele etme hakkına sahiptir. Suriye ordusu kendi toprağındadır. Teröristlere karşı 2254 sayılı Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi kararına uygun olarak bunu yapıyor. Bizim de Suriye ordusuna bu hareketleri noktasında destek sağlama hakkımız var."
Lavrov, "Normal vatansever silahlı gruplar, Nusra Cephesi'nden, daha doğrusu teröristlerden ayırt edilemiyor. Suriye'de terörle, aşırıcılıkla mücadele edenler bu tarz unsurlarla mücadele etmelidir." ifadelerini kullandı.
Lavrov, ABD'nin Rusya, Türkiye ve İran'a yönelik yaptırımlarına karşı ülkesinin alacağı pozisyonun sorulması üzerine, yaptırım uygulanan ülkelerin Astana sürecinin katılımcı ülkeleri olduğuna dikkati çekti.
Bakan Lavrov, "(Batı ve ABD) Astana sürecinin somut neticeler elde etmesini engellemek istiyorlar. Barışçıl olmayan bir format diye dünyaya telkin etmeye çalışıyorlar." dedi.
Söz konusu ülkelerin daha önce de bu yönteme başvurduğunu hatırlatan Lavrov, Türkiye, Rusya ve İran'ın Suriye krizinde somut meseleleri çözme konusunda irade gösterdiğine işaret etti.
Lavrov, bölgedeki teröristlerin temizlenmesinin önemine işaret ederek, en önemli hedeflerinin Nusra Cephesi olduğunu yineledi.
Suriyeli mültecilerin geri dönüş sürecine ilişkin yaptığı değerlendirmede Lavrov, Batı'nın mültecilerle ilgili tutumunun şaşırtıcı olduğunu ve genel olarak temkinli tutum sergilediğini dile getirdi.
Lavrov, Suriye'de önemli olanın altyapının yeniden kurulması olduğunu belirterek, Irak dahil çeşitli ülkelerden mültecilerin geri döndüğünü ve bu sürecin desteklenmesi gerektiğini savundu.
BM Mülteciler Yüksek Komiserliğinden yetkilinin "Suriyeli mültecilerin ülkeye dönüşünün erken olduğu" yönünde ifadeler kullandığını aktaran Lavrov, yetkilinin konuya ilişkin doğru bilgilendirilmediğini öne sürdü.
"YAPTIRIM UYGULAMA SİYASETİ GAYRİMEŞRU"
Lavrov, ABD'nin yaptırım uygulama siyasetini gayrimeşru olarak değerlendirerek, şunları kaydetti:
"ABD genelde her şeyde öncü olmak istiyor. Parayı verip dünya meselelerinde düdüğü çaldırmaya çalışıyor. Uluslararası piyasalarda adil rekabet değil, tek taraflı korumacı yaptırım ve tedbirler uyguluyor. Adil olmayan bir rekabete başvuruyor ve böylelikle kendi iş adamlarına uygun zemin hazırlamak için kendi müttefiklerini cezalandırıyor. ABD'nin yaptırımları uluslararası ticaretin tüm ilkelerine aykırıdır. Bu, BM'nin ilke ve kararlarına da aykırıdır. Bu ilke ve kararlara göre, tek taraflı ekonomik yaptırımlar gayrimeşrudur. Bu gayrimeşru engelleri nasıl ortadan kaldırabileceğimize gelince, milli paralarla ticaret birkaç senedir önümüzdeki hedeflerimizden biri."
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın bu hedeflerden bahsettiğini belirten Lavrov, "Son derece kaba, doları bu şekilde kaba istismar etmeleri doların nüfuzunun eninde sonunda azalmasına yol açacak. Bir çok ülke dolardan vazgeçmeye başlayacak. Bir şekilde daha güvenilir ortaklara yönelecek." dedi.
"WASHİNGTON'DA NELERİN OLACAĞINI TAHMİN ETMEK ZOR"
Lavrov, stratejik saldırı silahları anlaşmasına ilişkin, ABD'de devam eden tartışmalar ve ABD'nin bu anlaşmadan çıkıp çıkmayacağı sorusu üzerine, "Washington'da ilerleyen günlerde hatta saatlerde nelerin olup biteceğini tahmin etmek son derece zor." yanıtını verdi.
Birçok uzmandan ABD'nin bu anlaşmayı uzatmaya niyetli olduğunu duyduğunu söyleyen Lavrov, ABD Kongresinde de bu konunun ele alındığını söyled
Lavrov, Finlandiya'nın başkenti Helsinki'de ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile görüşmesinde, mevkidaşının kendisine stratejik istikrarla ilgili tüm konularda diyaloğa hazır olduklarını söylediğini aktardı.