Almanya gurbetçileri sınır dışı edecek iddiası
Terör destekçisi Almanya hakkında skandal bir iddia ortaya atıldı. Hain planlarla 'Türkler şiddet yanlısı’ diye yaftalanacak olan Almanya'nın referandumda ‘evet’ diyenleri ‘sınır dışı’ edeceği belirtildi.
Almanya'nın iç istihbarat kurumu Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı (BfV), Türkiye'deki 16 Nisan referandumuna ilişkin bir rapor hazırladı. Raporda PKK ve 'aşırı sağcı grupların' Almanya'da saflarını oluşturduğu iddiasına yer verildi ve açık açık 'çatışma' uyarısı yapıldı. Terör örgütü sempatizanlarıyla milliyetçi Türkler arasında yaşanağı ileri sürülen gerilim, aslında Alman devletinin gurbetçileri sınırdışı etme planında ilk adım niteliği taşıyor. Sözkonusu istihbarat raporuna ilişkin haberler, Almanya'da yaşayan Türk vatandaşlarını oldukça rahatsız etti. Gurbetçiler bu bilgiyi, 'yakında devreye sokulacak kirli tezgah için zihin alıştırması' olarak görüyor.
DERİN TEZGAHIN TETİKÇİSİ
'NSU' olarak bilinen Nazi cinayetleriyle Türk vatandaşlarını evlerini kundaklayarak öldüren devlet destekli karanlık odakların yeni planı, sonu kitleler halinde sınırdışı edilmeyle bitecek bir sürecin fitilini ateşleyecek. Diyanet'in görevlendirdiği imamları 'casus' diye suçlayan ve tüm camileri FETÖ'ye teslim etmeye hazırlanan Alman devleti, kucağını açtığı terör örgütü PKK'yı 'derin tezgah'ın tetikçiliğiyle görevlendirdi. Plana göre gurbetçiler, 16 Nisan'a yaklaştıkça artacak ve sonrasında da devam edecek bir dizi saldırının muhatabı olacak. Günbegün PKK'lıların saldırısına uğrayan vatandaşlar, teröristlere karşı kendilerini savunduğu takdirde Alman makamlarınca anında yaftalanacak.
YAYGARA KONUSU HAZIR
PKK'nın saldırılarına gurbetçilerin direnmesi sonrası Alman istihbaratının hazırladığı yaygaralardan bazıları şöyle: "Almanya'daki Erdoğan yanlıları şiddete meyilli. Sokaktaki kavgayı da onlar çıkarıyor. Ülkenin huzurunu bozuyorlar. Gergin ortamın tek nedeni, referandum sürecindeki 'evet'çiler." Bu şayiayı yaymaya hazırlanan Alman devleti, ilk etapta PKK'lıların saldırılarına uğrayan gurbetçilerin 'sandıktan ürkmesini' hedefliyor. 'Evet' oyu kullanacak kişileri sandıktan uzak tutmayı amaçlayan bu planın referandum sonrasındaki safhası ise çok daha ilginç. Fitili ateşlenen provokasyonu 'Türk-Kürt' kavgası olarak sunacak Almanlar, PKK'yı, ülkelerindeki Kürtlerin tek temsilcisi olarak gösterecek. Sonrasında, 'şiddetin asıl nedeni' olarak gördüğü Türkleri kitleler halinde sınırdışı etmeyi tasarlayan Almanya, 'Türk-Kürt çatışması' gibi sunduğu olayların Türkiye'de de meydana gelmesi için terör örgütünü fonlamaya hız verecek. FETÖ ve PKK işbirliğinde Türkiye'ye kaos ihraç etmeyi hedefleyen Almanya'da gurbetçilerin bu oyuna gelmemeleri, her türlü tahrikten uzak kalmaları isteniyor.
Rapordaki teröristbaşı
Alman iç istihbarat kurumu BfV'nin, "Aşırı sağcı Türk gruplar ve PKK taraftarları, referandum öncesi pozisyon alıyor" başlıklı raporunda Kandil'deki PKK elebaşılarından Murat Karayılan'ın mesajına yer verildi. Karayılan'ın, 'faşizmin yasallaşmasını engellemek için herkesi göreve çağırdığı' hatırlatılan raporda Almanlar, PKK'lıları 'Kürt gruplar' olarak niteledi. PKK mobilizasyonundaki artışa dikkat çeken Almanlar, çatışma riskinin yükseldiğini kaydetti.
'Kesin olay çıkacak'
Alman güvenlik birimleri, Türkiye'de 16 Nisan'da yapılacak anayasa değişiklikleri referandumu öncesi ve sonrasında Almanya'da yaşanabilecek şiddet eylemlerinden endişe duyuyor. Sözkonusu iç istihbarat raporunda, gurbetçi Türk toplumunda 'kutuplaşma' yaşandığı iddia edilirken, güvenlik önlemlerinin alındığı ileri sürülüyor. Alman makamları PKK taraftarlarının Türk vatandaşlarıyla çatışacağından o kadar emin ki, emniyet yetkilileri bu konuda hazırlık yapmaya başladı. Alman emniyet birimlerinin, referandum sonucunun açıklanmasından sonra bazı gerginliklerin yaşanabileceği ihtimaline karşı çok hızlı devreye girme, gerginliğin tırmanmasını önleme hedefiyle neler yapılabileceğini görüştüğü ve güvenlik konsepti hazırladığı belirtildi. Rapordaki ilginç bir analiz de, Almanya'da suç oranlarının yükselmesinde Türkiye'nin etkisine ilişkin yorum. Özellikle son bir yılda Türkiye'deki siyasi gerilimin Almanya'ya yansıması sonucunda taraflar arasında şiddet eylemlerinin arttığı, suç oranlarının da yükselişte olmasının Alman makamlarını endişelendiren konuların başında geldiği aktarılıyor.
Brüksel'den Kerkük'e yol gider
Referandum sürecinde Almanya merkezli devreye sokulan kirli planın yansımaları öncelikle Belçika'da görüldü. Belçika'nın başkenti Brüksel'de Türk Büyükelçiliği binasının yakınında Türk vatandaşları referandum için oy kullanırken, bina önünde toplanan PKK'lı gruplar terör örgütü lehine sloganlar attı. Türkiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan için de tehditler savuran örgüt yandaşları, binadan çıkan vatandaşlara bıçakla saldırdı. Almanya'da planlanan kaos zincirine hazırlık niteliği taşıyan olayda Brüksel polisinin yeterli güvenlik önlemi almaması dikkat çekti. 16 Nisan'a doğru 'evet' ile 'hayır' ayrımını 'Erdoğancı'-'PKK'lı' eksenine taşıyan, bir adım sonrasında bunu 'Türk'-'Kürt' savaşına taşıma planı yapan güçler, ırk temelli çatışmalar için etkili oldukları bölgelerde de boş durmuyor. Irak'ın, ABD ve Alman ordusunca desteklenen Peşmerge bölgesindeki bayrak provokasyonu 'Türklerle Kürtlerin' ayrışmasının körüklenmesiyle sonuçlandı. Kuzey Irak'ın Kerkük kentinde kamu binalarına asılan Kürdistan bayrakları, bölgeyi bir anda barut fıçısına çevirdi. Türkmenlerin sert tepkisi ile karşılanan bayrak provokasyonuna, bir süredir PKK'lıların Kerkük'te kontrol noktaları oluşturmasına göz yuman Kürdistan Yurtseverler Birliği'ne (KYB) bağlı ırkçı vali Necmeddin Kerim öncülük etti. Türkmen ve Arapları sokağa döken uygulamayla gerilimin yükseldiği Kerkük'te durum halen kritik.
Yeni Şafak