AKPM'nin raporu Kandil'den
Referanduma şaibe bulaştırmak için yanlı rapor hazırlayan AGİT gözlemcilerinin PKK destekçisi çıkmasının ardından bir skandal da AKPM'de yaşandı. Türkiye'yi 13 yıl sonra 'izlemeye' alan Avrupa'nın dikkate aldığı raporu da PKK-FETÖ destekçileri hazırlamış.
- Dünya
- Giriş Tarihi: 27.04.2017 | 00:00
- Güncelleme Tarihi: 27.04.2017 | 09:16
Irkçılık ve Müslüman düşmanlığının giderek tırmandığı Avrupa'da terör örgütleri dış siyasetin temel aktörü haline geldi. PKK, FETÖ, DHKP-C başta olmak üzere onlarca örgütün koruyuculuğuna soyunan Avrupa ülkeleri, özellikle Türkiye ve Ortadoğu bölgesine ilişkin konularda örgüt sempatizanlarının güdümünde hareket ediyor. Müslümanlara ve genel olarak 'yabancılara' dair politikalar kıtada artık marjinallerce belirleniyor. 'Tarafsız' olması gereken kurumlar bile, örgüt destekçilerine hazırlattıkları raporları Türkiye'ye karşı silah haline getiriyor. 16 Nisan için bütün unsurlarıyla 'Hayır' kampanyasına soyunan ülkeler, referandumda 'Evet' çıkmasının ardından AGİT'e hazırlattıkları ön raporla seçimlere gölge düşürmeye çalışmıştı. AGİT'in Türkiye'ye gönderdiği gözlemcilerin terör örgütü PKK'nın aktif sempatizanı olduğu kısa sürede ortaya çıkmıştı.
O RAPORTÖRLER DE AYNI
PKK destekçilerine Türkiye'deki referandumun raporunu hazırlatan Avrupa, daha AGİT'teki teröristlerin skandalı yankılanırken bu sefer de Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM) raportörleriyle gündeme geldi. Türkiye'yi 13 yıl sonra yeniden 'siyasi denetime alma' kararı veren AKPM'nin, PKK ve FETÖ destekçisi raportörlere görev verdiği ortaya çıktı. "Türkiye siyasi denetime alınmalı" diye rapor hazırlayan Estonyalı Marianne Mikko ve Norveçli Ingebjorg Godskesen'in FETÖ ve PKK bağlantısı tespit edildi.
KULAĞINA FETÖ FISILDIYOR
Elde edilen bilgilere göre raportörlerden Godskesen, 1997'den buyana PKK'nın Norveç'deki tüm faaliyetlerine destek veren ve PKK'lıların Norveç'te siyasi oturum alması için çaba gösteren siyasi bir kimlik. Godskesen'in 1997-2017 tarihleri arasında PKK'nın Norveç'teki 11 büyük toplantısına katıldığı saptandı. Diğer raportör Mikko'nun ise Sosyalist Parti mensubu olmakla birlikte FETÖ'nün Estonya'daki yapılanmasıyla yakın teması olduğu biliniyor. Mikko, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Estonya'daki FETÖ elebaşılarının düzenlediği bir toplantıya ve iki de 'WorkShop'a katılmış. 15 Temmuz hakkındaki tüm bilgileri FETÖ'den alan Mikko, teröristlerden duyduğu cümlelerle TV'de yorumlar yaptı ve Türkiye'yi suçlayıcı ifadeler kullandı.
İKİ PARTİ GİTMİYOR
Elde edilen demokratik kazanımları hiçe sayarak Türkiye'yi 13 yıl sonra siyasi denetime alma kararı veren AKPM'ye tepkiler sürerken, AK Parti ve MHP, Avrupa'nın bu tetikçi kurumuna milletvekili göndermeme kararı aldı. Karara göre bundan sonra iki partiden herhangi bir vekil, AKPM Türk Delegasyonu'na katılmayacak. CHP'li ve HDP'li üyeler ise AKPM Genel Kurul çalışmalarına katılmaya devam edecek. "Türkiye'de Demokratik Kurumların İşleyişi" konulu rapor AKPM'de önceki gün görüşülmüş ve Türkiye'nin denetim sürecine alınması kararı, 45'e karşı 113 oyla kabul edilmişti. AKPM'deki 2 HDP'li vekil de Türkiye aleyhinde oy kullanmıştı.
HEPSİ TİYATRO
AKPM Türk Grubu Üyesi ve AK Parti Milletvekili Leyla Şahin Usta, "Karar siyasi bir karar. Bu raporlar son 6 aydır hazır vaziyette bekliyordu. Türkiye'ye gelen rapörtörler ellerinde hazır raporlarla geliyor. Bunların hepsi tam tiyatro" dedi. HDP'nin kabul oyu kullanmasına da tepki gösteren Usta, "HDP hiçbir zaman Türkiye lehine olacak bir çalışma içinde olmadı" diye konuştu.
SAYGI GÖSTERMEYİZ
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nin Türkiye'ye yönelik 'denetim' kararının siyasi olduğunu belirten Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bu kararın Türkiye'yi cezalandırmak için alındığını, bu karardan sonra parlamenter meclisin aynı işbirliğini göremeyeceğini kaydetti. Çavuşoğlu, "Türkiye ile ilgili aldığınız kararlar dengeli ise biz buna saygı duyarız, bundan da faydalanırız ama kasıtlı kararlar aldığınız zaman, yanlış raporlar yazdığınız zaman biz bunu dikkate almayız. Burada saygı göstermeyiz" diye konuştu. Türkiye'nin bugüne kadar Avrupa Konseyi ile her zaman yakın işbirliği içinde olduğunu ve konseyin tavsiyelerini dikkate aldığını anımsatan Çavuşoğlu, son alınan kararın, bundan sonraki işbirliğini zayıflatan bir adım olduğunu bildirdi. "Bundan sonra parlamento ve parlamenterler meclisi ve bu kurumla bazı konulardaki ilişkilerimizi tekrar gözden geçireceğiz. Buna bizi mecbur bıraktılar. Bizim arzu ettiğimiz bir şey değildi" diyen Çavuşoğlu, Avrupa ülkelerinde artan ırkçılık, yabancı düşmanlığı, İslam karşıtlığı ve önyargıların, Avrupa kurumlarına da sirayet ettiğini vurguladı.
Yeni Şafak