Ramazan Bayramı’nda kaza veya nafile orucu tutmak caiz mi? Bayramda oruç tutmak günah mı, mekruh mu?
Ramazan ayı geride kaldı. Bazı oruçlarını hastalık, yolculuk, hayız, nifas ve benzeri özürler sebebiyle, yahut kasten veya yanılarak kazaya bırakanlar bayramda oruç tutulup tutulmayacağını merak ediyor. Peki bayramda kaza ve nafile orucu tutmak caiz mi? İşte aranılan sorunun cevabı…
Ramazan ayının sona erdi ve Ramazan Bayramı' başladı. 30 gün boyunca oruç ibadeti ile meşgul olan vatandaşlar birçok neden sebebi ile tutamadıkları günleri veya kazaya bıraktıkları günlerin orucunu yeme içmeye alışmadan hemen tutmak ve borçlarını ödemek istiyor. Lakin vatandaşlar bayramda oruç tutmanın caiz olup olmadığını merak ediyor. Peki bayramın 1. 2. 3. günü oruç tutmak caiz mi? İşte merak edilen sorunun cevabı…
BAYRAMDA ORUÇ TUTMAK CAİZ Mİ?
Bayram günleri, oruç tutmanın yasak olduğu günlerin başında gelir. Ramazan Bayramının birinci gününde ve Kurban Bayramının dört gününde oruç tutmak tahrîmen mekruhtur (Mevsılî, el-İhtiyâr, 1/125-126; İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, 2/375). Bugünlerde oruç tutmanın hoş karşılanmayıp yasaklanması, bayram günlerinin yeme, içme ve sevinç günleri olmasından dolayıdır.
Ramazan Bayramı, bir ay boyunca Allah için tutulan orucun arkasından verilen bir "genel iftar ziyafeti" hükmündedir ve bu anlamından ötürü ona "fıtır bayramı (iftar bayramı)" denilmiştir.
Ramazan Bayramının ilk günü, bir aylık Ramazan orucunun iftarı anlamına gelir. Böyle toplu iftar gününde oruçlu olmak, Allah'ın sembolik ziyafetine katılmamak anlamına gelir ki, bunun yakışıksız bir davranış olduğu ortadadır. Allah için kurbanların kesildiği Kurban Bayramı günleri de ziyafet günleridir. Hz. Peygamber (s.a.s.), teşrik günlerinin yeme, içme ve Allah'ı anma günleri olduğunu belirtmiştir (Müslim, Sıyâm, 144 [1141]).
RAMAZAN ORUCUNUN KAZASI
Ramazandan bir gün veya daha fazla oruç tutmayan kimselerin, bunları kazâ etmeleri gerektiğinde görüş birliği vardır. Tutmama hastalık, yolculuk, hayız, nifas ve benzeri özürler sebebiyle, yahut kasten veya yanılarak niyeti terketmek suretiyle olabilir. Her ne sebeple olursa olsun gününde tutulamamış ramazan orucunun kazâ edilmesi gereklidir. Aynı şekilde kefâret, adak veya başlanıp bozulmuş nâfile oruçların kazâsı da gereklidir. Başlanıp tamamlanmamış nâfile oruç meselesinde, Şâfiîler hiçbir şekilde kazâyı gerekli görmezken, Mâlikîler sadece kasten bozma durumunda kazâyı gerekli görmüşlerdir.
Ramazan orucunun kazâsı yasak günler dışında her zaman yapılabilir. Şâfiîler'e göre ise bir ramazanda kazâya kalmış orucun, gelecek ramazana kadar kazâ edilmesi gerekir. Bir ramazanın kazâ borcu yerine getirilmeden, öteki ramazan gelecek olursa, kazâ borcuna ilâveten bir de fidye ödeme yükümlülüğü ortaya çıkar.